yasdal adlı üyeden alıntı
Bu tip sürücülerle 10 m. yan yana gitmem.
Sıklıkla toplu sürüş yaparız. 10-20 motor kadar oluruz genelde. Bir hiyerarşi, yelek, ast-üst vs. işlerimiz yok. Herkes birbirini sever sayar arkadaş grubumuzda. Yeni gelen bizi tanımayan adam da, getiren arkadaşından almıştır tüyoları uyar bize. Grupta herkes bilir ki arkadan gelen onu geçmeyecek, çoğu zaman grubun önünden giderken uzun süre dizik aynasına bile bakmadığımı fark ederim. İşte o zaman grup sürüşünün huzuru, güveni ortaya çıkar. Kimse kimsenin teker izinden gitmez, ama aramızda hiç bir zaman da konuşulmamıştır, sürüş kuralları vs. kendiliğinden gelişir hep. Zaten diğerine saygılı, bilinçli adam da bu şekilde sürer. Ara sıra dikiz aynasında bir karışıklık peydahlanır, bir şeyler yanlış gider, düzen bozulur, sinirler gerilir tedirginlik artar. Ne oluyor diye baktığımda ya araya trafikten apaçinin biri girmiş bizim motorlara hava atmaya çalışıyor, ya da tahammülsüz bir otomobil sürücüsü taciz ediyordur. Hemen fark edilir bu durum. Birden bire tüm tadımız kaçar .Bu durumda genelde yol veririz, apaçi de bir iki ısrardan sonra devam eder yoluna.
Grup sürüşündeki vandalizim pek yaşanmaz dediğim gibi. Ama hiç olmadı desem de yalan olur. Bir kez kavacık, riva arasında sıkışık trafikte beyaz mercedesiyle makas atan bir bey amca uzunlar, sisler ne var ne yoksa yakıp kıçıma 10 cm kalana kadar girip taciz etmişti. Farlarından dikiz aynalarım iptal oldu. İntercom'la arkadaki arkadaşla konuşuyordum. Onun yönlendirmesiyle sağa attım kendimi. Yoksa sağ müsait mi değil mi imkanı yok görmemin. Konuştuğum eleman, yanımda çalışan genç tekniker bir arkadaş. Duruma sinirlendi haliyle. (şaka maka bir kaç kez 5-10 cm arkamda acı fren yapa yapa sıkıştırdı hayvan herif- geberiyordum) başladı herifi kovalamaya. Bir yandan da benimle konuşuyor. Ben de takıldım peşine ama durdurmaya. Bizi gören grup elemanları da fırladı. Mercedese yetiştik haliyle , içine baktım ak saçlı 60 yaşlarında bir herif. Zaten yüzü de saçına dönmüş korkudan. 150 civarı hıza çıktık o ara. Diğer arkadaşlar önde olduklarından hadiseyi tam görmemişlerdi. Ben intercomdan telkin ettim de elemanı, çektik sağa.
İnsan oğlunun doğasında var elbet. Ama adamın zaten ödü bi yerine kaçmış, panik halinde gazlıyor, önüne motorla geçmek durdurmaya çalışmak, ölüme davetiye...
Vel hasılı, yine de benim hatam diyorum. Adamın makasla geldiğini farkettiğim halde kendimi güvenli bir yere daha önce atmam gerekirdi.
Asıl grup konusu açılmışken ben de sıkıntılı bir durumu hatırlatayım. Grup sürüşünde geride kalma psikolojisi. Kendinden daha tecrübeli veya daha yüksek CC de motorlarla sürerken, özellikle grubu yavaşlattığını hissedersen bu fikir gelip yerleşir kafana. Grubu yavaşlatmamak için virajlara onların hızında, peşlerinden girmeye başlarsın. Tek sürüşde almayacağın riskleri alırsın. Kimse şikayet etmez aslında ama sen kendi üstüne vazife alıp hızlanır da hızlanırsın. İşte grup sürüşünde en tehlikeli durumlardan biri bence bu durumdur.
Özellikle gruptakiler birbirlerini pek tanımazlarsa bu durum daha sık yaşanır. Yavaş süren sürekli risk almaya başlar. Grup sürüşünün keyfi kaçar, tehlikeli olmaya başlar. Bu durumu önlemek için baştan düşük CC ve tecrübesiz arkadaşları ayırıp, grubu 2 ye bölmek en iyisidir. Ne çabuk giden grup yolda sıkılacaktır, ne de arkadakiler boş yere motorlarını ve kendilerini yoracaklardır.
Siz siz olun bireysel sürüşünüzü, başkalarına uymak için değiştirmeye kalkmayın. Unutmayın motosiklet kullanmak tamamen bireysel bir iştir. Alacağınız riskleri kendiniz belirler ve sonuçlarına katlanırsınız. Hiç bir etken sizi aşırı risk almaya itmemeli. Bırakın yetişemediğiniz için 5-10 dk. sonra varın gideceğiniz yere. Kimse gittiğinizde size gülmez. Gülerse zaten o grupla tekrar sürmenin manası yoktur.