.
Beyler yüksek cc makinaları olan (maddi durumu ne olursa olsun) tuzu gerçekten kurular hariç belli bir işi gücü sabit geliri olan arkadaşlar bu stresle nasıl yaşıyorlar anlamıyorum...
üç kuruşluk ınazuma aldım yeterli stresi yaşadım...malumunuz güvenlikciyim...gelirimiz ortalamanın altında..iman gücüyle ınazuma aldık ama rodaj ve yüksek borcun verdiği stresle motoru 10 gün sonra 170. km de arkadaşıma sattım...
bu bir garibanlık olarak algılanabilir ama borcu ödeyemeyecek durumda değildim...11 bin + 1000 plaka vs demirler derken baktım ben bu stres yükünü kaldıramıyorum...
yani bundan sonra ne olacak...
motoru yatırırsam ne olur...biri çarparsa ne olur diye öyle stres yaptım ki...ondan kurtulmayı bir an önce istedim...ve nihayetinde sıfır zararla plakasız motoru arkadaşıma devrettim aynı rakama...üzerimden yük kalktı...
bir arkadaşım da er 5 aldı büyük heyecanla aynı stresden bahsetti..benzin tüketimi çokmuş..bize göre değil dedi 3-5 ay içinde makinasına doyamadan sattı gitti...
yok kaza olcak yok şöyle yok böyle sendromundan kurtulacağımıda hiç sanmıyorum...6 yıldır cbf üzerindeyim ve çok mutluyum gayrısı yalan eyvallah...
ama...
bu 600 ve üstü cc deki arkadaşlar bu depresif durumları hiç yaşamıyorlar mı şaşıyorum...
abicim 15 bin liradan başlayan makinalar ve bırak kazayı belayı tüketimleri bakımları bile yeteri kadar tuzlu...
ve üst ccye binen adamda alt cc yi hamallık olarak görüyor...
bende üst segmentleri hamallık olarak görüyorum...
ortak bir noktada buluşalım...
iki teker sevgisi özgürlük vs hepsi hikaye abicim...ay sonu kredi kart hesap kesimine hangi hızla giriyosun asıl mesele bu...son ödeme yaklaştığında maaşın % 60-70 ini o ay yeme içme benzin vs borca bağlıyorsan ben bu işten ne anladım...
motosiklete harcanan para aylık maaşın %10 veya % 15 ine tekabül ediyorsa benim nazarımda ideal olan budur...
maliyet tablosunu boşverelim..
yüksek cc makina kullanan arkadaşlar benim için birer kahraman..aldıkları olağan riskler benzin maliyetleri vs. bu iş biraz cesaret istiyor...karşılığında alınan zevk malum...istenilen süratlere çıkabilme gücüne hakim olmak...
veya makinadan istenilen akselarasyonu almak...sadece bu güce sahip olmak için ödenen bedeller bazen hayat bile olabiliyor...işte bu riske dahi eyvallah ettikleri için onlar birer Gazman...
olayı tamamen paraya bağlamak hatadır...bu güce ulaşma en iyiye en güclüye sahip olma içgüdüsü neden bende yok onuda anlamış değilim...heves yok istek yok...bakış açılarıylamı alakalı...bizden geçti mi...
daha basite indirgersek benim için yıllardır 150 cc ile A noktasından B noktasına ulaşım aracı olan motosiklet başkaları için neden A noktasından B noktasına 600 veya 1000 cc ile ışık hızıyla ulaşabilmenin verdiği dayanılmaz hafifliktir...
bir makinanın grenajı şu kadar egsozu bu kadar bilmemnesi şu kadar diye kendimi kahretmekten üst cc ye geçemeyeceğimi sanıyorum...bir türlü o cesareti kendimde bulamıyorum...yani yemiyor yav..
bi parça muhabbeti dönüyor...hemen ..."ulen cebefenin motorunu sıfırlarım" o paraya diye bir refleks geliştirmişim kafamda... veya cebefenin parçasından 5 tane alırım gibilerinden deyip üst cc ye geçmenin keyfini her zaman erteliyorum...
Messı olup amatör ligde mutlu bir forvet olmaya çalışmak gibi bişey bu...
bu cesareti artık kendimde bir an önce bulmak istiyorum argedeş...hayır paramız da var Allaha bin şükür
kontra ataksız bir gol atmak istiyorum... yürü be handro...
hayır tamam aldım...ya sonra ne olacak...ulen asıl film ondan sonra...
biraz abartıyormuyum bu meseleyi acaba... bi 1000 lik makina alcaz .ötümüz başımız oynuyo valla...
parayı zor toparladık aga ondan mı acaba elimizin titremesi...