Ankara'dayım MT-03 kullanıyorum. Aranıza yeniden katıldım. Merhaba
Ankara'dayım MT-03 kullanıyorum. Aranıza yeniden katıldım. Merhaba
Açtığım başlıklara bakıyordum. Buna rast geldim. Kimse cevap vermeyince ne kadar yalnız, ezik olmuş bu başlık böyle.
Neyse, iki yıldan fazla zaman geçmiş üstünden. MT-03'ten sonra V-Strom geldi. Yaşayıp gidiyoruz. motora başlamamdan itibaren 3 yıla yakın zaman ve yaklaşık 50000 km tecrübe olmuş. Birden çok eğitime rağmen kendimce düzgün sürdüğümü düşünsem de ileri sürüş testlerine girmeye hak kazanacak kadar bir gelişimi hala gösterememişim. E acelemiz yok, yavaş yavaş eğitimleri, pratikleri, tecrübeyi artırırsak beceriler de zamanla artar herhalde.
bu süreçte cevap verilmemesi üzücü. gözden kaçmıştır.
mt03 nasıl bir motordu? tüketimi nasıldı? biraz bilgi alabilirmiyim?
O zaman ben forumda yoktum. Olsaydım yazardım mutlaka Hoşgeldiniz o zaman
MT 03 de güzel motor, keşke hala satıyor olsalar da alsak.
Çok güzeldi. Yüksek tork, iyi amortisörler. İyi frenler. Yavaş manevrası kolay, viraj dönmesi kolay. Çok rüzgar alıyordu. Artçı hem rüzgar yüzünden hem de sert ve kısa hareket mesafeli amortisörlerden rahat değildi (Çıplak motorların hepsi gibi). ABS yoktu. Stoppie filan yapabiliyordu alet. Büyük bir tek silindir olduğu için bazı kimseler titreşimli bulur. Gİdon ya da pegler titremez de depoda hissedilir. Ben başka motorlarla kıyasladığımda titreşim olayının çok abartıldığını düşünüyorum. Bir tam günlük sürüşlerde bile dert edilecek bir şey değil. Kıymeti yeterince bilinmedi bence MT-03'lerin. Yeni yasada çıkacak A2 ehliyet sınıfı için (35 kW) 47 beygir gücünde güncel ABS'li tek/iki silindir MT'ler yapılmalı.
Yakıt tüketimim ortalamada 100 km'de 4.5 L olmuş http://www.fuelly.com/motorcycle/yam...zaferce/162275
Şimdi 47 beygir bandında bir motor alacak olsam CB500F veya 390 Duke düşünürdüm. ABS'siz bir motor almayı tercih etmezdim. G650GS de güzel ama çok anlamsız pahalı. CB500x memlekette yok. KTM 390 Adventure yapacakmış belki. Belki Yamaha da o segmente güncel bir MT-03 yerleştirir. Kısmet.
Bir iki sürüş videomu koyacaktım. En uygun başlığın bu olduğuna karar verdim.
Mihalıçcık'tan Koyunağılı'na doğru: https://www.youtube.com/watch?v=0u5q1In4Gkg
Seben'den Gölcük'e doğru: https://www.youtube.com/watch?v=_kHcGxJ_jyw
Şuracığa kendime not düşeyim. İlk motorum olan MT-03'ten sonra iki yıldır ve 42 000 km'dir kullandığım Suzuki V-Strom DL650, geçen gün satıldı. Üç yıldır ilk defa motorsuzum. Kışın uygun fiyatla bir MT-07 denk gelmediği sürece bahara kadar da motorsuz kalacak gibiyim.
Motosiklet süremeye eğitim ile başlamış olduğum ve hiç bir zaman saçmalayarak sürmediğim için toplamda 3 yıldır ve yaklaşık 60 bin km'dir pratik yapıyor sayılırım ama hala IAM veya RoSPA testlerine girebilecek düzeye gelebilmiş değilim. Kimisi yavaş öğreniyor demek ki.
Muhim olan 60k km dir bu keyfi yasayabilmek,egitime verdiginiz onemi gormek mutluluk verici,tekeriniz duz bassin,yeni uyeden yeni bir selam olsun ozaman
İyiden iyiye günlüğe bağladım ben bu başlığı. V-Strom'u satalı yaklaşık 3 ay olmuş. Bu esnada eşimin 390 Duke'ünü de kullanmadım. Ankara'da havanın soğuk gitmesi ve benim kışlık pantolonumun olmaması da etkili oldu muhtemelen. İşe servisle gidiyorum çoğu zaman. Bazen de arabayla. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde yoğun güzergahlara işim pek düşmediğinden pek bir mağduriyet yaşamadım. Uzaklaştım sanırım motor sürmekten. Yaz gelince eş dost ve hanım motorla günübirlik sürüşlere başladığında benim de canım çekecektir. Yeniden denesem becerebilecek miyim acaba? İmkan olunca bakar, görürüz. Altın Elbiseli Adam ve benzeri motosiklet videoları izlemeye devam ediyorum. Motosiklet.net'e girip okumaya devam ediyorum. Dubakalımhelenolacak...
Usta ne yaptın yahu, yeniden becerebilir miyim diyorsun gözlerin kapalı sürersin be
Şehir konusunda biraz şansın yokmuş, havalar soğuyunca motordan da soğumuşsun, yazın ısınırsın kesin
Ben daha acemiyim hevesim ondan daha çok, kışın da kullanıyorum hoş izmir'in kışı )))
Fakat korunacağım diye bir dünya ekipman giy çıkar bazen sinir bozucu oluyor.
Hocam fuara gelebilir misin programın uygunsa, ben tanışıp bir kahve ısmarlamak isterim en azından, bana ekipman seçimi ve eğitim konusunda çok yardımcı olmuştun hala hatırımdadır.
V-Strom'u sattığımdan beri 4 aydır motosiklet sürmemiştim. Geçen hafta sonunda eşimin KTM 390 Duke'ünü ödünç alıp bir sürüşe katıldım. Ankara - Beypazarı - Kırbaşı yolu - Koyunağılı - Mihalıçcık - Sarıyar - Beypazarı - Ankara rotasını sürdük. 400 km civarı bir tam günlük bir sürüş. Şu sonuçları çıkardım:
1. İnsan zannettiğim kadar çok unutmuyormuş.
2. 390 Duke virajlı özellikle bölümlerde güzel gidiyor ama uzun düz yollarda Tiger 800 gibi 96 beygirlik bir aletin gerisinde kalıyor haliyle. 130'dan sonraki hızlanma oraya kadarki hızlanmayla aynı biçimde olmuyor. Son hızına kadar ön tarafında bir dağılma hissettirmiyor. V-Strom ile 140'dan sonra motoru yatırmak önden gelen bir gevşeklik hissi sebebiyle keyifsiz oluyordu. Rotayı, virajlı yolu bol tasarlayınca 390 Duke, keşke daha güçlü motorum olsa dedirtmiyor. Otoyolda seyahat için elbette R1200RT gibi bir gemiye binmek daha güzel olur.
3. Sert amortisörler de rüzgar da çok dert değilmiş. Bozuk asfaltta daha yavaş olup, kolları gevşek tutmaya özen gösterince halloluyor. oturuş pozisyonu da rahatsız değil. Bir tam günün sonunda bile rahatsız etmiyor. 390 Duke de binilir, para varsa ER-6n de MT-09 da. Çıplak motor kafasına meyletmeye başladım. KTM Orange Days etkinliği ilan edilince 690 Duke denemek için kaydoldum. Eskiden olsa 1050 Adventure veya 1190 Adventure için kaydolurdum. MT-03'ü hiç satmasaymışım keşke diyeceğim ama V-Strom'un da kendine göre avantajları vardı. Bir kaç artçılı sürüş de yapmıştık. Para olunca bir ara çıplak bir motor almalı.
Arkadaşlarımdan birisi videoya almıştı. Kaydı paylaşmış. Beyaz kasklı olan benim. 15.15'de bir tane virajda hızlı kaldım. Kendi şeridimin solunda kaldım ancak. Oysa sağ virajı dönerken henüz viraj bitmeden diğer viraj göründüğü ve o da sola dönüğü için sağ virajın içinden çıkarken yolun en sağında olmak gerekiyordu. Buna virajı bir sonrakine bağlamak deniyor. Yani önce bir virajı döneyim. Sonra o bitsin diğerine yaklaşınca onun için ayrıca konumlanayım gibi olmaması lazım. Ama işte burada hızın fazlalığından ve yatmayı orada beceremediğimden yolun solunda kalıp daha sonra diğer viraj için konumlanabildim. Beceriksizlik.
https://youtu.be/7lU5vphjMss?t=915
PS: Çıplak motor iyi iyi.
Valla yazılarınızı, konularınızı büyük keyifle okuyorum. Bana göre forumda feyz alınacak ender kişilerdensiniz. Tekerinize taş değmesin inş yaza doğru yeni motorunuzla güzel video ve yorumlarınızı bekliyorum.
¡Por la sonrisa de mis padres que vale un millón!
Bende Sen gibi yeni katıldım hosgeldin
Sürüş videosu paylaşmak ve anı biriktirmek için bu başlığa yazıp durmak yerine yeni başlık açarak yazsam daha iyi olacak galiba.
Uzun zamandır forumdayım belki ileride kendimi tanıttığım yazıyı değiştiririm diye düşünerek buraya bir kopyasını alıyorum. Daha sonra okumak benim için güzel olacaktır. Yine de bana bugün gelmişim gibi hoş geldin diyen olursa, hoş bulduk. (:
Motosiklete 2012 yılında temel başlangıç eğitimi ile başladım. Başlangıç eğitiminden bir süre sonra GS2 eğitimine katıldım. Daha sonraları ise Yol Sanatı ekolünü takip eden farklı yerlerden hakimiyet ve yol eğitimleri aldım. ART Motoakademi bunlar arasında en fazla memnun kaldığım yer oldu. Bundan sonraki yol eğitimlerimi ART'tan almayı düşünüyorum.
İlk motorum MT-03 ile bir yıl boyunca 17500 km yol yaptıktan sonra V-Strom 650'ye geçtim. V-Strom ile beraberliğimiz iki yıl ve 41500 km sürdü. 2015 Kasım'ında V-Strom'u sattığımdan bu yana motorsuzum.
İki tane şenlikli kaza yaptım. Birinde 700 km tecrübem vardı. Henüz yol eğitimi almamışken, limit noktası takibi yapmayı bilmiyorken bir virajda düştüm. Dizim şişmiş, bileğim incinmişti. Diğerinde daha tecrübeliydim ama soğuk havada yol kenarlarının buzlanmış olacağını öngörecek kadar akıllanmamıştım. Bir kaç kaburga kırığı ile atlattım.
Virajlı dağ yollarında günübirlik sürüşler yapmaktan ve bu tür rotalar üzerinde planlanmış konaklamalı, sürüş odaklı gezilerden hoşlanıyorum. Motosiklet hayatımın ilk yılında tecrübe olsun diye işe de motosiklet ile gidip geldim. Ama sonra aletin su yakmadığını fark edince iş yerinin servisine yönelmeye başladım.
İmkan oldukça eşimin 390 Duke'ünü ödünç alıp günübirlik sürüşler yapıyorum.
Yol Sanatı ekolünden eğitmenler ve bu ekolden eğitim alıp iyi puanlara sahip olan sürücüler dışındaki kimselerin sürüş tavsiyelerini ciddiye almıyorum.
Motosikletimi satalı 13 ay oldu. Bu süre zarfında bazen 390 Duke’ü alıp günübirlik sürüş yaptığım zamanlar oldu. İyice uzaklaştığımı hissediyorum. Motosiklet üzerine okuma yaparak becerinin olmasa bile bilginin taze kalmasına çabalıyorum. Şu sıra Motosiklet Yol Sanatı’nın son baskısını orjinalinden okuyorum. Tablet ile rahat oluyor. Okuduklarımdan veya eğitimlerden hatırladıklarımdan önemli gördüğüm konuları forumda yazmaya devam ediyorum. Kendim için düşünce pratiği oluyor. Bir konuyu ananene anlatamıyorsan konuyu bilmiyorsundur, derler. Benim ananeye anlatma biçimim de yazmak. Bu okuma yazma etkinliğine rağmen kendimi uzaklaşmış hissediyorum.
Duke ile bir gün çıksam aslında iyi gelir ama hava Ankara’da motor sürmeyi keyifsiz kılacak kadar soğuk. Buzda kayıp kaburgalarımı yeniden kırasım da yazlık kot pantolonumla kaidemi dondurasım da yok. Belki motorun aküsü kendini toplasın diye bir gün 100 km filan düşünülebilir belki. Hafta sonu gelsin bakalım.
Planım bu baharda bir motor almaktı. Ancak dolar kuru ile motor alma umutlarım zıt yönde ilerliyor. Bu durum da beni geriyor. SV650 mesela 27’den 32’e çıktı. Satın aldıklarımız %25 zamlanırken enflasyon %8 çıkıyor. Hesaplar da kafalar da tertemiz. Ekipman, öylece evde bekliyor. Ben öylece bekliyorum. Bakalım nereye kadar bekleyeceğiz.
Baştan sona ilk defa okudum, enteresan bi konu olmuş
Gizliden gizliye takip ediyorum hocam kendi kendinize yazmıyorsunuz
zafer abi ya bende sattım motoru, 1 ay oluyor, bi can sıkkınlıgı var bi boşluk var...
bi bişi nasıl anlatılır,
Birisi elimden oyuncağımı aldı sanki..
Birisi bir filmi en son sahnesinde televizyonu kapattı sanki...
Birisi apartmandaki sensorlu lampanın saniyesini kısalttı sanki...
Birisi Amerikada uçan kelebeği yakaladı da buraya gelecek olan yaz esintimi kesti sanki...
Bilmiyorum anlatabildim mi çok karışık bir haldeyim çokkkkkkk..................................
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)