Prof. Dr. Necmettin Erbakan hayatını kaybetti
Reklamlar
-
Eski Başbakanlardan Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan hayatını kaybetti.
Bir süredir tedavi gördüğü Güven Hastanesi Erbakan'ın saat 11:40'ta hayatını kaybettiğini açıkladı. Refah Partisi ile 1995 seçimlerinde sandıktan birinci çıkan Erbakan, Doğru Yol Partisi ile kurdukları koalisyon hükümeti ile Başbakanlık koltuğuna oturmuştu.
Son kurultayda Saadet Partisi Genel Başkanlığına seçilen Erbakan 85 yaşındaydı.
Erbakan sol ayağında damar iltihabı teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı. Gereken tetkiklerin yapılmasının ardından Erbakan’ın 24 saat hastanede gözetim altında tutulacağı açıklanmıştı. Hastanede bulunduğu süre zarfında ziyaretçi yasağı uygulanan Erbakan geçtiğimiz Salı günü parti yöneticileriyle hastanede toplantı yapmıştı.
Erbakan'ın cenazesi 1 Mart 2011 Salı günü İstanbul Fatih Camiinde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından İstanbul Merkez Efendi'deki aile kabristanlığına defnedilecek.
Elle tutulabilen , sessizlik vardır..
Reklamlar
-
Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN hakkın rahmetine kavuştu.
Eğitimi :
Erbakan 1937 yılında İstanbul taşındı. Babası Mehmet Sabri Bey'in niyeti, oğlu Necmettin Erbakan'ı o yıllarda Almanya'nın dünya'da giderek artan prestiji nedeniyle Alman Lisesi'ne kaydettirmekti. Ancak bu okuldaki öğrenim süresi hazırlık sınıfıyla birlikte yedi yıl olduğundan Alman Lisesi yerine İstanbul Erkek Lisesi'ni tercih etti. Okulda hep takdirle geçmenin yanı sıra sıfırcı Avni olarak ün yapan fizik öğretmeni rahmetli Avni Kuren'den 10 üzerinden 10 puan almayı başaran ilk öğrenci Necmettin Erbakan oldu. Erbakan öğretmenlerinden öğrendiği tarifleri noksansız ve fazlasız anlatırdı. Bu sebeple bütün öğretmenlerin ilgisini çekerdi. Bir gün okula yeni tayin edilen bir öğretmen öğrencilere bir tarif sormuş. Bu soruya en mükemmel cevabı Erbakan vermiş. Dersten sonra öğretmenler odasında Erbakan'ın zekasından bahseden bu öğretmene diğer öğretmenler gülmüşler. Niçin gülüyorsunuz? diye sormuş. Öğretmenler de okula yeni geldiğiniz belli diye cevap vermişler. ERBAKAN LİSEYİ BİRİNCİLİKLE BİTİRİYORErbakan okul derslerinde gösterdiği üstün başarılarla lise tahsilini devam ettirdi. Sonunda lise hayatını okulu birincilikle bitirerek noktaladı. İlk üç dereceyi paylaştığı arkadaşları belki girememek ihtimalini düşünerek İstanbul Teknik Üniversitesi'nin yanısıra başka fakültelere de kayıt olmuşlardı. Oysa Erbakan sadece İstanbul Teknik Üniversitesi'ne başvurdu. O dönemlerde liseyi birincilikle bitirenler İstanbul Teknik Üniversitesine imtihansız giriyorlardı. Erbakan bu imkanı reddetti. Daha sonra girdiği imtihanda gösterdiği üstün başarı nedeniyle İstanbul Teknik Üniversitesinin ikinci sınıfından okumaya başladı. Böylece Erbakan öğrencilik yıllarında bir ilke imza atmış oldu.
ERBAKAN ÜNİVERSİTEYİ DE BİRİNCİLİKLE BİTİRİYOR Erbakan liseyi birincilikle bitirdikten ve üniversite imtihanlarında gösterdiği üstün başarından sonra İstanbul Teknik Üniversitesi ikinci sınıfında okumaya başladı. İlkokul, ortaokul ve lisede gösterdiği üstün başarıyı üniversite hayatında da katlayarak devam ettirdi. Özellikle matematik derslerinde gösterdiği üstün başarıdan dolayı arkadaşları ona YARIM DÜNYA ve DERYA diye isim takmışlardı.
OKUL ALBÜMÜNDE ERBAKANNecmettin Erbakan, Toylardandır, dindardır, çalışkandır. Hayatının yarısını namaz, yarısını da projeler işgal eder. Sınıfının yarısını kendisi, yarsını da arkadaşları işgal eder. Proje ve raporları geniş izahlıdır. Herkesin bir sayfada bitirdiği konuyu, o kırk sayfada hülasa eder. Kendisine civata nedir diye sorarsanız, izaha demir filizlerinin naklinden başlar. O kadar uzun anlatır ki nihayet namaz vakti gelir, gider namazını kılar, gelir ve kaldığı yerden anlatmaya devam eder.
OKUL ALBÜMÜ ILE İLGİLİ KENDİSİ ŞÖYLE DİYOR Okul yıllığının başındaki TOY kelimesini arkadaşlarımız İstanbul Teknik Üniversitesi ikinci sınıfa gidenler için kullanırlardı. Ben üniversiteye ikinci sınıftan başladığım için banada aynı ifadeyi tabir etmişlerdi.
ALMANYA'LI BİLİM ADAMI ÜSTÜN BAŞARISI SONUCU İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NİN ALMANYA’YA GÖNDERDİĞİ ERBAKAN'I ANLATIYOR 'Sayın Erbakan çok girişimci bir insan.Temel niteliği hem dizel hem benzinli motorlarda yanan bir yakıt geliştirmekti. Ya da öyle bir motor geliştirmekti ki her iki yakıtla da kullanılabilsin. Onun özelliklerine gelince, Ekim 1951 yılında Üniversitemize geldi, odama girdi yanımdaki boş masaya oturdu. Bizi tanıştırdılar. Bu Bay Galler çok yardımcı olacak dediler.Ama benim yardımıma hiç gerek yoktu. Kendini hemen işe adapte etti. Hem deneysel hem teorik olarak çok büyük bir projeye başladı. Bir buçuk yıl içinde bu projeyi hayran olacak şekilde tamamladı. Bütün problemleri çözdü. Ama onun bunların yanında çok başka özellikleri de vardı. Çok düşünceli çok sevecen bir insandı. Öyle diyebilirim ki ilk geldiği günden beri aramızda bir sempati oluştu. Ona çok çabuk ısındım. Beraberce sadaterel konular üzerine de konuştuk. Her şeyden önce bana İstanbul'u sevdiren, İstanbul 'dan zevk almamı sağlayan insandır. Onu dinamik bir insan olarak tanıdım. Sempatik bir çalışma arkadaşı ve çok iyi bir dost.
Prof.Dr.Josef Geller
İş Hayatı :
Erbakan'ın İş Hayatı
ERBAKAN ALMANYA'DAN TÜRKIYE'YE DÖNÜYOR Kendi sanayimizi kurmalı, batıya muhtaç olmamalıyız düşüncesiyle yaşayan Erbakan Almanya'nın nasıl kalkındığını bizzat yaşayarak gördü. Bu büyük sanayi imparatorluğuyla karşılaşınca gözleri kamaştı, heyecanlandı. ”Almanya milli sanayini kurar da Türkiye millî sanayisini kuramaz mı?“ diyerek Almanya'yı bırakıp 1953 yılında Türkiye'ye İstanbul Teknik Üniversitesi'ndeki görevine döndü. Bu görevi esnasında Türkiye'nin sanayileşmesinde en önemli rol oynayacak olan öğrencileri yetiştirmeye çalıştı. Erbakan'ın doçent olarak öğrenci yetiştirmeye çalıştığı Motorlar Kürsüsü'ndeki bu görevi 1954 yılına kadar devam etti. Aynı yıl onsekiz ay sürecek yedek subaylık için İstanbul Kağıthane'deki İstihkam Okulu'nda askerlik görevine başlamak için öğretim üyeliği görevinden ayrıldı.
ERBAKAN KENDİ ÜLKESİNDE FABRİKA KURUYORAlmanya'dan büyük bir aşk, şevk, azim ve heyecanla Türkiye'ye dönen Erbakan, 1 Temmuz 1956 yılında 200 ortak toplayarak Konya'da Gümüş Motor Fabrikası'nı kurdu. Böylece düşlerini hayata geçirme olanağını yakaladı. Tarımsal sulamada kullanılan 5-15 beygir gücünde motor ve pompaları üretmek üzere kurduğu bu fabrikanın açılışına ilim ve irfan sahibi olan ve Türkiye'nin sanayileşmesini çok arzulayıp tavsiye eden Mehmet Zahit Kotku Efendi de katıldı. Büyük yankılarla ve ihtişamla açılan Gümüş Motor Fabrikası çok uzun ömürlü olmadı. Erbakan'ın yönetimindeki Fabrika iki yıl sonra büyük bir mali krize girerek batma noktasına geldi. Bunun üzerine en büyük hissedar olan Şeker Şirketi fabrikaya el koydu. Erbakan'ın kurduğu Gümüş Motor Fabrikası, bugün Pancar Motor adı altında çalışan fabrikanın oluşumunu başlattı. Görülüyor ki Erbakan hayalci değil icraatçı bir lider. Bu yıllarda Gümüş Motor Fabrikası'nda çalışan bir usta şöyle anlatıyor.
GÜMÜŞ MOTOR USTASI ANLATIYOR“Necmettin Erbakan Bey’in insana vermiş olduğu değer, ikna edici bir mahiyet taşır, Coşkun Tezcan
TÜRKİYE'DE İLK YERLİ OTOMOBİL YAPAN ERBAKAN'DIR Erbakan'ın 1956 yılında kurduğu Gümüş Motor Fabrikası'nda 850 işçi çalışmakta idi. Yılda yüzde yüz yerli 5000 dizel motoru yapılıyordu. Erbakan 1963 yılma kadar üniversiteden izinle ayrılmış fabrikanın genel müdürlük ve idare meclisi reisliğini devam ettirmekte idi. Bu genç bilim adamı her şeye rağmen Gümüş Motor'un devam etmesini, hatta Gümüş Motor'un yerli araba üretmesini istiyordu.1960 yılında, Ankara'da yapılan Sanayi kongresinde konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi Motor Kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Türkiye'nin kendi otomobilini yapabileceği fikrini ortaya attı. Bunun üzerine zamanın ihtilalcileri de, Eskişehir Demiryolları CER Fabrikası'nı Erbakan'ın emrine verdiler. Buradaki Türk mühendis ve işçilerle el ele veren Erbakan, Türkiye'nin ilk ve tek Devrim adlı yerli otomobilini yaptı.
CEMAL GÜRSEL YERLİ OTOMOBİL İÇİN ERBAKAN'A NE DİYORYerli arabamıza Devrim Otomobili diyelim. Anlattığın hususlar Türk sanayii adına düşündürücü şeylerdir. Sizi tebrik ederim...
ERBAKAN ODALAR BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ OLUYOR Gümüş Motor Fabrikası'nın mali kriz sebebiyle kapanması olayının ardından Erbakan'ın yaşamında yeni bir dönem başladı. Bu dönem Erbakan'ı politikaya hazırlayan Odalar Birliği dönemi idi. Bu dönemde Şubat 1966'dan Kasım 1966'ya kadar Odalar Birliği Sanayi Daire Başkanlığı görevinde bulundu. Kasım 1966'da Odalar Birliği Genel Sekreteri oldu. Odalar Birliği Genel Sekreterliği döneminde, Odalar Birliğinde milletimizin mutlu bir azınlığa istismar ettirildiğini, bütün illerden bankalara tevdi edilen mevduatın % 80'e yakın kısmının büyük şirketlere yüzde 20'sinin ise Anadolu tüccarına bırakıldığını ve memlekette kurulacak olan sanayi tesislerinin yüzde 80'ı yine kayrılan bir büyük şirketlere verildiğini gören Erbakan bu dengesizliği ve haksızlığı düzeltmeye kalkınca, başta o günkü Başbakan Süleyman Demirel olmak üzere bazı rant çevreleri büyük bir rahatsızlık duymuşlardı. Böylece Erbakan Odalar Birliğinde tek başına Süleyman Demirel'in başkanı bulunduğu hükümete karşı sözkonusu dengesizliğin ve haksızlığın giderilmesi için mücadelesini başlatmıştı.
ERBAKAN ODALAR BİRLİĞİ BAŞKANI OLUYOR Gördüğü dengesizliği ve haksızlığı Genel sekreter olarak gideremeyeceğini anlayınca, yaklaşan Odalar Birliği Genel Kurulu'nda, yönetim kurulunu ve Genel Başkanlığı eline geçirmeye karar vermek zorunda kalan Erbakan Büyük Ankara Oteli'nde bir daire kiralamış ve sıkı bir çalışmaya girişmişti. Adalet Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi ise mevcut yönetimi ve onun başkanı Sezai Diplan'ı desteklemek üzere koalisyon kurmuşlardı. Böylece Erbakan iktidara ve muhalefete karşı tek kişi olarak mücadele ediyordu. Demirel Hükümeti Odalar Birliği seçimini Erbakan'ın kazanacağını anlayınca anayasa, ve diğer mevzuata aykırı olmasına rağmen bir bakanlar kurulu kararı çıkararak, kongre gündeminin seçimler maddesini ertelemek zorunda kaldı. Bakanlar Kurulu kararına iktidar ve muhalefet güçbirliğine rağmen Erbakan Anadolu tüccarının desteği ile % 75 kahir ekseriyetle rakiplerini yere vurarak Mayıs 1969 yılında Odalar Birliği Genel Başkanlığı seçimini kazandı. Ancak bu yenilgiyi hazmedemeyen Adalet Partisi Hükümeti verdiği hukuk dışı kararı yürütmek için antidemokratik bir yola tevessül ederek o günün İçişleri Bakanı Faruk Sükan'ın talimatıyla Erbakan'ın polis zoruyla Odalar Birliğinden atılmasını istemişti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, polis zoruyla Erbakan'nın Odalar Birliği Genel Başkanlık görevine son verdi.
Mutlaka okunması gereken 1969'daki İlim Konferansı :
http://ufukguclu.blogspot.com/2008/0...m-ve-ilim.html
-
Mersin İl Temsilcisi
....................
Allah rahmet eylesin
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
-
ALLAH erbakan hocanın yakınlarının yar ve yardımcısı olsun...
-
Rabbim rahmetiyle muamele eylesin...
-
Motosiklet Eğitmeni
Allah Günahlarini affetsin.
Allah Rahmet Eylesin.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
ALLAH RAHMET ETSİN. yakınlarının ve sevenlerinin başı sağolsun.
İSTİSNAYIM KAİDEYİ FENA BOZARIM
-
Şahsen çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin..
Elle tutulabilen , sessizlik vardır..
-
Allah gani gani rahmet eylesin
-
Allah rahmet eylesin...
Türk siyasetine çok büyük emekleri geçen, Türkiye'ye siyonizm başta olmak üzere çok şey öğreten bir liderdi...
Allah taksilatını affeyleye...
-
Fikirlere Kurşun İşlemez .
-
İyi kötü siyaset hayatımızda önemli roller oynadı ve Türkiye tarihindeki yerini aldı.
Allah rahmet eylesin.
-
Allah rahmet eylesin.
Sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Atın iyisi alayda,kabın iyisi kalayda belli olur.
-
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ammaaaaaaa
Saçma sapan yalan yanlış kulaktan dolma bilgilerle adamı efsane haline getirmeyin, alakasız şeyleri ona mal etmeyin
Necmettin Erbakan ın Devrim arabaları ile uzaktan yakından alakası yoktur. Devrim Arabaları , Chevrolet benzinli motorların 6 silindirden 4 silindire çevrilmesi ve karoseri ve şasi si tamamen el ile yapılarak üretilmiştir. Ne Cer Atölyesi Erbakan ın emrine verilmiştir, ne de bu otomobilin tasarımın bir rol üstlenmiştir. Erbakan dizel motorlar hakkında uzmandır. Benzinli motor hakkında bir bilgisi tecrübesi yoktur. Merak eden Eskişehir de ki atölyeye gider kalan son devrim otomobilini inceler ve tarihi orada gerçek tanıklarından öğrenir.
Necmettin Erbakan Pancar motor olarak bildiğimiz su pompası motorlarının üretimine Gümüş Motor da 1957 de başlamıştır. Doğrudur. Ancak bu motorlar %100 yerli üretim değildir. Türkiye nin ilk %100 yerli üretim dizel motorunu üreten kişi ve firma Yüksek Mühendis Abdülkadir Özgür ve Motosan A.Ş http://www.motosan.com/products.html dir. Bunlar da otomobil motoru değildir.
YOU WILL NEVER WALK ALONE
-
allah rahmet eylesin..günahlarını affetsin
JAWA = ilk aşk , Monster696 = hala kalbimde , hypermotard 1100 = unutulmaz , MT07 = Mantık evliliği , XV950 = güzel ama kesmiyor
-
allah rahmet eylesin gerçekten çok üzüldüm iyi zeki bir insandı fikirleri ve görüşleri mantıklı bir insandı miilliyetçiliği çok iyi biriydi allah rahmet eylesin
HONDA
CBF 150-CBF 500-CBF 1000
-
Atahualpa adlı üyeden alıntı
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ammaaaaaaa
Saçma sapan yalan yanlış kulaktan dolma bilgilerle adamı efsane haline getirmeyin, alakasız şeyleri ona mal etmeyin
Necmettin Erbakan ın Devrim arabaları ile uzaktan yakından alakası yoktur. Devrim Arabaları , Chevrolet benzinli motorların 6 silindirden 4 silindire çevrilmesi ve karoseri ve şasi si tamamen el ile yapılarak üretilmiştir. Ne Cer Atölyesi Erbakan ın emrine verilmiştir, ne de bu otomobilin tasarımın bir rol üstlenmiştir. Erbakan dizel motorlar hakkında uzmandır. Benzinli motor hakkında bir bilgisi tecrübesi yoktur. Merak eden Eskişehir de ki atölyeye gider kalan son devrim otomobilini inceler ve tarihi orada gerçek tanıklarından öğrenir.
Necmettin Erbakan Pancar motor olarak bildiğimiz su pompası motorlarının üretimine Gümüş Motor da 1957 de başlamıştır. Doğrudur. Ancak bu motorlar %100 yerli üretim değildir. Türkiye nin ilk %100 yerli üretim dizel motorunu üreten kişi ve firma Yüksek Mühendis Abdülkadir Özgür ve Motosan A.Ş
http://www.motosan.com/products.html dir. Bunlar da otomobil motoru değildir.
Ben yazacaktım ki, siz benden önce davranmışsınız. bakalım daha nelerin öncüsü olarak çıkacak karşımıza.
Yine de biz bize öğretileni yapalım; Allah rahmet eylesin.
-
Allah rahmet eylesin..
Dünyevi ve uhrevi görüşlerini beğenen de var beğenmeyende.Ama şunu iyi bilmek lazım ki Türk siyaseti önemli bir şahsiyetini,hilesiz hurdasız ,riyadan ve şahsi ve yandaş menfaatçiliğnden uzak değerli bir insanını,ve tam bağımsız bir Türkiye sevdalısını kaybetmiştir
'' Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş ''
-
Atahualpa adlı üyeden alıntı
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ammaaaaaaa
Saçma sapan yalan yanlış kulaktan dolma bilgilerle adamı efsane haline getirmeyin, alakasız şeyleri ona mal etmeyin
Necmettin Erbakan ın Devrim arabaları ile uzaktan yakından alakası yoktur. Devrim Arabaları , Chevrolet benzinli motorların 6 silindirden 4 silindire çevrilmesi ve karoseri ve şasi si tamamen el ile yapılarak üretilmiştir. Ne Cer Atölyesi Erbakan ın emrine verilmiştir, ne de bu otomobilin tasarımın bir rol üstlenmiştir. Erbakan dizel motorlar hakkında uzmandır. Benzinli motor hakkında bir bilgisi tecrübesi yoktur. Merak eden Eskişehir de ki atölyeye gider kalan son devrim otomobilini inceler ve tarihi orada gerçek tanıklarından öğrenir.
Necmettin Erbakan Pancar motor olarak bildiğimiz su pompası motorlarının üretimine Gümüş Motor da 1957 de başlamıştır. Doğrudur. Ancak bu motorlar %100 yerli üretim değildir. Türkiye nin ilk %100 yerli üretim dizel motorunu üreten kişi ve firma Yüksek Mühendis Abdülkadir Özgür ve Motosan A.Ş
http://www.motosan.com/products.html dir. Bunlar da otomobil motoru değildir.
Saçma diyerek kendini komik duruma düşürmüşsün. Cevap vermeye bile değmeyecek kadar saçmalayan sensin aslında. Diesel motor benzinli otto motorundan çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Dieselden anlayıp benzinliden anlamayan bir motor hocası yoktur. Zaten bu ikisi genel olarak "içten yanmalı motor" olarak geçer. Yalan yanlış bilgiler veren biri varsa o da sensin. Diğer söylediklerini çürütmekle uğraşmaya gerek yok, efsane olup olmadığını bu izanla senin anlaman mümkün değil zaten.
-
Motosiklet Eğitmeni
Baslik degisse iyi olacak.
Rahmetlinin devrim arabalariyla uzaktan yakindan bir ilgisi yoktur.
Bu projenin sorumlulugu Emin Bozoglu'na verilmis ve proje çok degerli bir kadro ile birlikte yürütülmüstür.
Projeye katkisi olmayan bir adama bunu mal etmek, ona emek veren muhendislerimize de saygisizliktir.
Bunun disinda Erbakan'in bir tank projesi oldugunu hatirliyorum.
Hayata geçirilip geçirilmedigini arastirmadim.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler