Şu an aklıma hiç anım gelmedi ama.. Hatırlamaya çalıştığım bi iki tane anlatayım..
@Ali Feyizoğlu arkadaşımızın dediği gibi benim de tuşlarla sorunum olabiliyor. Ama solak olduğumdan filan değil.. Mallıktan.
Evden çıktım gidiyorum aşağı doğru motorla daha yeni zamanlarım. PCX lerde bilen bilir diğer motorlara göre bi terslik vardır. Sol tarafta sinyal altta korna üsttedir, diğer motorlarımın aksine..
Ufak bi bayırdan indim sağa dönücem dört yol ağzında.. Sağ taraftaki adam da bana doğru gelecek yol verdi.. (Ağlamak istiyorum! Beni araçtan sayıyor)
Tam dönüşe yaklaştım.. Sinyal vericem e tabi eski motorlardan alışık hemen el üste gitti. "Daaaaaaaaaaat!" -evet gayet uzun bastım, kornaya bastığımı anlamam da uzun sürdü-
Adam şaşırdı tabi.. Eliyle "ne iş birader?" hareketi yapıyor.. Ben de karşı kaldırımda yürümekte olan ve korna çalınca bana bakan insanlara doğru selam vermiş gibi el sallayıp sağa dönüp yoluma devam ettim.. "Arkama bakmadan!"
Siz düşünün o insanların şaşkınlıklarını..
__
Bi tane bisiklet anım geldi aklıma..
Enduroculuk kanımızda var ya! Bisikletle hafif bozuk bi yola girdim.. Hafif bozuk dediğimde; tümsekler, çukurlar, inişli çıkışlı, toprak, bayağı bozuk bi yol..
Neyse ayağa kalkmışım hoplaya zıplaya geziyorum filan.. En son güzel bi tepeye geldim hızlandım uçtum.. İki teker yerden kesildi..
Ama "Buz dağının görünmeyen bir yüzü de varmış!" tümseğin arkasında çok güzel bir yarık.
Neyse havada gördüm bunu, gayet ağır çekim olarak ön teker deydi. Takıldı ben havalandım, aa uçuyoruuuum!
Havada en son gördüğüm şey saatimin kayışının koptuğu ve yanımda uçuyor olmasıydı. Bi süre havada saatimle bakıştık..
..Ve Kaçınılmaz son.. Toprakla yüzleşme. Kollar bacaklar filan bir güzel yara oldu. Ağlıycam ağlayamıyorm, gülücem gülemiyom.
Ondan sonra hatırladıkça güldüm orası ayrı tabi..
__
Bu gün de arabayla bi anı yaşadık. İğneada'dan dönüyoruz. Babam telefonla konuşuyor. Telefon konuşması bitti telefonu kapatacak.
Baktım kornaya basılı tuttu çalıyor.. Daaaaaat! Etrafa bakınıyorum çlıcak bi şey yok..
En son annem sordu "niye kornaya basıyosun?" diye..
Babam elini sakince kornadan çekti, telefonu yerine bıraktı. Ben telefonu kapatmak istemiştim dedi..
3 sn lik sessizlik.. Ve kopuş..
Şimdilik bunlar..
---------- Post added at 22:59 ---------- Previous post was at 22:06 ----------
Bi tane daha geldi aklıma..
Orta 2 veya 3 tam hatırlamıyorum.. Ama gitara yeni başladığıma göre orta 2..
Gitar kursuna gidicem bizim eve 1-2 km bi mesafe. Motosikletim ramzey qm125t-10d sarı-siyah -sarı kız- çok tatlı bi sarıydı..
Neyse gitarı önüme koyup öyle gidicem.
Motosikleti kaldırıma dik park etmiştim. Geri geri çıkmam lazım.
Geri geri geliyorum bi an gitar sağa düşücek gibi oldu. Sol elimle tuttum, tek elle geri geliyorum.
Sonra bi an bi denge kaybı oldu bu sefer öbür elimde de gitarı tuttum. Ama motoru kim tutucak?
Ben ayakta, iki elim gitarın sapında. Motosiklet paralel olarak yerde.
Hala hayret ederim o motosiklet ayağımı burkmadan olduğu yerde nasıl devrildi..