Yazayımmı yazmayayımmı diye düşünürken en sonunda yazayım dedim.
Bu konu bazı arkadaşlar bilirler ben hassas oldugum konulardan biridir zınk diye direk atlardım fakat bazı düşünceleri degiştiremiyoruz.
Lütfen yorum yaparken objektif olmaya çalışın.
Benim arkadaş çalışıyordu ben sistemi biliyorum. Yada onların kendi seçimi 30 dk süresi sembolik gibi yorumlar yaparak kuryeci kardeşlerimizin hakkını yemeyin.
ÇALIŞMAYAN YAŞAMAYAN TER DÖKMEYEN BİLEMEZ !!
Sorun şirkette degil. pizzayı al çöpe at problem olmaz. al taksiciye sat kimse bişi demez.
Müşteri şerefsiz.
Adam 90tl sipariş veriyor 31 dakikada bedava istiyor.
40 dakikada pizza götürüyorsun adam senimi beklicem a.. ben yedim diyor..
Bazısı kapıyı yüzüne kapatıyor.
Bazısı küfür ediyor.
Müşteri ile kavga edip tekme tokat birbirine giren kuryeci arkadaşlarım var.
Onların tek eksigi bilinçlendirilmeleri o kadar yogun çalışmaktan hayatlarının degerini unutuyorlar.
Allah onlara yardım etsin. Yapılcak iş degil.Şubeden şubeye göre degişebilir ben en yogun şubelerde çalıştım.
Çok arkadaşım düştü yaranlandı 30 dakika mevzusuna.
Cuma cumartesi ve ve kışın hafta içi pizzacılar genelde yogun olur.Bütün gün 1000tl mekan iş yapmışken 6-9 saatleri arasında 750tl daha yapar. İşte onun acısıda kuryeciden çıkar.Çogu geç gider her biriyle papaz olur.
Müşteriye bedava verince adam memnun oldumu sanıyorsunuz ? Adam birdaha yenisini istiyor yüzünüze bagırarak ?
Yaşamadan etmeden duyduklarımızla yorum yapmak kolay.İstanbulda en yogun şubeye gidip çalışın 1 yıl dayanın bakalım.
Psıkolojınızmı dayanıcak yoksa canınızmı ?
Eger sag kalıp ölmezseniz psıkolojınız bozulup bırakırsınız.
Sadece kurye meselesi değil bu... anlayış meselesi bence. Servisler, taksiler, dolmuşlar, otobüsler, şehirler arası otobüsler ve maalesef özel araçlar farklı mı hareket ediyor. 1 dakika kırmızı ışıkta durmaya üşeniyoruz. İnsanlar bir saat durakta yağmurda soğukta otobüs, dolmuş bekliyor, sıcak araçlarındaki insanlar 1 dakika ışıkta bekleyemediği için insanlar ölüyor. Ve bunun eğitim seviyesiyle de alakası yok. Kendisini eğitimli kabul eden insanlar trafikte neler yapıyor. Sorsanız bunları yapmak hakları. Hafta sonu sarı ışık kırmızıya dönerken geçmedim durdum. Arkamdan koca bir Mercedes SUV yayalar karşıdan karşıya geçmeye başlamışken arkamdan çıkıp kırmızıda geçip U dönüşü yaptı. İçeride de el kol hareketleri yapan gayet düzgün bir tip. Dönüşü tamamlayıp göz göze geldiğimizde "öküzsün sen öküz" diye seslenmekten başka bir şey gelmedi elimden. Bu sadece bir olay. İnsanları eğitmezsen, neyi neden yaptıklarını, neden yapmamaları gerektiğini öğretmezsen, düşünce sistemi oturtmazsan, trafikte deli gibi birbirlerini öldürmeye devam ederler.
Kaçımız arka koltukta emniyet kemeri takıyoruz? Youtube'da bir video var; izlemenizi öneririm. Amerika'da ehliyet eğitiminde izletiyorlar. Arka koltukta kemer takmayan bir kişi, araçtaki herkesi öldürebilir. Ama bunu insanlara düşündürmezsen, zihinlere yerleştirmezsen, cinayetler devam eder.
Bizi yönetenlerin eğitim düzeyi ne ki, ne bekliyoruz?
Devlet kuryeye özlük haklarını teslim eder ve onu korumaya alırsa, işveren meydana gelebilecek herhangi bir olayın sonuçlarından sorumlu tutulursa, trafikteki her elemana gerekli trafik eğitimleri verilmiş ise, bu olaylar son bulur. Yoksa biz burada gücümüzün yettiğine çemkirir dururuz.
Bu yazıyı uzun bulup okumayacak insanlar çoğunlukta ama bir kişi bile okuyup "ulan acaba??" dese benim için önemlidir.
Kazasız belasız günler...
twitterdan dominosu azıcık okşadım bu konuda, kaç kişinin canı yandı kaç kişi mağdur anlat bana dominos.
dm yoluyla iletişim isteyip dönüş yaptılar.
iletişimi gönderdim henüz cevap gelmedi.
kuryeler mağdur , işletmeci göbek büyütüyor.sen diyorsun ki 30 dakka kalksın.ne alakası var.kuryesi kaza yapan işletmeye 20-30 bin cezayı verirsin , patron da aklını başına alıp kurye sayısını 2 katına çıkarır.birdaha ne kurye mağdur olur ne müşteri.sadece patronun göbeği erir biraz.CEM. adlı üyeden alıntı
bu kadar zor mu bunu anlamak?
tüm büyük şehirlerde belki inanmazsınız yurt dışında bile tartışılan bir konu bu 30 dakika. uzun bir aradan sonra bıraktığım paketçiliğe işsizlik ve can sıkıntısı yüzünden geri döndüm. bu konuda
büyük firmalara da,
bazı müşterilere de,
hatta kuryelere de
ağır konuşacağım kimse kusura bakmasın.
rekabet gereği dominos gibi büyük bir firmanın başımıza bela ettiği 30 dakika tüm firmaları etkilemekte.
halkımız da sadece 30 dakikayı görüp detayları okumaktan aciz olduğu için sıkıntılar çıkmakta.görgü kurallarımız da gelişmediği için kapı geç açılır kurye bekletilir veya adres yanlış verilir. bunu yapanın kendi yemeği gecikmese de başkalarınınki gecikir.
yemek sepetinde yazılan teslim sürelerinin çoğu " ORTALAMA" sürelerdir. yani 30 dk yazıyorsa 20 dk da olabilir, 40 dk da . insani yönünü geliştirmeyip de sektörde büyük bir başarı kazanan yemek sepeti de müşteri şikayetleri üzerine firmaları arayıp gecikmeler için firmalara uyarı yapabiliyor bu da kuryeye yansıyor.
kurye arkadaşlar da topu topu 5 km lik yolda 40 la gitmek ile 60 la gitme arasında ancak bir veya 2 dakika oynadığını bilmiyorlar. bu kazanılan zaman trafik ışığı ve apartman numarası aramakla zaten kaybediliyor. işini kaybetme korkusu diyorlar. 1000tl artı 3- 5 kuruş bahşiş için canını ortaya koymaya değer mi ? kaybedilen süreyi adres bilgisini artırarak ve de güler yüz ile gidermek mümkün. tabii ki motorun pratikliği çevikliği bir avantaj ve bunu kullanmak lazım ancak bir insanın veya bir kedi köpeğin hayatından daha önemli değil.
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:28 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:23 ----------
eğer bir limitör veya belli hızı geçince ceza yazan bir sistem düşünüyorsanız bazen sollamalarda veya ruh hastası bir jip kullanıcısından kurtulmak için hıza ihtiyaç olabiliyor.
30 dakika kalksın dedigimi hangi mesajımdan çıkardınız ?
Patron ve kuryeci arasında sürekli problemler yaşanabiliyor stresli bir iş. sırf şirkete 20 -30bin girsin diye bilerek kaza yapan adamlarda çıkar.
Dogru çözüm sadece kuryecilerin 2 katına çıkması degil.
Bizim şirkette 2 katına çıktı kuryeler. Daha sonra adamlar nasıl olsa kuryeci var diye gittikleri paketten dönmemeye başladılar.
Kimisi parklarda oturuyor kimisi telefonla oynuyordu.
Bu kadar zormu bunu anlamak derken bu sektörün içinde çalıştıgımı bilmenizi isterim.
Bunun çözümü tek madde olamaz birçok maddesi var bu işin çözümü için.Şimdi yazarım fakat ne fayda .
Yukarda yazdıgımı okumadınız sanırım.
ticari araç sürücülerine toplumsal tepki artınca da şöyle sıkı bir denetim ceza yağmuru şoförlere polislere sonra aynı tas aynı hamam. resmen bir vur abalıya durumu .mesela şoför park cezası yer halbuki yolcuyu bıraktığı otelin önünde 2 dk durmuştur. oraya o oteli diken trafik şube müdürü belediye başkanı ile kolkoladır. abuk sabuk binalara semtlere izin verilir suç adres arayan kuryede olur.
birilerinin arazisi değerlensin diye yollar ona göre yapılır oluşan trafiğin ihalesi şoföre motokuryeye kalır.
ben bu konu ile alakalı tek kelime söylemedim...yanlış alıntı yaptın herhalde...yazdıklarımla cevabın arasında alaka kuramadım...
belli bir hızda ceza yazan sistem ben duymadım...herkez belli bir süre hangi araçla seyahat ederse etsin belli bir sabit hızda gidemez zaten...ama bunun bir ortalaması alınabilir...ben takograf mıdır nedir tam bilmiyorum bu işe yaradığını sanıyordum...onu kastettim...
Demek istediginiz motosikletlere bir cihaz takıp aşırı hızı kontrol altına almak ve aşırı hız yapanlara ceza yazmak degilmi ? bu şekilde anladım yanlış anladıysam kusura bakmayın.
Egerki böyle bir uygulama olursa ruhsat kuryecinin üstüne zimmetlendigi için kesilen cezalar kuryeden kesiliyor.
Şirketin umrunda degil böyle durumlar demek istemiştim.
saygılar.
aşırı hıza tabiki ceza kasilmeli ama adı üstünde aşırı hız...yani olağan değil...durum böyle olunca herkezde olağan sürer demek istedim...buna mukabilde paketçi sayısı arttırılır veya duruma göre ilk siparişte 30dk meselesi izah edilip birazdaha süre istenir...vs vs..yoksa millet niye ceza ödesin kardeşim...
İşte şimdi demek istedigime geldik.
Şirket sizden hem aşırı hız yapmanızı istiyor hemde kesilen cezaları kendi ödemiyor kuryeciden kesiliyor. ruhsat kuryeciye zimmetli anlatmaya çalıştıgım bu.
Şirket zaten gaza asıl ışıkları dinleme demiyor.Patronlar belli bir egitimden geçiriliyor zaten çalışanlarıyla nasıl konuşması gerektigi çok iyi biliyorlar.
Kitliyor 3 paketi hadi bakalım bunlar tam zamanında yetişcek.
Diyorsun banane canımımı vereyim normal seyir halinde paketleri götürüyorsun bu seferde müşteri seni yerin dibine sokuyor.
Yani aşırı hız cezası şirketten kesilmiyor demek istedigim bu. Şirketten kesilmedigi içinde sürekli paketlerin tam zamanında gitme baskısıda devam edicek.
Ben günde 30 paket atıyorsam 15i demedigi lafı bırakmıyordu.
1 gün olur 2 gün olur ama hergünde laf yemek insanın gururu kaldırmıyor.
Çalışan kardeşlerim iyi bilir allah tekrardan yardımcıları olsun.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
