Ne kadar borcunun değil ne kadar gelirinin olduğu önemli, örnek bizim Fenerbahçe, spor kulüpleri içinde borcu en yükske takım belki bizim kulüptür ama hiçbir zaman fifadan yada tff den finansal fairplay nedeniyle ihtar almadı çünkü gelirimiz borçlarımızdan fazla. Yunanistanın şuan ki tek geliri turizmi ama her na kadar göze gelmese de bizim ülkemiz rusyaya domates, hollandaya kayısı vs. vs. satabiliyor. İnsanlar gerçekten yunanistanın durumunu iyi sanıyor hayret ediyorum, adamların başbakanı geçen gün kadrolarındaki hiç bir makam uçağının bakımını yaptıramadıkları için ordunun kargo uçağıyla sehayet etti, bizimkiler yağı o kadar bol bulmuşki bin küsur odalı saray yaptırabiliyorlar.
Sadece mevcut parti değil bu ülkeyi kimlerin yeğenleri, kimlerin kocaları, kimlerin evlatları soydu o başa geçenlerin unuttunuz mu? Ama eskiden olsa her parti malını çalıp gittikten sonra bi ekonomik krize girerdi devlet, millet patır patır intihar eder, ekmeğe kıtlık gelir, sular kesilir, elektrik gelmezdi ama bugün çevreme bakıyorum ben de dahil millet bir borcu bitmeden başka bir borca girmekten çekinmiyor neden? Çünkü geirim giderimden fazla. Ben hesabımı kitabımı yaptım bugün işimden olsam yine de rahat rahat ödeyebiliyorum banka borçlarımı alacağım tazminatla.
Yunanistanda asgari ücretin Türkiye' nin 3 katı olması onları zengin yapmaz zira bi ekmek 1 euro ise bun onları bizden de fakir hale getirir. O parayı harcadıkları gider ne alemde ona bakmak lazım. Geçenlerde bi iş arkadaşım ispanyaya gitti aldıkları maaşı duyunca oo bayaa iyi alıyorlarmış dedik sonra adamların ödediği kira fiyatından bahsetti benim maaşımın tam iki katı. Haliyle yaptıkları masrafları hesaplayınca bi baktık ki ben onlardan daha rahat yaşıyorum bu ülkede. (her ne kadar o orada insan gibi yaşasa da, biz burda kendi yam yam halkımız tarafından köpek muamelesi görsek de)
Son örneğim yunanistandaki işsizlik oranları. Adamlarda işsizlik 2014 sonu itibariyle %26.1
Türkiye' deki işsizlik oranı %9.9
Kaynak
Ve hepimiz biliyoruz bu işsizlerin çoğu işletme mezunu olup bunu bir üniversite bitirmiş olarak gören ve iş beğenmeyen istanbullu genç yetişkin tayfası. (ülkenin yarısı işletme mezunu anasını satayım) İstanbulun dışındaki tüm fabrikalar işçi lazım diye diye ağlarken büyük şehirlerdeki işsizler bi türlü buralara gitmiyorlar nedense. Buda aynı kapıya çıkıyor asgari ücretli keyfinden kaçınmayıp iphone alabiliyor, aynı şekilde işsizde istanbuldan geçmem kardeşim deyip gitmiyor, Allah göstermesin bugün istanbul' da bana ekmek kalmasa ilk işim diğer illere taşınmanın yollarına bakmak olur. Ama işte bu keyif düşkünü tayfa yüzünden sanki millet işsiz, hayat pahalı gibi gözüküyor. İnanın çalışan elinde bilezik gibi mesleği olan adama hayat pahalı değil çatır çatır kazanıyor o tip admalar. Ama diğer yandan ne mesleği ne işi gücü olmayan adam asgari ücreti beğenmiyor, işsiz gezerim daha iyi diyor.
Be motorumu bi miktar peşin param olmasına rağmen banka kredisiyle aldım, hatta motora ekipman lasik vs. alacakken bile peşini kullanmadım gittim akrtımla yaptım masrafımı. Bi ödeme planı çıkardım kendime borcumu 1 yıldan daha kısa sürede bitirip bi an önce borçsuz harçsız bi adam olabilmek için ama araya ekstra masraflar giriyor haliyle zorluyor, yine de borçlu olmayı sevmeyen birisi olduğum için sıkıntı yok, millete borçlu olacağıma bu yazı biraz sıkıntılı geçiririm daha iyi.