Türk malı motor neden yok sizce zor birşeymi
Reklamlar
-
Motosiklet Eğitmeni
Yilda kaç motosiklet satiliyor bizim ülkemizde?
Eger bir fabrika kursan ve motosiklet üretsen, pazarin yüzde kaçina hakim olursun?
Ne kazanirsin?
Yaptigin yatirima deger mi?
gibi sorularla baslar, hangi beyinle bu islere kalkisacaginla devam eder,
devlet arkanda mi sorusuyla oyun biter.
Reklamlar
-
moturmotur adlı üyeden alıntı
açık konuşayım ozaman sen yıllarca senelerce milletin ezanıyla milletin donuyla takkesiyle uğraşırsan araba maraba yapmaya vakit bulamazsın.
13 yıldır uğraşan yok , ama tutan da yok ve ,icraat da yok . Ama pardon yaaa allah allah deyip cahil olan dindar kardeşimi ( dindar cahildir anlamı çıkmıyor ama siz çıkarırsınız ondan ekleyeyim dedim ) dini kullanarak vatanı kökünden satıp misali ahval olan lale devri gibi çöküşte olan halkı 950 tl ye mahkum edilmiş ( gerçi oy veren çoğunluk orda ) bir halk varken o kadar sokakta yaşayan insana küfür eder gibi saray yaptırmak bunlar nedir . Donuna , ezanına , takkesine karışmadı da ne yaptı he söyle bana hadi söyle Yol yaptı demi , sağlık sistemi harika ilaç kuyrukları bitti . Noldu 2002 öncesi hükümetler ezan mı okutmadı , camilere asker mi dikti , takkeni başından mı aldı .
Ondan bundan duyduklarınla yaşamadıgın , karsıt görüşün yazdıkları bile okumadan ahkam kesme , ben ülkücü adamım kardeşim asker de namaz kılalım dedik başımızdaki astsubay camimi lan burası dedi . Biz allahın yoluna baş koymuşsak o namaz secde edilir bahane aranmaz yok yıllarca ezana takkeye karışmışlarda , aha yine geldi lale devri yine geldi sevr beğenmediğin o ateist cehape varya coniler geldiğinde onu bile ararsın , rahmetlık dedemin babası çanakke savasına katılmış bir insan yunan geldiğinde hocalar g.t ve can korkusundan ezan okumamış , allah korkusu olan mücahit hocalar da ölümü görmemiş allah uğruna vakti geldiğinde okumuş ve şehit olmuşlar . Aha can korkusu için ezanı okumayanların torunları ile başımız bela da
TÜRK CHOPPER TÜRKİYE ESKİŞEHİR İL TEŞKİLATI - O ERRORDU DİSİPLİN OLDU
-
Burada yazılanların hepsine katılıyorum diyemeyeceğim. Ülkemizde kafası çalışan bu işe gönülden bağlanıp yapacak kişileri bulmak zor değil, -ki üniversitemde birçok farklı bölümden motorsiklet tutkunu veya yapabilirim diyen arkadaşlarla aynı şeyi düşünüyoruz. Biz değil miydik 4 buçuk ayda 4 tane otomobil'i sıfırdan üreten. Şöylede bir gerçek var sıfırdan birşeylere başlamak gerçekten zor, büyük emek isteyen bir iştir ama bunu Türkiye' de yapabilecek kurumlarda mevcut, yapmak istemiyorlar neden hazır düzene alışmaları yüzünden Çinden gelsin X şehrinden Türkiye' ye dağıtılsın, karını alalım kasamızı dolduralım mantığı. Şöyle bir hedefim var benim, ileride birgün motorsiklet üretecek olursam başlangıç olarak sadece kuryeler için üretmeye başlıyacağım yanında birçok ekstrayıda opsiyonel sunarım. Örnek olarak; çantalarınıda opsiyonel olarak sunarım. Servis ağınıda özel kişilere bırakmadan kendı bünyemde şehirlerin merkezi konumlarında açarak Yüzde Yüz müşteri memnuniyeti sağlarım. Biliyorum içinizden birçok kişi satamazsın edemezsin yapamazsın diyecek her aşamada fakat hepimiz kuryelerin kullandığı motorsikletler neyse ona yönelmiyor muyuz? Bu adamlar kullanıyorsa kalitelidir vs diyoruz. Fiyatı yüksek olsada, hak etmesede fiyatını almaya devam etmiyor muyuz? ve şunu'da unutmamalıyız, kullanıcalarla ne kadar diyalog halinde olursa firma kendini o kadar geliştirerek ilerler.
-
Devlet desteği çok kısıtlı olur.
Çok büyük fiziksel ve maddi yatırım ister.
Motosiklet kullanan sayısı bu kadar az iken çok gelişmiş pazarlama stratejileri ister.
Müthiş rekabet gerektirir, japon, çinli, alman, hintli rakipleri ile aynı pazarda koşmak zorundadır.
Milli anlamda sahip çıkılacak bir ekonomik değer olarak görülmez.
vs..vs...
Ve ayrıca kullandığımız bu derece komplike hiçbir ürün, tamamen ait olan ülkenin üretimi değildir. Japonun,almanın, italyanın mekaniklerine bakarsak bu zaten açıkça görülür.
100% yerli üretim kompleksini bir kenara bırakıp, herhangi bir büyük firma ile ortak üretim daha akla yatkın bence.
Bu denli araba çılgınlığı yaşanan bir ülkede araba üretmeye bile cesaret edemeyen "müteahit" zihniyeti, asla ve asla motor üretmez.
Artık bu gerçeği kabullenmek lazım. Biz hiçbir zaman sanayi ülkesi olmadık. Vestel mestel hikaye...
-
yoğurt icat edebilmişiz bizden icat çıkmıyor bol bol yoğurt yeyip japona binicez
-
Biyturs_OnSr adlı üyeden alıntı
OOhaaa ben bunu izlememiştim...
Hakkaten bu zihniyetler başımızdayken herşey imkansız...
Yemin ediyorum şu yaratıkla aynı havayı soluduğum için utanıyorum...
Şu lafları kahvedeki hıdır emmiyle yapılan röportajda duysak bile cehaletimize üzülürüz. Adam bakan yahu...
Gece gece zıpladı sinirler yine...
...ADAMLIK, CİNSİYETLE DEĞİL ŞAHSİYETLE ALAKALIDIR...
-
çoğu kişi düşünüyorki bir fabrikada bitane üretim hattı var o çizigiyi baştan sonra doğru gidersen sonunda araba veya motor çıkacak.
bir araçta bilmem kaç bin parça var pilastiğiydi metalydi malzeme bilimiydi tedariğiydi ,mekanik ve elektronik aksamın araştırması geliştirmesiydi iso standartları patent ücretleri vsvsvsv parça sayısı kadardiye uzar gider.
ramirez'inde bahsettiği gibi şöyle söylüyeyim bu sistemi sadece kendi ağında yapabilen 1 tane bile firma yok.süreli veya süresiz anlaşma yapıp başka firmaları kendi bünyesine katanlar vardır
sadece hayal gibi gelsede bunların hepsini yaptık diyelim başkaları ile pay kavgasına girip bide kar edecen
-
Bizim ülkemiz de mümkün mu böyle birşey.Ha yaparsın edersin biri gelir ortak olur.İşler yoluna girer yolun açılır ve devlet gelir yok şu vergisi yok bu vergisi yok devlete katkı payı kazanırsın 1.000tl devlet alır 2.000tl bu ülkede başımız daki soyguncu zihniyet gitmedikçe dışa bağımlı olmaya mahkumuz.
Yap işlet devret sistemi
Havaalanı yapılacakmış ; Yapacak firmaya devlet ödenek çıkaracak bilmem kaç milyon tl.Adam yapacak havaalanıni işletecek 10yıl indirecek parayı cebe sonra devlete kalacak.
Adam yol yapıyormuş ne ile yapıyor ? Benzine zam %10 Ekmege zam %10 Doğalgaza zam %10Elektriğe suya %10 Emekliye zam gelince %3 ilk 6ay %3sonraki 6ay asgari ücret yine aynı.
950Tl maaş veriyorsun 1.500tl vergi yle geri alıyorsun.Benim paramla yol yapıp bana hava atıyorsun !!!
Allah bunları bildiği gibi yapsın.
Allah Allah deyip vatandaşı sömüren şu zihniyet den tez zamanda kurtarsın inşallah.
-
süreç ve birikim önemli bu ülkede yaşayanlar olara bu konuda zayıfız kimseyi suçlamaya gerek yok kendimizi düzeltmemiz lazım.bunun dışında birikim elbette ama bazen atlama noktalarında yakalamak mümkün , mesela android mesela akıllı telefonlar vb.
Ayrıca bir malı üretiyorsanız satmanız önemli bakın sadece türk malı bir lastikle ilgili konum , ben memnunum ama ne kadar akıntıya karşı kürek çekmek gerekiyor.
http://www.motosiklet.net/forum/moto...-nasildir.html
oguzhanlal adlı üyeden alıntı
Adamlar ilk Arabaya 1900 lerde yaptı. Düşünün 100 yılın üstünde bir know-how (bilgi birikimi diyebiliriz) ları var. Sen sıfırdan başlasan yetişebileceğini mi sanıyorsun ?
Ayrıca artık rekabet o kadar fazla ki yapacağın bir hata seni iflasa bile götürebilir. Dünya krize girdiğinde koca koca firmalar kapanıyor. Yeni açılmış bir firma çerez gibi ..
Ayrıca bir motor tasarlamak bu kadar zor mu sorusunu soran arkadaşlara cevaben: EVET gerçekten o kadar zor. Sadece Emme manifoldunun kıvrımındaki açı ile ilgili 10 larca makale bulurum. Bir makalenin en azından 6 ay- 1 yıl arasında yazıldığını düşünürseniz..
Peki ne yapalım. Bence yeni teknolojilere yönelelim. Elektrikli araçsa elektrikli araç, hibridse hibrid, hidrojense hidrojen.
---------- Mesajlar birleştirildi - 07:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 07:31 ----------
Ülkeyi yediler bitmedi mağduriyet.
sadece istanbul üniversitesinde en çok oy alan ama atanamayan rektörüne bir bak ve atanan rektörü izle ve neden olmadığını anlayacaksın.
moturmotur adlı üyeden alıntı
tank top tüfek yapıldı arabada yapılır.Etnik kökenin Nefret tohumları ise çoooook öncelerden aşılanmış bize. Kimse kimseyi çocuk yapmadın diye asmıyor veya şunu giymedin diye asmıyor rahat olabilirsin sen asıl otobüsleri yakanlardan kork araba yapsan zaten onuda yakarlardı .
-
Bu işin önündeki en büyük engel Türk kafasıdır. Biz kolay olanı severiz, kolay olanı gerçekleştirmekle övünürüz. İş yerlerinde işi yapanlar değil de sunumunu yapanlar değerli görülür. Mesela bizde "kendini satmak" diye bir kavram vardır. Nedir bu ? Senin mühendis olarak (mühendis için konuşuyorum) değerini tartamayacak kapasitedeki yöneticiye kendini beğendirip, aslında mühendislikle alakası olmayan uyduruk bir işe mühendis olarak girmeni sağlamaktır. "Peki o yöneticinin orada ne işi var ?" diye sorarsanız, bu sorunun cevabı tüm ülkenin eğitim ve yönetim sisteminde yatıyor. Biz bu ezbere dayalı saçma sapan eğitim sistemini, üniversite ve sbs sınavı gibi aptal eleme yöntemlerini bırakmazsak, bu kendimizi kandırıp inandığımız elemelerden birinci çıkan çocukları çok başarılı ve geleceği parlak olarak değerlendirmekten vazgeçmezsek hiçbir şey asla değişmeyecek. Sen oyunun kurallarını yanlış koyarsan, o oyunu da yanlış kişiler kazanır. Bu ülkede gerçekten ne öğrendiğinin farkında olan mühendis sayısı çok az. Birçok kişi sırf adı mühendislik diye, iş bulabilmek için, hiçbir yeteneği olmadan bu eğitimi alıyor. Diğer yandan belki de çok yetenekli olan birçok çocuk sırf ezbere dayalı bu eğitim sisteminin küstürmesinden dolayı bir şey olamayıp eleniyor. Bu kafalarla bu işler olmaz.
Bir de şu var, biz hala millyetçiliği savaş meydanlarında arıyoruz ama asıl milliyetçilik bu gibi çalışmalarla olur. Bir ülkenin otomobil markalarıyla, motosikletleriyle, bilimiyle övünmesi gerekir, 500 yıl önce kazandığı ve şu anda sana hiçbir faydası olmayan savaşlarıyla değil. Biz hala o noktadan bir adım ileriye gidemedik. Atatürk'ün yapmak istediklerini anlayıp üzerine gram koyamadık. Bu saatten sonra da artık pek mümkün değil. Tren kaçtı. Devrim Otomobili üretilseydi her şey farklı olabilirdi. Banan göre o projeyi iptal edenlerin tümü vatan hainidir, idamlıktır. Bizim şu andaki "mühendislik" seviyemiz bazı üniversitelerin veya sağda solda bazı ustaların yaptığı uyduruk projeler ve bunları yere göğe sığdıramayan cahil basımız kadardır.
Not : Tüm yorumlarım makina mühendisliği ve bununla ilişkili alanlar içindir. Elektronik, bilgisayar vs için durum farklı olabilir. Burada konumuz motosiklet olduğundan böyle yazdım.
-
Şirketi devlet kurmalı. %0 vergi ve düşük kar payı ile maliyetini kurtarana kadar çalışmalı. Kar edemiyorsa maliyetine çalışmalı. Br çok kişi yerli malı dye tercih edecektir. Hiç getirisi olmasa bile para ulkede kalır, istihdam kaynağı olur, cari açık azalır.
Çok geride kaldık diyen bazı arkadaşlar var. araç uretmek için illa ford t modelinden başlamaya gerek yok. Alt yapıyı, yetişmiş muhendisi lır, her turlu aracı uretirsin. Zamanla daha çok muhendis yetiştirir dunya çapında uretici olursun. Sonra almanya gibi cari fazlalık veririz.
-
Teknolojide Iran kadar olabilseydik o kadar refah icinde olurduk ki:(
Ama elbette izin vermezler, yabanci sermayeye bagimlilik pardon koleligin devam edebilmesi icin yularimizdan cekistirip duruyorlar yillardir...
Aman sikinti cekmeyelim, aman kitlik sira karaborsa olmasin, aman baskaldirmayin amerikaya avrupaya, aman aman aman...
Onlar bizim gibi koleleri bulmuslar, mallarini satiyorlar, kulturlerini empoze ediyorlar, sizce bizi serbest birakirlar mi? Onlar izin verdigi kadar biz teknolojide ileri gidebiliyoruz! Farkinda degilmisiniz?
-
Tgn adlı üyeden alıntı
Yerli araba yapmaktan bahsediyorlar. Çok mu zor abi şaseye 2 teker koymak türk yapımı motor yapmak???
Zaten yerli üretim motosiklet markamız var: Bkz: TT Motor. Sitenin About Us kısmında sertifikalı, seri ve yerli olarak üretim onayı almış modellerini görebilirsiniz. Ancak tamamen el yapımı olduğu için fiyatlar 50.000 € bandında. Bu da Tarhan Telli'nin hedefindeki motosiklet kitlesini bize anlatabiliyor.
TT Motor'un belgeseli vardı. Tarhan Bey senelerce tip onayı için ne kadar uğraştığını anlatıyordu. Neden yerli üretimin yapılamadığını, neden çok zor olduğunu o belgeselde çok çok iyi anlatıyor. Youtube'da şuradan izleyebilirsiniz:
Bunun dışında Hazey-Türk firması ilk yerli üretim trike'ları yaptı (VW 1303 motorunu kullanarak). Üstelik lansmanını Azra Akın ile yapmasına rağmen seri üretimde ödenek açısından önlerine konan taş yüzünden bu üretimi durdurdular. Bu sebeple artık kamyon, kamyonet yedek parçacılığı ve servisliği yapıyorlar. Ne kadar saçma değil mi ?
Hazey Türk'ün galerisine de bu linkten ulaşabilirsiniz.
Yerli üretim otomobiller de sıkıntılı. Etox mesela. Seri üretim için hala bir gelişme olmadı. Üretim yapacak ve tüm dünyaya ihracat yapacak kapasitemiz var. Ancak üretimi yapılabilecek olan konseptlerin dağıtımı hakkında hem devlet, hem de dış bağlantılar dolayısıyla pek çok engelimiz mevcut.
Hatırlarsanız Fiat'ın eski modellerinin motor ve şasi blokları kopyalanarak TOFAŞ'ın yerli olarak ürettiği Kuş Serisi, Türkiye pazarı için 1981-2004 yılları arasında üretildi. 1970'li yılların teknolojisine sahip olmasına rağmen, 1990'lı yıllarda özellikle yedek parçasının bolluğu, ülke yollarına uyumu, kolay modifiye edilebilmesi ve uygun fiyatı sayesinde Türkiye'de çok tutuldu. Yaklaşık 1.700.000 adetle Türkiye'nin en çok üretilen ve satılan binek otomobil unvanına sahiptir. Sonra ne oldu ? TOFAŞ-FIAT Türkiye'deki üretimde birleşti, marka ismi Fiat oldu. Ama Marea, Brava, Tipo, Uno, Tempra gibi modeller hep Türkiye'de üretildi.
Geçmişe döndüğümüzde 1961 yılında dönemin Devlet Başkanı Cemal Gürsel'in emriyle üretilen ancak içine benzin konulmadığı için rafa kaldırılan Devrim, 1960'ların ortalarına doğru önce sedan modelinin, daha sonra ise station wagon ve pick-up modelinin üretilmesi düşünülen ama daha tanıtım aşamasında iken bazı kişilerin ve çevrelerin baskısı nedeniyle üretiminden vazgeçilmiş olan Zafer, 1966 yılında Otosan'ın, İngiliz Reliant firmasına prototipini hazırlattığı ve prensipte fiberglas gövdeli, iki kapılı, bütün mekanik parçaları Ford’dan alınan, adı bir yarışma sonucu belirlenen ilk başarılı yerli üretim olan Anadol, 1996 yılında Prof. Dr. Hasan Yurdakul'un el yapımı olarak ürettiği klasik tipteki Maral, 1999'da Jet Fadıl'ın milleti kazıkladığı İmza gibi markaları görünce motoruna kadar %100 Yerli hiçbir araç üretmediğimizi görüyoruz. Ne kadar onur kırıcı değil mi ?
Şimdi Tarhan Telli, yanlış biliyorsam düzeltin motosiklet motor bloğu üretimi için de girişimde bulunarak ilk %100 yerli araç üretimi konusunda düğmeye basacak. Belki o zaman daha uygun fiyatlı ve daha farklı çeşitte motosikletlerini görebiliriz TT markasının. Umut fakirin ekmeğidir di mi ? : )
Bonus: Yerli Ferrari ŞAMİL. Şaka değil, gerçektir : )
Road never ends but life does. Ride to live, live to ride.
-
Seko adlı üyeden alıntı
Bu işin önündeki en büyük engel Türk kafasıdır. Biz kolay olanı severiz, kolay olanı gerçekleştirmekle övünürüz. İş yerlerinde işi yapanlar değil de sunumunu yapanlar değerli görülür. Mesela bizde "kendini satmak" diye bir kavram vardır. Nedir bu ? Senin mühendis olarak (mühendis için konuşuyorum) değerini tartamayacak kapasitedeki yöneticiye kendini beğendirip, aslında mühendislikle alakası olmayan uyduruk bir işe mühendis olarak girmeni sağlamaktır. "Peki o yöneticinin orada ne işi var ?" diye sorarsanız, bu sorunun cevabı tüm ülkenin eğitim ve yönetim sisteminde yatıyor. Biz bu ezbere dayalı saçma sapan eğitim sistemini, üniversite ve sbs sınavı gibi aptal eleme yöntemlerini bırakmazsak, bu kendimizi kandırıp inandığımız elemelerden birinci çıkan çocukları çok başarılı ve geleceği parlak olarak değerlendirmekten vazgeçmezsek hiçbir şey asla değişmeyecek. Sen oyunun kurallarını yanlış koyarsan, o oyunu da yanlış kişiler kazanır. Bu ülkede gerçekten ne öğrendiğinin farkında olan mühendis sayısı çok az. Birçok kişi sırf adı mühendislik diye, iş bulabilmek için, hiçbir yeteneği olmadan bu eğitimi alıyor. Diğer yandan belki de çok yetenekli olan birçok çocuk sırf ezbere dayalı bu eğitim sisteminin küstürmesinden dolayı bir şey olamayıp eleniyor. Bu kafalarla bu işler olmaz.
Bir de şu var, biz hala millyetçiliği savaş meydanlarında arıyoruz ama asıl milliyetçilik bu gibi çalışmalarla olur. Bir ülkenin otomobil markalarıyla, motosikletleriyle, bilimiyle övünmesi gerekir, 500 yıl önce kazandığı ve şu anda sana hiçbir faydası olmayan savaşlarıyla değil. Biz hala o noktadan bir adım ileriye gidemedik. Atatürk'ün yapmak istediklerini anlayıp üzerine gram koyamadık. Bu saatten sonra da artık pek mümkün değil. Tren kaçtı. Devrim Otomobili üretilseydi her şey farklı olabilirdi. Banan göre o projeyi iptal edenlerin tümü vatan hainidir, idamlıktır. Bizim şu andaki "mühendislik" seviyemiz bazı üniversitelerin veya sağda solda bazı ustaların yaptığı uyduruk projeler ve bunları yere göğe sığdıramayan cahil basımız kadardır.
Not : Tüm yorumlarım makina mühendisliği ve bununla ilişkili alanlar içindir. Elektronik, bilgisayar vs için durum farklı olabilir. Burada konumuz motosiklet olduğundan böyle yazdım.
Bir kimya mühendisi olarak size sonuna kadar katılıyorum.Durum kimya mühendisliğinde de aynı.Aslında bazı okullarımızda mühendislik anlamında çok sağlam eğitim veriliyor ama mezun olup işe başldığınızda bu verilen eğitim ile ilgili ve yeteneğiz ile ilgili hiç bir şey yapma imkanı tanınmıyor size,yapmaya kalktığınız da da bir şekilde size engel konuluyor yada yapacağınız iş baltalanıyor.Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bu ülkedeki fabrikaların çok büyük bir kısmında en az %90 ında mühendislik falan yapılmıyor.Mühendisler teknik bilgisi fazla ustabaşı gibi çalıştırılıyor.Herhangi bir firmada yükselirken yada bir firmada işe girerken kesinlikle bilginize,yeteneğinize,yaptıklarınıza bakılmıyor,ezberinize,fikir yürütmeden ne kadar emirleri yerine getirdiğinize,sistemin ne kadar içinde olduğunuza,yalakalığınıza,kendinizi nasıl sunduğunuza,ambalajınıza bakılıyor.Açıkçası mühendislikle alakası olmayan işlerle dolu 6 yıl sonunda mühendislikten iyicene soğudum,mühendisliği de unuttum hatta okuldan yeni mezun olduğumda mühendislik hakkında çok daha fazla bilgi sahibiydim.Şu an çalıştığım işi bırakırsam bir daha da mühendislik ile ilgili hiç bir işe girmeye niyetim yok.
Kısacası bizden bi cacık olmaz,anca elimizdekileri satar özelleştiririz,anca dışarıdan getirdiğimiz malları alırız bir de bu mallarla hava atarız.Bir şey yapmaya,üretmeye,yaratma çalışana çamur atarız,engele oluruz.
Özgürlüğün en büyük düşmanı halinden memnun kölelerdir.
-
Yapmak çok zor. Sebebi ise bir malı ürettiğinizde o malı satacak ve kar edeceğiniz bir pazar olması gerekiyor. Tüm dünya ülkelerinin üretici firmaları üretim bantlarını Çin e kaydırırken bizim türkiye üretimi bir motosiklet yapmamız bunu yapacak bir firma için intihar olur. Hadi diyelim yaptınız bir çılgınlık ve ürettiniz peki bu motoru kime ne kadar satacaksınız.
Türkiyede montaj yapmak bile yeterince külfetli bir iş ve bu işi yapan firmalar var. tabi ürettikleri Motosikletler %100 yerli değil.
Yani işin özet kısmı ülkemizin bu malı üretememesi değil sorun. Asıl sorun bu malı ürettikten sonra karşılığını alabileceğiniz bir pazar yok.
-
Kusura bakmasınlar ama, Motor Bloğu Türkiye de üretilmediği sürece hiç bir Markamız Yerli olamaz.
-
Mardin İl Temsilcisi
Ya adamlar boktan altın üretiyor dostum.
-
TÜRK MALI ŞEMSİYE görebilirseniz, araba da motor da görebilirsiniz bir GÜN...
Düşük kur politikası ve AB gümrük yasaları ile ÇİN ÇÖPLERİNİN insanımızı hem KANSER ettiğini hem de İŞSİZ Bıraktığını milletçe idrak edebildiğimiz GÜN...
-
iyi guzel bir temennide. biraz samimi olmak lazim, biz daha ac karnimizi doyuramiyoruz. her gun 700 futbol sahasi kadar tarim alani uretimi birakiyor bu ulkede su anda. boyle giderse 2045te aciz arkadaslar.
-
manners adlı üyeden alıntı
iyi guzel bir temennide. biraz samimi olmak lazim, biz daha ac karnimizi doyuramiyoruz. her gun 700 futbol sahasi kadar tarim alani uretimi birakiyor bu ulkede su anda. boyle giderse 2045te aciz arkadaslar.
2045 e gerek yok şuanki durum çok feci. tarım ülkesi diye adı çıkan bi ülkeyiz biz , bugün saman bile en basit bakliyat bile ithal ediliyor. Üretim gerçekten çok azaldı çiftçiler mazotla vergiyle tamamen sindirildi.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)