Kar,tipi, ani buzlanma, ani bastiran yogun yagmur, firtina... eminim yolda hava sartlari birden agirlastigi durumlarla karsilastiniz, tecrubelerinizi paylasabilirmisiniz?
Kar,tipi, ani buzlanma, ani bastiran yogun yagmur, firtina... eminim yolda hava sartlari birden agirlastigi durumlarla karsilastiniz, tecrubelerinizi paylasabilirmisiniz?
kar tipi varsa zaten yola çıkmamda öyle hava şartlarında o kadar acil bişeyse araba veya otobüsle giderim..
ani bastıran yağmurda yağmurluk varsa hiç durmam..yağmurluk yoksa mecbur bi benzinliğe sığınacaz..
Yaklaşık 650km istanbul yolculuğunun ilk anlarında sis ve aşırı soğuğa yakalanmıştım. Yol uzun olduğu için sabahın 3ünde yola çıktım. Uşak'ın rakımı yuksek olduğundan ilerledikçe hava soğudu. Daha şehire varamadığım için durmadımda. 5km gidip, ışıklı br yerde eldivenleri çıkarım, motor bloğuyla sevişiyordum önce ellerimi sure sure ısıtıyorum, sonra dizlerimi 5 km sonra tekrar. Bunu 3 4 defa yaptıktan sonra uşağa vardım. Havanın biraz,ısınmasını bekleyip sorunsuz devam ettim.
Bir defa da ablamla denizli'de sağanağa yakalandık. Biraz dolaşalım dedik. Honaz mağarasına gittik. Birkaç saat sonra hava kötü oldu. Yolda yakalanmayalum diye 1 saat daha orada oyalandık. Yağmadı. Geç kalıcaz diye artık çıkalım dedik. Yola çıkmamızla sağanağın başlaması bir oldu. Öyle bir sağanakki görüş mesafesi 0. Ondeki arabaların stop lambalarının ışıklarıyla şeritleri seçebiliyorum. Bu şekilde 25 30km sonra eve vardık. Bu da sağanak altında yaklaşık 45dk demek sadece iç çamaşırımda 1 litre su çıkmıştır
Ben geçen hafta Ankara'dan Aksaray'a okula giderken doluya yakalandım felaket birşeydi durmadım yola devam ettim birde ilk uzun yol tecrübemdi tekrar dönüşte ise yoğun yağmura yakalandım heryerim ayakkabıma kadar sırılsıklam oldum yağmur dindikten sonra yolda rüzgârdan üstüm kurudu ama şansımdan dolayı herhalde çok rezillik çektim
Uzun yola çıkarken yapılacak şeylerin başında yolda karşılaşabileceğin süprizlere hazırlık vardır. Uzun yola çıkıyorsan gerekli tüm ekipmanları yanınızda bulundurmakta fayda var.
Hatay Sakarya arası sürüşte boluda yağmura yakalandım. Üzerimdeki kıyafetler normalde su geçirmiyor olmasına rağmen kuru temizlemedenmi kaynaklandı bilmiyorum ama su geçirmeye başladı. Durdum yağmurluk tulum ve uzun korumalı botlarımı giyip yola devam ettim dörtlüleri açarak..
Uzun yol sürüşlerinde sis ve yağmurla karşılaştım. Yeterli kıyafet varsa çok büyük bir sorun değil. Fakat 1992 yılında kask ve kıyafet olmadan kar yağışı altında Kırşehir-Yerköy arasında sürüş yapmıştım. Hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım. Durup sığınacak yer yoktu. Tek çare ilerlemekti. Gidonu bırakıp kendimi yere atacak hale gelmiştim. Eve vardığımda kollarım gidon tutar şekilde kalacak sanmıştım. Gençliğim sayesinde hastalanmadan atlatmıştım. Hava şartlarından emin olmadan yola çıkılmamalı.
Muzurca sırıtasım geldi
Hazırlıksız olarak sağanak yağmura yakalandım, meteoroloji sitesinin taklasına geldim, açık rüzgarsız,güneşli bulut dahi olmayan tahminde bir tek havada uçan inekler eksikti.
Üst baş'ı bırakın bi tarafa, kaskın içi dahi su doldu (fullface) o derece idi yağmur, aynı durumda bide ucuz kurtuldum,eve yetişeyim diye biraz gaza abanınca 4. viteste pati çekmeye başlamışım, bende sırt çantam kayıyor sanıyorum arkadaki araçlar korna ile uyarınca fark ettim (tabii durumun kabahatlisi fazla şişik lastik) , her halükarda yağışlı havada dikkatli olmak lazım.
Bırakın yağmuru şu an hava kapalı 15 derecelerde , soğuk diye binmiyorum ben mesela.Yağmur felan hak getire binmem ,motosikletimi hobi amaçlı kullanıyorum.Riske atmıyorum anlıyacağınız ne olur ne olmaz
Adaşım doğru söylemiş riske atmaya gelmez, ben de yeni sayılırım ve yağmurlu havada bile motorumu çıkarmaya kıyamıyorum, kendim için değil motorum kirlenmesin diye
Şaka bir yana siz de benim gibi yeni sürücüyseniz önce güzel havada bol bol antrenman yapın, baktınız uzun yolda hava bozuyor devam etmeyin derim, yollar hava güzelken de yeni sürücüler için yeterince tehlikeli...
Arkadaşım fizik kuralıdır, baskı yüzeyi arttıkça tutunma azalır. Yani fazla şişmiş lastik pati yapmaz, Sadece amortisör patlak ise tekerleğin sık sık zıplamasına neden olur o zaman ard arda pati gerçekleşebilir. Az şişmiş lastiğin diğer sakıncası yağmur birikintilerinde daha düşük hızlarda kızaklama yapmasıdır. Fazla şişmiş lastiğin sarsıntı dışında hiçbir sakıncası yoktur
çorluya giderken yoğun sis nedeniyle kayboldm gece 1 gibi derece eksilerde ve donmak üzereyken yolun sağ tarafında jandarma görüpte şehir merkezine götürmüştü
mondial 150 zc - yuki yıldız 100 -honda spacy 110 - honda cbf - bajaj boxer > sattım yine cbf aldım
İstanbuldan çanakkaleye yolculuk yaptım 1buçuk ay önce tekirdağda mola verdim sigara yemek vs için neyse Tekirdağ namık kemalden çıktım 2km ya gittim ya gitmedim birden bastıran yağmurla sırılsıklam oldum ögünde hava durumuna bakıp çıkmıştım yola hava gayet açık güneşli falandı birden yağmur bastırınca ilk benzinliğe girip üstümü falan değiştim yağmurun geçmesini birazda havanın açmasını bekledim yaklaşık 2saat kadar yağmurluk falan yok koydum sanmış koymamışım siz siz alın yağmurluk yanınınza.
Fazla şişmiş lastiğin sarsıntı dışında hiçbir sakıncası yoktur
Fazla şişik lastik ile, gerilime maruz kalmış lastik satıhının patlama/delinme tutunma yüzeyinin düşmesi/ hamurun tutunma direncinin daha tesirsiz hale gelmesi gibi bizatihi yaşadıklarım var, şayet! özel amaçlı hariboo kıvamlı pist lastiği değil ise.
Baskı yüzeyi arttıkça tutunma azalır ?
Forumdaş, fizik kurlallarını sen yazar isen bu dediğin olur, baskı yüzeyi arttıkça tutunma azalır? yazım yanlışınız var herhalde öyle yorumladım.
Drag yarışı yapan adamlarda zaten yola tutunsun, pati yapmasın diye veriyorlar küsküyü lastiğe, balon gibi şişiriyorlar değilmi?
Neyse konu sahibi kusura bakmasın artık, cevap hakkımı kullandım.
Ufak serpinti harici daha ıslanmadım oda bot vardı ayaklarmkuru kaldı paçalarım ve dizlerim ıslandı
Kontrol edemediğin güç,güç değildir. ...Ya ALLAH Ya MUHAMMET Ya ALİ... Engin TEPE Yaş:26 Sivas/Hafik
yağmur yağmaz diye yola çıktık, 50 km boyunca yağmurda donumuza kadar ıslandık.dönüşü nasıl yapacağımızı düşünürken kar başladı.aynı yolu kar ve yağmurla geri döndük.gözlükler buhar yapıyo diye çıkarıp cebime koydum.3.5 numara miyop gözle körlemesine geldim.motor hayabusa
2010 yılı Mart ayında 3 kafadar arkadaş antalya Saklıkent e çıkmaya karar verdik amacımız kar topu oynamaktı :D(malum antalya cocuguyuz kar görmüyoruz merkezde) Hazırlıklarımızı yaptık mont , kask ve eldiven dışında ekipmanim yoktu pantolonun altına 2 tane içlik giydim koyulduk yola motorum Mondial 100ukh di ben bir depo benzin yeter diye yanıma yedek benzin almamistim (o zamanlar 8 liraya fullenmisti ) neyse biz başladık yola hava da güzel yağmur yok ama Saklıkent virajlari başladığında yolu bilen bilir yerler buzlanmis ben daha yolun yarısında inişi düşünüyordum :D Bir deli cesaretidir zirveye ulaştık biraz oyalandıktan sonra inmeye karar verdik kontağı cevirdigimde benzin ibresi kırmızıya düşmüş beni bi telaş aldı birde akşam karanlığı arabaların farlariyla yolu bulduğumuzu biliyorum inişe geçtik hava buz gibi ellerimiz donuyor(eldivenin dandik olmasının etkisi büyük) hiç abartisiz motorun silindirine elimi yapistiriyorum o dahi isitmiyor du o gün ordan aşağı inene kadar Hatim indirdigimi bilirim merkeze vardigimizda motordan inip Asfaltı öpesim gelmişti :D Büyük yemin etmiştim o gün böyle fanteziler yapmayacağım diye :D
Ben bir arkadaşla şu anda kullandığım motoru almak için boluya doğru yola çıktık mevcut motorumuzu takasa verip boluda buluşup motoru alıp dönecektik satın alacağımız motorda ankaradan geliyordu,ne kadar basit değil mi istanbul -bolu- istanbul
Ama giderken hava durumunu detaylı takip ettik ilk çıktığımızda hava günlük güneşlikti sonrasında full yağmur giderken ve dönerken yağmurlarla gittik döndük.Neyseki yağmurluklarımız vardı,korumalı montlar ve ayakkabılar,ama yağmurda kasklarımız bizi mahvetti o ls2 kasklar bir buhar yaptı burnumuzun önünü göremez oluyorduk o günden sonra ls2 kask denildimi uzak durmakta fayda görürüm,
Ocak yada şubat ayıydı sanırım soğuktu yağmurdan eldivenler sırıl sıklam oldu her mola istasyonunda durup eldivenleri kurutuyorduk,
Kimi zaman wc lerdeki sıcak hava üflemelerinde kimi zmaan gözleme fırınların üstünde kuruta kuruta geldik,Birde boluya giderken benim yağmurluğun fermuarı koptu boluya vardığımızda terzide yaptırdığımı hatırlıyorum,
Mesela şimdi olsa ellerimize niye torba geçirmediğimiizi düşünürdüm veya ayaklarımıza poşet.
Sonuçt güzel bir mecara oldu.
Geçen ay eskişehire gittim yine soğuktu ama bu sefer sıkıntı olmadı,sadece dizlerim üşüdü onda da benim ihmalim oldu çünkü bende termal içlikten tut termal dizliğe kadar tüm donanım var ama eskişehire giderken hiç birini almadım işte.sadece mafsallı dizliğim vardı,eskişehire 40 km kala benzinciye girdim dedim ne kadar yolum kaldı abi dedi 40 km var hava 5 derece falandı.Çünkü yolcu otobülerin yanından geçerken içerisinde ki hava sıcaklığı yazan ekranlardan okuyordum.
Benzincideki çocouk sağolsun bana neskafe ikram etti abi dedi ben bile üşüdüm sen nasıl üşümüyorsun dedi bende sırıtma ifadesi neyse benzincide biraz dizlerimi ısıttıktan sonra düşündüm eskişehire giderken yavaş gitsem yine üşüyecem bari hızlı gdeyim de eziyet kısa sürsün benzincieden çıktım gibi 180-190 km hızla 40 km yolu 10 dk gibi kısa bir sürede alıp kalacağım otele varmıştım.
Montum ixs idi oldukça sıçak tutuyor içimde bir tişörtle gece 22.00 sularında istanbuldan çıkıp sabah 03.30 gibi eskişehirdeydim.eldivenlerim ise scyco marka deri eldiven onalrda üşütmedi ne yalan söyleyeyim,
Dönüşte izmite kadar hava ılıktı izmitten sonra bir yağmur hemen durdum ayaklarıma maxi boy çöp poşeti geçirdim üstünede diLikleri bağladım istanbul avcılara kadar pantolonum sırılsıklam olmuştu ama ayaykkabılarım kuru kalmıştı ha birde köprüden geçerken birikmiş suyun üzerinden geçerken kornam su aldı birde korna masrafım oldu.
Antalya'nın yağmurları meşhurdur bir başladımı sel yapmadan asla bırakmaz, o yüzden birçok kez sağanak yağmura yakalandım, ilk yakalandığımda Kemer'den Antalya'ya gidiyordum ve gafil avlandım, altımda yağmurluk yoktu ve eldivenim de yazlık eldivendi, üstümdeki mont içine zerre su almadı ama ayakkabılarımın içide dahil belden aşağısı ve ellerim sırılsıklam olmuştu, lastiklere güvenemediğim için yavaş gitmek zorundaydım 60'ı geçemedim 40-50 arası gittim hep, hele ki birde o havaya rağmen 70-80 hızla giden bir kamyonun yerdeki yoğun su birikintisini benim üstüme bir atması vardıki akıllara zarar, kamyon ön tekerinden başlayıp arka tekerine kadar yerde ne kadar su varsa hepsinide kaskımdan aşağıya boşalttı öyle ki durmak zorunda kaldım çünkü bildiğiniz yıkadı beni hiçbirşey görmüyordum, o dakikaya kadar su almayan montumda "benden bu kadar" dercesine salıverdi kendini çünkü kaskımdan akan su olduğu gibi boynumdan içeriye akmıştı ve yapabildiğim tek şey "laaaaaaaaannn" diye haykırmak oldu ağzıma giren su yüzünden onu bile su püskürterek zor söyledim çünkü gelen su kaskın içini bile doldurmuştu üstte Mehmetenis arkadaşımızda bahsetmiş LS2 kaskın yaptığı buğu yüzünden kaskı da tam kapayamamıştım açık olan yerden ağzım yüzüm su içinde kaldı, Antalya'nın girişinde bir benzin istasyonunda durdum ısınmak için içeriye girdim zira donuyodum, kasiyer çocuk bile şaşırdı "abi napılar sana böyle" diye baktı kaldı zira ben çıkarken durduğum yeri viladalamak zorunda kalmıştı o derece su akmıştı ama şunu söyleyeyim yine olsa yine çıkarım, üşümek dışında sağanak yağmur altında uzun yolda motor kullanmak inanılmaz keyifli birşey, yağmur geçirmeyen bir kıyafetiniz varsa kesinlikle tavsiye ederim, ben bu olaydan sonra maddi sıkıntılar yüzünden uzun süre çöp poşeti taktım, bildiğin konteyner gibi geziyodum yolda ama sonra canıma tak dedi ve aldım rahat ettim
arkadaşlar bir sorum olacak. yağmur geçirme konusunda hiçbi sıkıntım yok fakat vizörün dışına yapışan su damlaları için ne yapabilrim. vizörü görünmez hale getiriyor. yağmur yağarken de aynı şekilde. görüşümü kısıtlıyor.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)