Vortex54 adlı üyeden alıntı
Merhaba arkadaşlar, hayatımda ilkkez tanık olduğum ve insanlara anlatmaya çekindiğim, ilkkez burada yazıp içimi dökeceğim bir olay yaşadım. Dün gece saatlerinde saat 01.30,02.00 civarı bomboş köy yollarında evime doğru giderken zifiri karanlık bir yol, bir anda garip renkler görüyorum aynamda. Bir araba geliyor sanıyorum arkamdan devamlı rengarenk ışıklar yansıyor aynama. Duruyorum kenara çekip ve yukarı baktığımda inanılmaz derecede gözlerime inanamadığım şok olduğum bir görüntü görüyorum. Sadece ışık topuna benzer, parıl parıl parlayan ve bana yaklaşık 50 metre uzaklıkta olan bu cismi şaşkınlık, korku dehşet bi yandanda heyecan icinde izliyorum. O anda saklanmak istiyorum hatta yere doğru çömeliyorum. Fakat hayatta böyle bir olaya tanıklık edecek çok az kişi olduğunu düşündüğüm için olayın içine girmek ve o parlayan ışığa yaklaşmak istiyorum. Motoruma binip gitmek istediğimde motorun kontağını çeviriyorum ve hiçbirşekilde çalışmadığını görüyorum. Ben daha önce Discovery Channel gibi kanallarda böyle olaylar yaşayıp, elektronik cihazların gerçekten çalışmadığını söyleyen insanları duymuştum. Ben daha önce asla inanmazdım böyle şeylere fakat o anda inandım. Neyse ben motoru bırakıp o ışığa doğru ilerliyorum. Kaskım kafamda, ne olur ne olmaz diye çıkartmıyorum. yaklaşıyorum ve ışık bi anda sönüyor, ortadan kaybolmuyor yalnız, sadece ışığı sönüyor. Hala daha orada bişeyler olduğunun farkındayım. ilerliyorum, korkmama rağmen, ellerim tir tir titriyor. Bir bakıyorumki o zifiri karanlık içerisinde neredeyse bir yolu uçağı boyutlarında fakat yuvarlak, karanlıkta gözüme gri görünen garip bir araç. Artık aramızda 20 adım kadar bir mesafe var, ben yavaş yavaş ilerliyorum adeta büyülenmişim. Yere konmuş ve bir giriş kapısı bulunuyor. Yada ben onu kapı gibi bişey sandım, ve gidip "tak tak" diye elimle vurdum. "Alooo Kimsiniz lan siz!" diye bağırmaya başladım. "kimsiniz olum, yiyorsa çıksanıza dışarı" diye bağırmaya devam ettim ve hemen elime gelen bir taş aldım, taşla o yuvarlak alete vurmaya başladım, sonra gözüme daha güzel bir cisim göründü, bir sopa! Sopayı aldığım gibi girişmeye devam ettim. Sonra kapı açıldı ve 3 tane adam çıktı dışarı. Meğer o gördüğüm şey ufo değilmiş, bir evmiş. Hayatımda öyle ev görmedim ben, adamlar deişik deişik ışıklar yakmış sadece. Herneyse 3 kişi çıktı " napıyorsun lan sen" diye üzerime yürüdüler, birisinin elinde av tüfeği vardı. Bende belimden ruhsatsız tabancamı çıkardım, ve havaya ateş ettim. "akıllı olun ulen" diye bağıra bağıra ateş ediyordum ki şarjörüm bitti. O anda biri üzerime atladı ve elimden silahı aldı, Bu arada kask hala kafamda olduğu için herkese kafa atmaya başladım. Av tüfekli adam havaya ateş etti ve arkadaşı ona "Malmısın adamı vursana niye havaya sıkıyon" diye bağırıyordu. Ben fırsattan istifade koşa koşa kaçtım dağ tepe taş dinlemeden yukarı doğru koşmaya başladım. Bunlar sanırım jandarmayı aramış, jandarma geldi. Gelen jandarma elinde tüfekli adamı görünce ona silah doğrulttu ve silahını birak diye bağırdı. Elinde silah olan kişi "sizi arayan bendim" diyordu. Ben olayları tepeden izlerken jandarma sanıyorumki yanlışlıkla olsa gerek, tetiğe dokundu ve eli silahlı adamın beyninin patladığını gözlerimle gördüm. Arkadaşları ahıt yakıyordu resmen "ahey ahey gitti gül gibi oğlan" diye diye ağlamaya başladılar. Bu sırada ben olayları izliyordum adeta donakalmıştım. Sonra bir ses duydum, "Hayatım Kalk Akşam Yemeğine Oturcaz" diye. Kendime gelmem biraz zaman aldı ama herşeyin rüya olduğunu algıladığımda yüzümde iğrenç bir tebessüm vardı.