Forumdan soğutan çiğ motorcular

[40yapar]

Öncelikle böyle bir başlık açtığım için üzüntümü belirtmek isterim. Ancak derdimi paylaşmadan edemeyeceğim. Elbette ki geneli kapsayan bir durum değil bu.

Önceleri forumu oldukça yoğun kullanırdım. Lakin bir süredir forumdan ciddi olarak soğumuş bulunmaktayım. Sebebine gelince;

Diyelim ki bir konuda bir şeyler yazdın. Misal "x marka bot nasıl" diye açılan bir başlığa "ben kullanıyorum, tavsiye ederim" diye yazdın. Bir süre sonra aynı botu araştıran biri forumda arıyor konuyu. Senin kullandığını görüyor, ve özelden soruyor "abi nasıldır, aydınlatır mısın biraz" diye. Sen de birinin derdine derman olayım diye oturup yazıyorsun, şöyle iyidir, ama şurasından memnun değilim, filenca ayakkabıyı kullanıyorsan numarası onunla aynı, şurada daha ucuza bulabilirsin vs vs diye. Ama bir cevap yok ya! Ne bir teşekkür, ne bir eyvallah. Hiçbir şey... Ayıp ya, hakkaten çok ayıp bu. Medeni insan olmak çok zor değil. Dünyanın her kültüründe medeniyetin selam almak, özür dileyebilmek, teşekkür edebilmek gibi evrensel değerleri olduğu kabul edilir. Sen ne çeşit bir çiğliğe sahipsin de iki kelime teşekkür etmeye tenezzül etmiyorsun.

Ve başka bir örnek. Mesleğinle ilgili açılmış bir konuya, sorulmuş bir soruya aydınlatıcı bir şey yazıyorsun, cevaplandırıyorsun. Bir başkası oradan buluyor seni. Veya -benim özelimde- avukat var mı grupta diyor, "yardım olabileceğim bir şey mi" diyorsun ya (öğretim üyesiyim). Adam yazıyor özelden. Destan döküyor. Sen veriyorsun cevabını, tavsiyem şöyle şöyle et diyorsun. Ama kuru bir teşekkür yok.

Son yaşadığım iki örnek: Adam banka hukukuyla ilgili bir şey sormuş özelden. Abartmamak ama derdine de derman olacak kadar cevapladım. Bir kuru teşekkür yok ya! Ulan gerçek hayatta senin sorduğun sorunun aynısını iki ay önce başkası sordu, yazılı görüş verip altındaki motorun ederi kadar para aldım. Yanlış anlama, senden elbette para, pul istemiyorum. Ama yaptığımın ve görmezden geldiğin şeyin değerini bil diye söylüyorum. Sana verilen o cevap yılların emeğinin sonucu be, yıllarımı verdim ben o satırlara sığacak birikimi edinmek için. Sen motor tepesinde keyif çatarken ben diline dinine yabancı olduğum memleketlerde dirsek çürütüyordum. Sana yazılan cümleler tüm o emeğin sonucu biliyor musun?! Bir kuru teşekkür et ya, eyvallah de, sağol de... Bir şekilde emeğime saygı duy ya, bir şey de!

Bir başkası gecenin bir yarısı ceza hukuyla ilgili bir şey sormuş. Belli çok canı sıkılmış. Yazıktır garibe, cevaplandırayım da rahat uyusun adam diyorsun. Ve senin uzmanlık alanın olmadığı için o saatte bir arkadaşına soruyorsun, o da hemen cevaplandırıyor seni sağolsun. Sen de cevabı ona gönderiyorsun. Yine aynı... bir kuru teşekkür et ulan, sağol de. Derdini anlatırken satır satır yazmayı biliyorsun da bir "sağol" demeyi mi bilmiyorsun çiğ herif!

Ne yazık ki forumda bu tipte insanlar var. Ve gerçekten insanı iyilik yaptığına pişman ediyorlar. Kırıyorlar insanı hiç here...

Sağlıcakla kalın,

[c4gin]

Bu konuda son derece haklısın ama ne yazkki milletçe nezaketten bir haberiz..
Yoldaki adam yürürken çarpıyor bir pardon bile demiyor, hadi onu geçtim başka birisine sizin ki gibi deneyimini aktarıyorsun ama yine bir cevap yok öyle olunca da çoğu zaman foruma bakmakla yetiniyorum.

Belli bir zaman sonra ne yazıkki kaliteli ve dolu olan paylaşım azalıyor çünkü kelimeni ziyan ettiğine değmez klavyede oturup yazdığına değmez sonucuna varıyorsun.

[Bune]

Bu tip insanlar sadece forumda değil ki gerçek hayatta da çok var bana da çok soru geliyor kask, bot, kasko, ve lastiklerle alakalı elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ama hiç teşekkür edildi mi yada edilmedi mi hatırlamıyorum bile sanırım ben teşekkür aramadığım için böyle oluyor. Varsın etmesinler şart değil adam olanla olmayanı ayırt etmek için bundan güzel yol var mı?

[Sokollu]

Hocam (bu kelimeyi öğretim üyesi olduğunuz için değil alışkanlık olduğundan yazıyorum ama durumu da uydu aslında) ben size teşekkür ederim, zahmet edip iki cümleden fazlasını yazdığınız ve Türkçe kullandığınız için.

Benim de canımı sıkan (sadece forumda değil, sosyal medyada ve popüler yaşantımıda) insanımızın zaten kafasında belirlediği görüşü destekleyecek soruları veya yorumları beğenip,cevaplayıp kendi görüşüne muhalif olanları görmezden gelme tembelliğidir. Adam düşünmekten, karşı görüşe argüman üretmekten aciz.

Teşekkür konusuna daha önce de (selam verme, yardım için durma) konularında değinmiştiniz.

Beni daha çok sinir eden, "x motoru kullanıyorsun ben de almayı düşünüyorum sence nasıl abi" diyen adama kötüsüyle iyisiyle gözlemlerimi yazdıktan sonra , forumdaki diğer 528753256 motosiklet konusuna da aynı yorumu bırakan adamın genişliği. r25 ile Inazuma arasında kaldım, ama ninja 300 de güzel motor, cbr250 iyi ya az yakıyor, skuter rahat motor. Bütçen mezhebin kadar geniş ise al hepsini garajına koy mübarek ! Neden beni yoruyorsun ?

Mübarek demişken herkesin bayramı mübarek olsun Yarın ki mini Sarıyer etkinliğimize de müsait olanları bekleriz.



Hayvan gibi şiyapıyorsunuz yaaaaaaaaaa

[computeus]

Öküz insan çok. İyilik yap denize at demişler, canını sıktığına değmez.

[sey_47]

@computeus Denize at demisler de, abi koyuyor be o kadar ugrasip yazinca bir sure sonra.

Dediginiz gbi bir de sorulara cevap vermeyenler de olabiliyor. İnsan he deyip geciyor ne olsun.

[pompei]

Abi ben onlar yerine teşekkür ederim.Gel bayramda dargınlık, soğuk alınganlık olmaz

[MotoGlock]

Ben size bu yazıyı yazdığınız için de, onlara yardımcı olduğunuz için de çok teşekkür ederim.

Maalesef hayatın her noktasında her ücra köşesinde bu tipte insanların sayısı zirvede,

Yapacak bir şey yok, iyilik yap denize at misali.

Forumdan soğumaya gerek yok, bayramınız mübarek olsun sağlıcakla kalın

[barodi]

yapılan iyilik karşılıksız olmalı. böyle küçük şeyleri dert etmeyiniz.

[zaferce]

Ulan gerçek hayatta senin sorduğun sorunun aynısını iki ay önce başkası sordu, yazılı görüş verip altındaki motorun ederi kadar para aldım.
...
Sana verilen o cevap yılların emeğinin sonucu be, yıllarımı verdim ben o satırlara sığacak birikimi edinmek için. Sen motor tepesinde keyif çatarken ben diline dinine yabancı olduğum memleketlerde dirsek çürütüyordum. Sana yazılan cümleler tüm o emeğin sonucu biliyor musun?!
...
Derdini anlatırken satır satır yazmayı biliyorsun da bir "sağol" demeyi mi bilmiyorsun çiğ herif!

Bu sözler bir akademisyenden ziyade; zengin olmak hevesiyle hukuk fakültesi okumuş da amacına ulaşamamış, akademiye yolunu kaybedip girmiş, motosiklet forumunda egosunu tatmin etmeye uğraşan, akademisyenliğin ne olduğunu kavrayamamış, iyilik yapmanın karşılıksız bir şeyler vermek olduğunun ayırdına varamamış birinin sözleri gibi geldi. Ama eminim öyle birisi değilsinizdir. Ben yanlış anlıyorumdur.

Söylediğiniz şeyin kıymetinin olmasını isterseniz asla karşılıksız vermeyin. Bunu psikolojik danışmanlardan, eğitim bilimcilerden, istatistiksel veri analizi danışmanlarından, hekimlerden duyarsınız. Aynı şey -bir teşekkür de olsa- karşılık bekleyerek yapıyorsanız, bir eldiven hakkında görüşünüz de sorulsa mesleğiniz içindeki bir konuda öneriniz de sorulsa ilke bellidir: bedavaysa değerli değildir. Psikolojik veya maddi kıymet istiyorsanız açıkça soruyu sorana bildiriniz. İyilik namına yapıyorsanız teşekkür beklemeyiniz.

Dahası motosiklet sürüşü üzerine sizin para verip satın aldığınız eğitim bilgilerinizi paylaştığınızda "hadi len ordan mal değneği" diye cevap alırsınız. Çok canınızı sıkmayın böyle şeylerle. Gerçi bunlara can sıkacak kadar bol vakti olan bir akademisyen procrastination hastalığına tutulmuştur gibi geliyor bana da o teşhisimi banka hesabıma para yatırmadan duyamazsınız.

[40yapar]

yapılan iyilik karşılıksız olmalı. böyle küçük şeyleri dert etmeyiniz.

Evet, bence de... Zaten karşılık beklemiyorum; teşekkür bir "karşılık" da değil bana göre, bir nezaket ifadesi. İnsanların bir şey isterken gösterdiği nezaketi, onu aldıktan sonra göstermemeleri benim kastettiğim. Hani büfede döner yerken yanına yaklaşan sokak köpeğiyle yemeğini paylaşırsın da sonrasında gelip hafiften bacağına dokunur, gözünün içine bakıp kuyruğunu sallar gider. İşte o köpücükteki medeniyeti, nezaketi göremeyince kırılıyorum sadece. Dert haline getirdiğim yok yoksa

Ayrıca telli baba olduğumu iddia etmiyorum. Bir iyilik yapıyorsam ve -bir an için teşekkürün bir karşılık olduğunu kabul etsek bile- bu mütevazi karşılığı beklemeye hakkım olduğunu düşünüyorum.

Sağlıcakla,

[zaferce]

Hani büfede döner yerken yanına yaklaşan sokak köpeğiyle yemeğini paylaşırsın da sonrasında gelip hafiften bacağına dokunur, gözünün içine bakıp kuyruğunu sallar gider. İşte o köpücükteki medeniyeti, nezaketi göremeyince kırılıyorum sadece.

Soru soran insanı benzettiğiniz şey de ilginç. İyi ki size soru filan sormamışım hiç. Parası neyse verir hukuk bürosundan cevabımı alırım. Büfede önüne yiyecek atılan köpeğe benzetilmek onu gösterdiği minneti göstermenin beklenmesi filan... Gerçekten çok talihsiz. Hellas vardı o daha iyi sanki.

Not: Evimizde bir kediyle yaşıyoruz. Biz ona boyuna yiyecek alıyoruz aşı ücreti filan ödüyoruz. Hiç bir minnet gösterisinde bulunmuyor namussuz. Bu şekilde devam ederse su vermemeyi düşünüyoruz cenabet hayvana.

[TrailBraking]

Bu sözler bir akademisyenden ziyade; zengin olmak hevesiyle hukuk fakültesi okumuş da amacına ulaşamamış, akademiye yolunu kaybedip girmiş, motosiklet forumunda egosunu tatmin etmeye uğraşan, akademisyenliğin ne olduğunu kavrayamamış, iyilik yapmanın karşılıksız bir şeyler vermek olduğunun ayırdına varamamış birinin sözleri gibi geldi. Ama eminim öyle birisi değilsinizdir. Ben yanlış anlıyorumdur.

Söylediğiniz şeyin kıymetinin olmasını isterseniz asla karşılıksız vermeyin. Bunu psikolojik danışmanlardan, eğitim bilimcilerden, istatistiksel veri analizi danışmanlarından, hekimlerden duyarsınız. Aynı şey -bir teşekkür de olsa- karşılık bekleyerek yapıyorsanız, bir eldiven hakkında görüşünüz de sorulsa mesleğiniz içindeki bir konuda öneriniz de sorulsa ilke bellidir: bedavaysa değerli değildir. Psikolojik veya maddi kıymet istiyorsanız açıkça soruyu sorana bildiriniz. İyilik namına yapıyorsanız teşekkür beklemeyiniz.

Dahası motosiklet sürüşü üzerine sizin para verip satın aldığınız eğitim bilgilerinizi paylaştığınızda "hadi len ordan mal değneği" diye cevap alırsınız. Çok canınızı sıkmayın böyle şeylerle. Gerçi bunlara can sıkacak kadar bol vakti olan bir akademisyen procrastination hastalığına tutulmuştur gibi geliyor bana da o teşhisimi banka hesabıma para yatırmadan duyamazsınız.

Medeni olmayı beklemek ile parayı ve karşılığı nasıl bağdaştırdınız gerçekten aklım almıyor. Medeniyet bedava ve inanın bana bedava olup değerli olabilecek en güzel şey.

[Corvo]

abi bazen açtıkları konuyu bulamayanlar mesajları okuyamayanlar oluyor yeni hesap ise. ben mesela

[hakikiteker]

Benim bayıldığım şekil de şu; adam soru soruyor, cevap yazıyorsun ve bir saat sonra:"Yok mu bir fikri olan?" gönderisini ekliyor. Ben buna isyan etmeye bile tenezzül etmedim o başlık altında ama bu bence yapılabilecek en büyük ayıplardan biridir. Hem yardım istiyorsun hem de benim söylediklerimi fikir olarak bile görmediğini beyan ediyorsun?! Ki konunun sonucunda benim verdiğim cevapta mutabakat sağlandı.

[40yapar]

Bu sözler bir akademisyenden ziyade; zengin olmak hevesiyle hukuk fakültesi okumuş da amacına ulaşamamış, akademiye yolunu kaybedip girmiş, motosiklet forumunda egosunu tatmin etmeye uğraşan, akademisyenliğin ne olduğunu kavrayamamış, iyilik yapmanın karşılıksız bir şeyler vermek olduğunun ayırdına varamamış birinin sözleri gibi geldi. Ama eminim öyle birisi değilsinizdir. Ben yanlış anlıyorumdur.

Söylediğiniz şeyin kıymetinin olmasını isterseniz asla karşılıksız vermeyin. Bunu psikolojik danışmanlardan, eğitim bilimcilerden, istatistiksel veri analizi danışmanlarından, hekimlerden duyarsınız. Aynı şey -bir teşekkür de olsa- karşılık bekleyerek yapıyorsanız, bir eldiven hakkında görüşünüz de sorulsa mesleğiniz içindeki bir konuda öneriniz de sorulsa ilke bellidir: bedavaysa değerli değildir. Psikolojik veya maddi kıymet istiyorsanız açıkça soruyu sorana bildiriniz. İyilik namına yapıyorsanız teşekkür beklemeyiniz.

Dahası motosiklet sürüşü üzerine sizin para verip satın aldığınız eğitim bilgilerinizi paylaştığınızda "hadi len ordan mal değneği" diye cevap alırsınız. Çok canınızı sıkmayın böyle şeylerle. Gerçi bunlara can sıkacak kadar bol vakti olan bir akademisyen procrastination hastalığına tutulmuştur gibi geliyor bana da o teşhisimi banka hesabıma para yatırmadan duyamazsınız.

Üstadım, bir şey söyleyecekseniz söylersiniz. Söyleyip söyleyip, "Ama eminim öyle birisi değilsinizdir. Ben yanlış anlıyorumdur." demezsiniz. Elbette dersiniz, ama lisedeyseniz. Yetişkin insan, özgüveni olan insan ya hiç ahkam kesmez, kesiyorsa da bunun karşılığını duyabileceğini, ya da en basit haliyle "sana soran oldu mu lan mal değneği?" lafını duyacağını hesaba katar (bu lafı ilk kez sizden duydum, her duyduğumda sizi hatırlayacağımdan emin olabilirsiniz).

Söylediklerinize gelince, gerçekten mesleki açıdan muhteşemsiniz (!) 1-akademisyenim evet, 2-zengin olma hevesiyle değil hasbelkader girdim, kız arkadaşımla aynı yeri yazalım demiştik, o öğretmen oldu, onun istediği yer bana kaldı, hayat tuhaf. 3-Yolumu kaybedip girmedim. Daha 3. sınıftan itibaren isteyerek, uğraşarak, dişimle tırnağımla kazıyarak girdim. 4-forumda ego tatmin edecek olsaydım, iki satır yazısını okuduğum, görmediğim bilmediğim biri üzerinden özellikle de terminolojik kavramlar kullanarak kişilik analizi yapar, "ben varım" derim, 5-iyilik karşılıksızdır, ama soruna cevap veren birine teşekkür etmek bir medeniyet göstergesidir. Medeni olmak da bir karşılık değil bir zorunluluktur. Medeni dünyada yani... Ben böyle düşünüyorum. Ama elbette zatı muhtereminiz en doğrusunu biliyordur.

Ama en sevdiğim sözünüz son cümleniz oldu üstadım: "Gerçi bunlara can sıkacak kadar bol vakti olan bir akademisyen procrastination hastalığına tutulmuştur gibi geliyor bana da o teşhisimi banka hesabıma para yatırmadan duyamazsınız." Belli ki akademisyenin de arada film izlediğini, uyuduğunu, efkarlandığını, seviştiğini, arada sözlüğe baktığını, kavga ettiğini, ağladığını, kırdığını, kırıldığını, velhasıl onun da bir insan olduğunu, onun da gecenin bir yarısı motor forumunda birşeyler paylaşabileceğini göz ardı ediyorsunuz. Sorun değil, özellikle 18-19 yaşındaki öğrencilerin soruları dolayısıyla buna alışkınız. Ama tuhaf olan şu, gecenin bir yarısı, okumak zorunda olmadığı, okusa bile cevap yazmak zorunda olmadığı, yazsa bile kesinlikle kahveden kısmet görenler gibi kişilik analizi çıkarmak zorunda olmadığı bir iletiyi dert edinip cevap yazıyorsanız, hatta üniversiteye ilk girişimden tutun da kariyer planlamam hakkında tespitler çıkarıyorsanız, üzerinize vazife olmayan bir konu için bu kadar boş vaktiniz varsa, siz o teşhisi kendinize zaten koyacaksınız. Bu teşhisim için bankaya paraya gerek de yok, benden bi bira için yeter. İçmek bazen güzelleştirir, hem bedeni, hem ruhu. Sizin ruhunuza da yapabileceği bir şeyler vardır muhakkak.

Güzel günler görün,

En büyük derdiniz, forumda dertlenen birini dert edinmek olsun,

---------- Mesajlar birleştirildi - 02:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:24 ----------

Soru soran insanı benzettiğiniz şey de ilginç. İyi ki size soru filan sormamışım hiç. Parası neyse verir hukuk bürosundan cevabımı alırım. Büfede önüne yiyecek atılan köpeğe benzetilmek onu gösterdiği minneti göstermenin beklenmesi filan... Gerçekten çok talihsiz. Hellas vardı o daha iyi sanki.

Not: Evimizde bir kediyle yaşıyoruz. Biz ona boyuna yiyecek alıyoruz aşı ücreti filan ödüyoruz. Hiç bir minnet gösterisinde bulunmuyor namussuz. Bu şekilde devam ederse su vermemeyi düşünüyoruz cenabet hayvana.

Allah aşkına, bundan nasıl bu sonucu çıkardınız, kurban olayım ya. Allah hem size hem de sizden derman dileyenlere yardım etsin. Çok basit bir örnek olsun diye verdim, herkesin anlayabileceği bir husus. o köpücükte bile o medeniyet var, insanoğlunda olmuyor bazen demek istedim. Bir dahaki sefere sizin için daha açık şekilde ve örnekler kullanarak yazarım. "önüne yiyecek atılan köpek" diye bir kavram kullanmadım. "yemeği paylaşmak" dedim. Biri hoyrat, sığ, ukala. Öbürü duygu dolu, daha insan. Bunu görün, bu farkı görmüyorsanız lütfen kişilik analizi yapmayın. Hobi olarak buralarda yapın tabi, ama meslek olarak yapmayın bari. Nacizane tavsiye,

3. köprü ve havaalanı yolundaki tüm köpekler arkadaşımdır benim. sırf onlara mama götürmek için haftada 3 gün köprü bağlantı yoluna, 1 gün de tayakadın'a giderim. birçok sokak köpeğini evlat edindim. birçok sokak hayvanı için belediyelerle uğraştım. Bu yüzden soruşturmalar geçirdim. Bu konudan size ekmek çıkmaz,

[MANKU]

Konuyu açan abimiz bence sonuna kadar hakli. Hadiste geçiyor:
İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen Allah'a da şükretmez. İnsanlardan özür dilemeyen, Allah 'tan da tövbe edemez.
Bu büyük bir nezakettir, kimsenin incileri dökülmez bi teşekkür etse.
Saygılar.

[berkcan123]

Valla ne kadar söyleseniz az bu insanları anlamak zor artık kendini beğenmiş mi desem bilmiyorum ağzını açıp bile söylemiyorsun parmaklarını oynatıp bir şey yazmak bile zor geliyor ya insanlar valla garip köprüyü geçene kadar olay sonrası umurunda değilsin.

[UNdocab]

Bu sözler bir akademisyenden ziyade; zengin olmak hevesiyle hukuk fakültesi okumuş da amacına ulaşamamış, akademiye yolunu kaybedip girmiş, motosiklet forumunda egosunu tatmin etmeye uğraşan, akademisyenliğin ne olduğunu kavrayamamış, iyilik yapmanın karşılıksız bir şeyler vermek olduğunun ayırdına varamamış birinin sözleri gibi geldi. Ama eminim öyle birisi değilsinizdir. Ben yanlış anlıyorumdur.

Söylediğiniz şeyin kıymetinin olmasını isterseniz asla karşılıksız vermeyin. Bunu psikolojik danışmanlardan, eğitim bilimcilerden, istatistiksel veri analizi danışmanlarından, hekimlerden duyarsınız. Aynı şey -bir teşekkür de olsa- karşılık bekleyerek yapıyorsanız, bir eldiven hakkında görüşünüz de sorulsa mesleğiniz içindeki bir konuda öneriniz de sorulsa ilke bellidir: bedavaysa değerli değildir. Psikolojik veya maddi kıymet istiyorsanız açıkça soruyu sorana bildiriniz. İyilik namına yapıyorsanız teşekkür beklemeyiniz.

Dahası motosiklet sürüşü üzerine sizin para verip satın aldığınız eğitim bilgilerinizi paylaştığınızda "hadi len ordan mal değneği" diye cevap alırsınız. Çok canınızı sıkmayın böyle şeylerle. Gerçi bunlara can sıkacak kadar bol vakti olan bir akademisyen procrastination hastalığına tutulmuştur gibi geliyor bana da o teşhisimi banka hesabıma para yatırmadan duyamazsınız.

Başka konularınızı bilemem fakat bu konuda kelimenin tam anlamıyla sıvamışsınız.
Arkadaş da gayet iyi bir şekilde durumu size izah etmiş.
Net bir özür borçlusunuz benim gördüğüm.

[sp83]

Evet, bence de... Zaten karşılık beklemiyorum; teşekkür bir "karşılık" da değil bana göre, bir nezaket ifadesi.

Bence bu özel tartışmayı en iyi bu noktalamış. Konuya gelince:

Bilgiyi az değer verilen ve hatta değer verilmeyen bir toplumdayız. Soruyu Google'a yazarak cevabını saniyeler içinde bulacağı konular için bile burada başlık açarak medet umar haldeyiz. Rölatif konular farklıdır; hangi bot, hangi eldiven vs. gibi fakat bazı şeyler de tamamen tembellik ve saygısızlık. mesela bugün ''Araba ehliyetim var motorsiklet için ne yapmalıyım'' diye bir başlık gördüm. Yani şunu bile Google'a yazmak yerine insanlardan yeni cevaplar beklemek normal bir davranış değil.
Şu karşılık konusuna da katılmıyorum. Evet her yaptığımız şeyden (profesyonel destek bile olsa) para almak zorunda değiliz ama parayla alınabilecek bir hizmeti/bilgiyi ücretsiz almak isteyen ve alan bir insanın teşekkür bile etmemesi insanın hevesini kırar. Ben de bir reklamcı olarak çok fazla arkadaşıma konuyla ilgili elimden gelen yardımı yaptım ve asla bir karşılık beklemedim. Lakin buna teşekkür bile etmediği halde ''Ya bu iyi olmamış'' zihniyeti de var, o zaman da tamam diyerek saygısızlığa da kayıtsız mı kalmamız gerekiyor? Sanmıyorum.

---------- Mesajlar birleştirildi - 03:49 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:45 ----------

Soru soran insanı benzettiğiniz şey de ilginç. İyi ki size soru filan sormamışım hiç. Parası neyse verir hukuk bürosundan cevabımı alırım. Büfede önüne yiyecek atılan köpeğe benzetilmek onu gösterdiği minneti göstermenin beklenmesi filan... Gerçekten çok talihsiz. Hellas vardı o daha iyi sanki.

Not: Evimizde bir kediyle yaşıyoruz. Biz ona boyuna yiyecek alıyoruz aşı ücreti filan ödüyoruz. Hiç bir minnet gösterisinde bulunmuyor namussuz. Bu şekilde devam ederse su vermemeyi düşünüyoruz cenabet hayvana.

Köpeğe benzetilmek rencide edici midir, ben de bu noktaya takıldım.