Hocam tum borc iliskilerinin imza altına alınmıs olma gerekliliginden bahsettiniz. Burada kart sahibinin rızasıyla kartını kullandırması olayı soz konusu. Ve bana gore belgeye ihtiyacı olan bu arkadasımız degil kart sahibi. Pin oncesi donemlerde kimlik gorerek ve sliplere imza yoluyla kart kullanımı yaygındı. Kart sahibinin itirazı dogrultusunda bu slipler incelenir, imza olmadıgı yada baska birinin imzası olması durumunda ise iptale varan sonuclar dogururdu. PIN sistemi geldikten sonra bu sifrelerin kimseyle paylasılmaması gerekliligi vurgulandı.Hala da vurgulanmakta. Ornegin ben ailemden birinin yahut bir arkadasımın kredi/banka kartıyla sifreyi bilerek gidip alısveris yapar isem bu durumun hic bir hukuki baglayıcılıgı olmayacagını dusunuyorum.
Ornek verdiginiz Rahmi Koç'a 1 milyon verme olayındaki gibi bende birseyler satın olacak arkadaslarımdan mal bedelini nakit alıp satıcıya kart ile odeme yapabilirim kolayca. Ve dediginize gore karsı tarafın 10 tane sahidi olsa dahi davayı ben kazanırım. Sizcede mantık hatası yok mu bu ornekte ? Bu konular mesleginizin bir parcası.Affınıza sıgınarak fikrimi soyledim sadece.
Bir de madalyonun diger yuzunu gormek gerekir. Bu arkadasimizi kimsenin tanidigini sanmıyorum.Belki de kart ile motoru satın almistir, odeme zamanı gelip arkadasi parasını istediginde ise odemedigi durumda hukuki bir baglayıcılıgı olup olmadıgını arastırmak adına bu konuyu acmıs da olabilir. Beni yanlıs anlama Victor kardesim. Sen boyle yaptın demiyorum ama madem ihtimaller ve teoriler uzerine konusuyoruz, bu anlattıgım da olasılık dahilinde.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:35 ----------
Kamera kayıtlarının ne kadar surede silinecegi (devlet kurumu degil ise yada kanunen aksi belirtilmediyse) isletmenin keyfine yada hard diskinin buyuklugune baglidir.