Selamlar, gecen hafta ilk defa ziyaret etme sansini buldugum Intermot hakkinda bir seyler yazmak istedim.
Oncelikle Koln cok guzel bir sehir. Sehrin girisinden itibaren Kolnmesse tabelalariyla karsilasiyorsunuz. Sehre ilk defa gitmeme ragmen hem bu tabelalar sayesinde hem de hedefe yaklastikca artan motosiklet yogunlugu ile dogru yolda oldugumu anliyorum. Fuar alani, Rhein nehri yakinlarindaki, Almanca`da "messe" adiyla anilan devasa bir kompleks. Internet sitesinde, trenle mi, ucakla mi, ya da motosikletle mi ulacaksaniz, gerekli ulasim ve park bilgileri mevcut. Motosiklet park alanlari icin ayrica konulmus motosiklet isaretli tabelalari izlemek yeterli. Ben, kuzey girisinin karsisindaki yuzlerce motosikletin oldugu boslukta kolayca yer buldum. Giris ucreti olarak 19€ odeniyor. Ogrenciyseniz 8€ civari bir sey odemek yeterli fakat bizim ogrenci kartlari orada gecerli olur mu bilmem. Bu arada 30 eylulden once alinan biletler daha ucuz oluyormus.
Onumuzdeki senelerde gitmek isteyenler boregini, coregini, suyunu cantasina atip gotursun. Icerideki en ucuz yemek (sosisli)+kola 6 € tutuyor. Yakinlarda shell`den baska alisveris yapacak yer yok ve oradaki fiyatlar daha dusuk degil. Fuar alanina girince 5-6 saatten once cikan gormedim. Zaten gosterilerdi, yeni cikan modellerdi, hep gormek istediginiz modellerdi ya da 1.80 boyundaki 90-60-90 modellerdi derken gece ben surada kivrilir yatarim moduna giriyor insan.
Fuarda motosikletlerden baska; bisiklet, elektrikli bisiklet ve board sporlari icin de ayri alanlar mevcut. saat baslarinda bloklar arasinda gezinerek motosiklet gosterilerini izleyebilir ve pek cok degisik modeli surmek icin ufak yarislara katilabilirsiniz. Ducati monster 696`dan jelibona kadar pek cok degisik hediye kazanmak mumkun.
Size kisaca bazi modellerden bahsetmek istiyorum. (Agzim bir karis acik dolasmaktan pek fotograf cekecek vaktim olmadi. zaten ayni fotograflardan nette zilyon tane kopya var)
KTM 1290 ADV: BMW 1200 ADV`dan daha buyuk motosiklet cikarirlar mi diye dusunuyordum, neyse ki KTM beni fazla yormak istememis. Inanilmaz buyuk ve hantal gorunumlu. Her tarafi oyuncaklarla dolu. Bu motora enduro filan demek bence sacmalik, uzun bacakli touring icin yeni bir isim bulmak lazim. Motoru cok kuvvetliymis. Deposunda bebek yikarsiniz zaten. Selesi ve surus pozisyonu (o kadar buyuk tank ve panel yuzunden) evimdeki koltugumdan daha rahat. Acikcasi ben bu kadar rahat motoru sevmiyorum. Yeri geliyor 1000 km yol yapiyorum gunde. Otobana cikip 180 km/sa civarinda hizlarda gidiyorum. Fakat 2-3 saatlik surusten sonra insanin o rahatlikta uykusu gelir. Alir toprak yola cikartirim diyen varsa beri gelsin. Ben ne cesaret ederim ne o elektronik aksama kiyabilirim. Motosikletin en rahatsiz bolumu; ayak pegleri. Motorun ustunde ayagimi yere koyunca cat diye bilegimi vurdum. Kufrede kufrede ustunden inip sorun bende mi diye baktim, her binen ayak bilegini tutarak iniyor. O kisim cok sikintili. Ben o motora oyle binmem. Muhtemel fiyat etiketiyle binemem de zaten.
Kawasaki H2R: Kuskusuz fuarin en cok ilgi goren motoruydu. Seri uretimdeymis diye duydum, bilmiyorum gercek mi? Ama oyleyse ve gordugum kasa seri uretim cikisliysa iscilik mukemmel. BMW kalitesinde iscilik vardi. Supercharger`in motorun arkasindaki "kirmizi seytan" durusu, hava besleme kanallari, ondeki kanatlari, kullanilan malzemeler, boyasi falani filani her sey "bu olmus" dedirtiyor insana. Dun bir videosunu izledim: sesi de inanilmaz. Bana hic oyle binilmeyecek, prototip olarak kalacak bir motora benzemiyor. S1000RR fiyatindan daha yuksek olmayacagi dusunulurse her seyiyle "benim motorum" diyebileceginiz bir makina (bakiniz henuz arka tekerdeki 296 beygircikten bahsetmedim).
MT-07 ve MT-09: motosikletleri henuz suremedim. Test surusu icin sira bekliyorum. Fakat beni sasirtan bir nokta var: MT-07 abisine gore daha konforlu ve bu olmus dedirten bir his verdi. Bana ikisinden birini sec deseler 07`yi secerim. iki motorun da ustune oturunca MT-07, sizi daha az yoracak ve kisa mesafe surusleri icin daha uygun geliyor. MT-09`la ilgili rahatsiz edici birseyler vardi ama cozemedim. Degisik modelleri vardi (cage, street rally vs.) gorunus olarak guzeller ama ben onlara hic yanasmam. O suslemeler bir kis gecirince sagi solu oynar. Bazilarinda plastik el korumasi var. Bence plastik koyacagina hicbir sey koyma daha kaliteli durur.
Triumph Street Triple RX: Benim bu motosiklete onyargisiz bakmam mumkun degil. Gidisi, durusu, yatmasi, kalkmasi baska hicbir motora benzemiyor. Islik calan egsozu ve sade gosterge paneliyle benim acik ara favorim. R modelinin ekstra yuksek kalite suspansiyonlari, surucuyu azicik daha one yatiran surus pozisyonu, sapi, samani harika. Bir de bu R modele X ekleyeceklerini duydum: kafa karisikligiyla gelen bir heyecan sardi beni. X modeli genelde daha uzun bacaklilar icin kullanilir. Bu motosiklette oyle birsey beklemiyordum. Triumph supermoto isine mi giriyor dedim, adamlarin tarzi degil (tiger 800`de bile sutlu cay icen beyfendi havasi var). Peki ya ne degistirecekler? Aklima gelen tek makul sey: piyasasindan pay calan MT-09´dan daha gucsuz olan (geride kaldigi tek nokta) motoru kuvvetlendirmek. Arka tekerde 10 hp civari guc farki var, bu farki kapatmak icin protein tozunu fazla kacirmis bir abi cikartirlar diye bekledim. Yanilmisim. Hem de ne yanilmisim. Gordugum degisiklikler beni biraz uzdu acikcasi. Bu degisiklikleri kalburustu herhangi bir atolyede kendiniz de yaptirabilirdiniz. Daytona 675`in kuyrugunu almislar, quickshifter eklemisler biraz daha boya vurmuslar. Sonunda da al sana X dercesine getirip gozumuzun onune koymuslar. Kuyruk nasil bir degisiklik yaratir bilemem ama sirf quickshifter icin "yeni model cikardik" demeleri sacma. Artik hemen herkes bu tip paketleri secenek olarak sunuyor zaten. Nitekim ortanca kardesinden pek bir farki yok benim gozumde. Markalarin pazarlama stratejisi adi altinda musterisini aptal yerine koymasi benim cok zoruma gidiyor.
Yazi giderek uzuyor. Bu kadar uzunu okunmaz sanirim. Tepkinize gore devam ederim. Herkese keyifli surusler
