Haydi kapitalizmi anlamaya çalışalım.
Vatan millet sakarya nidalarıyla ucuza çalıştırılan insanımızdan elde edilen kar denilen
artı değere el konulup sermaye sınıfına aktarılmasına razı olalım bir an.
Kapitalizmin çocukluk dönemlerinde rekabet gücünün zayıflığı, sermaye birikiminin sağlanması ve pazarların koruması amacıyla ulus devlet yüceltilmiş artı değer lokal olarak yerel burjuvazi arasında paylaşıldığı için nispi olarak ülkelerin refahı yükselebilmiştir.
Globalizm diye adlandırılan (pzvnk e beyefendi denilmesi gibi) vahşi kapitalizm-emperyalizm sermayenin dolaşımı ile yerel paylaşımlara da göz dikip hepsini iç etmek istemekte ve bunun sonucuda küçük burjuva sınıflar yok olmaktadır. Bu sınıflar harcama yapmazsa piyasaya yeterli para girmez devamlı dışarı kaçar.
Yerel piyasadan kaçan para ve kaynaklar dünyanın daha bakir pazarlarına gider. Satılan her artı değer elde eden fabrika şirket arazi global sermayenin eline geçmekte artı değer dünyaya dağılmakta yerel sermayeyi geliştirip nispi refah artışı sağlamamaktadır.
24 ocak 80 den bu yana uygulanan bu politikalar sadece ülkemizde değil tüm dünyada piramidin altındaki sınıfları daha da yoksullaştırmaktadır.
Bu politikalara hiç bir yerel sınıf onay veremez çünkü zararı mutlaka kendine dokunacaktır. Günümüzde ülkede yaşanan kavga işte bu el değiştirme kavgasıdır.
Sonra tekrar yazarım bir çay içeyim.