Acemi değildim ama arabaya çarpmasın diye sürüklenen motoru tutmuşluğum oldu.
Sene 2012. Yeni bir şirketle anlaştığım için, çalıştığım yerde istifamı verdim. Yeni yere başlamama da 1 hafta var. Bu 1 haftalık boşluk için anında planı yaptım ve yola koyulma kararı verdim. Küçük bir ege turu yapacağım Bodruma kadar. Ama yola çıkmadan önce tüm evraklarımı tamamlayıp yeni başlayacağım yere teslim etmem gerekiyor. Bir tek akciğer filmi kaldı eksik olan. Akciğer filmini ne zaman çektirirsen çektir, sonuçları öğleden sonra verecekleri için sabah 10 gibi uyanıp 11'de Kartal verem savaş dispanserinde olacak şekilde çıktım evden. 11'de dispansere varmamla şok oldum. Kapısında "tadilat nedeniyle geçici bir süre için Pendik verem savaş dispanserinden hizmet alabilirsiniz" gibi bir yazı vardı. Öğle arasıda saat 12 olarak belirtilmiş ve öğleden sonra akciğer filmi çekilmediği de özellikle vurgulanmıştı! Normalde 11'den 12'ye kadar Kartal'dan Pendik'e rahat rahat gidilir ama, oraya vardığımda bana "buyrun efendim hemen işleminizi yapalım" demeyecekleri için ve sıra olacağı için bir an önce varmam gerekiyordu Pendik'e.
Olay buradan sonra başladı. Motora atladım yardıra yardıra gidiyorum. Pendik'e vardım. Yoldan geçenlerden birine nasıl gideceğimi sordum ve şu yolun sonunda cevabını aldım. O yol; inşaat çalışması olan ve inşaat yüzünden dökülen kumlar tozlar kalkmasın diye sulanmış, dar ve uzun bir sokaktı. Ters yön tabelası da karşımda durmuş bana bakıyordu. 1 saniye kadar düşündükten sonra ters yöne girmeye karar verdim. 40kmh civarı bir hıza ulaştım bu ters yöne girdiğim sokakta. Yolun sonunda dispanseri görmüştüm. Mutluydum. Ta ki sokağın sonundan bir otomobilin burnunu görene kadar...
Arabanın burnunu gördüğüm an hafifçe frene dokundum. Fakat o hafif dokunmama yolun tozlu ve ıslak olması, üstüne bir de lastiklerimin 7 senelik olması eklenince kendimi yerde buldum. Motor önde ben arkada sürüklenmeye başladık. Yerler ıslak ve tozlu olduğu için motor durmuyordu. Sürüklenirken, motorun ilerideki arabaya çarpma ihtimali olduğunu fark ettim ve o an aklıma tatile gideceğim geldi. Eğer motor arabaya çarparsa bir ton iş açılacaktı başıma. Dispansere yetişemeyecektim. Yetişemezsem tatili en az 1 gün ertelemek zorunda kalacaktım. Daha da kötüsü, motorum hasar görecekti. Hatalı olduğum için bir sürü ceza yiyecektim ve çok kısıtlı bir bütçeyle yapacak olduğum tatil parasını bu masraflar için kullanmak zorunda kalacaktım.
Baktım sürüklenirken zarar görmüyorum. Demek ki korumalarım sağlammış dedim. Önümde motorun koruma demirini gördüm o esnada. Dirsek korumalarıma da güvenerek koruma demirini tuttum ve dirseğimi asfalta yapıştırarak adeta fren yaptım. Arabayla aramda 1 metre kala durmayı başarmıştım.
Evet bunların hepsi o 2-3 saniyelik zaman diliminde oldu. Şimdi düşününce ne büyük salaklık yapmışım desem de, iyi ki yapmışım demeden de geçemiyorum.
Çünkü akciğer filmimi çektirmiş ve öğleden sonra evraklarımı teslim ederek ege yoluna koyulmuştum