Avustralya'ya savaş açan iki Osmanlı Askeri'nin gerçek hikâyesi ve 14 gün Tur
Reklamlar
-
Arkadaşlar öncelikle herkese merhaba,
Bu konu ile ilgili video çektim, fakat gerek zaman sıkıntısı yüzünden, gerek yorgunluktan videoda konulara yeterince değinemedim.
Videoyu izlemek isteyenler için aşağıya link bırakıyorum.
Aralık 2020 tarihinde iş yerimden izin alıp, Sydney’den Melbourne doğru motosiklet turuna çıktım. Aslında planlı bir gezi değildi ve Kervan yolda düzülür diyerek yola koyuldum. Tatilin ne kadar olacağı ya da nerelere gideceğim hakkında çok fikrim yoktu.
Yol boyunca kamplar yaparak Melbourne ve sonrasında Adelaide vardım. Yaklaşık 10 gün geçmişti ve eve dönme hazırlıklarına başlamıştım.
Arkadaşımın da hatırlatması ile Broken Hill’e gitmem gerektiğini, orada 105 yıl önce gerçekleşmiş ve biz Türk'leri de yakından ilgilendiren olayın olduğu yeri görmem gerektiğini kafaya koymuştum.
Broken Hill Avustralya’nın iç kesimlerinde yer alan, Çöl iklimine hâkim bir şehir. O anda bulunduğum şehir Adeliade ile Broken Hill arası 600km. Tembellik üzerime çökse de yola çıktım. 600km sonunda Broken Hill’e varmıştım. Fakat bütün gün çöl yolunda motosiklet kullanmaktan resmen dilim dışarıya çıkmıştı, hemen bir Motel bulup yerleştim.
Biraz Broken Hill içinde gezip, akşam yemeğimi de yedikten sonra, olay ile ilgili makaleler okuyup olayın nasıl olduğu hakkında ana fikre varmaya çalıştım.
Ertesi gün olayın yaşandığı White Rocks bölgesine vardım kaldığım Motel ile White Rocks arası 4.5 km idi. Avustralyalılar bu bölgeyi ziyarete açmış, düzenlemiş, gerekli bilgilendirici tabelaları koymuşlar.
Öncelikle Broken Hill Savaşı (Battle of Broken Hill) nedir?
Ya da soruyu düzelterek sormalıyım. Broken Hill savaşı biz Türkler için ne anlam ifade ediyor?
Avustralyalılar için ne?
Biz Türk tarafı olarak orada bir kahramanlık destanı olduğunu iddia ediyoruz. En azından Türk İşi Dondurma filmi ve birçok YouTube hesabı bunu böyle söylüyor.
Anlatılan hikâye şu, iki Osmanlı Askeri bir şekilde Avustralya kıtasına geliyorlar, ve çöl ortasında yer olan Broken Hill şehrinde yaşamaya başlıyorlar. Avustralya’nın 1. Dünya Savaşında Osmanlı’ya karşı savaşa girdiğini öğreniyorlar ve Avustralya’ya savaş ilan ediyorlar. Gül Muhammed (40) ve Molla Abdullah (60). Eylem olarak ise Çanakkale'ye asker taşıyan tren’e saldırıp yüzlerce Avustralya Askerini öldürüyorlar daha sonrasında şehit oluyorlar. Ne kadar güzel değil mi? Hepimizin göğsü kabarmıştır haksız mıyım?
Kendi adıma cevap veriyorum Hayır.....
Öncelikle birçok Yabancı ve Türkçe kaynakları okuyup araştırmış, olay yerine bizzat gitmiş biri olarak söylüyorum. Bunlar benim fikirlerim! Yorum yapmak isteyenler var ise, önce lütfen olay ile ilgili makaleleri okumanız. Bakış açınızı genişletecektir. Tüm kaynakları yazı altında bırakıyor olacağım.
Gelin konuyu bir de Avustralyalıların gözünden bakalım.
Olayın kahramanları Gül Muhammed (Cool Badsha Muhammed, 40 Afgan ya da Afridi) , Molla Abdullah ( Mullah Abdullah, 60 Hintli ) Gül Muhammed Avustralya’ya deve bakıcısı olarak geliyor, daha sonra bir İtalayan’ın yanında dondurmacılık yapmaya başlıyor, İtalyan dondurmacı öldükten sonra dondurma işine devam ediyor. Molla Abdullah ise kasaplık yapıyor, aynı zamanda göçmenlerin yaşamış olduğu yerde bulunan Avustralya’nın en eski Camiilerinden biri olan Afgan Camii’nde Müezzinlik yapıyor.
Broken Hill Saldırısı Avustralya tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen başında meydana gelen saldırı, ülkenin savaşa bakışını etkilemiştir. Avustralya kamuoyunun Birinci Dünya Savaşı’na katılmak konusundaki isteksizliğinin sürdüğü 1915 yılının ilk gününde, Avustralya’daki Broken Hill kasabasında kanlı bir terörist saldırısı gerçekleşmiştir.
Broken Hill’de Manchester Unity Order of Oddfellows Club tarafından Silverton’da düzenlenen geleneksel pikniğe katılmak için 1 Ocak 1915 tarihinde 1.200 kişi açık vagonlardan oluşan trenle saat 10.00’da Silverton’a doğru hareket etmişti. Trenin Broken Hill istasyonundan ayrılmasından yaklaşık on beş dakika sonra saldırıya uğramıştı.
Saldırı sonrasında trende büyük panik yaşanmıştı. Olayda yaralılara yardım etmek için tren Broken Hill istasyonuna geri dönmüştü. Görgü tanıklarına göre saldırının yapıldığı yerde Gül Muhammed’e ait olan dondurma arabası ve üzerinde Türk bayrağı bulunmaktaydı. Görgü tanıkları saldırıyı gerçekleştirenlerin iki kişi olduklarını belirtmişlerse de yüzlerinin kapalı olduğundan kim oldukları tespit edilememişti. Ancak Gül Muhammed’e ait dondurma arabasının kullanılması saldırının bu isim tarafından yapıldığını iddiasıyla bu isim aranmaya başlamıştı. Saldırı sonrasında Broken Hill’de büyük panik yaşanmıştı ve saldırı sonucunda dört kişi hayatını kaybetmiş, yedi kişi yaralanmıştı.
Broken Hill’de akşam saatlerinde öfkeli kalabalık toplanmıştı. O güne kadar Broken Hill’de faaliyet gösteren Almanlara ve Müslümanlara karşı herhangi bir saldırı gözlenmemişti. Ancak birkaç bin kişilik öfkeli kalabalık Delamore Caddesinde bulunan Alman kulübüne yürümüş ve kulübü ateşe vermişlerdi. Alman kulübünü ateşe veren kalabalık bu kez yönünü Ghantown’a çevirmişti. Afgan ve Hintli devecilerin yaşadığı mahallede öfkeli kalabalıktan nasibini almıştı.
Bu olayın sonucunda nefret tohumları atılan “Türk nefreti” gazete manşetleriyle dalga dalga yayılmış, Avustralyalıların intikam hırsı yaklaşık 4 ay kadar sonra Gelibolu’da Türklerle karşı karşıya gelmelerine kadar devam etmişti.
Evet saldırı Filmde ya da YouTube kanallarında anlatıldığı gibi, Avustralya askerlerine karşı bir saldırı değil sivillere yönelik olmuştur.
Peki biz Türk halkı olarak neden bu ikiliye sahip çıkıyoruz?
Daha doğrusu halk neden Osmanlı'ya hiçbir fayda sağlamamış, aksine zararları dokunan bu olayı gurur duyulacak bir zafer gibi anlamak istiyor?
Cevap çok basit; Türkiye'de iki başlık Din ve Milliyetçilik, tartışmaya dahi açılamaz. Eğer bir Meczup eline Türk bayrağı alıp Avrupa'nın herhangi bir şehrinde, yaşasın Türkiye, kahrolsun Avrupa diyip insanları öldürse bile, en az birkaç milyon kişi mutlu olacaktır.
Konu Osmanlı Devleti olduğu zaman hem Din, hem de Milliyetçilik damarları kabardığından, konuyu anlamadan dinlemeden kabulleniyoruz ya da inanmak istiyoruz.
Peki biz Türkler kahraman ya da destanı olmayan bir Devlet miyiz?
Sadece 98 yıllık Türkiye Cumhuriyetinde yüzlerce kahramanımız ve kahramanlık destanlarımız var. Osmanlı ve daha eski Türk tarihini katmıyorum bile. Yüzlerce kahramanı olan bir Milletin çocuklarıyız fakat, Avustralya kayıtlarına göre, Avustralya tarihinin ilk Terör saldırısını yapan iki Afgan deveciyi sahiplenmek için olmayan bir tarih yaratıyoruz.
Sizleri bilmem, fakat ben Ülkemize hiçbir fayda sağlamamış, aksine zararı dokunmuş. Ne Osmanlı Devleti, ne de Türkiye Cumhuriyeti tarafından İade-i İtibar verilmemiş bu şahısları Atalarım arasına koymuyorum. Hiçbir araştırma yapmayıp, sadece film ve Youtube videolarına inanarak Tarihe inanmak isteyen varsa, Amerika'nın Vietnam Savaşını kazandığını da kabul etmek zorunda. Öyle değil mi? Filmlerde yıllarca bize Amerika'nın mutlak zaferi gösterilmedi mi?
Özet olarak şunu söylemek istiyorum, bir Türk olarak kanını hiç çekinmeden döken dedelerimiz ile gurur duyuyorum. Onlar hiç çekinmeden canlarını bu Vatan uğruna yüz yıllardır verdiler, vermeye devam ediyorlar. Her eline bayrak alıp sivilleri öldürenleri o kutsal şehitlerimizin makamına almak biraz basitçilik oluyor. Lütfen size dayatılan tarihe inanmayın, her ne kadar olay yerine gitmiş olsam da bana da inanmayın, bir sürü kaynak var araştırın ve cevabı kendiniz verin. Saygılar.
Avustralya'ya yolu düşüp gitmek isteyenler olur ise koordinatlar.
-31.93869782496023, 141.44818434496966
Broken Hill ile ilgili çekmiş olduğum video
Bütün geziyi izlemek isteyenler için gezi videolarının tamamı.
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Kaynaklar;
Türkçe Kaynaklar
Ekrem Saltik - İstinye Üniversitesi.
Anzak Komplosu", Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale.
https://www.researchgate.net/publica...lidi_Canakkale
Sinan Kiyanç - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü.
Propagandadan Gerçeğe: Broken Hill Saldırısı.
https://www.researchgate.net/publica...HILL_SALDIRISI
Yabancı Kaynaklar
https://www.smh.com.au/national/nsw/...14-115weh.html
https://sydneylivingmuseums.com.au/w...le-broken-hill
https://www.themonthly.com.au/issue/...back-jihad#mtr
https://www.abc.net.au/news/2015-01-...attack/5995854
Gazete kayıtları
https://trove.nla.gov.au/newspaper/article/45309452
Reklamlar
-
Videoları izlemedim, video izlemeyei sevmem, zaten bu aralar TV bile izlemiyorum ama yazdıklarınızı sonuna kadar okudum.
Anlattığınız olayın bu şekilde olduğunu başka kaynaklardan da okumuştum ama gayet güzel derli toplu yazmışsınız. Umarım okuyanlar da anlatıldığı gibi kahramanlık olmadığını, tam aksine zarar vermiş bir teror eylemi olduğunu görürler.
Çok komplo teorisi tarafına geçeceksek bu kişiler ingiliz gizli servisçe bir şekilde gaza getirilip kandırılma yöntemi ile kullanılıp hakta Türklere karşı nefret uyanmasına neden olmuş da olabilirler. (Burasını tamamen salladım)
-
Ecdat, Osmanlı, dedelerimiz tamam bunlar güzel de geçmişi kurcalamaktan geleceğe konsantre olamıyoruz. Daha dün girdiğimiz 21. yy'ın ilk çeyreğine gelmekteyiz hala si..m so..m konularla ömrümüzü heba ediyoruz. Tarih konusunda da bir olayı farklı gözlerden görebilmek, değerlendirmek çok daha sağlıklı. Siz ne güzel bulunduğunuz coğrafya gereği farklı bir pencereden bu olayı bize anlatabilmişsiniz.
-
Başlık bile ofsayt ama neyse.
Arkadaş olayı öyle bir anlatmışsın ki o günü sanki ulusal bayram olarak kutluyoruz. Bütün resmi ve özel kuruluşlar üç gün bayram tatili yapıyor sandım.
Olayın özü şu ben ve buradaki 82 milyon artı 5 milyon Suriyeli ve çeşitli sayılarda Azeri, Afgan, Pakistan, Özek vs bu olayı ilk defa duyuyoruz.
Rahat ol.
-
Mevzu azıcık tarih bilgisiyle gayet çözülebilir bir mevzu. Franz Ferdinand'ın ölmesi nasıl Birinci Dünya Savaşını başlatmadıysa allahın dondurmacısı da böyle bir eylem yapıp Avustralya'yı gaza getirip savaşa sokmadı. Avustralya zaten savaşa girecekti, önceden de gayet hesaplar kitaplar yapılmış bu karar alınmıştı. Sadece bir kuklanın domino taşını ittirip bir sebep vermesi gerekiyordu. Bunu da muhtemelen avustralya yapmıştır. Ülkeler hayali düşmanlar üretmeye, onlara terörist demeye ve kendi insanlarını öldürtmeye heveslidir. Aksi takdirde boş milliyetçilik kasamazsınız, duyguları sömüremezsiniz, bakın ben şimdi sizi nasıl koruyorum, nasıl alacam intikamı oturun izleyin diyemezsiniz.
Aynısını Osmanlı da yapmıştır. Alman kankisinden aldığı iki kruvazör ile ortada bir şey yokken gidip ''Ruslar bizi taciz ediyi, iltica geliyii'' diyerek Rus limanlarını bombalamış ve resmen birinci dünya savaşına Almanya safında katılmıştır. Ama emin olun o limanlar bombalanmadan, hatta o gemiler yapılmadan önce Türkiye ile Almanya masaya oturup zafer geldiğinde neleri bölüşeceklerini çoktan planlamıştı. Sadece 3 5 masum insanı öldürüp biraz milliyetçilik pompalayıp gaza gelmek gerekiyordu.
-
Selam tekrar,
Arkadaşlar hiç Osmanlı vs o konulara dalmayalim, o tür tartışmaların ne sonu var, nede faydası.
Ben sadece yapmış olduğum geziye böyle bir konuyu detaylıca ilistirmek istedim.
Bilmeyenler bilsin!, bilenler içinde farklı bir bakış açısı yaratmak.
Ayrıca Dünya küçük belki yolu Avustralya ya düşen olur, koordinatları bıraktım belki de Broken Hill üzerinden çöl geçmek isteyen olur, ekstra bilgi kafada ağırlık yapmaz.
Rica ediyorum...
-
onurdeliceog adlı üyeden alıntı
Selam tekrar,
Avustralya... çocukluk hayalimdir , alacan bi tenere yahut adv , bi aussie girlfriend/wife bi minelab , dere tepe dağ bayır nugget avlayıp geçinip gidecen , olmadı opal , olmadı plaserler sluice box ile..
Fazlamı hayal sence ?
-
Yok dostum neden hayal olsun. Gerçekten istenildiği takdirde yapılması mümkün. Avustralya uzak olduğundan pek bilinmiyor ama harika gezi rotaları var.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:32 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:15 ----------
İsmet Hocam,
Hem yaşınıza hürmeten, hem de yapmış olduğunuz büyük Türkiye turuna duyduğum büyük saygıdan ötürü size cevap yazmayacağım!
Fakat,,
Ben sadece gördüğüm, araştırdığım bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Sonuçta sizin bildiğinizi ben bilmem, benim bildiklerimi siz bilemeyebilirsiniz! Siz paylaşmazsanız, ben paylaşmazsam bilgi dağılmaz öyle değil mi?
Açıkçası, sizin gibi kalıplarına sığmayıp yeni şeyler keşfeden birinin, negatif cevap yazmasına üzüldüm, hayal kırıklığı yaşadım.
Saygılar...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler