Yaklaşık 20 yıllık pilotum ve aerodinamikten birazcık da olsa anlarım Sana çok kısaca türbülansın sebebini anlatayım.
Aşağıda bir aerodinamik kesitin resmi var. Bir uçağın kanadına kesitinden yani uzunlamasına bakıyorsun gibi düşün.
Şimdi bu şekil şunu anlatıyor. Hava aerodinamik keside çarpar. İkiye ayrılır. Dikkat ederseniz kesit simetrik değil. Üstten geçen hava daha uzun bir yol katedeceği için hızı artar. Ancak Bernoulli ilkesi der ki bir akışkanın hızı artarsa akışkanın içindeki basınç azalır. Eğer akışkanın hızı azalırsa akışkanın içindeki basınç artar. Böylece yukarıdan akan havanın basıncı azalır (hızlandığı için). Alttan geçen havanın basıncı artar. İki yüzey arasındaki basınç farkı kaldırma kuvveti dediğimiz kuvveti yaratır.
Buraya kadar herşey güzel ama yaratılan bu kuvvete mukabil, katlanmak zorunda olduğumuz küçük bir ceza vardır. Kesidin altından ve üstünden akan ve farklı hız ve basınçlara sahip hava kütleleri kesidin arkasında birleştiğinde bir türbülans yaratır. İki hava kütlesinin hız ve basınçları arasındaki fark ne kadar fazla olursa türbülansın şiddeti de o kadar fazla olur. (Yaratılmış geri sürüklenme de denir)
Şimdi bunu bizim motorlara uyarlayalım. Önde bir cam var. Aslında cam da bir aerodinamik nesne. Altından, üstünden, yanlarından hava geçiyor ve bazı etkiler doğuyor. Hava kütlesi ön cama çarpıyor. Camın şekline bağlı olarak yukarı yönleniyor ve bu arada hızlanıyor. Camın üzerinden akan hava kütlesinin hızı arttıkça basıncı azalıyor. Uçak kanadı örneğimizde olduğundan daha dramatik olarak karenajla cam arasında bir boşluk olmadığından camın sürücü ile arasında kalan tarafında bir hava akışı meydana gelmiyor ve basıncı görece yüksek kalıyor. İki farklı basınçtaki hava kütlesi camın sona erdiği yerde birleşiyor. Al sana türbülans.
Bu türbülans nasıl azaltılır ? İki hava kütlesi arasındaki hız ve dolayısıyla basınç farkını azaltırsak türbülansta azalır. Camın üzerinden geçen havanın hızını nasıl azaltırız ? Camı daha yatık hale getirirsek üstten geçen havanın hızı dik haline nazaran daha yavaş olur. Hava akışı daha lineer olacağı için türbülans azalır. (Örnek SS motorlar)
[IMG]http://img845.imageshack.us/img845/6889/lowered300.jpg]/IMG]
Yapabileceğimiz daha etkili bir şey daha var. O da camın altından hava akışına müsaade etmek ve böylece camın sürücü ile arasında kalan yüzeyi üzerinde bir hava akımı yaratarak, camın alt ve üst yüzeyleri arasındaki basınç farkını azaltmak. Bunu yapmak içinde bir önceki mesajımda dediğim gibi camı öyle monte etmelisin ki motosiklet ileri harekete geçtiğinde çarpan havanın bir kısmı camın altından, bir kısmı ise üstünden geçebilsin. Bunun içinde cam ile karenaj arasına (veya cam motorun neresine monte ediliyorsa) atıyorum 2-3 cm.lik spacer lar koymalısın.
Ayrıca cam büyüdükçe yukarıda anlattığım şekliyle camın üstünden geçen havanın alacağı yol uzayacağı için basınç farkı da bir o kadar yüksek olur. Dolayısıyla oluşan türbülansta. Yakıt akışı da artar.
Biraz ders gibi oldu ama uUmarım yardımcı olmuşumdur
"I'm not sure whether I'm an actor who races or a racer who acts." Steve McQueen
Resimler sayfada çıkmamış. Mesajımı bir daha yayınlıyorum
Yaklaşık 20 yıllık pilotum ve aerodinamikten birazcık da olsa anlarım Sana çok kısaca türbülansın sebebini anlatayım.
Aşağıda bir aerodinamik kesitin resmi var. Bir uçağın kanadına kesitinden yani uzunlamasına bakıyorsun gibi düşün.
Şimdi bu şekil şunu anlatıyor. Hava aerodinamik keside çarpar. İkiye ayrılır. Dikkat ederseniz kesit simetrik değil. Üstten geçen hava daha uzun bir yol katedeceği için hızı artar. Ancak Bernoulli ilkesi der ki bir akışkanın hızı artarsa akışkanın içindeki basınç azalır. Eğer akışkanın hızı azalırsa akışkanın içindeki basınç artar. Böylece yukarıdan akan havanın basıncı azalır (hızlandığı için). Alttan geçen havanın basıncı artar. İki yüzey arasındaki basınç farkı kaldırma kuvveti dediğimiz kuvveti yaratır.
Buraya kadar herşey güzel ama yaratılan bu kuvvete mukabil, katlanmak zorunda olduğumuz küçük bir ceza vardır. Kesidin altından ve üstünden akan ve farklı hız ve basınçlara sahip hava kütleleri kesidin arkasında birleştiğinde bir türbülans yaratır. İki hava kütlesinin hız ve basınçları arasındaki fark ne kadar fazla olursa türbülansın şiddeti de o kadar fazla olur. (Yaratılmış geri sürüklenme de denir)
Şimdi bunu bizim motorlara uyarlayalım. Önde bir cam var. Aslında cam da bir aerodinamik nesne. Altından, üstünden, yanlarından hava geçiyor ve bazı etkiler doğuyor. Hava kütlesi ön cama çarpıyor. Camın şekline bağlı olarak yukarı yönleniyor ve bu arada hızlanıyor. Camın üzerinden akan hava kütlesinin hızı arttıkça basıncı azalıyor. Uçak kanadı örneğimizde olduğundan daha dramatik olarak karenajla cam arasında bir boşluk olmadığından camın sürücü ile arasında kalan tarafında bir hava akışı meydana gelmiyor ve basıncı görece yüksek kalıyor. İki farklı basınçtaki hava kütlesi camın sona erdiği yerde birleşiyor. Al sana türbülans.
Bu türbülans nasıl azaltılır ? İki hava kütlesi arasındaki hız ve dolayısıyla basınç farkını azaltırsak türbülansta azalır. Camın üzerinden geçen havanın hızını nasıl azaltırız ? Camı daha yatık hale getirirsek üstten geçen havanın hızı dik haline nazaran daha yavaş olur. Hava akışı daha lineer olacağı için türbülans azalır. (Örnek SS motorlar)
Yapabileceğimiz daha etkili bir şey daha var. O da camın altından hava akışına müsaade etmek ve böylece camın sürücü ile arasında kalan yüzeyi üzerinde bir hava akımı yaratarak, camın alt ve üst yüzeyleri arasındaki basınç farkını azaltmak. Bunu yapmak içinde bir önceki mesajımda dediğim gibi camı öyle monte etmelisin ki motosiklet ileri harekete geçtiğinde çarpan havanın bir kısmı camın altından, bir kısmı ise üstünden geçebilsin. Bunun içinde cam ile karenaj arasına (veya cam motorun neresine monte ediliyorsa) atıyorum 2-3 cm.lik spacer lar koymalısın.
Ayrıca cam büyüdükçe yukarıda anlattığım şekliyle camın üstünden geçen havanın alacağı yol uzayacağı için basınç farkı da bir o kadar yüksek olur. Dolayısıyla oluşan türbülansta. Yakıt akışı da artar.
Biraz ders gibi oldu ama uUmarım yardımcı olmuşumdur
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:50 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:47 ----------
Paylaşmaya değer gördüysen tabi ki
"I'm not sure whether I'm an actor who races or a racer who acts." Steve McQueen
Bence oldukça güzel bir anlatım olmuş. Bazı arkadaşlar nc700'lerde uzun cam ve türbülans sorunu konusunda tartışıyorlardı. Bende ise orjinal honda tur camı vardı ve bir sıkıntı yaşamıyordum. aslında bernoulli ve uçakların uçma prensibini bilmeme rağmen nedense kafamda ilişkilendirememişim. nc700'lerde calsci, puig vs yan sanayi camların tamamı honda nın aksine direk kısa cam gibi monte ediliyor ve grenaj ile aradaki boşluk çok azalıyor. bunun neticesinde herkes daha uzun cam arıyordu. halbuki bernoulli prensibine göre bu sadece oluşan türbülansı arttıracaktı. Bunları anlatabilmek için yazını çaldım diyelim.
Bu bilgilere teorik olarak hakim sayılırım. Yazılanlar doğru bilgiler olsada "2+2=4 bakış açım" zayıf olduğundan, şuna anlam veremiyorum
1 - Daha kötü sonuçlar doğurabilir gibi anlatılan hiçte aerodinamik olmayan dik ve uzun camı direk grenaja sabitledik farzedelim.
2 - Lineer ve basınç değerlerini dengeleyen bir cam ile vücudumuza nispeten daha fazla miktarda alınan havanın yüzey sürtünmesi ile tutulduğunu cam kadar kusursuz olmayan montumuz, kollarımız, kaskımız... ile paraşüt etkisi yaptığımızı farzedelim
Şimdi bu durumda 1. seçenekte motosikletimiz türbülansa maruz kalıyor fakat pürüssüz ve nispeten akıcı bir obje ile bi şekilde yönlendiriliyor, 2. seçenekte ise feleğimiz türbülansa toptan girmiş, motosiklet girmese ne olur
Yanlış anlaşılmasın bu benim mantığımın kabul ettiği haliyle böyle. Hakikaten bu iki seçenek arasında ( bilimsel olmasa da olur )hangisi daha sağlıklıdır sizin inancınıza ve tecrubelerinize göre
Yaşasın MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın TORK, kahrolsun beygir | ...
Ders gibi olsun işte, daha ne isterim ki Öncelikle emeğinize teşekkür ederim. Çok da güzel bir anlatım olmuş, ayrıca teşekkür ederim. Olayı çok net anladım. Sizin yarınız kadar olmasa da az bira bilgim vardı zaten. Bu şekilde anlatım ile herşey daha iyi anlaşıldı. Elinize sağlık.
Benim sormak istediğim bazı büyük camlar 60~70 cm gibi yükseklikleri bulabiliyorlar. Dik oturuşta bizim kaskımızın cama olan mesafesini düşündüm. Hani alttan hava geçmesine izin vererek basıncın dengeleneceğini de anladım. Sadece o camın büyüklüğünden dolay 2 hava akışı arasında mesafe de arttığı için dengelenme noktası biraz geride olur mu, yani kask civarında türbülans olurda daha arkada basınç dengelenir mi diye merak ediyordum
Ama anlatılanlara ve tecrübelere göre cevap belli. Kaskımıza çarpan rüzgar sıkıntısı yaşıyorsak eğer öncelikle camın altını biraz aralamakta fayda var
---------- Post added at 15:50 ---------- Previous post was at 15:47 ----------
Çok güzel sormuşsun Yanlız hiç cam olmayan duruma daha iyi denmedi, yada öyle bişey kastedilmedi sanırım... ? Yani o açıklamalar genel olarak, "camdan sekip kaska çarpan havayı engellemek için daha uzun cam takmak yerine camın altının aralanması gibi bir çözüm daha uygun olabilir" şeklindeydi. Umarım doğru anlatmaya çalıştım
Bir de şu var, hai cam uzadıkça ve büyüdükçe ve aerodinamikliği azaldıkça yakıt tüketimi artar ama hiç birzaman benim doğrudan (açıktan) maruz kaldğım rüzgar ve etkisi kadar motora negarif bir etki yapmaz diye düşünüyorum. Bazen uzun yolda kollarım rüzgar yüzünden yoruluyor, o derece
#sürenadam
Yok aslında bende bi tuhaf sordum, haklısın, detay bilgiden biraz farklı oldu Sorum özetle şu : Dik oturma pozisyona sahip motosikletim var, rüzgardan beyin hücrelerim ölüyor ve buna uygun 2 cam modeli var diyelim
Lineer ve alttan hava geçişi olan bir cam modelinin beni postacı camı kadar koruması için pek bi ihtimal yok yiyicez bi şekilde bi tarafımızla o rüzgarı
e postacı camıda türbülans etkisi diyoruz... Eee hangisini alalım ozaman türbülans ve rüzgar etkilerinden maksimum korunmak için, soru bu
Uzun camdan da ayrıca tiksiniyorum görsel olarak o apayrı bi mevzu
Yaşasın MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın TORK, kahrolsun beygir | ...
Yeteri kadar yüksek bir ön cam kullanırsak türbülans o kadar yukarıda oluşur ki haliyle kafamız bundan etkilenmez. Ama bu sefer de motosikletin hava direncini çok artırmış oluruz. Bu da son hızı ve yakıt akışını tahminlerinizden çok etkiler.
D=0,5 x d x Cw x A x V²
D= Direnç
d= Havanın yoğunluğu (sabit)
Cw = Direnç katsayısı (sabit)
A= Kesit alan (Camı büyüttük, bu da büyüdü)
V= Hız (sabit)
Ayrıca dediğin gibi vücudunun camdan olan uzaklığı da önemli. Kafanı cama çok yakın tutarsan muhtemelen türbülanstan etkilenmezsin ama sürüş konforu azalır.
Kesinlikle doğru. Camsız ve rüzgarın direkt bedenine çarptığı durum tamamen başka bir hikaye. Çünkü vücudun aerodinamik bir kesit gibi davranmaz. Sadece rüzgara karşı bir engel işlevi görür ve kesit alanını artırır.
Ayrıca dediğin gibi önerdiğim eğer sizin için geri dönülebilir bir işlem ise bunu denemeniz. Şaşırtıcı sonuçlar alabilirsiniz.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:13 ----------
Bu cam mevzu tam da bu yüzden çok karışık. Birinin çok iyi dediğine bir diğeri rezalet diyor. Sebep ? Çünkü herkesin boyu farklı. Herkesin sürüş pozisyonu farklı. Kısa boylu bür sürücünün tırıs tırıs gittiği bir camı sen takarsan türbülansı tam yüzünün ortasına yiyebilirsin O yüzden pahalı modellerde ayarlanabilir cam var.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:21 ----------
Bir kaç fikir daha ekleyeyim....
Bakın adamlar camı delmişler ve oradan bir hava girişi sağlamışlar arkaya:
Örnekler kendi motorum Aprilia Caponord için ama rahatlıkla her motora uyarlanabilir. İlk resimdeki alet kesinlikle denenmeye değer.
"I'm not sure whether I'm an actor who races or a racer who acts." Steve McQueen
@ferdi Ben de sana tam şu şekil bir cevap verecektim;
Postacı camı okadar büyük ki türbülans arkada oluşuyor ve sen yırtıyorsun Ama tabi okadar büyük camın dez avantajlarını belirtmiş shi_bumi. Yani camın yetersiz gibi geliyorsa önce biraz ayarıyla oyna. Hiç tatmin olmadın o zaman daha büyüğünü al demeye getiriyoruz.
Ama benim gibi sen de henüz cam sahibi değilsen ve yine benim gibi yakın zaman da cam almayı planlıyorsan kafandaki "acaba nekadar büyük bir cam benim işimi görür ki" sorularını çok iyi anlıyorum
Shi_bumi tekrar teşekkürler, hem bizi aydınlattın hem de duygulara tercüman oldun Arzular şelale...
@son eklenen resimler için;
Vaaaay, delik fikri aklıma gelmemişti. Gerçi "o marka" camları delmeye de yürek ister ama oldukça mantıklı bir fikir. İlk resim mantıken camın boyunu uzatmıyor mu? Ben hiç sevmiyorum o parcayı, aşırı derecede kaba görünüyor ve rüzgar direncini de artırıyor sanırım ?
#sürenadam
Biraz uzatıyor ama ön camın arkasında nasıl biraz hava akımı oluşturacağız ? sorusunu tarihe gömüyor. Küçük parça ön cam gibi davranıyor. Asıl camla arasındaki mesafeye dikkat edin. O boşluktan bir miktar hava geçiyor. Küçük parçanın üzerinden de bir miktar hava geçiyor. Sonuç : Küçük parçanın ucunda nispeten türbülanssız bir birleşme. Akışkanı bir nevi kandırıyoruz
Örnekler çoğaltılabilir. Ama emin olun sizin için iyi olan bir başkası için uygun olmayacaktır. Dediğim gibi herkesin boyu, posu, oturuşu farklı. Amaç hiç rüzgar almamaktan ziyade, temiz, doğrusal ve kaskın çevresinden tatlı tatlı akıp giden bir rüzgar olmalı bence
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:59 ----------
Çok açıklayıcı bir video koyayım bir de...
"I'm not sure whether I'm an actor who races or a racer who acts." Steve McQueen
Aynen öyle, hikayenin kendi içinde cebelleştiği nokta bu. "Acaba nekadar ufak bir cam, daha büyüğüne ihtiyaç duymayacak şekilde beni huzura kavuşturur? "
Yani shi_bumi zaten son noktayı koydu ve benim mantığımın da en olumlu karşıladığı cevap uzun zamandır buydu ( Herkesin boyuna, posuna, oturuş tarzına göre değişir! )
Döndük başa ama bilgiler tazelenmiş oldu, emeğine sağlık shi_bumi Deneyerek tecrube edicez, ufak tefek türbülans kandırmacaları haricinde başka bi şansımızda yok anlaşılan.
Gönül istiyor ki "kask ile cam mesafesi 60cm olan biri, motosiklette oturur vaziyette iken, göz hizasından 15 cm alçak cam kullanabilir..." gibi bir formülü olsun, hiç yanılmadan tek atışta bitirelim işi
Yaşasın MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın TORK, kahrolsun beygir | ...
Bende 70/80 i geçmiyorum abi. Bizim hakkımız değilmi böğürden artçı selesine doğru itilmeden motosiklet kullanabilmek
Yaşasın MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın TORK, kahrolsun beygir | ...
Bende bir LS2 kask var... daha motora binmeden rüzgar sesinden rahatsız oluyorum. 50-60km ile giderken motordan gelen ses kayboluyor. İlk fırsatta branda ile beraber yakarak imha edeceğim. Brandanın da nasıl bir kokusu varsa artık mahallenin bütün kedileri gelip benim brandama işiyor.
Bütün kasklarla birlikte kulak tıkacı kullanılır.Bu işi bilen adamlar bunu bilir ve söyler. Tabii ki Türk motosiklet sürücüsü bihaber işitme kaybı ve kulak tıkacı gibi kavramlardan. O yüzden de çocuklarıyla derin iletişim sorunları yaşayacak ilerde.
"Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana
Dik oturuş pozisyonundan çok uzaklaşmadıkça, her sınıfta en azından referns olabilecek gibi geldi bana
Yanlnız bu hesaba göre selemiz yüksekse cam çok yüksek oluyor, sıkıntı var
Nerdeyse formulü birebir tutturuyormuşuz
Yaşasın MEKANIK, kahrolsun elektronik | Yaşasın METAL, kahrolsun plastik | Yaşasın TORK, kahrolsun beygir | ...
Ben bu sistemi önceki motorumda denedim. Bayada iş gördü. Neredeyse hiç rüzgar sesine maruz kalmadım.
Kuş olup uçmak isterken uzaklara, Ağaç olup kök salıyorum buralarda.........
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)