Benim icin yilin motosikleti, kisinin o yil icin de keyifle bindigi gezdigi eglendigi ruzgari yedigi iki tekerin verdigi zevki tadan surucunun kullandigi butun motosikletlerdir yilin motosikleti . Ister 1000 lira olsun ister 100.000 bin lira olsun.
Benim icin yilin motosikleti, kisinin o yil icin de keyifle bindigi gezdigi eglendigi ruzgari yedigi iki tekerin verdigi zevki tadan surucunun kullandigi butun motosikletlerdir yilin motosikleti . Ister 1000 lira olsun ister 100.000 bin lira olsun.
Aynen. Şimdiye kadar kullandığım hemen hemen her motosikletten ciddi zevki aldım.
İkinci el bir VLX'in evde rahat bir deri koltukta oturuyormuşçasına rahatlığı, yoldaki her türlü bozukluğu emip bulutların üstünde gidiyormuş hissi, altta akan yolun kromdan yansımasını izlemek, V2 motorun çıkardığı pat pat ses, süperdi benim için...
Yine aynı şekilde on sene önce kullandığım CB900F'in dudak uçuklatan ivmelenmesi ve performansı yanında neredeyse bütün bisiklet gibi rahat ve hafif olması, boşa alıp bir bisiklet gibi yanında yürütebilmenin rahatlığı, geçmişten gelen tek yuvarlak farı, klasik ikili analog göstergesi, sele alti maço ikili eksozu, vs.
Çok gariptir, geçen sene edindiğim yeni CB1000R'dan aynı zevki alamadım bir türlü. Kâğıt üzerinde, görünüşte, incelemelerde herşeyi mükemmel gözükmesine rağmen biri türlü anlaşamadık cihazla. Karakterli bir motorsiklet yapmak yerine sanki piyasaya ne istiyorsa ona göre birşeyler yaptırmış Honda... Yaptırmış diyorum, çünkü CB1000R dizayn ve üretim dahil tamamen İtalyan mali.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)