Herkesin Kendini Gördüğü Ayna ve Karşısındakini Gördüğü Gözlük

[COQ]

tesbit güzel de bu tesbiti yapmak işin kolay tarafı.
bu işin böyle olmasının sosyolojik, psikolojik bir zemini var.
esas mesele orda.

Maddi zeminden sonra gelir o bahsettigin lojik dalgalar.
Mevzu ülkemizde tanimlanan lüks kavrami ve bu lükse varabilme güçlügü ile ilgilidir.
Yani vatandas uzun vadeli de olsa bir otomobil,bir motosiklet satin alabilme imkanina sahip oldugunda, mevzu yavas yavas biter.
Yavas yavas diyorum çünkü birinci nesil,
taksitle almis diye küçümseyecektir,
Dandik araba-motor diye küçümseyecektir.
Baska naneler de bulacaktir.
Ama iki nesil sonra o küçümseme biter, otomobil ve motosiklet;
bir televizyon, bir buzdolabi, bir ütü muamelesi görmeye baslar.


Ben mevzuyu biraz daha açabilmek için buradan bir kaç rakam vermek isterim.
Yani bu rakamlar, esyaya erisilebilirligin, toplumsal travmayi önlemede nasil etkili olacagini açiklamaya yetecektir.

Tabi verecegim rakamlar bir spor motosiklet kullanicisi oldugum için bu segmentle ilgili olacak.
Bugün Fransa'da 1000cc japon spor motosikletler ve BMW S1000RR yaklasik 15-16bin euro araliginda satilmaktadir.
Bu rakamlar Fransa'da yasayan ortalama bir vatandas için yüksek rakamlardir.
Asgari ücretin 1100 euro civarinda oldugu Fransada, bu motosikletlere sahip olabilmek için 15-16 ay çalismak zorunlulugu vardir ve eger adam motosiklet hastasi degilse, böyle bir salakligi asla yapmaz.
Ama erisebilirlik mevzusu burada araya giriyor.
Oldukça pahali olan bu motosikletleri, ayda 250-300 euro ödeyerek kolayca satin alabilirsiniz.
Yani asgari ücretin üçte birini motosiklete ayirirsaniz, bu saydigim motosikletlere kolayca sahip olursunuz.
Yani herkes alabilir.
Bu nedenle kimse kimseye bende su motor var diye hava atamaz.
Atamaz çünkü bilirki karsisindaki isterse, yarin gidip bir tane satin alabilir.
Ha burada lüks yok mu?
Var.
Mesela bir Ducati sahibi olmak için en az 22bin gözden çikarmak zorundasiniz.
Yani o parayi verenide birakalimda havasini atsin.

Kisacasi,
Türkiye'de bu duruma geldiginde mevzu çözülecektir.
Gelir mi?
Ne zaman gelir?
Bunlar muallakta konular.
Fakat er ya da geç gelecektir.

Fakat mevzu bu kadarla sinirli degil.
Isin bir de satin alinan motosikletten faydalanma kismi var.
Yani her motosiklet kullanicisi en kral motosiklete bineyim psikolojisini birakip, ihtiyacim olan motosiklete bineyim mantigina ve bilincine kavustugunda, zaten digerleri de bunun farkinda olacagindan, olay kendiliginden çözülecektir.

[acayüp]

Meselenin özü bence cok basit.

Oyle aglak millet oldukki ,olanda agliyor olmayanda .
Olmayan zaten dokunmasanda agliyor.
Olanda , ben bunu aldim ama bi sor nasil aldim ühüü
Modunda.

Acikcasi nasil aldiysan aldin kime ne ki .

Gorusum budur. Kapismaci arkadaslara basagrilar dilerim :p

---------- Mesajlar birleştirildi - 23:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:50 ----------

Ha birde motorla hava atan salagin onde gidenidir. O an hava atar ama ertesi gun 4 tekere mahkum kalabilir. O zaman hava atilabilicek guzellikte tekerlekli sandalye aramaz herhalde.
Begenmedigi mobiletliye melul melul bakarken bulabilir kendini. Oda sansliysa ve hayattaysa yani.

[Uğur]

Üniversitede hocanın biri asistanının sürekli kendinden 2 adım gerisinde yürümesini istiyormuş.Asistan dayanamamış sormuş hocam neden böyle istiyorsunuz sürekli diye.
Hoca da kimin hoca kimin asistan olduğu belli olsun diye demiş. Asistan dayanamamış benim 2 adım geriden gelmemden ön plana çıkacak kadar silik bir adamsın hoca sen demiş..

Benim nazarımda da bi metal yığını ile de kendine sosyal statü elde ettiğini,saygın olduğunu,havalı olduğunu zanneden tüm tipler aynı bu hoca gibi silik adamlardır.
Onların hayatlarından motorlarını alın,koskoca bir sıfır kalır geriye,çünkü başka bir değer üretemezler..

Halbuki ne gerek varsa böyle motosikletinin cc'si ile,markası ile,değeri ile böbürlenmeye... Sanki mezara onunla girecek...

[yürekçe]

hep görülüyor ki ego küçümseniyor, alınabilirlik tartışılıyor, herkes cc kardeşliği içerisinde.

bence henüz görmeye başlamış bir milletiz de...
bundan 20-25 yıl öncesine kadar her evde telefon bile yoktu, şimdi dolmuş veya otobüslerde bakın ki hemen her genç bireyin elinde bir telefon, uğraşıyor....
aynı yıllarda arabası olan özeldi... annemlerin gençliğinde ise bir bisikletin şimdiki bir araba kadar hükmü varmış.
nahalledeki ilk renkli televizyonu alanlar hala konuşur " ilk biz aldık" diye
biraz görmemişliğimiz var...
biraz da intikam alıyoruz sanki yokluklardan...

ilkay abi 16 bin euroluk motosikleti almak için 15-16 ay çalışmak yeterli diyor ( tabii ki yemeden içmeden ) ama gel gör ki benim ülkemde aynı motosikleti almak için

1- önce sürekli bir iş bulacaksın
2- bu sürekli iş en az asgari ücrette olacak
3- bu asgari ücreti sadece kendine saklayacaksın ve kuruşuna dokunmayacaksın ve ortalama 16000 x 2250: 36000 TL /800 TL : 45 ay eder ki bu da neredeyse 4 sene eder.... 4 seneye kadar da o motosiklet kredisi bitene kadar emdiğin süt burnundan gelir, motor eskir, değeri düşer, benzin alamzsın, 36000 tl ye en az 5 yıllık kredide 50,000 tl ödersin vesselam.

şimdi, ben ne kadar motosiklet manyağı olursam olayım şu şartlarımla 50.000 tl param olsa ilk olarak ev almaya çalışırım ki bu para pek çoğumuz için bir arada göremeyeceğimiz bir mebladır...
ülkem için genelleme yaparsak da ben bu parayı verdim, gözünüze sokarım diyorsa/demek istiyorsa, gecekondu kirası ödeyemeyen insalar var iken tv reklamlarında yüzmilyarlık rezidans reklamları dönüyorsa ve bu "değirmentaşları" buğday düşürmeye çalışıyorsa; tamamen ahlak ayarlarımızı "fabrika ayarlarına" geri döndürülemez konuma getirmek için olduğu içindir.

ve bu süreci ilgili devlet kuruluşları sadece seyrediyorsa....

bir askerlik anımı anlatayım;
bir yaz günü ve günlerden sanırım pazardı.
askerleri ot mangasına filan götüren çavuş dahil öğlen arasında herkes çok gergin.
öğlen er gazinosuna girmişler tv izleyip,çay içip dinleniyorlar ve herkes bezgin ve sanki yaptığından utanıyor.
ne oldu size dedim, paparaziyi gösterdiler...
serdar ortaç asker kaçağı akdeniz sahillerinde karı-kız, jet sky üstünde, öteki vurguncu gece klüplerinde vs vs,,,

bölük komutanına konuyu aktardım, paparazi yasaklandı...
ülkemde hiçbirşey değişmedi.
yok pardon değişti; kapkaç arttı, uyuşturucu çeteleri kamera karşısında mekan basmaya başladı, işyerleri kameraları açıkken soyuluyor vs vs vs...
hedef?
işte adam o gösteriyi yapıp hava atıyor dediğimiz kişi diyor ki?
bak, işte ben düzen adamı oldum ya da yıllarca kredi ödedim, askerden kaçtım, mirasyedim....

haa, mütevazi yaşayıp binenler de, zengin olanlar da yok mu?
var ama herkes sizin gibi değil ki kardeşim.
kaç kişi var şu formda, fakirlikten helaliyle kazanıp zengin olmuş, vergi kaçırmamış, baba parası yememiş, babası tarla ev satıp ticarethane açmamış?
var ise bile yaşı en az 45+ dır ya da Allah'ın sevgili kuludur