Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Günün Şiiri

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    yusufhalfeti - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Aralık 2005
    Motosikleti
    Better 125 Cup
    KAĞIT GEMİ

    Deniz kıyısında
    bir martıyla konuşurken görüyormuş
    dostlarım beni sürekli
    bir kaptanım çünkü
    kağıt gemilerden
    emekli

    Kılları uzadıkça ellerimin
    unuttum kağıtlardan
    nasıl gemi yapıldığını
    ki yaşlılığa uzanan
    birer iskeledir parmaklarım
    çözüldü uçlarından
    nice kağıt geminin
    palamarı

    Çocukluğumun tahta atını
    bozarak yaptığım iskeleye
    küçük bir kağıt gemi
    yanaşır mı dersiniz
    kazısam ellerimdeki
    bütün kılları ! ...

    SUNAY AKIN

    Sevgiyle...


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    tubis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2005
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Yamaha Cygnus L
    ÇUKUR

    Bilerek mi yanına almadın giderken
    başının yastıkta
    bıraktığı çukuru

    Güveniyordum
    oysa ben sevgimize
    vapur iskelesi
    ya da tren istasyonundaki
    saatin doğruluğu kadar

    Beni senin gibi
    bir de annem terketmişti
    ki göbeğimde durur
    onun yokluğundan
    bana kalan
    çukuru

    SUNAY AKIN



    SENİNLEYİM

    Şu kalbimin içindekini kim diyebilir
    Yüreğime düşen sevdayı kim çözebilir
    Senin için ağladığımı kim diyebilir
    Sensizken bile seninleyim

    Kıyılara vurdu bu yüreğim
    Yosun kokan mavi denizlerde
    Tek insansın sevipte söyleyemediğim
    Tek insansın yalan dünyada gerçeğim

    Seni her gördüğümde alevlenen sevda
    Ne olur bir gün kor olmasın
    Yalnız kaldığım şu koca dünyada
    Kurduğum hayaller kuş olup uçmasın

    (bunun şairini bilmiorum ama kimse süper))
    Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
    'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>

  3. #3
    Forumdan Uzaklaştırıldı Sonsovalye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Ocak 2006
    Şehir
    HAKKARİ
    Motosikleti
    Polaris Kar Motoru
    YALNIZLIK

    Şemsiye yapımcıları
    ıslanmaktan
    tek kişiyi koruyacak genişlikte
    kesince kumaşları
    yağmur değil
    yalnızlıktır yağan
    Daha da hüzünlendirir her gece
    kentin sokaklarını
    bekçinin nefesiyle
    düdüğün içinde dönen
    nohut taneciğinin
    yalnızlığı
    Ne çok sevinirim bilseniz
    bir yılan
    mezarıma girerde
    göğüs kafesimin kemikleri içinde
    kış uykusuna
    yatarsa


    Sunay AKIN

  4. #4
    Super Moderator Olcan138 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2005
    Şehir
    Stockholm
    Motosikleti
    Keeway Superlight 150
    AMA ÖLÜM

    Özgürlük kitabının
    sayfaları arasına
    cellatların kurduğu
    darağacındaki ip
    yarım kalan
    sayfayı gösteriyor
    okumaya devam edecek
    nice insana
    Evlilik fotoğraflarının yırtılarak
    kırılan çerçevelerin
    sokağa atılan
    tahtalarıyla çakılıyor
    çocuk tabutları
    Hiçbir genç kız
    taşımıyor kolyesinde
    sevgilisinin fotoğrafını
    ama ölüm
    sayfaları oyulmuş
    bir aşk romanının
    içine gizliyor
    tabancasını...


    AT KOKUSU

    Son evi gösterin bana İstanbul'da
    vapur sesinin duyulduğu
    ki kapısını çalıp
    söyleyeyim içindekilere
    daha çok kedi yavrusu ezilsin diye
    eski iskeleleri
    sahil yoluyla ayırdıklarını
    denizden

    Karşılığında ben de size
    kanaryası ölüp
    kuaför salonuna dönüşmeyen
    kaç mahalle berberinin
    kaldığını söylerim
    ya da kaç fötr şapkanın
    tutsak olduğunu
    köhne bir konağın
    askısında

    Kaç faytoncunun
    artık taksicilik yaptığını da bilirim
    ama söylemem
    onu da siz bulun
    dikiz aynasına takılı boncuklardaki
    at kokusundan

    BECERİKSİZ

    Kabuğunu koparmadan
    ne bir elmayı soyabildim
    ne de iyileştirebildim bir yaramı
    ama karşıma çıkınca
    kızmadım hiç elma kurduna
    bendim çünkü bıçağı saplayan
    onun yurduna

    Şair diyorlar benim için
    bilmiyorum oysa
    her şiire konmalı mı uyak
    her yere nedense
    konamıyor tayyare
    hay dilimi
    arı türkçe soksun; uçak

    Kaptan olmak isterdim
    aynanın karşısında
    eski bir sinema yıldızı
    gibi ağlayan
    İstanbul hatlarında
    bir fırça hafifliğiyle gidip
    gelen vapurlara

    Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma
    ve Kız Kulesi'ni göstererek
    bırak artık diyor üzülmeyi
    yedi tepeli bu şehirde
    şiir okunacak tek yer
    elbette denizin ortasındaki
    şu küçük buz dağı

    Terzi olsa da babam
    sökük dikmesini beceremem
    beni yalnızca sen anlarsın
    iğnenin deliğinden geçsin
    diye ipliklerin
    bir anlık ıslatıldığı dudaklara
    takılıp kalan annem







    BİR ARAYA

    eşit olmadığı
    söylenir insanların
    aynı boyda olmayan
    beş parmağı gibi bir elin

    oysa uzanır
    nice yorgun
    emekçinin dudağı
    su dolu avucuma

    elimin
    eşit olmayan
    beş parmağını
    getirince biraraya

    GİDERKEN (ÇUKUR)

    Bilerek mi yanına
    almadın giderken
    başının yastıkta
    bıraktığı
    çukuru

    Güveniyordum
    oysa ben sevgimize
    vapur iskelesi
    ya da tren istasyonundaki
    saatin doğruluğu kadar

    Beni senin gibi
    bir de annem terketmişti
    ki göbeğimde durur
    onun yokluğundan
    bana kalan
    çukur



    KEDİ KIRIKLARI

    Ortancasıyım üç kardeşin
    hiç tatmadığı için
    acırken ağabeyime
    kıskanç gözlerle bakarım
    iki insan sıcaklığı üstünden
    dünyaya gelen
    kardeşime

    Kutsal kitaplarda
    aramam boşuna
    bir işaret
    bilirim ki kuşların
    silah sesinden
    ürkmediği gün kopacak
    kıyamet

    Bilemezsiniz yüreğime neler olduğunu
    nasıl ki bir korsanın
    denize attığı rom şişesini
    limana demirleyen geminin
    çapasıyla kırdığından
    hiçkimsenin haberi
    olmuyorsa

    Birbirinin üstüne
    ters çevirerek içimdeki iskemleleri
    uzaklaşırım aranızdan
    çarşıda kaybolan bir çocuğun
    elinde soğuyan
    anne sıcaklığı
    hızıyla...

    KÜL KEDİSİ

    Beyoğlu'nda gezinen tramvay Kürtür
    deniz görünmez çünkü penceresinden
    insanların öldürüldüğü dağlarda
    inanıyorum yine de
    dikkat ceylan cıkabilir uyarısına
    bir orman yolundan geçerken

    Savaş ki ülkemde
    bütün bardakları kırılan
    birer sürahi gibi
    çocuklarını gözyaşlarıyla bekleyen
    nice anneler bırakmaktadır
    pencere önlerinde

    Tutuşunca Madımak Oteli'nin perdesi
    bir kez daha kondaklandı umudumuz
    yürümeyi öğreteceğiz ona
    sonra yeniden koşmasını
    masal olmadığını söylüyor güzel günlerin
    Sivas sokaklarında doğuran kül kedisi

    Denize doğru inen bir sokaktır ülkem
    düz değildir taşları
    ayakkabılarını bağlamadan
    peşinden koşarken bir martının
    ipe takılıp düşer
    özgürlüğün eve avluya sığmaz çocukları

    Başımızdaki şapka bireysel
    şemsiye sosyalist yanımızdır
    ve tek şartı
    ters dönen bir şemsiyeyi düzeltmenin
    zor da olsa yürümektir
    rüzgara karşı

    TAHT VE YÜKSÜK

    Tahtların altındaki sümükleri silmezler
    çünkü ata yadigarıdırlar
    ve müzelerde
    görmemesi için halkın
    bir camekanın içinde
    sergilenirler

    Kapıları da hep devdir
    dünyadaki sarayların
    tokmağa uzanıp
    sokaktaki çocuklarla
    oynamasın diye
    veliahtlar

    Sakın beni tarihçi sanmayın
    sayfalarını yırttım
    yüz ünlü türk
    adlı kitabın
    terzi dükkanındaki resmine
    içinde rastlamayınca
    kılıncı dikiş iğnesi
    kalkanı yüksük olan
    babamın


    Bu da benim favorim...

    ŞİİRİÇİ HATLARI VAPURU

    Nazım Hikmet vapuru
    deniz ile arasına
    dökülen asfaltı kırar
    ve özgürlüğüne kavuşturur
    salacak iskelesini
    batmak pahasına

    Can Yücel vapuru
    alaycı bir düdük çalar
    savaş gemilerine
    ki rakı şişeleri asılıdır
    can simitlerinin
    yerine

    Attila İlhan vapuru
    keyfile yarar suları
    içinde çünkü sevgililer öpüşür
    ve güvertesinde
    sigarasını rüzgara karşı yakan
    bir katil üşür

    Edip Cansever vapuru
    denize yansıyan
    otel ışıkları altında
    gider gelir boğazın en uzak
    iki iskelesi arasında

    Orhan Veli vapuru
    evlerine taşırken
    telaş içindeki insanları
    küpeştesinden atılan
    simitleri kapışır
    martı kuşları

    Cemal Süreya vapuru
    akşamüstleri giyince
    ışıklı elbisesini
    ince bir duman savurarak havaya
    dansa kaldırır
    kız kulesini
    1-3-8........................................138
    FORUM KURALLARI ve KULLANIMI HAKKINDA

  5. #5
    leonine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ağustos 2005
    Şehir
    İSTANBUL / ÇORLU
    Motosikleti
    TRANSALP
    Karanfil Sokağı
    Tekmil ufuklar kışladı
    Dört yön, onaltı rüzgar
    Ve yedi iklim beş kıta
    Kar altındadır.

    Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
    Ray, asfalt, şose, makadam
    Benim sarp yolum, patikam
    Toros, Anti-toros ve asi Fırat
    Tütün, pamuk, buğday ovaları, çeltikler
    Vatanım boylu boyunca
    Kar altındadır.

    Döğüşenler de var bu havalarda
    El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
    Ümit, öfkeli ve mahzun
    Ümit, sapına kadar namuslu
    Dağlara çekilmiş
    Kar altındadır.

    Şarkılar bilirim çığ tutmuş
    Resimler, heykeller, destanlar
    Usta ellerin yapısı
    Kolsuz,yarı çıplak Venüs
    Trans-nonain sokağı
    Garcia Lorca'nın mezarı,
    Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
    Kar altındadır.


    Duvarları katı sabır taşından
    Kar altındadır varoşlar,
    Hasretim nazlıdır Ankara.
    Dumanlı havayı kurt sevsin
    Asfalttan yürüsün Aralık,
    Sevmem, netameli aydır.
    Bir başka ama bilemem
    Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
    Kalbim, bu zulümlü sevda,
    Kar altındadır.

    Gecekondularda hava bulanık puslu
    Altındağ gökleri kümülüslü
    Ekmeğe, aşka ve ömre
    Küfeleriyle hükmeden
    Ciğerleri küçük, elleri büyük
    Nefesleri yetmez avuçlarına
    -İlkokul çağında hepsi-
    Kenar çocukları
    Kar altındadır.

    Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
    Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir'de
    Karanfil Sokağında gün açmış
    Hikmetinden sual olunmaz
    "Mûcip sebebin" bilirim
    Ve "kâfi delil" ortada...

    Karanfil sokağında bir camlı bahçe
    Camlı bahçe içre bir çini saksı
    Bir dal süzülür mavide
    Al - al bir yangın şarkısı,
    Bakmayın saksıda boy verdiğine
    Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır
    \'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE\'

    İ.E.T.T GERİ DÖNDÜ,YAŞASIN AKBİL

  6. #6
    leonine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ağustos 2005
    Şehir
    İSTANBUL / ÇORLU
    Motosikleti
    TRANSALP
    Hasretinden Prangalar Eskittim
    Seni, anlatabilmek, seni,
    İyi çocuklara, kahramanlara,
    Seni, anlatabilmek seni,
    Namussuza, haldan bilmez,
    Kahpe yalana.
    Ardarda kaç zemheri,
    Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
    Dışarda gürül gürül akan bir dünya...
    Bir ben uyumadım,
    Kaç leylim bahar,
    Hasretinden prangalar eskittim.
    Saçlarına kan gülleri takayım,
    Bir o yana,
    Bir bu yana...
    Seni, bağırabilsem seni,
    Dipsiz kuyulara,
    Akan yıldıza.
    Bir kibrit çöpüne varana,
    Okyanusun en ıssız dalgasına
    Düşmüş bir kibrit çöpüne.

    Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
    Yitirmiş öpücükleri,
    Payı yok, apansız inen akşamdan,
    Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
    Seni, anlatabilsem seni...
    Yokluğun, cehennemin öbür adıdır
    Üşüyorum, kapama gözlerini...
    \'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE\'

    İ.E.T.T GERİ DÖNDÜ,YAŞASIN AKBİL

  7. #7
    Super Moderator Olcan138 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2005
    Şehir
    Stockholm
    Motosikleti
    Keeway Superlight 150
    Bu arada yazmayı unutmuşum yukarıdaki bütün şiirlerin şairi de Kız Kulesi'nin devrik Cumhurbaşkanı Sunay AKIN'dır.
    1-3-8........................................138
    FORUM KURALLARI ve KULLANIMI HAKKINDA

  8. #8
    tubis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2005
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Yamaha Cygnus L
    SEN GELDİN YA

    Seni düşlemek güzel şey
    Seni hayal etmek...
    Seni görünce bizim mahallede
    Hani olur ya insanın içinde tarif edilemeyen
    bir duygu, bir his belki de.
    Hani içinden sessiz ama fırtına gibi bir uçak kalkar ya
    İşte, işte sen öylesin, eritiyorsun varlığınla, bedeninle, bakışlarınla yüreğimi.

    Seni izlemek güzel şey
    Sadece izlemek; Dokunmadan, konuşmadan
    Hele o sigarayı usulca, derinden içine çekiyorsun ya gözlerini kısarak,
    Ardından sigara yerini dudaklarından dökülen sözcüklere bırakıyor
    Konuşuyorsun aynı masal gibi, anlatıyorsun sıcak bir çorba gibi ısıtıyor sözlerin yüreğimi.

    Seni dinlemek güzel şey
    Her rüya görüşümde
    Her yataktan adını sayıklayarak kanter içinde uyandığımda,
    Nefes nefese kaldığımda
    İşte o an yatağımın kenarına oturup,
    Hiç kimsenin yapmadığını, yapamadığını
    Saçımı okşamanı, elinle yanağıma dokunmanı
    O derin, o insana huzur veren bakışınla, bana bir kez daha bakmanı
    İçimi ısıtmanı ve seninle dolan kalbimi yeniden aydınlatmanı istiyorum!

    Diyorum kendi kendime
    O geldi, sen geldin
    Işığım, fırtınam, masalım geldi.
    Sevdiğim...

    Gitme olur mu?
    Defalarca, acımasızca kırılan bu kalbi
    Bir de, bir de sessizce çekip giderek sen kırma!
    Beni ışıksız, beni masalsız,
    En önemlisi de beni SENSİZ bırakma!...



    SENİ SEVDİM
    sevgilerin en güzelini vermek için.
    Seni düşündüm gecelerce,
    en güzel düşlerimde yaşattım seni.
    Ne varsa sana adadım elimdekileri,
    sana adadım, yüreğimin her zerresini.
    Yanlızca sen sev istedim,
    sen sar istedim, yüreğimin her köşesini.
    Seni gördüm nereye baktıysam,
    gözlerime işledim gözlerini.
    Ve yalandan uzak,
    en temiz sevdayla,
    yarınlarımda bir sana yer verdim.
    Bir tek, seni yazdım kaderim diye,
    bir tek seni istedim, herşeyden çok.
    Sen yoksan, anlamsız dünya, anlamsız yaşamak.
    Sensizliği, ölümden bin beter bildim.

    Gülüyorsam, mutluysam, bunca çileye inat,
    bilirim ki, bu senin eserin.
    Bir tek senin kollarındayken,
    yaşamayı seviyorsam,
    senin kollarındayken acıları siliyorsam,
    her ne kadar kabul etmesende,
    ben seni, daha çok seviyorsam,
    biliyorum ki, bu senin eserin......


    Ve, hiç bir zaman anlatamam, seni sevmenin tadını.
    Ve, doymaz yüreğim,
    doymaz ellerim, bedenim, seni sevmeye..
    Bunca sene sonra seviyorsam kendimi,
    sen sevdiğin içindir beni.
    Ve seviyorsam seni,
    bana sevmeyi öğrettiğin içindir.
    Sevebildiğim tek insan, sen olduğun içindir.
    Biliyorum ki;
    ne zaman dolsa gözlerim, bir an acıyla,
    sen sileceksin gözyaşlarımı.
    Ne zaman sarılacak bir beden arasam,
    sen saracaksın beni.
    Ve, senin sıcaklığında tanıyacağım şefkati.
    Seninle gülecek, seninle ağlayacağım.
    Benim bildiğim tek gerçek,
    sen olacaksın hep.
    Ve ben,


    en güzel şiirlerimi sana saklayacağım,
    en güzel düşlerimi sana..
    Sen yeter ki,
    yarınlarda, bugünkü gibi, sev beni.
    Senin sarhoşluğundan, hiç ayılmasın yüreğim.
    Ve, ecele kadar,
    benimle kal, yanlız benimle.
    Seviyorum seni,
    ve bir ömür yaşatacağım,
    yüreğimde SEVGİNİ............
    BİRTANEM

    sahiplerini bilmiorum ama süper şiirler
    Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
    'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>

  9. #9
    musti81 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Eylül 2005
    Şehir
    ÇAYIROVA/KOCAELİ
    Motosikleti
    Seyhan 125
    SEVGİLİM..

    SANA BU MEKTUBU GÜVENLİ KİPTE YAZIYORUM..
    HER YER 16 RENK..
    SESSİZ VE SENSİZ..
    BELKİDE BU MEKTUBU SEN OKURKEN..
    BEN BAD SECTORLER ARASINDA KAYBOLACAM..
    MAALESEF SENİ UNUTACAM...
    KIRILMA NİYE YEDEK ALAMADIM DİYE..
    SANA OLAN AŞKIM
    NE CDYE NE DVDYE NE DE DİSKE SIĞDI..
    SENİN İÇİN SEAGATE MÜHENDİSLERİ BİLE ÇARE BULAMADI.
    SENİ SEVİYORUM AYTEN..


  10. #10
    yusufhalfeti - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Aralık 2005
    Motosikleti
    Better 125 Cup
    Bütün şiir severlere merhaba. Ben bu sayfayı açarken amacım hergün yeni bir şiir eklemekti, farklı farklı şairlerden. Başka bir sitede de yaklaşık olarak 3 aydır her gün yeni bir şiirle eşlik ediyordum. İstedimki bu sitede de böyle birşey yapalım. Ancak ilk şiirimi yazdıktan sonra işlermin yoğunluğundan diğer sitedeki şiir köşesini de aksattım. Ancak enerjinizi hemen arcamayın. Şiirleri hergün ve tek tek yazmaya çalışırsak süreklilik arz etmiş olur.

    BİR MEKTUP YAZ BANA
    Bir şiir yaz bana bir mektup,
    kelimeler kalemin yüreğinden alsın cesaretini
    harfler umudun gözlerinde hayat bulsun

    bir şiir yaz bana bir mektup,
    erdemlerin yaşanılası bir hayal olmadığını Buda'dan
    uçsuz bir okyanus gibi masmavi hayallerin gücünü Soktrat'tan
    firavunların taçlarını oyuncak eden parmakların Maharetini Kutup'tan
    tabuları paçavra gibi savuran özgür düşünceyi şeriati'den
    kafatasçıların aciz diktalarıyla sindirilemeyen illegaliteyi Che'den
    anlat bana anlat tuz dağlayan yaralarıyla sızılayan kalbime

    bir şiir yaz bana bir mektup,
    uzaklardan, ölümün sonsuz yüzünden
    gülmeyen gözlere ağlamayı öğreten
    güneşin kızıllığından
    sabaha ellerinde gülmemiş güllerle gelen
    susuz ve suçsuz genç kızların yüreğinden
    ağaramayan ağaramadıkça ağırlaşan saçlarından
    bütün bilgileri bir bilgiden öğrenen kara topraktan
    leyla'dan mecnuna özverilerden

    kabuslardan, zindanlardan, karalardan, geçmişlerden
    geleceklerden, unutulmayanlardan, unutulamayanlardan
    dolunaydan, dolunaydan söz et bana......

    Sevgiyle....

  11. #11
    tubis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2005
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Yamaha Cygnus L
    KABUS

    Her gece gibi bu gecede düsüncelere daldim
    Elimde olmadan yapiyordum bunu
    Yatagima uzaniyordum ve dusunüyordum
    Bundan hiç sıkılmiyordum...

    Ama bir gece düsünmeden uyudum
    Her gece rüya gören ben,bu sefer kabus görüyordum
    Kabusum neydi biliyor musun??
    Sendin!!

    Aklimdan geçmemene ragmen
    Kalbimde ki adini koyamadiklarim adina seni gördüm
    O gece ilk kez mutsuzdum
    Çünkü ben her gece seni beynimde bitiriyordum..

    Her gece düsünmemin sebebi ne zannediyorsun?
    Eger ki dusunmeden uyursam seni görecektim biliyordum
    Ama ben imkansizlar1n pesinden kosmak için çok yorgunum
    O yüzden sende sakin sevme beni...

    Kendimi imkansiz olduguna inand1rmisken
    Benim olmayacagina kalbim bu kadar eminken
    Birak beni,girme sakin hayatima
    YAklasma sadece sana yasak olan bu kapiya..

    Yada gel ama gerçekten beni seveceksen gel
    Oyunlar,yalanlar olmayacaksa gel...
    Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
    'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>

  12. #12
    yusufhalfeti - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Aralık 2005
    Motosikleti
    Better 125 Cup
    BEN SANA MECBURUM

    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    İçimi seninle ısıtıyorum

    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    Bu şehir o eski İstanbul mudur?
    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    Sokak lambaları birden yanıyor
    Kaldırımlarda yağmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun

    Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
    İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
    Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
    Durup köşe başında deliksiz dinlesem
    Sana kullanılmamış bir gök getirsem
    Haftalar ellerimde ufalanıyor
    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    Ben sana mecburum sen yoksun

    Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
    Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
    Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum bilemezsin..

    ATTİLA İLHAN

    Sevgiyle...

  13. #13
    macrol 500 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Ocak 2006
    Şehir
    eskişehir
    Motosikleti
    '05 Kawasaki z750s maviş :)
    saolun arkadaslar bende yazarım bakalım

  14. #14
    yusufhalfeti - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Aralık 2005
    Motosikleti
    Better 125 Cup
    GİDERSEN YIKILIR BU KENT

    Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
    Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
    Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
    Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
    Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
    Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

    Gidersen kim sular fesleğenleri
    Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

    Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
    Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
    Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
    Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
    Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
    Bir de seni ekliyorum susuşlarıma

    Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
    Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
    Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
    Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
    Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
    Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

    Gidersen kar yağar avuçlarına üşürsün
    Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

    Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
    Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
    Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
    Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
    Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
    Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

    Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
    Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
    Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
    İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
    Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
    Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

    Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
    Bir tufan olurum sustuğun her yerde
    .

    Ahmet Telli

    Sevgiyle...
    Yusuf Bilgiç

  15. #15
    tubis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Haziran 2005
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Yamaha Cygnus L
    Özlemek

    Birden özleyiveriyorsunuz...
    Çoktan unuttugunuzu sandiginiz
    ya da yalnizca bir kere karsilastiginiz
    ve özlemek için yeteri kadar tanimadiginiz birini
    bir sabah çilginca özleyerek uyaniyorsunuz.

    Rüyalariniz, içinizdeki o gizli,
    esrarini ele vermez büyücü,
    siz çarsaflarinizin arasinda,
    bütün tehlikelerden uzak,
    güvenle yattiginizi sandiginiz bir anda,
    usulca ruhunuza sokulup,
    sizden habersiz oralara yigilmis cephanelikleri
    birer birer atesleyiveriyor.
    infilaklarla sarsilarak uyaniyorsunuz.
    Hayatinizda olmayan birini hayatiniza almak,
    ona dokunmak,
    onun sesini duymak için kivranirken
    buluveriyorsunuz kendinizi...

    Özlemek, o yakici istek,
    bilinen herseyi ve önem sirasini degistiriveriyor.
    Özlediginiz ise çok uzaklarda...
    Yaninda olmasini istediginiz halde
    yaninizda olmayan bir tek kisi,
    yaniniza bile yaklasmadan,
    hatta onu özlediginizden
    ve onu istediginizden haberdar bile olmadan,
    bütün hayati,
    bütün görüntüleri eritip
    baska kiliklara sokuyor...

    Sevgiler................
    Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
    'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>

  16. #16

    Üyelik
    15 Ekim 2004
    Şehir
    Beylerbeyi
    Motosikleti
    1000RR06
    Bu gecede sensiz geçecek,
    sokakları yalnız adımlayacağım,
    dilimde senden kalma bir tat ve hayalimle seni kucaklayacağım.

    Gelmeni bekleyeceğim,zaman geçmek bilmeyecek,
    benim nedenli ızdırap çektiğimi kimseler bilemeyecek
    Acımadıki, acımadıki

  17. #17
    Forumdan Uzaklaştırıldı Sonsovalye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Ocak 2006
    Şehir
    HAKKARİ
    Motosikleti
    Polaris Kar Motoru
    BEKLENEN

    Ne hasta bekler sabahı
    Ne taze ölüyü mezar.
    Ne de şeytan, bir günahı
    Seni beklediğim kadar.

    Geçti, istemem gelmeni
    Yokluğunda buldum seni.
    Bırak vehmimde gölgeni
    Gelme, artık neye yarar?

    Necip Fazıl Kısakürek

  18. #18
    Hakan02 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Temmuz 2005
    Şehir
    ADIYAMAN
    Motosikleti
    Honda CBR 125 R

    Gittin Öylemi ?

    Yüzün Güneşe bakardı, günebakanlar kıskanırdı. Zaten sen bakmasan güneş parlamazdı. Ben senin yüzüne hayranlıkla bakarken, gözlerin bir sevdayı anlatırdı. Ben o sevdanın tutkunuydum ve bir sevda ancak böyle tutkulu yaşanırdı. Hüznün karanlığına teslim gecelere, senin varlığınla direnirdim. Varlığın beni çoğaltırdı. Ne kadar çoğalırsam aşkım o kadar büyürdü ve aşk sadece senin adınla vardı. Elimdeki birkaç umut kırıntısını her gün ama her gün yeniden besteleyip bitmeyen bir aşk senfonisine dönüştürürdüm. Her notası seni anlatırdı. Sen duymazdın ama dinleyen herkes seni anlattığını anlardı.


    Günler solar, mevsimler değişir, zaman delice akardı. Yalnızlık bir kılıç olup yüreğime saplanırdı. Sensizliğe günce yazıp kimsenin bulamayacağı yerlere saklardım. Sensiz olduğum bilinsin istemezdim. Çünkü bu yürek sadece seninle atardı. Ağlardım, kimse görmezdi. Göz yaşlarım içime akardı. Seni özlemek bir fırtınayı andırırdı. Fırtınalar içimdeki sevda ağaçlarını kökünden kopartırcasına sallardı. Her seferinde bir yolunu bulup ağaçlarımı kurtarırdım. Bu yüzden benim sevdam yıkılmazdı.


    Aşkın yarını yoktu ama bizim beklediğimiz hep yarındı. Bu ne sana nede bana uyardı ama çaresizlik elimizi kolumuzu bağlardı. Hayata isyan ederdim, isyan tek arkadaşımdı. Beynimde yüreğimde seninleyken bir başkası bana sadece yabancıydı. Ben yabancılara teslim etmedim kendimi, kimse de beni teslim alamadı.


    Mükemmel değildim ben, hatalarım vardı. Ama hatalarımı fark edip düzeltmeyi bilirdim. Yaptığım en ufak hata seni biraz incitse beni yıkardı.


    Şimdi ‘gittim’ diyorsun öyle mi? Hiç kalmadın ki benimle gidesin.... benimle kalan hep yalnızlıktı. Olmayışının hiçbir önemi yok bir tarafında hep sen olsan da benim aşkım bağımsızdı. Hayatta tatlı anlar yoktur ya,nasıl yaşadıysam seni, acıyı da yaşamayı bilirim. Aslında çokta üzülecek bir şey yok çünkü bu aşk baştan sona imkansızdı.
    Her Hakkı Mahfuzdur...! 09.03.2002 Hakan DEMİR

  19. #19
    Forumdan Uzaklaştırıldı Sonsovalye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Ocak 2006
    Şehir
    HAKKARİ
    Motosikleti
    Polaris Kar Motoru
    BORÇLU

    Erik çiçek açmış da bahçenin kıyısında
    Sen ona hiç bakmadan geçmişsen oracıktan
    Leylek dansa durmuş da bacanın tepesinde
    O baharlım laklakını durup dinlememişsen
    Şakır şakır bir tren bir gece köprüsünden
    Islıkla dalmamışsan gurbet türkülerine
    Akasya,mor akasya,ak akasya,sarı sarı sarkmış da bahar mavilerinden
    Yaşamak ne güzel şey diye ağlamamışsan
    Çocuklar birdirbir oynuyorlar da çöplük arsada
    Dikilip yanıbaşlarına göğüs geçirmemişsen
    Yanından geçip gitmiş de çilekçinin arabası
    Kaçtan veriyorsun hemşerim diye yutkunmamışsan
    İskelenin tepesinden türkü döken gurbetçi gence
    Varolasın koçum benim diye el sallamamışsan
    Bahar dalı gömleğiyle utangaç bir uçurtma
    Bu ne şıklık delikanlım diye laf atmamışsan
    Ve çapkınca bakmamışsan
    Göğsü domur domur yeni yetmeye
    Sesi bambam
    Sesi ramazan topu
    Kendini herkül sanan delikanlıyı
    Yaşıtınmışçasına süzüp selamlamamışsan
    Öpmemişsen gözlerine bakıp duran bir gözleri şenlikliyi
    Yaşama itmemişsen e-iter gibi denize
    Girmemişsen koluna bir yıkılmışın
    Yalanla da olsa avutmamışsan umutsuzu
    Su diyene bir avuç su
    Bir yaralı parmağa işememişsen
    Kolay gelsin dememişsen taş kıranlara
    Günaydınsız bırakmışsan bahçe bezeyenlerini
    Eğilip koklamamışsan çitten gülen çiçeği
    Bayram bayram donanmamışsan
    Sevinciyle dostlarının
    Acısını dostlarının
    Yüreğinde duymamışsan
    Kapı kapı dolaşmamışsan iş dilenerek
    İşsizliğe düşmemişsen hakkım dedikçe
    Ve bayraklı pankartlı yürüyüşlere
    Halaylı horonlu grev şenliklerine
    Katılmayı aşk gibi duymamışsan şuranda
    Ağrın ağrım
    Acın acım
    Dememişsen insan kardeşlerine
    Ve dilinin en görkemli
    Ve dilinin bando-davul sövgülerini
    Sıralayıp sallamamışsan deyyuslar saltanatına
    Hangi yaşta olursan ol
    Kardeşim
    Kaptırıp gönlünü sevda fırtınasına
    Evin yolunu şaşırmamışsan
    Sende iş yok be kardeşim
    Sen artık hapı yutmuşsun
    Borçlusun sen ağaçlara kuşlara
    Borçlusun sen trenlere otobüslere
    Borçlusun sen her şeye
    Gözdeki ışıltıya
    Alındaki çizgiye
    Eldeki şaşkınlığa
    Borçlusun her şeye
    Kardeşim
    Yaşamın kendisine

    Hasan Hüseyin KORKMAZGİL


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler