Korku Filmlerinin Korkunçluk Formulü...

**hondacbr1100xx** · 17 Ağustos 2004, 20:05

Korku filmlerinin korkunçluğunu ölçmek için formül geliştirildi...

Bir korku filminin gerçekten korkunç olup olmadığı artık ölçülebiliyor... İngiliz bilim adamları tarafından geliştirilen bir formülle filmin ne kadar korkunç olduğu hesaplanıyor.
Londra'daki Kraliyet Koleji matematik uzmanlarından Anna Sigler, formülde, yaratılan gerginlik, çevrenin özellikleri, akan kan miktarı gibi değerlerin kullanıldığını bildirdi.
Formülde, müzik, ani efekt, bilinmeyen ve kovalamaca sahneleri gibi gerginliği artıran unsurlar dikkate alınıyor.
Filmi korkunç yapan unsurlar arasında, olayların gerçeğe yakınlığı ve çevrenin görünüşü de etkili.
Eylem gerçeğe ne kadar yakın olursa sahne ne kadar karanlıkta çekilirse o kadar korkutucu oluyor.
Araştırmacılar, filmde görülen kan miktarının da çok önemli olduğunu, doğru yer, zaman ve miktardaki kanın gerginliği artırdığını, ancak fazla kan akan filmlerin korkutucu özelliklerini yitirdiklerini belirtiyor.
Bir filmin korkunçluğunun ölçülebileceği formül şöyle:
korkunçluk oranı= (es + u + cs + t) üstü 2 + s + (tl + f)/2 + (a + dr + fs)/n + sin x -

1.
es = gerginlik yaratan müzik.
u = bilinmeyen.
cs = kovalamaca sahnesi.
t = oyuncunun tuzağa düştüğü sahne.
s = ani efektler.
tl = gerçek hayat.
f = hayal.
a = oyuncunun yalnız olması.
dr = karanlık mekan.
fs = dekorasyon.
n = görülen oyuncu sayısı.
x = görülen kan ve parçalanmış organlar.
sin = stereotip.
Bu formülle hesaplandığında, Stephen King'in romanından beyazperdeye aktarılan ''Çığlık'' (The Shining) en korkunç korku filmi.

http://www.milliyet.com/2004/08/17/son/sonyas14.html

**Erhan Erdil** · 18 Ağustos 2004, 10:25

Korku filmlerinde artık en fazla ani efektler ile izleyicile korkutulmaya calışılıyor ama film içinde 2-3 defa aynı tarz hareketleri kullanınca o filmin zevki kaçıyor.

Bu arada Shining Stanley Kubrick filmi senaryosu Stephen Kinge ait. Ben şimdiye kadar yapılmış en iyi korku filmidir. Alfred Hitchcockun Psycho sunuda unutmamak lazım 2. sırada o var. :eeeeek:

Aşağıdaki filmleri izlemenizi tavsiye ederim.
- Shining Stanley Kubrick
Jack Torrance Colorado dağlarındaki Overlook Otelinin bakıcısı olmayı kabul eder. Otel kışın kapalı kalacağından Jackve ailesi uzun bir süre boyunca mekanın tek misafirleri olacaklardır. Kar fırtınası aileyi dış dünyadan yalıttığında, medyumluk ve telepatik güçlerden nasibini almış olan Jackin oğlu Danny otelin "perili" olduğunu ve ruhların babası Jacki yavaş yavaş çıldırma noktasına getirdiğini farkeder. Jack, yıllar önce karısı ve iki kızını öldüren otelin eski bakıcısı Bay Gradynin hayaletiyle tanıştığında işler iyice kızışacaktır. Shining çoğu kişiye göre Kubrickin gerçek başyapıtı. Usta yönetmen bu filmde gerilim ve korkutma sanatını, eşsiz bir grafik anlatımla sıfırdan inşaa ediyor. Filme kaynaklık eden Stephen Kingin romanı, ülkemizde de "Medyum" adıyla, bir dönemin en çok satan kitapları arasındaydı.

Psycho Alfred Hitchcock
Marion Crane patronuyla iş yapan zengin bir adamın kendisine emanet ettiği paraları alarak yola koyulur. Peşine hem davranışlarından şüphelenen polisler, hem de tanıdıkları takılır. Sevgilisiyle buluşmayı planlayan Marion, geceyi geçirmek için bir otelde durur. Otelden içeri girdiği andan itibaren garip şeyler olduğunun farkına varan Marion, yatmadan önce otel sahibi Norman Bates le sohbet eder. Norman ın kişiliğinde sorunlar olduğunu, annesine ve kuşlara karşı bir takıntısı olduğunu öğrenen Marion, odasına gidip duş almaya karar verir. Ondan sonra gelişen olayları hepimiz biliyoruz.

Braindead Peter Jackson (dehşet bi zombi filmi)
Lionel ve sevgilisi Paquita,hayvanat bahçesine gezmeye giderlerken meraklı annesi de onları takip eder. Ancak kadını Sumatradan gelen bir tür fare-maymun ısırır ve bulaşıcı bir zombi salgını başlatır. Annesini korumaya çalışan Lionel, onun kurbanlarını evlerinin bodrumunda saklamaya çalışır ancak olaylar giderek kontrolden çıkar ve zombiler bir ordu halinde dışarı taşarlar. Yüzüklerin Efendisini yöneten Yeni Zelandalı yönetmen Peter Jacksonın ülkesinde çektiği 3. uzun metrajlı filmi olan Braindead, komedi ve korku unsurlarını bir arada ve başarıyla barındırıyor.

Ringu Hideo Nakata
Gizemli ölümlerin meydana geldiği bir sırada, izleyenlerin 7 gün sonra öldüğü esrarlı bir video kasetin varlığı kulaktan kulağa dolaşmaktadır. Böyle söylentilere kulak asmayan bir kadın gazeteci olayları araştırmaya karar verince, kendini tehlikeli ve ölümcül bir oyunun ortasında bulur. Kaseti izleyen gazetecinin gerçekten yedi gün ömrü mü kalmıştır, yoksa tüm bunlar bir şehir efsanesinden mi ibarettir? Zamana karşı amansız bir yarış başlamıştır... "Japonyanın Stephen Kingi" olarak nitelendirilen ünlü Japon yazar Koji Suzuki nin "Ringu" isimli romanına dayandırılan film, Japon sinema tarihinin en çok hasılat getiren filmleri arasında bulunmakta. Aynı kitaba ve filme dayandırılarak dört devam filmi, bir televizyon dizisi çekildi, ek olarak aynı adı taşıyan mangalar yayınlanmaya başlandı.

Lost Highway David Lynch
Uzun süredir film çekmeyen Twin Peaksin yönetmeni David Lynch yine değişik bir filme imzasını atıyor. Fred Madison, karısının gecmişinden habersiz olarak onunla evlenmiştir. Ancak bu geçmiş onları rahat bırakmayacaktır. Sonuçta iş bir cinayet ve Fredin kişilik bölünmesi yaşamasına kadar gidecektir. Bir korku hikayesi, bir cinayet bilmecesi, namlunun ucuyla buluşan bir aldatma, psikolojik bozukluğun analizi…

Dark Water Hideo Nakata
Boşanan bir kadın, küçük kızıyla birlikte yeni bir daireye yerleşir ve yaşamında yeni bir başlangıç yapar. Taşındıkları apartman başlangıçta sorunsuz gözükür, fakat zamanla garip bir takım olaylar baş gösterir. Küçük kız genelde boş gözüken, tekinsiz apartmanda sık sık kaybolmaya başlar. Ayrıca çevrelerinde bir hayaletin dolaştığına dair ipuçları almışlardır. Kadın bu gelişmelerden fazlasıyla etkilenmeye başlar. Ringu filmlerinden tanıdığımız Hideo Nakata nın imzasını yaşıyan yapım, önceki filmlerinden geri kalmıyor.

Joy Ride John Dahl (pek korku sayılmaz gerilim diyebiliriz candy cane

)
Lewis ve Fuller , eyaletler arası otoyolda arabalarıyla evlerine dönmekte olan iki kardeştir. Uzun yolculukta sıkılan Fuller, kardeşini de baştan çıkararak telsizle bir oyun oynamaya karar verirler. İki kardeşin oyunlarına alet ettikleri "Paslı Çivi" lakaplı kamyoncu, beklediklerinden farklı tepki verince yolculukları bir hayatta kalma savaşına dönüşür. Yolda arabalarına aldıkları Vennanın da içine düştüğü gerilim, kamyoncunun inanılmaz intikam denemeleriyle kabus halini alır.

Jeepers Creepers Victor Salva
Derry ve Trish , bahar tatili için okudukları okuldan ailelerinin yanına dönerken, yolu biraz uzatarak keyif yapmak isterler. Ancak Floridada garip bir kamyon onları yolun dışına atar. Daha sonra kamyonun şöförünün bir insan vücudunu eski bir kilise yakınlarında kanalizasyona attığını görürler. Olayı araştırmaya karar veren Derry ve Trish, tüyler ürpertici bir gerçekle karşı karşıya kalırlar...

**Light** · 18 Ağustos 2004, 13:02

Aaaa süper pişti oldu bu yazın Skullhunter. Tam da korku filmi seven kız arkadaş yapmıştım yeni ;)

listeyi not eder

Şu Shining i seyretmemiştim dur aliim DVD sini bu hafta sonu.

**YoL_GezeR** · 18 Ağustos 2004, 13:23

Ben korku filmlerinde genelde uyuya kalırım.

**swalbard** · 18 Ağustos 2004, 13:29

bende gülmekten yarılırım

o organları fılan gorunce guluncume gıdıyor nihıohoha

**YoL_GezeR** · 18 Ağustos 2004, 19:52

Bizde misorun var yoksa adamlar mı korku filmi yapamıyorlar. Bence korku filmlerinde korkunç şey yaklaşınca müzik çalmamsı lazım birden çıksın ekrana daha güzel olur..

**Erhan Erdil** · 19 Ağustos 2004, 10:39

Korku filmlerinden korkma millet olarak korkmuyoruz sanırım. Tabii korku film izleme ortamıda çok önemli

Şimdiye kadar hiç sağlam Türk korku filmi yapılmadı. Bu sene çıkan OKUL filmi de komediden ileri gidemedi.
exorcist ya da şeytan filminin Türk versiyonu yapılmış onu seyreden var mı?

**Donald_Duck** · 19 Ağustos 2004, 20:16

Gordugum en korkunc filmlerden biri "Alien" dir (ilk film, sonraki zirvalar degil)...sanirim 1979-80 gibiydi.

**fraktal** · 23 Mart 2006, 19:47

Zamanında 'Evil Death' beni çok korkutmuştu ama kullanılan effekleri zamanımıza göre komik kaçar artık herhalde. Bir de çocukken TRT'de yayınlanan Clamentine diye çizgifilm vardı, engelli bir kızın şeytanımsı bir varlıkla mücadelesini anlatıyordu. Bizim jenerasyondakilere negatif etkileri büyüktür diye düşünmekteyim...?