metinkilic adlı üyeden alıntı
Suzuki sahipleri sürüden ayrılan, kendi yolunu çizen koyunlar gibidir. Yani her kesin peşine takılmadan, beğenileri, istekleri, arzuları ve mantıklarıyla hareket eden insanlardır. Şahsen ben kendimi öyle görüyorum. Benim motordan zaten ülkemizde çok yok, İzmir'de benim bildiğim üç tane var ve ben çok mutluyum.
Suzuki için birisi servis, yedek parça vb.konusunu dile getirmiş. Tüm servisleri gayet iyi, yedek parça konusunda hiç bir sıkıntı yok, distribütör çok ilgili.
Motorun kullanım kitapçığını ilk sahibi ve aldığım abimiz evde bulamadı. Firmaya mail atıp istedim. Ellerinde olmamasına rağmen bir yerlerden bulup buluşturmuşlar, ciltletip kargo ile adresime gönderdiler. Yine motorun yan tarafında küçücük plastik bir kapak var. Varlığı ile yokluğunu kimse anlayamaz, benimkisi düşmüştü. O plastik kapak servis tarafından sipariş verildi, 15 gün içersinde japonyadan gelip takıldı. Gelen parçanın değeri 3 tl, adamlar bunu taa Japonyadan getirtmek için belki 300 tl harcadılar. Hiç bir zaman da yok demediler.
Şimdi soruyorum, hangi servis veya distribütör ilgisiz, alakasız vb. Bence Suzuki'yi ayrı bir yere koymak lazım benim izlenimlerim bu şekilde.
Motor almadan önce İzmir Honda bayisine ve Yamaha bayisine gidip motor almak istedğimi söylediğimde, adamlar benim yüzüme bakmamışlardı. Ne ilgi gördüm, ne alaka. Ne sorduğum sorulara doğru dürüst cevap alabildim. Alsancak oto suzuki bayisine gidin, hiç bir şey almasanız bile adam gibi karşılanırsınız, muamele görürsünüz, mutlu ve mesut çıkarsınız. (Not: ilgili bayi ile hiç bir alakam yok, sadece bakıma gidiyorum.)