İnceleme Araştırma ve İzlenimlerim (TORCH Tulum, CABERG Duke Kask, HG Freewind bot)
Reklamlar
-
Arkadaşlar...
20 Yıllık otomobil kullanımından sonra, İstanbul trafiğinde günde 5-6 saat harcamaktan gına gelince üç ay önce motosiklete terfi etmeye karar verdim. Bir taraftan ehliyet alma süreci devam ederken bir taraftan da hem motosiklet hemde ekipman seçimi için tonlarca araştırma yaptım. Yerli yabancı forumları, test ve incelemeleri karıştırdım. Ve ustaların tavsiyesi üzerine motordan önce ekipmanları almaya başladım. Hem yaptığım araştırmalarla ilgili, hemde aldığım ekipmanla ilgili izlenimlerimi paylaşırsam, yeni alacak arkadaşlara belki yardımcı olur diye düşündüm. Eğer konuyu yalnış yere açtıysam ustalar taşıyabilir. Biraz uzun oldu ama bunu kısa anlatmam mümkün değildi. Özellikle Kask ile ilgili bölümü kask alacak olan herkesin okumasını öneririm. Hatta bir ara kaskla ilgili bölümü ayırsam diyede düşündüm. Ama böyle çıktı.
Burdaki görüşlerin tamamı kişisel görüşüm ve araştırmalarımın sonucudur. Tercihler'de bana aittir. Herkes başka tercih kullanmakta özgürdür
Şu ana kadar aldığım malzemeler.
1- Yerli üretim TORCH marka tulum.
2- CABERG Duke çene açılır kask
3- HEIN GERICKE Goretex bot.
Kısaca beni bu malzemelere seçmeye götüren süreçten ve malzemelerle ilgili ilk izlenimlerimden bahsedeceğim.
================================================== =================================
1- CABERG DUKE ÇENE AÇILIR KASK
================================================== =================================
Anladığım kadarıyla her motosiklet kullanıcısının en çok üzerinde durduğu ekipman kask. Herkes iyi bir kask konusunda hemfikir. Fakat biraz araştırınca bu konuda da ciddi bir bilgi kirliliği olduğunu farkediyor insan. Çünkü soru "Hangi Kask?" olunca görünen ilk cevap "Full Face" kask. Ama hangi marka hangi model deyince orada tam bir karmaşa var. Türkiyedeki forumlarda "Kafana kaç para değer biçiyorsan o kadarlık bir kask" gibi bir klişeyle karşılaşıyorsunuz. Ama yaptığım araştırmalar güvenliğin her zaman fiyatla doğru orantılı olmayabileceğini gösteriyor. Şöyle ki ...
Kask güvenliği ile ilgili Dünya'da ulaşabildiğim ve bağımsız olduğu konusunda pek itiraz olmayan tek kuruluş bir ingiliz kamu kuruluşu olan SHARP. Güvenlik standartları ile ilgili ise korkunç bir manipülasyon var. Herkes sattığı kaskın CE standart belgeli olduğunu söylüyor. Ve ne yazık ki insanlarda buna inanıyor. İşim gereği CE sertifikasyonunun bir standart olmadığını bildiğimden işin aslını biraz araştırmaya karar verdim.
BU BÖLÜMÜ HERKESİN OKUMASINDA FAYDA VAR ...
Bir ürünle ilgili herhangi bir "Kalite Standart belgesi" bulunabilmesi için öncelikle ulusal yada uluslararsı kabul edilmiş bir standat bulunması gerekir. Yani hangi malzemeden üretileceğinden tutunda, üretim aşamalarında ve üretim sonunda hangi testlere tabi tutulacağının ve test sonuçlarına göre "Geçti yada Kaldı" diyebileceğiniz bir test standardı da bulunması gerekir. Bunlar olacak ki siz ürünü standartlarda belitilen özelliklere uygun malzemeden üretip, üretiiğiniz ürünü'de test standartlarına göre test edip uygun yada değil diyebilesiniz. Uygun ise o standart numarasını yada işaretini ürününüze basarsınız (Örneğin TSE baklavası..)
Bir standarttan bahsetmek için aynı zamanda birde denetim kuruluşu bulunması gerekir. Ve o standardın belgesine sahip olan firmalar bu kuruluş tarafından hem periyodik olarak denetlensin hemde bir şikayet durumunda ürünü alıp test ederek ürünün yazılı standartlara uygun olup olmadğı konusunda rapor vererek hakemlik yapsın.
İşte işin koptuğu yer burası. Kasklarla ilgili ne Yürkiye'de nede DÜnya'da tam anlamıyla bir Kalite Standardı mevcut değil. Sadece ABD' de DOT Standardı (Department of Transportation) teknik olarak bir "Kalite Standardı" olarak önümüze çıkıyor. Ürünün taşıması gereken özellikler ve bunların denetlenebieceği testleri zorunlu kılan başka bir standart bilgisine ben ulaşamadım. Sadece Avrupa'da ECE 22.05 (UN Economic Commission for Europe) Motosiklet kask güvenlik standardı diye bir bilgiye ulaşabildim. Ama dikkatlice incelendiğinde net bir şekilde bir "Kalite Standardı" demeye dilim varmıyor. Gerek üretim gerekse üretim sonrası bir kalite denetim mekanizması içermeyen, net bir malzeme tanımı, ara kontrol mekanizması tanımlamayan, en önemlisi bir test standardına atıf yapmayan, satış sonrası denetim içermeyen bir mekanizmadan ben "Kalite Standardı" diye bahsetmeyi zul sayıyorum. Ama eğer özelde Türkiye genelde ise Avrupa'da iseniz elde olan tek standart bu. Yani Ehven'i şer...
Asıl sıkıntı'da burada başlıyor. Yurtdışında da örnekleri ile karşılaşmakla birlikte özellikle ülkemizde gerek kask gerekse pek çok diğer koruma ekipmanları ile ilgili "CE Standardında Güvenlik" gibi reklamlarla satılıyor ürünler. İşin can sıkıcı noktasıda burada başlıyor. "CE" işaretinin bir standardı temsil etmediğini çoğu insan bilmiyor. CE bir standart değil sadece bir "Garanti Beyanı" dır. Siz bir ürüne "CE" işareti koyduğunuzda bu ürünü AB direktiflerine uygun olarak ürettiğinizi belirtmiş oluyorsunuz. Eğer bu ürünü bir AB ülkesinde satıyorsanız, ve ürün insan hayatı ile ilgili bir olumsuzluk içeriyorsa sizin tüm AB ülkelerindeki ürünleriniz toplatılır, cezai müeyyide uygulanır vs. vs.. Peki eğer AB ülkesi değilseniz, yani Türkiye'de ne olur? Kısaca HİÇ BİR ŞEY.. Peki bu direktiflere uygunluğu kontrol edene bir kurum varmı derseniz oda yok. Yani Ce işareti (Ce Belgesi), ürüne yönelik bir kalite güvencesi sağlamaz.
İşte bu nedenledir ki önüne gelen, CE işaretini bir kalite ölçütü yada standart belgesi gibi reklam malzemesi olarak kullanıyor. Halbu ki maalesef sadece firmanın kendi yazdığı bir deklerasyondan başka hiç bir güvence içermiyor. Tabi eğer AB ülkesi değilseniz. Ayrıca motosiklet koruma ekipmanları ile ilgili bilerek yada bilmeyerek "CE" yi "ECE" imiş gibi kullanıyorlar.
Eğer konuya dönersek, sonuçta Türkiye'de bir kask alacaksanız önünüzde üretici-satıcı firmanın reklamları dışında SHARP testlerinden başka bağımsız izlenimi veren bir kriter bulmanız mümkün olmuyor. Ama SHARP testlerinde de sadece çarpışma testleri yapıyor. Yani kaskın ergonomisi,aerodinamiği kullanışlılığı vs. gibi başka kriterler göz önüne alınmıyor. Sadece kaskın çarpışma anında başınızın beş bölgesini ne kadar koruduğu ile ilgili "Zayıf" ile başlayıp "Çok İyi" ile biten altı kademeli bir test ve bu testin sonucunda da 1 ila 5 arasısnda yıldız veriyor. Genel olarak bir kask orada 4-5 yıldız aldığında da firmalar bunu reklamlarında göğsünü gere gere kullanıyor. Sonuçta bani tatmin ettiği için SHARP'ın testlerinin kabul edilebilir bir kriter olduğunu düşünüyorum. Ayrıca işim gereği İngiliz Standartları Ofisi'nin ürün standartları ve denetlenmesi konusunda oldukça ciddi olduğunu bildiğimden ve SHARP'ında bir İngiliz kamu kuruluşu olduğunu düşününce işin içinde manipülasyon olmadığını düşünüyorum.
Bu nedenle Kask seçiminde ben öncelikli olarak SHARP'tan en az 4 yıldız mümkünse 5 yıldız alan bir kask almaya karar verdim. Üç ay önce baktığımda farklı marka ve modellerde 30'a yakın FUll Face kaskın yanında 3 adet çene açılır kaskın'da 5 yıldız aldığını gördüm. İStanbul içi kullanım düşündüğümden FullFace kaskı'da pek sıcak bulmadım açıkçası. Gel gör ki bu üç kask modelinden biri olan "BMW System 5" kask artık ithal edilmiyordu. Dİğer iki ürün'de "CABERG Konda" ve "CABERG Trip" marka kasklardı. Onlarıda bir firma internetten satıyor olmasına rağmen, telefon görüşmemde bana kaskları denememin mümkün olmadığını ölçüye göre internetten sipariş vermem gerektiğini söyledikleri için vaz geçmiştim. Tam artık 5 Yıldızdan vazgeçmiş ve 4 Yıldızlı ve yaklaşık 1.000-1.500 TL tutarında bir kask'a gözümü dikmişken bir hafta kadar önce listeye iki tane daha çene açılır kaskın girdiğini gördüm. "CABERG Duke" ve "Shark Evoline 3". Yurtdışı sitelerde yaptığım araştırmalarda, özellikle webbikeworld sitesindeki inceleme'den sonra kaskı canlı olarak incelemeye karar verdim. "L" bedeni tam olarak bana uydu. Ayrıca çene açılır olmasına rağmen 1.5 kilo civarında bir ağırlığı var. İçerisinde Güneş vizörü ve kutuda Pinlock(Buğu önleyici) geliyor. Fiyatı'da nakit ödemede 470 TL. Düz renk olanları ise 50-60TL daha ucuz.İleride şikayetim olursa bu konuda onuda belirtirim. Ama pek çok ciddi markanın çok polpüler ve binlerce TL'ye satılan modellerinin SHARP testlerinde aldığı sonuçlar pek te iç açıcı değil. Hatta bir çok Full Face kaskın bile...
Sonuç olarak CABERG Duke Kask'ın Karnesi 10 Üzerinden :
Dizayn : 10
Müşteri ilişkileri : 10 (Satıcı firmadaki arkadaşların sabırlı davranışları ve yaklaşımları nedeniyle)
İşçilik : 10
Kullanışlılık : 10
Malzeme kalitesi : 10
Koruma : 10 (Ben SHARP'ın yalancısıyım. Onlarda 5 üzerinden 5 vermiş)
Sessizlik : Bir süre kullandıktan sonra yazacağım.
================================================== ============
2- TORCH SUIT
================================================== ============
öncelikle motoru işe gidip gelmek için kullanacağımdan dolayı hem koruyucu özelliği olan, hemde sudan,çamurdan ve soğuktan koruyacak, günlük kıyafetin üzerine giyilebilir bir şey almaya karar verdim. Bağımsız testlerden geçmiş, kendini kanıtlamış bir tulum aradğınızda tüm yollar ABD üretimi olan "AEROSTICH ROADCRATER" tuluma çıkıyordu. Onlarca bağısız testten tam puan almış, 20-30 yıldır denenmiş ve hakkında olumsuz birşeye rastlamanız neredeyse imkansız... Ama özel siparişle, beldireceğiniz ölçülere uygun olarak diktirip, ABD'den getirtmek gerekiyor. Ve maalesef Türkiye'ye direk göndermiyorlar. ABD'de bir bildireceğiniz bir adrese gönderiyorlarmış sadece. Bu nedenle elemek durumunda kaldım.
Türkiye'de bulunabilecek ve Aerostich kadar olmasada iş görürlüğü konusunda tatmin edici olan bir başka seçenek ise SPIDI markanın ADMIRAL model tulumları idi. Türkiye'de iki modeli bulunabiliyor. Biri "SPIDI ADMIRAL H2Out" diğeri ise "SPIDI ADMIRAL E Type H2Out". Yurt dışı forumlarda okuduklarımdan anladığım kadarıyla birinci tulumun fermuarıyla ilgili sorun yaşanıyormuş. Fermuar açıkta kaldığı için zamanla bozulduğundan ve maalesef ona uygun fermuar bulamadıklarından şikayet ediyorlar. Zaten sanırım SPIDI ikinci tulumu yani "E Type" olanı, bu nedenle çıkarmış.Onda fermuarın üzerinde cırtlı bir kapak yapmışlar. İstanbul'da bulmak mümkün ama en küçük "L" beden bulabildim. Oda büyük geldi. Bu nedenle oda elendi.
Sonunda bazı forumlarda bahsi geçen İzmir'de üretilen "TORCH" marka tulum ile ilgili bilgi almaya karar verdim. Ama maalesef bu ürünle ilgili bağımsız bir inceleme yada test bulamamakla beraber mecburiyetten denemey karar verdim. Web sitelerinde yazan telefondan arayarak Hüseyin bey'le görüştüm. Oldukça ilgili davrandı. Ve ölçülerimi bildirince elinde bana uygun olabilecek "M" beden bir tulumun hazır olduğunu söyledi. Fiyatı'da 640 TL. Aynı gün kargoya verdi. Ertesi sabah elime geçti.Ama beden bana biraz büyük geldi. Telefon edip bunu bildirince aynı gün bir küçük bedenini kargoya verdi.Hatta "diğeride şimdilik kalsın, ikisini de dene hangisi oluyorsa onu alır diğerini gönderirsin" dedi. Eğer ikiside olmassa 10 günde sana uygun olarak yenisini diker göndeririz dedi. Ama neyse ki bir küçük beden tam olarak uygundu. Buradan anlaşılacağı üzere "Torch Suit" ve hüseyin bey'e Esnaflık ve müşteri memnuniyeti konusunda 10 üzerinden 11 veriyorum
Tuluma Gelince. Dizayn kesinlikle mükemmel. Ayakkabınızı çıkarmadan elbisenin üzerine 10-15 saniyede giyilip çıkarılabiliyor. Fermuarların üzeri tamamen cırtlı kapakla kapatılabiliyor. Böylece fermuardan su alması pek mümkün görünmüyor. Dizlerde, kalçalarda, dirsek ve omuzlarda ve ayrıca sırtta bulunan korumaların tamamı ayarlanabilir, takılıp çıkarılabilir. Hem pantolon hemde üst kısmında bir sürü cep,fermuarlı havalandırma delikleri mevcut. Ayrıca her iki yanda içteki pantolon ve ceket ceplerine ulaşabileceğiniz fermuarlı kapaklar mevcut. Hüseyin bey'in dediğine ve sitedeki bilgilere göre kumaş Dupunt-Cordura. Yani sürüklenme ve sürtünmeye karşı dayanıklı. Tulumun malzemesi oldukça sert ve güven veriyor. Ayrıca diz,dirsek ve omuzlarda ikinci bir kat ve daha sert bir malzeme ile güçlendirilmiş. Sadece içteki korumalar sanırım bir çeşit sert sünger. Sastech Korumalarla aynı hissi vermiyor. Ama yinede korumalar içte olduğu için kumaşın direnciyle bir araya geldiğinde yeterli olur diye düşündürtüyor insana. Ama ben yinede korumaları SASTECH yada muadili ile değiştirmeyi denesem mi diye düşünüyorum. İşçiliğe gelince. En ücra köşelerdeki dikişlere varıncaya kadar gayet düzgün ve sağlam. Kesinlikle kolaya kaçılmamış. İşçiliğe 10 üzerinden 10 veriyorum.
Kısaca Torch SUit ilk izlenim karnesi 10 üzerinden :
Dizayn : 10
Müşteri ilişkileri : 10
İşçilik : 10
Kullanışlılık : 10
Kumaş kalitesi : 10 (Ben uzman değilim ama verdiği his nedeniyle)
Koruma : Puan veremiyorum. Test etme şansım olmadı. İnşallah olmazda
================================================== =========================================
3- HEIN GERICKE FREEWIND Motosiklet Botu
================================================== =========================================
Eğer ilk motosiklete geçmeye karar verdiğimde bu işlerin bu kadar detaylı olacağını bilseydim belki'de "amaan kim uğraşacak" deyip vazgeçebilirdim. Ama konu insan hayatı olunca, ayrıca bir teknik eleman olmam sabebiyle mecburen her detayı tek tek gözden geçirmek ihtiyacı hissettim. Başlangıçta ayakkabı çok ta önemli değil gibi düşünürken biraz araştırınca aslında en az kask kadar önemli bir parça olduğu sonucuna vardığımdan bu konuyuda araştırmaya karar verdim. Ama doğru kriterler bulmak noktasında Bot-Ayakkabı seçmek için durum Kask için olduğundan daha iç karartıcı. Ne bir standart, ne bir kriter. Sadece firmaların reklam ve tanıtımları ve bir kaç inceleme yazısından başka bir kaynak neredeyse yok.
Motosiklet'i ulaşım aracı olarak kullanmak isteyen biri için tam korumalı yarış botları ne yazık ki pek kullanışlı değil. Bende yarım bot tarzı korumalı bir şey almaya karar verdim. Yabancı menşe'li incelemelerine ulaşabildiğim ve İstanbul'da bulabildiğim iki ürün üzerinde yoğunlaştım. Hem orta düzeyde koruma sağlayacak, hemde mecbur kalırsam gün içinde ayakkabı olarak kullanabileceğim ve incelemelerden "Eh işte Geçer" almış olan "TCX Jupiter" ve "Hein Gericke Forano" arasından birini seçecektim. Ama TCX Jupiter'i satan firma kapalı olduğu için bende HG olanı denemeye karar verdim. Ama korumalarının çokta yeterli olmadığını görünce bu defa HG Tricky botları denedim. Ama gerek bağcıklı olması nedeniyle giyme çıkarma zorluğu, gerekse tabanın garip bir şekilde ayağımı rahatsız etmesi üzerine vazgeçtim. Ayrıca bilek-kaval kemiği koruması için biraz kısa gibi geldi. Bunun üzerine HG Freewind botu denedim. Oldukça rahat, fermuarlı, ve fermuarın üzeri cırtlı, Bilek üstünü Basketbol ayakkabısı gibi kavrayan bir bot. Spor pantolon altında gün içerisinde giyebileceğiniz kadarda rahat. Bu nedenle de onu aldım.Su geçirmez olduğu belirtiliyor. Zamanla göreceğiz. Fiyatı da Nakit ödemede 440.TL civarında. En az araştırma yaptığım malzeme de bu oldu. Ama bot çok şık. Eşim motosikletle alakası olmamasına rağmen "bu kadar pahalı olmasa bi tanede ben alıp giyerdim" diyecek kadar bayıldı.
Kısaca HG Freewind'in ilk izlenim karnesi.
Dizayn : 10
Müşteri ilişkileri : 10 (Yine Satıcı firmadaki arkadaşların sabırlı davranışları ve yaklaşımları nedeniyle)
İşçilik : 10
Kullanışlılık : 10
Malzeme Kalitesi : 10 (Öyle görünüyor)
Koruma : Yine Puan veremiyorum. Ama güven veriyor. İnşallah bunu da test etme şansım olmaz )
Reklamlar
-
Ellerine sağlık çok iyi ve bilgilendirici bir yazı olmuş ama birkaç fotoğrafla anlatımı tamamlasaydın çok daha sağlam birşey olurmuş gibi geliyor
-
Madem ki belirli bir standart yok, (bununla ilgili bir çalışma var mı yok mu bilmiyoruz) bu konularla ilgili işi, bilgisi olan, ulaşılması gereken noktalara ulaşabilen bir arkadaşımız çalışma yapsa ve bunu uluslararası platformda resmi olarak onaylatsa ve seri üretime geçilse, bizde sevinç ve gururla gerçekten güvenilir olduğuna inandığımız kasklarla motorlarımıza binsek güzel olmaz mıydı? Eminim ki aramızda bunları yapabilecek maddi ve manevi güce sahip arkadaşlar vardır ve böyle bir konuda ilke imza atmak gerçekten hoş olurdu, işi ticari olarak da değerlendirebilirlerdi... Bir kişinin gücü yetmiyorsa da farklı konularda kendini geliştirmiş kişiler birleşerek de bunu yapabilirler... Ne dersiniz?
Nereye gittiğin değil, kiminle gittiğin önemlidir...
-
Anlatım gayet güzel olmuş teşekkürler bende kask konusunda fikirlerimi beyan etmek isterim.Ben işin marka boyutunu güvenlik açısından geçiyorum markanın ve fiyatın verebilecegi sessizlik ve içerdeki pedin kalitesi olur diğer türlü bana göre tamamen dış katmanda kullanılan malzeme önemli.Sonuçta kask üreten firmalar mahalle atölyesi değil eger bu adamlar kendi ülkeleri dışına mal cıkarabiliyorlarsa belli standarta ve teknolojiye sahiptirler.Markadan önce dış katmandaki kullanılan malzeme önemli.Kaliteli kaskın dış katmanı fiberglastan başlamalı bunun üstünde carbon ve fiberglas karışımı vardır en üsttede saf karbon-fiber alaşımı vardır.Yeri geliyor adı meşhur markalar termoplastik kaskı yani en düşük kalite olanı bazı markaların karbonfiber fiyatına satıyor burda tercihi çok iyi yapmak lazım...
-
Eğer korumaları yeterli güveni vermediyse KNOX korumalar temin edebilirsiniz. Oem modelleri olabilir.
-
Torch ile ilgili tecrübelerinizi bekliyorum en kısa sürede.
Yağmur,soğuk, içinize ne giydiğiniz? tulumun kendi çıkarılabilir termal içliği olup olmadığı? gibi bilgileride paylaşırsanız sevinirim.
Bir de bedene göre tulum yaptıklarında fiyat farkı alıyor mı bilginiz var mı?
son olarak bu tuluma baktınız mı? yani gördüyseniz değerlendirme olarak soruyorum :
http://www.motomaxonlineshop.com/Urun/DIFI-HUSKY-PRO-TERMAL-KOMBI-TULUM-pmu2142.html
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler