aya adlı üyeden alıntı
hangi bir tarafını düzeltsem acaba? dur bir başlayalım hele, gerisi de gelir hayırlısıyla;
"ışığın renk ısısı" denilen bir kavram var. uzun anlatmayayım, özetleyeyim. doğal gün ışığı 5600 kelvin derece, tungsten lambaların yaydığı ısı ise 3200 kelvin derece civarıdır. dolayısıyla bu işlerde doğal gün ışığı referans alınır. gün ışığı gözün algıladığı beyaz ışık iken, bu değerin altına inildikçe renk sarıya, bunun üstüne çıkıldıkça da renk önce maviye ve sonra mora döner. gün ışığına oldukça uzak olan 10bin kelvin ise maviyi geçip mora dönülen sınırlarda bir yerlerde. o renkte bir ışık, çarptığı nesneleri görünür kılmaktan ziyade ne olduklarının bile anlaşılamayacağı bir şekle sokar. yani özetle 10bin K'lık zenonlarınızla siz çok karizma göründüğünüzü düşünebilirsiniz ama gece sizi birileri başka bir şey zannedip ezebilir, dikkat edin. bununla birlikte sizin o renk bir farla önünüzü nasıl göreceğinizi hiç tartışmıyorum bile...
xenon dönüşüm kitleri, otomobil-motosiklet-forklift diye ayrılmaz. kullanılan ampul tipine göre ayrılır. dolayısıyla motosikletinizde, dünya standartları dışında sadece sizin motorunuza özel bir ampul tipi icat edilmemişse, dünyada kullanılan hemen tüm ampul tipleri için dönüşüm kiti mevcut. dolayısıyla piyasada her motora uygun kit de mevcuttur.
HID bir marka değildir. Bizim XENON diye bildiğimiz ancak orjinal adı High-intensity Discharge yani Yüksek Yoğunluklu Deşarj olan sistemin kısaltılmasıdır. yani HID bir marka değildir, her marka HID'dir de diyebilirsiniz...
batarya dediğiniz parçanın adı "Ballast". işi ise, araçlarda kullanılan 12 ya da 24 voltluk enerji kaynağını, kitinizde kullanılan XENON gazının ilk andaki ateşlenebilmesi için lazım olan 23 bin voltluk yüksek gerilime, ardından gaz ateşlenmesi bittikten sonra da stabil olarak o gazın ışık saçabilmesi için lazım olan 75 voltluk enerjiye dönüştürmek ve XENON'u beslemek. yani motorların ateşleme sistemlerinde kullanılan endüksiyon bobinene benzer bir işlevi var... batarya ise bambaşka bir şey...
normalde bu "ballast"lar, kullanılacakları ortamlar düşünülerek su geçirmez şekilde üretilirler. dolayısıyla sizin aracınızda olduğu gibi tazyikli yıkamada bile su almamaları gerekir. su aldığı için bozulanlar varsa bu kalitesiz bir ürün olmasından kaynaklanır. "ballast"lar çalışırken ısınırlar ve soğumaya ihtiyaç duyarlar. eğer ballast'ı açık su alır korkusuyla sıkı sıkı sararsanız, ısısını transfer edip soğuyamayabilir ve su girip bozulmasın derken bu sefer de ısıdan dolayı yanmasına sebep olabilirsiniz...