Motosiklet şeridi istiyoruz / Menderes Özel

[kıllıtarkan]

Bu tür çıkışlar boş işler gibi görünür ama gündem yaratma konusunda oldukça başarılı çıkışlardır.
Muhtemelen önerinin sahibi de biliyor olmayacak duaya amin dediğini.
Fakat sorunu yetkililerin gözüne sokmak için sürekli yeni çıkışlar yapmak zorundasınız.
Bu da onlardan biri...
Yoksa hemen hemen dünyanın hiç bir ülkesinde böyle şeritler bulmak mümkün değil.
Bisiklet ve mopetler için var tabii.
Ama motosikletler için ayrılmış özel bir yola ben henüz rastlayamadım.
Tabii benim rastlamamış olmam, yok anlamına gelmiyor.

Aşağıda gördüğünüz fotoğrafları geçtiğimiz ay bir Paris seferimde çektim.
Parisi çepeçevre kuşatan Periferik dediğimiz yol burası.
Trafik İstanbul'un en az 3-4 katı.
20 milyon nüfuslu bir şehir.
Fakat!!!

Resimler aramızdaki zihniyet farkını açıkça gösteriyor.
Bu yolda resmi olarak motosikletler için ayrılmış bir bölüm yok...
Fakat gayri resmi olarak var.
Otomobil sürücüleri, motosikletler rahatça geçsin diye bakın nasıl hareket ediyorlar...



Şöyle biraz daha net bakalım.



Arka taraf nasıl görünüyor ona da bakalım.



Bakın motosikletli rahatça yoluna devam ediyor.



Bu sırada trafik adım adım ilerliyor.
12 km yolu yarım saatten fazla bir zamanda aldık.
Yani öyle bir yoğunluk var.
Ama insanlar sabırla bekliyor.
Kimse korna çalmıyor.
Sol şeritteki araçlar,şeridin en soluna, onun hemen yanındaki araçlar ise sağa geçmişler.
Ki,
motosiklet sürücüleri,rahatça yollarına devam etsin....

Bizim devletimizin halkımıza vermesi gereken bu mantalite ve saygıdır.
Geri kalan hikaye.
Motosiklet için 5 şerit ayırsanız her gün o şeritlerde 5 motosiklet kamyon altında can verir....

Biz farklı bir başlıkta devlete düşen görevleri tartışmıştık.
Hatta bir çok arkadaşın oraya çok değerli katkıları oldu.
Uzun zamandır ihmal ettim ama unutmuş değilim.
Sadece toparlamak kaldı.
Eğer düzgünce toparlayıp, derdimizi ifade edebilirsek, sayın Özel'den yardımlarını esirgememesini rica edebiliriz sanıyorum....

vay be gerçekten tebrik ettim bu insanları

gerçek insan evlatlarıymış bıravoo

[COQ]

Kafam bugün başka yerde.
Bişeyler eklemek istiyorum ama toparlayacak kafada değilim.
Bu konunun da peşini bırakmayalım istiyorum.
Ledo hocamın önerisini de biraz daha açıp,acıkta 'gazete okuyucusuna batmayacak şekilde' yumuşatarak işlenebilecek hale getirilmesi taraftarıyım.
Bu nedenle bu konuyu da tartışalım istiyorum.
Biliyorum garip.
Hem tartışalım istiyorum,hem de açılım yapamıyorum.
Ama bu günkü durumum budur.
Akşama işlerim bitince daha sağlıklı düşünebilir bir hale geleceğimi sanıyorum.

Bir kaç şeye deyineyim.

Kütük kardeşim benim;
Fransa'da yaşıyorum ama Türkiye'ye hemen her sene geliyorum.
Yolların dar olduğu yerlerde var, geniş olduğu yerler de.
Biliyorum.
Fakat davranış biçimi değişmiyor.
Vurgulamak istediğim buydu.
Fakat bir konuyu hatırlamama sebep oldu yazdığın yazı.
O da yolların durumu.
Bu konunun da işlenmesi gerekli.


Neyse;
Sayın Menderes Özel'i foruma takıldığına pişman etmeyelim.
Çünkü ben bu şekilde yazmaya devam edersem, forumdaki postlar şunu da yaz, bunu da yaz türünden talep formuna dönüşecek...

Ama en azından bu başlığın geliştirilmesi taraftarıyım.
Bu nedenle sayın forum üyeleri fikirlerini yazarlarsa faydalı olur diye düşünüyorum.....

[tubis]

Bu arada bu hafta antalya'nın en güzel motorcusu sevgili tubiş'in biraz şanssız bir haftası galiba... arada kaynadı, gitti valla...

En şanssız halimiz böyle olsun Menderes abi Teşekkür ederim, şimardım valla.

[morrigan]

Ne güzel bir sohbet dönüyor burada.

Şahsen Ledo'nun yazdıklarına katılmamak elde değil.

Motosiklet kullanan çoğu insan en fazla 50km/h hızla gidebildiğin sıkışık sayılabilecek bir trafikte bile seninle yarışa giriyor. %80'i önünde bir motosiklet gördüğü an canavara bürünüp onu geçme telaşına giriyor.

Ben arabalara dikkat ettiğim kadar motosikletlere de dikkat etmeye çalışıyorum ve çoğu zaman korkuyorum, olmadık yerden olmadık şekilde çıkabilme ihtimallerinin çok olduğu için. Özellikle bayan olduğumu anladıkları an vay halime. ( Onları geçtikten sonra , "aha kadınmış!" diyip gaza gelen , gaza geldiği gibi bana "Kaç Çiçek kaç, gene biri kendini gösterme telaşında! Hayati tehlike çanlarıııı, alarmııı, trombonuu!" diye düşündüren ve bana yetiştikleri anda araba ya da motosikletle yanıma kadar sokulup " Ya bir dokunabilir miyiz?" gibi bir düşünceyle yaklaşan insanlar o an beni öldürebilme ihtimallerinin %70 olduklarını bilseler keşke...)

Neyse konuya döneyim.:D

Mesela köprüde yol sıkışık olduğu zaman emniyet şeridi üstünü kullanıyorum çoğu kişi gibi.
Nolur nolmaz bir araba sağa kırar diye , arabaların 20km/h ile gittiği bir yoğunlukta ben 50km/h hızı geçmemeye özen gözteririm ta ki arkadan bir zibidi gelip ön tekerini motosikletime sokana kadar.

Bu durumda sol şeritte yer varsa hemen sinyalimi verir sola geçerim arkadaki aceleci motosiklete yol veririm. Bazen yol vermeni bile beklemezler ama!
Sola sinyal vermişin sana yol vereceğim , ı-ıııhh solumdan beni sollamaya kalkar o an.

Tabi herkesi böyle bir tutmakta olmaz onların da fikrini almak lazım. Kimi kuryedir, patronu geç kaldığın her dakika için 1 lira maaşından kesiyorum der, kimi terlemiştir veya motoru hararet yapmıştır o an gaza asılır serinlemek ister vs. vs. İnsanları da dinlemek lazım ne derdin vardır kardeşim ,nedir bu şuursuzluğun kaynağı diye.

Yolda hava atmak ta büyük bir ego tatminidir bazıları için, buna örnek bir kaç tip hızlı ama kafadan sorunları olan Tasmania canavarları vardır;


Birinci tip Tasmania canavarı fakir ama gururlu.

Gıcır gıcır , devamlı sildiğin , değer verdiğin , birşeyleri feda ederek, ödün vererek aldığın ve çok sevdiğin bir motosikletin var.
Böyle oldumu yolda daha bir dikkatlisindir, kendine bile kızarsın bazen ; "Ulen zayıflayayım azcık çok yük biniyor güzelim motoruma yazık günah canım benim o. " diye :D.
Sonuçta herkes bütçesine göre alır motosikletini , bu maddi özgürlüktür.
Bu canavarlar yolda giderken gördükleri daha pahalı daha güzel yada son model bir motosikleti çekemezler. Hele hele uslu uslu normal hızlarda gidiyorsa.
Hemen gaza asılır bizim Tasmania.
Bazen yol boştur ama ona hünerlerini sergilemek için 3 şerit öteden hayali makaslara başlar ve gıcır motosikletin yanından geçerken de silme geçer ki anlasın bak ne kadar kabiliyetli olduğunu.

Bazen de yol doludur, adım adım gidiyordur trafik. O zaman da motorunun kıvraklığını ve kişisel kabiliyetini sergileme amaçlı , karşısındaki motosikletin arkasına dayanır ama sabrı yoktur hemen geçiş yolları arar. Sen bu motoru farkedersen şanslısın! Yer verirsin seni düşürmesin ya da en basiti aracını çizmesin diye. Ama farkedemezsen biraz uğraştırır ..
Aynada genelde göremezsin çünkü dibindedir zaten. Sonuçta yan aynalar bunun için tasarlanmamış değil mi?
Bir kaç saniye içinde girecek yer bulamadıysa bir sağında bir solunda 4 döner...Sonunda farkedip yer verdiğinde yanından silme geçerken öyle bir bakış atarki seni utandırır, beceriksizliğini, kötü motosiklet sürdüğünü yavaşlığını yüzüne bir tokat gibi vurar.

Onunkinden iyi bir motosikletin varsa ; " Ah keşke benim de şöyle bir motosikletim olsa, Allah kaza bela vermesin arkadaşa." diye düşüneceğine, "Ulan nasıl ben de olmaz!" diye kıskançlık krizlerine girer.

Sadede gelirsek bu tür;
"Senin motosikletin benimkinden güzel ve pahalı olabilir, para yok ama yetenek bende; bak nasılda geçtim seni , öğrende gel motosikleti." gibi bir mantıkla hareket ederler.


İkinci tip Tasmanialar sabırsız.

Kesinlikle yolda beklemeye tahammülü yok! Önünde araba , kamyon , otobüs , motosiklet hatta insan bile onları durduramaz. Yol onların , altlarında kıvrak ince ve tekerlekli bir alet var ve onu sonuna kadar kullanmalı. Yanından geçerken arabaya çarpacak mı, aynasına değecek mi hiiiç umrunda değil çünkü sadece 60km/h'in altına inmemeye odaklanmış. İnerse onun için tamamiyle bir hayal kırıklığı.


Diğer bir tip Tasmaniaların da kafadan tahtaları eksik.

Motosiklet kullanmayı kesinlikle bilmez aynı zamanda kimsenin bilmesini de istemez. Motosiklet kullanmayı gameboy oyunu gibi önündeki engelleri geçmek olarak görür. Ne kask kullanır ne ayna ne de gösterge... Bu türlere "kötü gidiyorsun" ya da " kullanmayı bilmiyorsun" diyemezsiniz çünkü dediğiniz de şiddetli ve tükürüklü laf saldırısına uğrarsınız ,bin pişman ederler söylediğinizi için cahillikleriyle.
Bu tiplerin bazıları o kadar dik başlıdır ki 15 senedir motosiklet kullanıyordur bu şekilde, ve en böbürlendiği şey budur; "Ben 15 senedir motosiklet kullanıyorum , senin karşında dünkü çocuk yok!"
Be kardeşim 15 senedir kullanıyorsun da nerenle kullanıyorsun sen o motosikleti? Beynin motosiklet kullanırken devre dışı kalıyor senin yaşaman bir mucize!

Aklıma gelenler bunlar şimdilik.

Bir kaç kişinin de dediği gibi biz de motosiklet sığacak kadar bir boşluk bulan arabalar hatta kamyonlar, hemmen oraya girmeye çalışıyor. Sanırsam biz salağız bilmiyorz; arabalarda küçültme( inceltme) tuşu var ama hepsininki hasarlı


Son olarakta haftanın motorcusuna saygılar ablacım büyüksün
Tubişşşş en kısa zaman da transalpine kavuşursun inaşllah. Kendimd eolan gibi, çok istiyorum bunu vallahi.

[tubis]

Sağol Çiçek'cim... İnşallah dediğin gibi olur..

Bu arada ilk kez bu kadar uzun bi yazıyı okudum. (İstisnalar hariç) Bütünüyle duygularımın yansıması olmuş fıstık, süpersinnn...

[banarlı]

aslında motorsiklet yolu die bişi yapsalar çok iyi olur hanzolar arkadan vurmazlar bari

[Ümit]

Menderes abi yine çok iyi bir yazı hazırlamış bu haftaya.. Motosiklet şeridi çok ütopik duruyor ama "Trafiğin içinde bizlerde varız!!" mantığını seslendirmesi yönünden bence gayet işlevsel olmuş..

Ben 3 yıldır motosiklet kullanıyorum.. Ve 3 yıl önceki trafik kültürü ile bugün arasında büyük fark görüyorum.. Özellikle İstanbul Trafiğinde.. Sanki bişeyler oturuyor gibi..

Diğer araçlar 3 yıl öncekine göre daha farkımızdalar gibi.. Tabi bunun böyle olması için büyük emekler sarfedildi.. Bir çok insan , klüpler, dernekler bunun için çalışmalar yaptı.. Üstelik hergeçen gün trafikteki motosikletli sayısı da arttı.. Artık motosiklet kullanmayan insanlarında eşi dostu motorcu oldu.. Ailesinde , eşinde , dostunda motor sevdalısı olanlar bizleri daha fazla umursamaya başladı..

Ufak tefek hadiseleri saymazsak artık trafikte çok fazla sıkıştırılmıyorum mesela, kapalı trafiğe girdiğimde araçlarını sağa sola kaydırıp yolumu açmaya çalışan insanların hakkını yiyemem.. Çok değil 3 yıl önce böyle şöförler çok azdı ve onlara rastladığımda içimden "kesin bu da motocu" diye geçirirdim.. Galiba şimdilerde çoğunluk motorcu olmuş..

Ama tablo hala çok karanlık bence.. Hala farkımızda olayan bi zümre var.. O zümre de sorumsuz sorumlular değidiğimiz şahıslardan işte.. Yolların durumu içler acısı ve hiçbir sorumlu bu yolları motosikletlerinde kullandığının farkında değil.. Otomobiller aşırı soğukta ve yağışlı havalarda kaymasınlar diye tırtıklanmış virajlar var bu şehirde.. Otomobil girdiğinde hafif sallayan ama bir motosikleti tepe taklak edecek binlerce çukur var yine.. Bilimsel yöntemlerden uzak , şişirmece yapılan yolların açıklarını daha büyük bir kusur olan kaygan yamalarla kapatmaları cabası.. Girintisiz çıkıntısız , hoplayıp zıplatmayan , olmadık yerde yüreği ağıza getirmeyen yol kalmadı gibi..

Kısacası bana göre en ciddi problem yolların planlanması ve zeminlerin iyileştirilmesi.. Bana şerit açmasınlar ama üzerinde gittiğim yolları adam etsinler..

Siyasileri işe karıştırıp saçma sapan fikirlerin ortaya atılması ve gereksiz savunma polemiklerinin açılmaması için bu işten kabzımalları sorumlu tutuyorum.. Duyun sesimi ey Kabzımallar!! Trafikte hayatta kalmam için bişeyler yapın.. Ölürsem benden vergi alamazsınız!!!!

[reus]

Motosiklet şeridi yerine bisiklet şeridi olmasını tercih ederdim, hem sağlıklı, hem ekonomik, hem de çevreci
cep telefonu ile konuşmaya ceza uygulamasının pratikte de uygulanması ise en çok biz motosikletseverlere yarar...

[COQ]

Konu arkalara kaymış.
Hazır forumda aklıbaşında adamlar varken güncelleyeyim dedim...

Yorumlarınızı beklemekteyiz....

[Shrieker]

Tam o Fransa'da çekilen fotoraflardaki gibi en sol şeridin sağından sürüyorum hep(trafik yoğunken).Ancak burada o kadar boşluk yok herkesin bildiği üzere.Bazen durmak gerekiyor ama emniyet şeridinden iyi olduğunu düşünüyorum.Emniyet şeridinden özellikle kaçıyorum.Orası tam bir tuzak.15 km/s hızla gidiyor bile olsanız üzerinize kıran bir araç ölümünüze sebep olabilir.Ve malesef bu olay geçen sene yaşandı.

Ümit;

Bahsettiğin hadiseye zaman zaman ben de tanık oluyorum.Trafik yoğunken ne yaptığının farkında olan sürücüler aynadan geldiğinizi görüp biraz daha boşluk bırakıyor rahat geçebilmeniz için.Orta şeritte bazı sürücülerse ileriyi görebilmek için sola yanaşıyor, boşluk kalmıyor geçecek.İşte o zaman da duruyoruz mecburen ne yapalım

[victorius]

abi tamam yapıldıda memlekette emniyet şeridinden ambulanstan başka herkes gidiyor bizim memlekette tınlamazlar bu uygulamayı ama yinede doğrudan yana saf tutarak yazmışsın bizde bilinç gelişsin herşey olur

[roadbuster]

Ne güzel demleniyor konu...
Bence bu şerit düzensizliğinin temelinde insanımızın yapısı, ruh hali, denetimsizlik, cezaların caydırıcı olmaması hatta ceza müessesinin hiç devreye sokulması yatıyor. Cezalar ancak bir çıkar çatışması olması durumunda devreye giriyor. Yoksa bizde de kurallar, üzerine şerit çizgisi çekilmiş yollar, yaya geçitleri, trafik ışıkları yani trafiğin akışı için gerekli olan tüm unsurlar var.
Belli başlı kavşaklar dışında karşıdan karşıya geçmeyi bekleyen yaya görüyormusunuz. Sanki trafik kuralları sanki yalnızca taşıtlar için yazılmış da.

Şu istediğimiz şey aslında çok basit; herkesin kendi şeridinde aktığı bir trafik. İstanbul'daki trafik kaosunun nedenlerinden biri de bu zaten. Herkes önündeki aracı geçmeye çalışıyor. Benim her gün kullandığım aksaray-TEM bağlantı yolunda maksimum hız sınırı 90. Ancak 90'la gidersen ölmüşsün demektir. Çünkü trafik 100'den aşağı akmıyor. Ve bu yüzden, yaklaşık 13-14 kilometrelik bu yol İstanbul'un en tehlikeli yollardan biri, hergün en az bir kaza oluyor. Sanki Mahmutbey gişeler bir start noktası. Gişelerden çıkan araçlar adeta birbirleriyle yarışıyor. Yolda bağlantı yolu olduğu için indirme-bindirme yapmak yasak. Ancak bir otobüs durağı koyulmadığı kalmış, Bağcılar belediyesi bile, seçmenlerinin yola rahat inebilmesi için yola uzanan bir merdiven yapmış. Bu yolda indirme, bindirme yapmak yasak.
Benim anlamadığım husus şu, bu yoldaki kanunsuzluk apaaçık ortadayken, neden yetkililer en azından şu indirme-bindirme hadisesine bir önlem almıyor. Eğer anılmayacaksa 1 km'de bir trafik ışıklarıyla yolun hızı kontrol altına alınabilir. Bu yolu kullananlar ne demek istediğimi anlayacaktır.
Şu şerit meselesine de ilişkin Türkiye'deki işleyişe dair önemli işyaretler var yolda. Mesela en sol şeritte giden sürücü, Bayrampaşa'ya sapmak için neden sapağa 10 metre kala bu işleme başlar. Al sana trafik sıkışıklığı... İş arasında biraz bölük pörçük oldu, kusura bakmayın lütfen.

[COQ]

Genel fikrimizin şerit ihlaline karşı önlemlerin alınması yönünde olduğu aşikar.
en azından şu ana kadar yazılanlardan ben bunu anlıyorum.
Elimize sopa alıp,ihlal yapanları dövemeyeceğimize göre, polisin bu konuda daha duyarlı davranması konusunda bir baskı oluşturmak da çözümün bir parçası olacak gibi görünüyor.

Menderes hocamın belirttiği, en sol şeritten sağa geçiş ve çıkış yapmak konusunda bir şeyler yapmak çok da zor değil aslında.
Yol çizgileri çok daha önce başlatılarak konu kolayca halledilir.
Yani örneğin 3 şeritli bir yolda, sağa çıkış tabelasının ilk verildiği yerden az sonra düz çizgi çekilerek sağ taraf(yani çıkış yönü) ayrılarak, o tarafa dönecek araçlar, çok daha önceden ayrılır.Devam edecek araçlar solda iki şerit halinde devam ederler.
Çıkış noktası geçildikten sonra tekrar 3 şeride dönülür.

Motosikletler için özel şerit ana başlığından konuyu nerelere getirdik.
Ben şimdi daha ilginç bir öneri getireceğim.
Bilmiyorum yapıyorlar mı ama motosiklet yerine, taksi ve otobüsler için özel bir şerit yapılsa, trafiğin rahatlaması yolunda önemli bir adım atılmış olur diye düşünüyorum.
O şeridi motosikletler de kullanabilir.
Böylece taksi ve otobüsle ulaşım da daha cazip hale gelir.
Araç sürücüleri saatlerce trafikle boğuşmak yerine kendilerine ait yolda rahatça ve çabuk ulaşım sağlayan bu araçlara yönelirler.
Tabii sistemin işlemesi için denetim şart.
Ayrılmış olan bu şeride giren araç sürücülerinin gözünün yaşına bakılmaması gerekiyor.
Hatta giriş çıkışı önlemek için bu yollar banketle de ayrılabilir.

Bunlar benim zeka parıltılarım değil, dünyada bir çok örneği olan uygulamalar.

Sonuç dönüp dolaşıp, denetlemeyi ve düzeni sağlayacak olan kolluk görevlilerinin çalışma şartlarına geliyor.
Yani polis görevini yapsın.
Bu çok önemli.
Ama aynı zamanda polisin çalışma şartları da gözden geçirilmeli.
Bu da bir başka problem olarak karşımızda duruyor...

Toplum da konulan kuralların kendi yararına olduğunun bilincine varmalı.
Gerekiyorsa zorlanmalı.
Biz bir aile olmanın, bir millet olmanın ne demek olduğunu biliyoruz ama birlikte yaşamayı bilmiyoruz....

[morrigan]

Denetimsizlik ve cezaların caydırıcı olmaması çok büyük etken dediğiniz gibi.
Bu sadece motosikletlerle de sınırlı değil tabiki. En basiti bir kamyon otobanda en sol şeride çıktığı an ben çıldırma noktasına geliyorum.

Basit olarak belli kurallar var karayolalrı için:

1- Araçlarını, durumun elverdiği oranda gidiş yönüne göre yolun en sağından sürmek.

2- Yol çok şeritli ise, trafik durumuna göre hızının gerektirdiği şeritten gitmek. (Hızının gerektirdiği şerit deyince bizim insanımız biraz yanlış anlıyor. en solda 50km/h ile giden bir aracı , başka bir aracın 55km/h yaparak geçmesi mantık dışı!)

3- Gidişe ayrılan yol bölümünün en sol şeridini sürekli olarak işgal etmemek. ( Sol boşsa soldan gidilir kuralı var insanların kafasında. Sonra solda giden bir aracın sağından daha hızlı geçince de kulaklarınızı çınlatırlar...)

4- İki yönlü, dört veya daha fazla şeritli yollarda, motosiklet, otomobil, kamyonet, minibüs ve otobüs dışındaki araçları sürenler, geçme ve dönme dışında en sağ şeridi izlemek zorundadırlar. (Örnek : tır. Bir tırı çoğu kez sol şeritte görmüşümdür , gördüğüm gibi de cinlerim tepeme çıkmıştır.)

Ayrıca sürücülerin;
1- Araçların cinsine ve hızına uygun olmayan şeritten gitmeleri.
2- Kavşaklara yaklaşırken, yerleşim yerleri içinde 30 metre, dışında 150 metre mesafe içinde şerit değiştirmeleri.
3- İşaret vermeden şerit değiştirmeleri yasaktır.
4- Köprülerde, tünellerde, kavşaklarda, demiryolu geçitlerinde, görüşün yetersiz olduğu tepe üstü ve virajlarda, önlerindeki araçları geçmeleri yasaktır.


Emniyet şeridinden önce şu sol şerit kuralı için bir denetleme yapsınlar (EDS gibi). Trafik sorununun %35'i çözülür bence.


Not: Yazdığım kurallar bu kadarla sınırlı değildir tabiki, sadece aralarından seçip koydum.

Avrupa yakasında ne mantıklı bir tali giriş-çıkış yeri ne de yol çizgisi kaldı. Yeni yollar tamamiyle fiyasko.
Mesela Küçükçekmece E-5 ten giderken, Florya yönüne sapacaksınız diyelim. Yolu bilmiyorsanız, yol ayrımındaki aptal kırmızı dubacıklara çoktan geçirmişsiniz demektir ( Gerçi onları kaldırdılar çoğu yol ayrımından, anladılar ne kadar gereksiz ve tehlikeli olduklarını.).
Ana yoldan giderken, aniden Florya diye bir ayrım çıkıyor karşınıza. Önceden ne bir levha ne de başka bir uyarı var. Yolun solundan gidiyor olsanız bile tabelayı ( yani yol ayrımını) görmeniz ve geçmeniz bir oluyor. Gerçi sola girmeniz bile ayrı bir tehlike ayrı bir adrenalin çünkü tam gireceğiniz yol ayrımının biraz gerisinden başka bir yoldan e-5'e bağlantı var.
Çok komplike gelebilir şu an yazdıklarım, yaşayınca beni hatırlarsınız. ) Ya da inşallah beni utandırıp ayrımdan 50m falan önce yol ayrımı levhası koymuşlardır da böyle saçma şeyler yaşamanıza gerek kalmamıştır.

roadbuster;
Şu şerit meselesine de ilişkin Türkiye'deki işleyişe dair önemli işyaretler var yolda. Mesela en sol şeritte giden sürücü, Bayrampaşa'ya sapmak için neden sapağa 10 metre kala bu işleme başlar. Al sana trafik sıkışıklığı...

Demişsiniz, belki biraz yazdığım yol ayrımı saçmalığı sebebinden belki son anda görmekten belki de muzurluktan.

Eğer muzurluk değilse amaç, lütfen sapmak istediğiniz fakat ayrımı geç farkettiğiniz yere ani dönüş yapmayın! Mutlaka alternatifler çıkacak karşınıza hayatınızı ve başkalarının hayatını tehlikeye atmaya değmez.

Sonuç dönüp dolaşıp, denetlemeyi ve düzeni sağlayacak olan kolluk görevlilerinin çalışma şartlarına geliyor.
Yani polis görevini yapsın.
Bu çok önemli.
Ama aynı zamanda polisin çalışma şartları da gözden geçirilmeli.
Bu da bir başka problem olarak karşımızda duruyor...

Arabalar için gönüllü trafik sorumluları (ya da onun gibi bir şey di tam bilmiyorum isimlerini ) oluyor diye biliyorum. Motosiklet için de böyle bir uylama yapılabilir. Bizim trafikte maruz kaldığımız ve hayati tehlike atlattığımız çok daha fazla kötü vaka var.

Valla kökünü kuruturum kasksız dolaşan , şerit ihlali yapan , başkalarını tehlikeye atan motorlu arkadaşları he bir de kamyonları , bir de minibüsleri , bir de taksilerii bir de , bir de .....

[roadbuster]

Yani polis görevini yapsın.
Bu çok önemli.
Ama aynı zamanda polisin çalışma şartları da gözden geçirilmeli.
Bu da bir başka problem olarak karşımızda duruyor...

Toplum da konulan kuralların kendi yararına olduğunun bilincine varmalı.
Gerekiyorsa zorlanmalı.
Biz bir aile olmanın, bir millet olmanın ne demek olduğunu biliyoruz ama birlikte yaşamayı bilmiyoruz....

En önemli husus bu. Sonuçta uluslararası kanunlar, kurallar burada da geçerli. Ancak burada uygulayan yok. Otobanda 20 ile giden kamyonu 22 ile sollayan kamyon gördüm geçenlerde, gözlerime inanamadım. Bir önceki mesajımda bahsettiğim bağlantı yolunda, mevcut üç şeritte de kısa bir süreliğine de olsa birbirlerini sollamaya çalışan halk ve iett otobüsleri gördüm, yine gözlerime inanamadım. Bu ortamda motosiklet kullanmak gerçekten cesaret işi.


Emniyet şeridinden önce şu sol şerit kuralı için bir denetleme yapsınlar (EDS gibi). Trafik sorununun %35'i çözülür bence.

Bu konuda Morrigan'a katılıyorum.

Trafikte denetim ve sıfır tolerans aslında bu sorunun tek çözümü... Bu apaçık ortadayken ve asfalt hergün birçok kişiye mezar olurken niye birşey yapılmıyor, harekete geçilmiyor merak ediyorum.

[COQ]

Bu konuda Morrigan'a katılıyorum.

Trafikte denetim ve sıfır tolerans aslında bu sorunun tek çözümü... Bu apaçık ortadayken ve asfalt hergün birçok kişiye mezar olurken niye birşey yapılmıyor, harekete geçilmiyor merak ediyorum.

Hem de önemli bir gelir kaynağı.
1 senede devlet dünyanın en zengin devletleri arasına girmezse ben de bişey bilmiyorum...

Gelir kaynağı deyince bir fikir daha geldi aklıma.
Yöneticiler, trafik gelirlerinden pay alsınlar.
Hatta yarısını alsınlar.
Hem bizim orman arazileri, hem de satılan topraklarımız kurtulur.
Hem de görün bak denetim nasıl oluyormuş o zaman...
Lastiği şeride deyen yandı...

[Ümit]

Hem de önemli bir gelir kaynağı.
1 senede devlet dünyanın en zengin devletleri arasına girmezse ben de bişey bilmiyorum...

Gelir kaynağı deyince bir fikir daha geldi aklıma.
Yöneticiler, trafik gelirlerinden pay alsınlar.
Hatta yarısını alsınlar.
Hem bizim orman arazileri, hem de satılan topraklarımız kurtulur.
Hem de görün bak denetim nasıl oluyormuş o zaman...
Lastiği şeride deyen yandı...

Kaş yapalım derken göz çıkarmanın anlamı yok
Olmadık şeyleri akıllarına getirmeyelim..
Bazı postlarda buna değinildi diye hatırlıyorum.. Bozuk olan sistem değil zihniyet..
Temel de sıkıntılar var.. Yoksa bunlar ekstra prim gerektiren şeyler değil.. Birilerinin asli görevi..
Trafiği gelir kaynağına çevirirlerse alimallah caddeye çıkılmaz..
Bu işte para var diye ormanları yok edip oralarada yol yaparlar merak etme..

[oktay33]

Türk şöförü rahatına düşkündür...
otoyollarımız genelde 3 şeritli ve otomobiller hep orta şeritten giderler..
sağ şerit kamyon ve tırlar için olduğunu düşünürler.
Adana-Mersin arası otoyol 3 şerit ve genelde trafik boş oluyor.otomobillerin %90'ı orta şeritten gidiyor.ben onları solladıktan sonra en sağ şeride geçiyorum,aynadan bakıyorum anlamışmı diye...tın tın..nato mermer. orta şeride devam.Belki size garip gelebilir ama en rahat şerit en sağ şerit..kimse yok,önün açık gazla git.
işin garibi,sık sık yurt dışına çıkarım,Almanya'da bile türk sürücüsü orta şeritten gidiyor (tabi yol boş ise).Fransa'da fazla görmedim çünkü orada otoyollar genelde 2 şerit.
Her şeyin temeli SAYGI ve Eğitim ama ikisi bir arada olacak,tek başına fazla bir şey ifade etmez.Hele eğitimli ama saygısız ne eşşekler gördüm bir bilseniz.
Tekeriniz düz bassın
Saygılarımla.

[by_001]

İLkay abi bizim burda o boşluktan 95 model şahin nasıl koparak gider biliyormusun

3.vitesle bir aracin arkasindan gidior..bi bakiyor bu bosluk..

hemen arabayi 2.vitese ceker bi aragazi dalar araya


gordugum kadari ile aralarda motosiklet icin bosluk birakmislarr tesekkurler..

ama turkiyede bole bisi olmasi imkansiz..

ben gidiyom mu ? motorda gitmesin mantigi war turkiyede...

( istisnalar kaideyi bozmass )

[CALM RIDER]

sevgili COMTAN o maalesef medeni ülkelerde motosikletcinin geçiş üstünlüğü olduğunu anlayan ülkelerde oluyor, insanların takım elbiseyle motorlarıyla işe gidip gelebildiği çağdaş ülkelerde oluyor, kamyonlara 80km, motorlara 70 km hız limiti bu ülkede motorcuya öl kamyoncuya sen geç anlamı taşıyor, ne acı ki magandalık yönetenlerin içinde olduğu sürece bu ülkede bizler motosikletlerimizde 360 derece vahşi ormanda gibi etrafımızı kontrole devam ederiz. çok güzel bir konuya temas etmişsin, inşallah o günleri görmek nasipolur, saygılarımla