video nun linkinin koyabillirmisin
video nun linkinin koyabillirmisin
Bianchi Falcon 125 41 N 3103
Hyosung MS3 250 35 AP 4831
Yeni bir gün, yeni bir savaş . . .
Drift Religion, iZMiR ŞußeSi
teşekkür ettim
Bianchi Falcon 125 41 N 3103
Hyosung MS3 250 35 AP 4831
Yeni bir gün, yeni bir savaş . . .
Böyle içini gösterdiler mi bir saygı uyandırıyor ,fuarda mankenlerin ellerine birkaç motor parçası verip tanıtacaklar bak gör o zaman satışları.
Videoyu daha dikkatli incele, ilk görüntü 1-2-4-3 ama sonra yeni R1 motoru gösteriliyor ve 1-3-2-4 düzeniyle ateşleme yapılıyor.
Daha önemli bir detay şu dikkatle izlersen ilk görüntü senkron zamanlı bir ateşleme ancak 1-3-2-4'e geçince asenkron bir ateşleme söz konusu oluyor.
Tamam işte Reno Toros'un teknolojisi Bizim Toros'ta da bir türlü tutmuyor senkron
Big bang motor ve diger hede höde deniyor bu atesleme siralama mevzusuna.
Bu bir tercih meselesi.
Yani iyi bisey ya da kotu bisey diye dalmamak lazim mevzuya.
Firmalar zaman zaman tercihlerini degistirebiliyor.
Son ornek Kawasaki.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Ve , asıl önemli olan ateşleme sırası değil , krank'ın tasarımı.
►Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu◄
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero
Gerçekten krank tasarımı güzel bir uygulama olmuş, ancak bildiğim kadarıyla aynı sistem özellikle lüks otomobillerde sürekli uygulanıyor. Motosiklet tasarımına bu kadar geç yansımasının sebepleri nedir acaba?
Bir video ancak bu kadar şık olabilir. Seyredene "tamam teknoloji budur, diğer teknolojiler yanlıştır" dedirtiyor. Sebebini anladıkmı, hayır! Tüm dünyada 100 kişi çıkarmı acaba "bu motor gerçekten aşmış, kullanırken farkediliyor" diyecek.
Krank açılarını 0-90-180-270° yapmaları bana garip geldi açıkçası. Göze hoş görünüyor ama bu 4 zamanlı motor. 2 zamanlı olsa mantığı var diyeceğim.
Dört silindir motorda bir güç turu 2 devirde tamamlanır. Patlamalar 0-180-360-540° yani her yarım turda bir silindirde olur. Dört silindirinde işini yapması 2 krank turu gerektirir.
Bu motorda 0-180-270-450° veya 0-180-450-630° patlama olmak zorunda. Ritim bozukluğu var, sonuç nasıl anlatılan kadar mükemmel kullananlar söylesin artık.
Videonun altındaki yorumlarda okumaya değer; motosiklet sürücüleri değil fizik kurulu toplanmış gibi
Son kararım; 0-270-450-540° yapmışlar
(videonun 4:00 dakikasındaki grafikte gözüküyor)
Birde duyduğuma göre yenilerde 4 tane subap varmış
Malımızı mülkümüzü bir horoz taşır,keyfimizi Sultan Mecit vapuru taşıyamaz
Drift Religion
krank açılarının 90° ile sıralı gitmesinin bir eksi yönü de var sanırım
eski tasarımlarda birbirini elimine edecek şekilde diziliyor krank açıları
böylece dışarıya yani krank milinin yataklarına ekstra bir yük çıkmıyor
ama yeni durumda sürekli birbirini takip eden bir dengesiz yük var
yani krank milinin yataklarına fazladan bir kuvvet biniyor
milin çıkışındaki torku düzenlerken böyle bir kayıp veriliyor
elbette bu olumsuz bir durum değil, sonuçta o yükü karşılayacak şekilde tasarlanıyordur motor bloğu ama kendi mühendislerinin işi zorlaşıyor orası kesin
onun için bunu biz yaptık kimse yapamadı diye de reklamını yapmak hakları sanırım
FAZER = ZAFER
Şu kaynak'tan şöyle bir yazı kopişledim;
Bu yazı yukardaki video için yeterince açıklayıcı olmuş gibi.BÜYÜK PATLAMA GERÇEKLEŞTİ: 2009 YZF R1 Bu yılın en beklenen modellerinin başında gelen Yamaha’nın bayrak gemisi R1 tanıtıldı Yeni R1 için bizim beklentilerimizin çok üstünde gelişmeler olduğunu görüyoruz Özellikle seri üretilen bir motosiklette ilk defa farklı ateşleme sıralamasına sahip bir motor kullanılıyor Yarış motosikletlerinde bile (MotoGP hariç) görülmeyen bu teknolojiyi yollara taşıyan R1 bununla kalmayıp eski R1 de kullandığı teknolojileri de geliştirmiş
Yeni R1’in en büyük bombası (pek çok kimsenin de ne olduğuna dair pek fikrinin olmadığı) düzensiz sıralı ateşleme sistemi (Big Bang) nedir? Motosikletin farı şöyle, egzozu böyle diye düşünenlerdenseniz bu bölümü direk pas geçin Birkaç ay sonra kimse farını- plakalığını konuşmayacak Yılın bombası bu motor teknolojisi olacak 182 Beygirlik güç ise eski motordaki 180 beygirden çok farklı En azından elde etme tarzları çok başka
Big Bang (Büyük Patlama)
Bu teknoloji aslında 500cc’lik iki zamanlı motorlarda ilk defa kullanıldı 500cc motorlar o kadar sinirli ve o kadar yırtıcı güç üretiyorlardı ki neredeyse her pilot bir boğayla güreşir gibi motosikleti yolda tutmaya uğraşıyordu Bunun üzerine yapılan araştırmalarda özellikle iki silindirli Superbike motosikletlerinde bu tip sıkıntıların olmadığı (Ducati 916 serisi) fark edildi Çünkü iki silindirli motosikletlerde güç, arka tekerleğe daha geniş zaman aralıklarıyla aktarılıyordu Dört silindirli motorlar krankın her 180 derecelik turunda (yarım turda) bir defa güç üretirken iki silindirliler krankın her 360 derecelik turunda bir defa güç üretiyordu Arka lastik darbeli gelen güç sayesinde iki silindirli motorlarda yolu daha iyi kavrıyor, viraj çıkışlarında çok daha çabuk hızlanabiliyordu Sıralı ateşleme sistemindeyse güç akıcı olarak arka tekerleğe aktarılınca lastiklere binen sürekli güç yüzünden arka tekerlek yola tutunamıyordu MotoGP’de dört silindirli motorları iki silindirli gibi çalıştıran özel krank milleri tasarlandı ve tıpkı iki silindirli gibi darbeli bir güç üretimi sağlandı Sonra farklı ateşleme sıraları denenerek en uygun tutuş koşulları denendi Tam olarak ne iki silindirli gibi ne de dört silindirliler gibi çalışan farklı ateşleme sıraları kullanıldı En sonunda 270-180-90-180 ateşleme sıralamasının (yarı big bang diyebiliriz buna) hem tutuş hem motor özelliği açısından tercih edilen bir sıralama olduğu yaygınlık kazandı
R1’deki ateşleme sıralaması nasıl?
R1’de yamaha YZR-M1 de kullanılan yarı big-bang sıralaması kullanılıyor Aşağıdaki şekilde motorun iki krank turunda nasıl güç ürettiği görülüyor
Sıralı motor her 180 derecede bir ateşleme yapıyor Hani her patlamayı seslendirirsek pat-pat-pat-pat şeklinde düzenli bir patlama sinsilesi devam ediyor R1’de ise patlama sıralaması çok farklı Pat-patpat-pat-uzun bir aralık- pat-patpat-pat- şeklinde çalışıyor Anlayacağınız gibi yeni R1’in egzoz sesi kesinlikle rakiplerine benzemeyecek Tıpkı MotoGP makineleri gibi ejderha çığlığı sesine sahip olacak
Bu sistemin avantajı arka tekerleğin yol tutuşunu kaybetmemesi için lastiğe bir nefes alma vakti tanıması Bundan dolayı motosiklet özellikle viraj çıkışlarında çok daha iyi bir çekiş ile hızlanabilmekte Ayrıca özellikle orta devirlerde bu sistem sıralı dört silindirlilere göre daha doğrusal güç üretebiliyor Bunun yanında bu sistem sıralı ateşlemeye göre daha fazla vibrasyon üretmekte ve daha dayanıklı parçalar istemekte R1’de karşı denge şaftları kullanılarak vibrasyon yok edilmiş Kullanılan parçalar eski modellere göre çok daha dayanıklı materyallerden seçilmiş Piyasadaki litrelik dört silindirliler içinde en büyük çapa (en kısa hareket mesafesine) sahip silindirlerin içinde özel seramik bileşenleri kullanılmış Yeni dövme aluminyum pistonlar hem daha hafif hem dayanıklı Eski R1’deki uzayıp kısalabilen hava emme hunileri ve elektronik kontrollü gaz kelebekleri daha da geliştirilmiş Ek olarak ikinci bir püskürtme memesi konulmuş Yüksek devirlerde oldukça işe yarayacaktır
Bugüne kadar bu tip bir motor üretilmeyişinin sebebi özellikle krank milinin çok özel ve karışık bir sisteme sahip olması, komple yeni bir özellikte motor üretmenin büyük araştırma-geliştirme maliyetleri çıkarmasıydı Yamaha her zamanki gibi üşenmeyip bu derece zor bir işe girişmiş (Bkz: Yeni V-Max motoru)
Yeni R1’in bu özelliği tüm rakiplerini etkileyecek bir gelişme aslında Çünkü bu sistem özellikle Superbike yarışlarında Yamaha’ya açık bir üstünlük sağlayacak Standart R1 kullanıcısı için ise hem sürüş kolaylığı hem ses farkından dolayı tüm rakiplerinden farklı hissettirecek Bunun dışındaki yenilikler ise beklenen ve bilindik özellikler Yeni sürüş seçenekleri düğmesi ile R1 üç farklı haritayı kullanabiliyor Suzuki’den farklı olarak ana sürüş modu genel maksatlı bir motor haritası ile geliyor A modunu seçince R1 gaza daha çabuk tepki veren bir karaktere bürünüyor B modu ise günlük sürüşler ya da yağmurda kullanabilecek tembel harita
R1’in gösterge paneline bakınca oldukça dolu ve farklılaşmış görüyoruz Özellikle vites göstergesinin bulunması güzel bir detay Şaside yapılan değişiklikler ise en başta elektronik kontrollü gidon amortisörü R1’e de gelmiş (basın kitinde bundan bahsedilmemiş ama tanıtımında var!) Bunun dışında magnezyum parçalar, motorun da şasinin bir parçası oluşu gibi ciddi (ama normal bir kullanıcının asla fark hissedemeyeceği) geliştirmeler var Ön süspansiyonun alışıldık olmayan bir bakış açısı ile yenilenmesi şaşırtıcı Sağ ve sol amortisörler farklı görevlere sahipler Birisi çökme (compression) ayarına sahipken diğeri sekme (rebound) ayarına sahip Sistem birbirine bağlı tek parçaymış gibi çalıştığı için birine yapılan bir ayar diğerini de etkiliyor Yamaha bu şekilde daha kaliteli iç parçalar kullanarak (ve parça adedini azaltarak) daha etkili sonuç alınabildiğini söylüyor
Sonuç olarak R1 özellikle cüretkar bir yenilik olan motoru ile çok ses getireceğe, çok tartışmaya sebep olacağa benziyor
Tabi masada yazılan çizilenle sahada yaşanan her zaman aynı olmaz, bu değişim ne kadar faydalı olmuş karar vermek için makineyi deneyip görmek lazım.
SBK ilk yarisindan beri yabanci forumlar ve yaris meraklilari arasinda Yamaha'nin "prototip" motor kullandigi konusunda bir iddia ve tartisma vardi.
Hiç kimse Yamaha'nin akil almaz çikisini baska turlu izah edemedi.
Ben yaris prosedurunun nasil isledigini az buçuk bildigimden iddiayi ciddiye alip buraya tasimadim.
Fakat iddianin bir gerçeklik payi da varmis gibi gorunuyor.
2009 R1 buradaki Yamaha bayii tarafindan test için hazirlandi.
Bir kaçtir bakip bakip geçiyorum.
Bayi ile daha geçen yil test için sozlestik ama bir turlu vakit bulup kullanamadim.
Bu hafta içerisinde bir yarim saatimi test için ayirmaya çalisacagim.
Gerçekten merak ettim.
Bir diger konu da motosikletin tipi.
Biz internete resimleri ilk dustugunde pek begenmedik bu yeni tipi.
Fakat canli canli gerçekten çok hos duruyor.
Farlar komik duruyor gerçi ama bir estetik operasyonu ile sasilik giderilebilir.
Normlara uyacaz diye devasa yapilmis egsoz da kuyruk altindan tasmis ve hantal bir gorunum veriyor.
O da daha kibar bir çift egsozla degistirilirse, gerçekten bakmaya doyamayacagimiz guzellikte bir motosiklet oluverecek.
Yani coq der ki bu motosiklet en kisa zamanda en azindan test için alinmali ve birinci elden fikir sahibi olunmali.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Yamaha gerçektenden ilginç ve karışık bir sistem yapmış.
Pat-patpat-pat , bu big-bang sesini çok kişi sevmeyebilir.
Ama benim hoşuma gitti monsterdan farkı yok
2009 YAMAHA R1 BIG BANG EXHAUST PART 1.
http://www.youtube.com/watch?v=qkMRDyMTCgw
2009 YAMAHA R1 BIG BANG EXHAUST PART 2.
http://www.youtube.com/watch?v=CRZX_mOjR3o
"Bunun yanında bu sistem sıralı ateşlemeye göre daha fazla vibrasyon üretmekte ve daha dayanıklı parçalar istemekte R1’de karşı denge şaftları kullanılarak vibrasyon yok edilmiş Kullanılan parçalar eski modellere göre çok daha dayanıklı materyallerden seçilmiş Piyasadaki litrelik dört silindirliler içinde en büyük çapa (en kısa hareket mesafesine) sahip silindirlerin içinde özel seramik bileşenleri kullanılmış Yeni dövme aluminyum pistonlar hem daha hafif hem dayanıklı"
ben demiştim dimi
bu adamların yatırım gücüne ve ar-ge faaliyetlerine bayılıyorum
mühendisliği konuşturuyorlar, bizi mest ediyorlar
FAZER = ZAFER
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)