Dizelden anlamayanlar Klavyeleri söküp atsın.
Çoğu kişi yanlış örnek vererek traktör ile bilmem neyi karşılaştırıyor. Aynı motor hacmine sahip, yani 2.000 cc hacme sahip dizel ve benzinli iki otomobil motoru ele alalım. Kesinlikle 2000 cc dizel motorun gücü (bg, veya son hızı) benzinli 2000 cc'ye göre daha düşük, ancak torku (nm, yani çekişi) daha yüksektir. Bunu niçin dikkate almıyorsunuz. Motosiklette bize lazım olan öncelikle tork, yani, çekiş yani ivmelenme hızı değil mi?
The earth does not belong to man, man belongs to the earth. Great Indian Chief Sitting Bul
Tek silindirli dizel motorlu motosikletine bindin..
1. viteste torklu torklu gidiyorsun. Hızlanmak istedin gazı açtın.. Ne olması gerek? Motorun devirinin yükselmesi gerek değil mi?
Ne kadar yükselecek ve o yükseldiği devirde ne kadar güç verebilecek artık..
İşte bütün mesele burada..
Yani benzinli motorun çalışabildiği devir aralığında dizel motor çalışmıyor..
Herşeyi geçtim, manyak bi titreşim olur. Dizel araba motorunu düşünün anlarsınız. Ekonomik olur mu? olur ama o titreşimi çekmeye değmez bence.
Titreşim sorunu çözülmeden bu iş zor...
Niye dizel motosiklet diye tutturuyorsunuz ki? Motosiklet zaten çok ucuz bi ulaşım aracı. Bizim benzinimiz pahalı.
En büyük sebeplerinden biri de dizel motor yapılarının benzinliye göre daha ağır ve büyük olmasıdır.
bunun sebebi de dizel motor içinde çok yüksek basınç ile patlama olur, buna dayanabilmesi için ise malzeme et kalınlığı daha sağlam ve kalın olmalı.
yani atıyorum 250 cc bir benzinli motor var elimizde, bunu tamamen kopyalayarak aynı boyutlarda ama dizel ile çalışan bir motor üretebilmeniz neredeyse imkansız.
daha büyük, daha kalın ve daha ağır olmak zorunda. yanlışım var ise düzeltin.
Velhasılı kelam kullanım amacımıza pek uygun olmadığı için üretilmiyor, yoksa teknik olarak imkansız değil.
"normal insanlar bir yerden bir yere gitmek için araba kullanırlar, motorcular ise motosiklet kullanmak için bir yerlere giderler"
Benzinli ve dizel motorların çalışma mantığını bilmiyorsun bence.
Benzinli motorlar: Benzin, karbüratörde hava ile karıştırılır. Bu benzin+hava karşımı piston içindeki yanma odasına gönderilir. Bu karışım pistonun itmesi ile sıkıştırılıur ve bir noktada bujinin verdiği kıvılcım ile patlarılarak, elde edilen itme gücü tekerlere aktarılır.
Dizel motorlar: Hava, piston içindeki yanma odasına gönderilir ve sıkıştırılır. Sıkıştırılan havanın basıncı arttığı için doğal olarak sıcaklığı da artar. Bilahare yanma odasındaki basıncı ve sıcaklığı yükselmiş havanın içine enjektör ile dizel gönderilir ve dizel kendiliğinden patlar. Elde edilen itme gücü tekerlere aktarılır. Bu nedenle dizel araçlarda karbüratör ve buji bulunmaz. Dizel araçlarda kompresör ve enjektörün önemi artar. Dizel araçlarda bu basınç uygulayarak havanın sıcaklığını artırma yöntemi ile dizelin ateşlenmesi yönteminin tercih edilmesinin sebebi, dizelin benzine göre çok geç ateş alan bir yapıda olmasıdır.
Senin yanlışın şurada: Her iki sistemde de yanma odasında bir patlamaya ihtiyaç duyulur. Dizel ve benzinli motorların bloğunun et kalınlığının bununla bir alakası yoktur.Dizel motorların daha büyük, daha kalın ve daha ağır olmak zorunda değildir.
Lütfen zileliorhan tarafından açılan şu başlığa bakınız:
Sık Yapılan Bir Hata: Motosikletlerde Beygir gücü ile Tork kuvvetini karıştırmak !...
Ama yine de mesajı oradan buraya kopyalayım:
İçten yanmalı motorlarda aracın hızını belirleyen ana faktör beygir gücü (HP: Horse Power), çekişi belirleyen ana faktör ise tork (Nm: Newton Metre) dur. Daha kolay anlaşılması ve sık görüldüğü için otomobillerdeki benzinli ve dizel araçlardan bir örnek verelim. Örneğin 2.000 cc motor hacmine sahip bir benzinli aracın son hızı (beygir gücü) dizel araca göre daha yüksek, çekişi (torku) daha düşük, ancak 2.000 cc dizel bir motora sahip dizel aracın ise son hızı (beygir gücü) benzinli araca göre daha düşük ancak çekişi (torku) daha yüksektir. Bilhassa taşıt sollamaları sırasında bu olay net şekilde fark edilebilir. Ara viteslerde gaza basınca dizel araçların daha seri bir şekilde sollama yapmasının nedeni budur.
Aynı kural motosikletler için de geçerlidir. Motosikletlerde dizel motor kullanılmadığından konuyu şu şekilde açıklayalım: Aynı yıl üretilmiş, aynı ağırlıktaki iki motosikletten A motosikletinin beygir gücü yüksek, torku düşük, B motosikletinin ise beygir gücü düşük, torku yüksek olsun. Bu iki motosikletin yarış amacı ile veya bir trafik ışığında aynı anda kalkış yaptıklarını farz edelim. Torku yüksek olduğu için B motosikleti ilk anda öne geçecektir. Ancak beygir gücü yüksek olduğu için A motosikleti son süratinin daha fazla olması nedeni ile bir müddet sonra B motosikletini geçecektir. Eğer önlerine bir rampa çıkarsa, bu sefer A motosikleti torkunun (çekişinin) düşük olması nedeni ile B motosikletinden daha fazla yavaşlayacak ve bir müddet sonra rampada B motosikleti A motosikletini geçecektir. Rampa bitip düze gelindiğinde veya yokuş aşağı inildiğinde durum yine tersine dönecek ve son hızının yüksek olması (beygir gücünün fazlalığı nedeni ile) A motosikleti B motosikletini tekrar geçecektir.
Her zaman söylüyorum, motosiklet konusunda yeniyim, acemiyim ve tecrübe ve bilgi eksikliğim var. Ancak motorlar hakkındaki teknik bilgi birikimim nedeni ile böyle bir açıklama yapma gereğini duydum. www.motosiklet.net ve forum.donanım forumlarını yaklaşık 1 aydır takip etmeye başladım. Bu tarz, yani geygir gücü ile tork kuvvetinin birbirine sık sık karıştırıldığını gördüm. Bu nedenle bu mesajı yazmayı düşündüm.
Örnek vereyim, başka bir forum başlığı altında Seyhan 150 ile CBF 150 hakkında yorum yapılmış. Seyhan 150'nin beygir gücü 9000 d/d'da 11,9 HP, CBF 150 beygir gücü 7500 d/d'da 11,6 HP'dir. Yine Seyhan 150'nin torku 7000 d/d'da 10,2 Nm, CBF 150 beygir gücü 5250 d/d'da 12,5 Nm'dir.
Bu teknik verilerden çıkarılacak kesin sonuç şudur: Bu iki motosikletin yarış amacı ile veya bir trafik ışığında aynı anda kalkış yaptıklarında CBF 150 torkunun yüksekliği nedeni ile ilk anda Seyhan'ı geçecek, ancak bir müdeet sonra CBF son süratine ulaştığında, Seyhan onu yakalayacak ve beygir gücünün daha yüksek olması nedeni ile onu geçecektir.
Önlerine bir rampa çıktığı zaman torkunun düşüklüğü nedeni ile Seyhan daha fazla yavaşlayacak ve CBF onu rampada geçecektir. Rampa bitip, düze gelindiğinde veya inişe geçildiğinde son süratinin (beygir gücünün) yüksekliği nedeni ile Seyhan tekrar CBF'yi geçecektir.
Şimdi şöyle bir soru sorulabilir: "Ama her iki motorun beygir gücü ve tork değerleri birbirine çok yakın!...". Unutulmamalıdır ki Seyhan'ın ağırlığı 114 kg, CBF'nin ağırlığı 141 kg.dır. Bu nedenle bu 2 motorun düzde, rampada veya inişte birbirlerini geçişleri bu ağırlık farkı nedeni daha hızlı ve kısa mesafelerde görülebilecektir. Eğer iki motor da aynı ağırlığa sahip olsa idi, yukarıda söylediğim birbirini geçişler yine olacaktı ancak daha uzun zaman limitinde ve mesafede görülecek idi.
The earth does not belong to man, man belongs to the earth. Great Indian Chief Sitting Bul
Chopperda on numara olur aslinda ama neden uretilmez bilmiyorum zaten moto kimsenin ikinde deil
http://turkish.alibaba.com/goods/diesel-motorcycles-sale.html
Sen iyi misin? Oruç başına mı vurdu, şu mübarek gün?
The earth does not belong to man, man belongs to the earth. Great Indian Chief Sitting Bul
Arkadaş incelememiz için link atmış, telefondan giriyorsanız görünmeyebilir.
Konuya cevabım da maliyet ve ağırlık dışında çok güzel dizel motorsiklet yapılır. Şanzıman oranı dizele göre ayarlanırsa çok güzel kaçan ve az yakan ve günümüz dizel motorlarındaki gibi sakin sesli bir motorsiklet yapılabilir. Titreşim de en az 2 silindir olması ile bir nebze çözülür.
Ben söyleyim, sen yine de inanma. ğ tuşu basmadı. Mesajı yollamadan önce fark ettim ama "Aman boş ver. Çok kişi zaten böyle kısaltılmışını yazıyor zaten" dedim. Bak bakalım, hiç yukarılarda böyle hata görebilecek misin?
The earth does not belong to man, man belongs to the earth. Great Indian Chief Sitting Bul
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)