Güney Amerika’da motosikletle Che’nin rotasını izlemek için yapmanız gereken tek şey cüzdanınıza dolarları doldurup uçakla Brezilya’ya gitmek
Motosikletle uzun geziler yapmayı seviyorsunuz ancak asıl gezmek istediğiniz yerden binlerce kilometre uzaktasınız. Oraya vardığınızdaysa zaten tüm enerjinizi tüketmiş olabilirsiniz.
O halde ne yapmalı?
Motosiklet kiralamak mükemmel bir alternatif olabilir. Bu sayede Chicago’dan Los Angeles’a meşhur Route 66 üzerinde, Kanada’dan Alaska’ya, hatta Himalayalar veya Alpler’de bile motosikletle gezmek mümkün.
1992’de dört motosikletle işe başlayan Amerikan EagleRider’ın bugün Harley Davidson’dan BMW’ye, Honda’dan Vespa skuterlere 3 bin 500 motosikletten oluşan bir kiralık filosu var. Şirket
şu anda dünyanın 85 ayrı bölgesinde turlar düzenliyor. En popüler gezi paketiyse 16 gün süren ve rotasında Palm Springs, Büyük Kanyon, Anıt Vadisi, Las Vegas Yosemite Ulusal Parkı, San Francisco’nun da bulunduğu Vahşi Batı turu. 4 bin 600 dolarlık tur paketi, bir motosikletin kirası, rehber, otel ve destek minibüsü hizmetini içeriyor.
EagleRider franchise yöntemiyle Avustralya, Kanada, Kosta Rika, Fransa, İngiltere ve daha birçok ülkede faaliyet gösteriyor.
12 günlük yolculukta 5 bin metreye çıkılıyor
Bir diğer ticari organizasyon Ayres Adventures ise Afrika, Güney Amerika, Yeni Zelanda, Avrupa (Alpler dahil), Kuzey Amerika’da (özellikle Kanada ve Alaska) turlar düzenliyor. 17 gün süren “Machu Picchu’ya Kaçış” turunun Brezilya, Arjantin ve Şili’den Peru’daki İnkaların Kayıp Şehri’ne ulaşan 4 bin kilometrelik rotası sanki Che’nin “Motosiklet Günlükleri”nden ödünç alınmış. Bu turun motosikletçiye maliyetiyse, BMW bir motosikletin kirası, konaklama, kahvaltı ve 16 akşam yemeği de içinde olmak üzere 8 bin 975 dolar. Ayres’in en popüler turu olan Machu Picchu gezisinden yılda dört kez düzenleniyor.
Alaska ve Kanada’nın kuzeybatısında turlar konusunda uzman olan Alaska Riders, MotoQuest adıyla artık 11 ülkede faaliyet gösteriyor. MotoQuest’in en heyecan verici turuysa Hindistan’ın bozuk ve virajlı yollarında sürprizlerle Tibet’e uzanan “Himalaya Macerası”. 12 günlük bu yolculukta 4 bin 877 metre irtifaya kadar çıkılıyor. MotoQuest, Güney Amerika, Güney Afrika ve Laos’ta da turlar düzenliyor.
Yukarıda bahsettiğim turlara internetten kayıt yaptırabilirsiniz. Türkiye’de de BMW Rider Academy ve Sarper Sesli’nin “Ride The Earth”ü yurtdışına turlar düzenliyor. Ayrıca bu hafta benimle yazmaya başlayan Burak Ercan ile Nural Meriçtan da “Bike My Ride” adıyla uluslararası turlarına başladı. Önümüzdeki haftalarda bu turlardan bahsedeceğim.
Burak Ercan test etti HONDA VFR1200F
Dönüşümü bomba gibi bir haberle “taçlandırayım”: Bazılarınızın MotoKeyf ve BMW Rider Academy’den tanıdığı Burak Ercan artık Motosiklet Günlüğü için
test sürüşü yapacak. Hoşgeldin Burak...
1237cm3 hacme sahip, V4 silindirli, 172 beygirlik bir motosiklette cevaplanması gereken en önemli soru: “Bu spor mu yoksa spor / turing bir motosiklet mi?”
Cevap ikisi de değil; bence VFR1200 spor tarafı tamamen ön planda, turing de yapabileceğiniz bir motosiklet. İşte sürüş izlenimim:
-Düşük süratlerde denge çok iyi. Gidon hareketi şehir için yeterli.
-Tork etkileyici. Her vites ve devir aralığında bayılmayan bir motosiklet. 6000’lerde güç devreye giriyor.
-Şanzıman sessiz ve saat gibi. Vites rahat.
-Ergonomide 800’lük eski kardeşine çok benziyor. Gidon açısı ve yüksekliği VFR800’le neredeyse aynı. Sele-ayaklık-gidon mesafeleri de çok benzer.
-Sele uzun yolculuklar için bile rahat görünüyor.
-Rüzgar izolasyonu yeterli. Cam boyu ve yüksekliğinde sıkıntı yok. Kaskta türbülans oluşmuyor.
-Spor motorlara (racing 1000cc.) kıyasla yakın performans, ancak daha fazla ağırlık ve oldukça uzun iki tekerlek aks mesafesi ile seri yön değiştirmelerde gidona çok güç uygulamak gerekiyor. Ama denge çok iyi. Yüksek süratlerde bile yola taş gibi yapışıyor.
-Ortada büyük devir saati, solda dijital sürat göstergesi ve sağda diğer bilgiler rahat ve şık.
-Süspansiyonlar ve şasi olması gerektiği gibi. Motorun önüne ne çıkarsa çıksın baş edebiliyor.
-4500-5000 devirlerde hafif bir titreşim var.
-Frenler güçlü. Frenleme hissi iyi. İlk frenleme anında güçlü ve ısırıyor.
-Motor farklı tasarımıyla ben buradayım diyor. Dikkat çekme konusunda oldukça başarılı. Akıllı ve basit bir tasarıma sahip. Kafa, yan karenajlar, far ve hava girişleri oldukça çekici ve dikkat topluyor.
Sonuç: Honda bu segmentte çok iddialı, üründe çok başarılı... Bence olmuş.
Menderes ÖZEL
mozel@milliyet.com.tr
Motosiklet Günlüğü - Menderes Özel'in Yazıları Milliyet Gazetesi Cumartesi Ekinde Yayınlanır.
Bizim buraların en meşhur motoru PANCAR dır
