Haddim olmayarak sorabilirmiyim ? Schumacher ilk şampiyon olduğunda sen kaç yaşında idin ?watercolours adlı üyeden alıntı
Ama bu konuda tartışma yapmak istemiyorum, eğer cevap vermek lütfunda bulunursan, sadece sorumun cevabını almam mümkün mü ?
Ekleme Bilgi : Sevgili watercolours benim merakıma kayıtsız kalmayıp, cevabını bana özelden yollamıştır. Burayı okuyanlara karşı cevap vermemiş veya verememiş gibi gözükmesini istemem.
Yaşım yetmez diye bilgim yanlışsa şöyle söyleyeyim. Bilgilerimin kaynağı o istatistikleri tutan kaynaklardır.
İzlememiş olmam,
-1988'de McLaren Honda'nın hiçbir rakibi yokken pilotlarını yarıştırdığı ve bunun karşısında çok çekişmeli bir sezonun ardından 15/16 galibiyet ile her iki şampiyonluğu aldığını,
-2002'de Ferrari benzer bir durumdayken, hangi pilotu alırsa alsın onlar için farketmemesine rağmen, daha sezonun ortasında takım emirleri kullandıklarını; tüm F1 camiasına müthiş bir çekişme izlettirecekken (rekabete izin verselerdi nasılsa yine Schumi şampiyon olacaktı) insanlara bir sezon boyunca geçit töreni izlettirdiklerini,
-Kuralların Ferrari'yi durdurmak için değil, Ferrari'nin F1'e zarar vermesini engellemek için getirildiğini,
-2004'teki benzer sezonda da aynı teraneyi izlediğimizi,
-1994 szonunda şampiyon olabilmesi için Damon Hill'in yarış dışı kalması gerektiğini ve Avustralya GP'sinde Schumi'nin Hill'e çarparak yarışdışı bıraktığını,
-1997'de benzer durumda aynı olayı Villeneuve'e yaptığı ancak bu sefer diskalifiye edildiğini,
-2006 Monaco'da sıralama skandalını,
-Sayısız kere rakiplerini pistte yer bırakmayarak kum havuzuna gönderdiğini,
-Spa 2000'de Eau Rouge'un çıkışındaki düzlüğün ortasında fren yaparak Hakkinen'e neredeyse kaza yaptığını,
-Hiçbir zaman ikinci pilot olarak kendisi kapasitesinde bir pilot istemediğini,
-Böyle düşünen bir pilotun "Takım arkadaşım beni geçince bırakırım" sözünün bir anlamı olmadığını,
-2001'de karşısındaki tek rakip McLaren'in Ferrari'nin hızından uzak oluşunu,
-2002'de karşısında hiçbir rakip olmadığını,
-2004'te yine karşısında hiçbir rakip olmadığını,
-FIA'nın her zaman Ferrari'yi desteklediğini, çıkacak kuralların ilk önce Maranello'da tartışıldığı gerçeğini,
-En fazla pole pozisyonu rekorunu Ayrton Senna'dan 2 kat daha fazla yarışa çok daha dayanıklı otomobille çıkarak kırdığı gerçeğini,
-Bütün bunlara rağmen çok çok iyi bir pilot olduğu gerçeğini,
-Ancak tüm başarısının arkasındaki Ferrari'nin rakipsizliği dışlanarak tamamen kendisine maledilemeyeceği gerçeğini değiştirmez.
Sözün özü:
Müthiş bir pilot, ama sportmen değil (Zaten sportmen olsaydı şu an McLaren değil, Ferrari'yi tutuyor olurdum).
Başarılarını, döneminin şartları içinde değerlendirmezseniz yanlış yaparsınız. Bir araya gelmesi çok zor olan öğeler bir şekilde bir araya geldi, kendisi de yardım etti. Onun yerinde ortalama bir pilot bu başarıları yakalayamaz ama çok iyi pilotlara benzer şartlar verilirse (Schumacher'in kazanmak için gösterdiği eşsiz azim de şart) bu başarıların tekrarlanmaması için bir neden görmüyorum.
İstatistik olarak en başarılı, kazanma azmi olarak en iyisi (Alonso ve Kimi bile şimdiden biz o kadar çok yarışmayız diyorlar), pilotaj olarak belki gerçekten en iyisi (ama bu kanıtlanamaz), ama en iyilerden biri olduğu kesin.
watercolours,
izlememiş olmak ve kulaktan dolma bilgiler,
o yıllardaki yaşananları ve o dönemin gereklilikleri ve normalleri hakkında bir fikir sahibi olmayı güçleştirir.
Yukarıda ifade edilenleri nereden okuyup duyduğun bilmiyorum ama içlerinde doğru olanların tümü neredeyse tüm şampiyonluğa oynayan pilotlar tarafından uygulanmıştır.
Örneğin Villeneuve çarpma olayı daha önce Senna ve Prost arasında 2 defa karşılıklı yaşandı ( seyrettim, gördüm, biliyorum. Yorum yapmıyor, iletiyorum )
Bu arada bir de düzeltme, Schumacher Hill'e vurmadı. Tam tersi oldu.
Ancak bütün bu sürede bir tek M.S. ceza aldı. ( Villeneuve vakası )
Bunun yanısıra takım emirleri o yıllarda son derece olağan ve serbestti sonradan değişti.
Sadece M.S. nin göz önünde olan kariyerinden alıntılar yapmışsın ama ona yapılan adiliklere değinmemişsin. Örneğin, Coulthard'ın Spa'da şiddetli yağmur altında kasten frene basıp, Schumacherin arkadan çarpması. Ya da aynı dönemde bir çete kuran Villeneuve, Coulthard gibi ( ki kendisi takım emri yok denilen Mercedeste hiç bir zaman Hakkineni engelleyecek bir yarış çıkartmamıştır, ama M.S y,i hep eleştirmiştir ) öndeki arabaların pilotları, M.S. yi kaza pahasına engelleyip, Hakkinen e tereyağdan kıl çeker gibi yol vermişlerdir.
Neyse bunun gibi daha çok şeyler yazarım ama sadece kendi seyrettiğim ve havasını koklayıp bildiğim döneme ait olanları...
Senna manyaktı zaten, sırf nefret ettiği için Prot'a çarpıyordu.
Takım emirleri için benim görüşüm şöyle... Gereklidir ama zamanında. Sezonun ortasında daha neyin ne olacağı belli değilken, hele de açık ara önde giderken takım emri kullanmak tek kelimeyle saçmalıktır. Ferrari olur olmaz yerde takım emirleri kullandığı için şu an kimse açıktan takım emri veremiyor.
Coulthard Schumacher olayında McLaren tarafı Coulthard'ı savunuyor. O dönemleri bilmiyorum, ama ben kendi gözlerimle Schumi'nin milleti sıkıştırarak havuza yolladığını, startta ikiden fazla çig değiştirdiğini hatırlıyorum.
Dediğim gibi, pilotajını tartışmıyorum. Ama kimi Schumiciler Ferrari'nin arabalarını resmen yoksayarak tüm başarıyı Schumi'ye malediyorlar. Gerçi öyle düşünenler geçen sene kazın ayağının öyle olmadığını gördüler.
F1'de felsefesi "Biz yarışmak çin otomobil satarız" olan bir takım kazanmayı yarışmaktan önde tutuyorsa o takım benim için birşey ifade etmez. Ben hala 2002 gibi bir sezonda niye takım emirlerine gerek duyulur anlamıyorum. Rakip olabilecek araba yok. Rubens zaen Schumi'in dengi değil. E bırakın yarışsınlar o zaman. Rubens taş çatlasın 3 kere Schumi'ye yaklaşabilir,birinde de çarpışsınlar -ki Senna ve Prost gibi adeta düşman olan pilotlar bile makul sürebilmişler- ne farkeder. Yok Rubens Schumi'y geçer diye korkuyorsanız geçebiliyorsa bırakın geçsin,hızlı oln adamı niye tutuyorsunuz. İkisi de sizin pilot, ne farkeder. Yanlış mı düşünüyorum? Birisi Ferrari'nin politikası ep böyleydi diyecektir. Hep böyle olması doğru olduğu anlamına gelmez diyorum ben de.
Coştum yine, nerede kalmıştım? Pilotajı tartışılmaz, tabii ki başarılarını sıradan br pilot tekrarlayamaz, ama aynı şartlar sağlandığında ben tekrar edilemeyeceğini düşünmüyorum. Salt sayılar her zaman gerçekleri söylemez.
Spa 98 videosu
http://www.youtube.com/watch?v=Xzh2-lC9BUI
Benim gördüğüm kadarıyla Coulthard'da ani bir fren yok, tutuş az olduğu için zaten yavaş gidiyor. 2006 Macaristan'da Liuzzi'nin yavaşlaması bile daha ani (Sonrasında Kimi çarpmıştı). Gerçi bir daha baktım, cidden yavaş (zaten tur yiyor) ama ani bir yavaşlama yok. Sprey etkisinden dolayı muhtemeln Schumi yavaş gittiğini seçemiyor ve son hız dalıyor. O zamanın araçları da ne dengeliymiş. Teker uçuyor, hala sorunsuz gidiyor, şimdikilerin tekeri patlıyor, bir tarafı havalanıyor. Schumi'yi uzaklaştıran McLaren adamına bakın, Darth Vader gibi yiğidim.
Takip ettiğim döneme ait gerçek bigileri vermeye devam ediyim1) Senna manyaktı zaten, sırf nefret ettiği için Prot'a çarpıyordu
2)Coulthard Schumacher olayında McLaren tarafı Coulthard'ı savunuyor. O dönemleri bilmiyorum, ama ben kendi gözlerimle Schumi'nin milleti sıkıştırarak havuza yolladığını, startta ikiden fazla çig değiştirdiğini hatırlıyorum.
3)Dediğim gibi, pilotajını tartışmıyorum. Ama kimi Schumiciler Ferrari'nin arabalarını resmen yoksayarak tüm başarıyı Schumi'ye malediyorlar.
4)Salt sayılar her zaman gerçekleri söylemez.
1) Ufak bir ayrıntı : O çarpma ile şampiyon oldu. Aynı şekilde diğeri de, ( prost ) ki o hiç manyak değildi...
2) Güzel bir örnek daha, F1 bilgisi bu kadar fazla olan bir kişi, eğer seyretseydi bu ikisi arasındaki farkın ne olduğunu çok iyi bilirdi...
3) M.S. Ferrariyi adam etti, şöyle örnek veriyim. Bu sene Alonsonun BMW veya Williamsa geçmesi gibi bir şeydi o transfer. O yılların yarış sonuçlarına sen çabuk ulaşırsınama Ferrarinin ne kadar içler acısı durumda olduğunu sadece izleyenler bilir.
4) Katılıyorum. M.S. eğer Ferrariye geçmeyip, Benetton da kalsaydı o rakamlar şimdi en az %50 daha fazla olurdu. Tabii banka hesabı da tam tersi
5) Bu da benden : İlk 2 şampiyonluğu esnasında Williams ile Benneton arasındaki fark, geçen yıl Renault ile Mercedes arasında olduğundan çok daha fazla Williams lehine idi...
Ferrari'yi tabii ki MS yoktan var etti. Ama bunun pilotajla bir ilgisi yok, liderlik özelliğiyle ilgisi var. Tartışma en çok yönlü pilot olursa eğer -Ferrari'nin adam olması bunla ilgilidir Schumi üstüne tanımam.
1994 Adelaide (Schumi-Hill)
http://www.youtube.com/watch?v=VUpXpVXNCI8
Önce ön bilgi vereyim. Görüntüleri ilk defa izledim. Gaflet sonucu Mild Seven logolu arabayı Hill'in sanarak izledim. İlk çıkardığım sonuç. Ledo haklıymış, Hill dışarıdan giderken Schumi içeriden girmiş. Hill Schumi'nin üstüne kırmış, Schumi çarpacaklarını anlayınca frene asılmış ama çarpışma olmuş. Hill'in aracı sekip bariyerlere çarpmış ve yarışdışı kalmış. İlk yorumum böyleydi. Sonra farkettim ki arabaları ters algılamışım. Ledo, herkesin çok zeki dediği bir sporcudan bahsediyoruz. O sporcu Hill'in orada olduğunu biliyor, dar dönerse çarpışacaklarını da biliyor. Damon yarışı bitirdiği sürece şansı olmadığını biliyor. Kaybedecek birşeyi yok.
1997 Jerez (Schumi-Villeneuve)
http://www.youtube.com/watch?v=K2b-gZf70dw
http://www.youtube.com/watch?v=J9bJzrByirI
http://www.youtube.com/watch?v=8vGrvvvAZgk
Schumi gibi defans ustası açık kapı bırakıyor, rakip yanına gelince de görmediğinden olsa gerek, üstüne kırıyor.
Yazdıklarımı okumuyorsun herhalde, pilotajını tartışmıyorum diyorum ama başarıları mucize değil. Keza geçen sene aynı hareketleri görmedik. 248F1, MP4-21'den daha hızlı bir otomobil. Nitekim hızlarının neredeyse denk olduğu Melbourne 2003'te Schumi küçük bir kır gezisine çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam.
Ledo, Schumi niye emekliye ayrıldı sanıyorsun? Montezemelo ille de Raikkonen'i istiyordu. Ve Schumi kendsini geçebilecek birisiyle asa aynı takımda olmayı kabul etmez. O birisi de benimki. Belki Schumi geçerdi, ama denemeye bile gelmiyor adam.
Senna-Prost
http://www.youtube.com/watch?v=hEhPqpnZ_7c
Bunlarda da iyi cesaret varmış. Çekiş kontrol yok, sürücü yardımı yok, yeterli downforce yok, vo arabalarla pistte vızır vızırlar, Monaco'da bile.
Yahu hadi geçmişte olanları böyle "youtube" falan gibi yerlerden seyredip, yorumlar getiriyorsun. Onu anladık. Yorumdur bişey diyemem
Peki bu Montezemelo askerlik arkadaşın mı da, böye komplo teorilerine inanıyorsun ? Yoksa ucuz magazinlerde mi yazıyor bunlar. Eğer öyleyse, senin F1 kültürün bu magazincilerin çok üstünde. İtibar etme onlara.
Hani bir laf vardır. "Akıl var mantık var" diye...
Sence arabayı kırıp, patlatmayı pilotaj sanan bir soru işareti için Schumiyi yer mi Ferrari ? Valla kusura bakma ama gece bu saatte güldüm biraz.
Yahu ben senin yazdıklarını okuyorum da, senin yazılara ben okuduktan sonra eklemeler geliyor. Mesela "Schuminin pilotajını tartışmam" bunca zamandır ilk defa duydum senin ağzından. Eee bu da bu akşamın karıdır.Yazdıklarımı okumuyorsun herhalde
Not: 98 Spa gerçekten senin baktığın yerden öylemi gözüküyor ?
Ben Schumi'nin pilotajına hiçbir zaman kötü dememişimdir, eski yazdıklarımla arada hiçbir tutarsızlık yok. 5 sene önce neyi söylüyorsam hala aynı şeyi söylüyorum. Ama kimse de Schumi'nin pilotajından daha iyisi yoktur dedirtemez bana. Spa 98 buradan öyle gözüküyor, senin oradan nasıl gözüküyor?
Benim oradan bak bir de şu gözüküyor: McLaren taraftarları gerektiğinde takımın da hatasını söyler, pilotun da. Ferrari taraftarları ne takımın hatalarını görür, ne de pilotlarının. Öyle ki geçen sene Jean Todt "Tek sorun lastikler değil, arabanın da performansı kötü" derken tüm Ferrariciler suçu Bridgestone'a yüklüyordu.
Sen inanıyor musun Schumi'nin Kimi Raikkonen'le aynı takımda yarışabileceğine? Aslında yarışırdı, ama Kimi Raikkonen'in 2. pilot rolünü kabul etmesi şartıyla. Raikkonen öyle bir şartı kabul eder miydi sence?
Arabayı kırıp parçalayan Kimi değil, McLaren'di ve o senin Ferrarin araba parçalayıcısının peşinde 2002'den beri koşturuyor. Jean Todt'tan iyi değerlendiriyorsan buyrun padoğa alalım sizi
Aslında bu iş yavaş yavaş uzuyor, tadında kesmek lazım.
Benim ifadelerim genelde verilere dayanıyor. Ben ne Todt'un askerlik arkadaşayım ne de Montezemelo nun
Ferrari büyük takım, Schumi den sonra tabii ki bir Abdurrahman Çelebi bulacak, bulmak zorunda. Ben Ferrarici değilim ama Kimi iyi seçim, Alonso olsa daha doğru olurdu. Korkak ama yarış bitiriyor.
Ama ben olsam J. Buttonı denerdim. hem iyi bir pilot, hem de teknikten anlıyor. İkinci sınıf pilotlar arasında en iyi paket bu oğlan. Frank Williams, bu işi çok bildiğini iddia eder ama Button'ı elinde tutmamakla ( hem de kimler için) en büyük gafı yaptı.
Evet, Kimi arabaları hep kırıyor. Arkadaşı yarışı bitiriyor ama Kimi kırıyor. Çünkü arabadan ve teknikten anlamıyor. (F1 standartlarına göre tabii...) Kimiden ben de çok ümitli idim. Müthiş bir pilotaj yeteneği var, ne Alonso ile kıyaslanır, ne Button ile. Schumi ve Senna klasmanında bir yetenek. Ama o ne yaptı ? Sefahati seçti, bu işi sadece bir meslek olarak gördü, Benliğinde yaşamadı. Bu saatten sonra tabii o da şampiyon olacak bir iki defa. Ama hiç kimse onu torunlarına anlatmayacak !
Neyse, benden paso, ben Sennayı, Prostu, Manselli ve 1 numarayı seyrettim. Bunlar varken ortalıkta bir sürü ikinci sınıf pilot geldi geçti, şampiyon bile oldular. Ama gerçek şampiyonların varlığı yemeğin tadı tuzu yağı baharatı idi...
Size önümüzdeki sene keyifli seyirler dilerim. Ne de olsa bir sürü A. Çelebi var. Seç seç al.
Bence Kimi hız olarak Senna, Prost, Schumi gibi pilotlarla karşılaştırılabilir, aracındaki sorunlar da sırf ondan kaynaklanan bir olay değil, Macca'lar 99'dan beri düzensiz form içindeler. Kimi yarışmayı seviyor, ama eğlenmeyi daha çok seviyor. Schumacher pistteyken daha mutlu, Kimi bardayken. Benca olay burada bitiyor.
Yine de 2007'de pistlerde olacak pilotlar arasında seyretmeye değecek, efsane olmaya aday pilotlar Kimi ve Nico Rosberg. Kovalainen ve Hamilton'dan da iyi işler çıkabilir. Diğer pilotlar arasında "geleceğin Senna'sı" veya "geleceğin Schumi'si" adayı isim çıkacağını sanmıyorum. Alonso "her yarıştan 6 puan alsam şampiyonum" düşüncesiyle üçüncü şampiyonluğunu da kazanabilir, ama asla bir Senna veya Prost olamaz. Benim gözümde F1'de kazanan en çok puan alan değil, en çok yarış kazanandır, çünkü piste kazanmak için çıkılır.
Genel olarak Ledo ve Khutuck'un son iki mesajlarındaki tespitlerine katılıyorum. Alonso'da kazanma önceliği yok Şampiyonluk için avantaj yakaladıktan sonra dansa çekiliyor, ben öyle bir şampiyon görmek istemiyoru açıkçası. Ve bence de Alonso Ferrari'ye daha çok yakışırdı. Seneye Alonso ne yapacak merak ediyorum Nitekim McLaren sezonun ilk yarışında üstün araba yapıp ark atan bir araç değil. Alonso'nun stratejsine tamamen ers şekilde sonradan açılıyorlar.
Kimi, dediğiniz gibi bu işi meslek olarak gördüğünü açıkladı, şampiyonluk kazanıp ayrılacak. Oysaki pistte bu ii yaparken çok zevk alıyormuş gibi gözüküyordu. Schumi'nin tutkusuna sahip olsa benzer şartlarda aynı barıyı yakalayabilecek bir pilot.
M.S. klasmanında bir pilot olmak için sadece süper pilotaj yeteneği ve tutku da yetmez. Teknikten ve arabadan çok iyi anlamak lazım ki araba gelişsin.
M.S. bütün bu istatistikleri yakaladığı takımlarda hazıra konmadı. Yüksek seviyeli bir pilotaj için gerekli teknik veriyi de ekibe aktardı ve onun sayesinde Benetton ve Ferrari gelişti. (Yanındaki 2. pilotlar da onun sayesinde geliştirilmiş arabaları kullandılar )
Raikonnenin eski takım arkadaşı da benzer özelliklerde idi. Mercedesteki büyük teknoloji zenginliğine rağmen bugün bu durumlara düşmesinin (üstelik sürücülerin pilotajı da fena diil) başka bir açıklaması yok.
Bu yüzden bir daha tekrar ediyorum. Evet geriye kalan 2. sınıf pilotlar içinde pilotajı en iyi olan Rakonnen ama en iyi paket bana göre Button.
McLaren'deki gerilemenin nedeni Adrian Newey gibi efsane bir tasarımcının ayrılması. Kaldı ki Adrian Newey MP4-21'in aslında çok iyi olduğunu (ilk yarışa bakarsanız Adrian dönemindeki performansı görürsünüz) ama ufak dokunuşların iyi tamamlanamadığını söyler. Adrian'dan sonra dizayn ekibi bir süre bocaladı, sonra biraz kendine geldi ama hala diğer ekipleri yakalayamadılar. MP4-20 -ki V10 döneminin en iyi araçlarındandır- için kötü diyorsan hiçbirşey demem, ama o arabayı Coulthard (İyi geribildirim verdiği doğrudur ama) geliştirmedi.
2005'teki gerileme de Schumi'nin aktardığı teknik detaylardan mı kaynaklanıyor peki? Schumi çok iyi bir ekibi bir araya getirdi ve tüm ekibe takım ruhu aşıladı. İşi olmadığı zaman bile fabrikaya işçilere moral vermeye gitti. Bunları kim inkar ediyor? Tartıştığımız şey altında o araba ve o rakipsizlik olmasa (2001, 2002, 2004) ancak 4 şampiyonluk alırdı (Bu da iddialı bir laf biliyorum) ve bu da yapılmamış birşey değil. Belki şu an en iyi pilot, ama tüm zamanların en iyi pilotu demek? Çok iddialı.
Bu arada Kimi Raikkonen Mercedes gibi büyük bir üreticiyi pilotundan özür dilemek zorunda bırakmıştır, hatırlatırım. Hata Kimi'de olsaydı Mercedes'in özür dileyeceğini sanmam. Ve Raikkonen, Alonso, vs 2. sınıf pilot? Muhahahaha.
Senna da 1988'de rakipsiz bir otomobille şampiyon oldu, ancak diğer arabada Prost gibi bir şampiyon vardı.
Sevgili watercolours, yazarak fikir tartışmak benim alışık olmadığım ve yeni başladığım bir metod. Bu metodla çok zorlandığımı söylemeliyim. Özellikle ne demek istediğimi iyi anlatamayıp farklı anlaşılan metne aldığım bambaşka cevaplar sonrasında...
Senin gönül gözünle bu şekilde gördüğün olayları değiştirmek gibi bir telaş içinde olmadığımdan, benden bu kadar
Ortalık bayağı kızışmış ya.Aslında her ikinizinde anlattığı şeyler izlenilen bakış açılarına göre doğru.Ama F1 de doğru veya yanlış kesin bir hatla birbirinden ayrılamıyor.
Bende biraz kömür atayım bari fırına
10 senedir F1 i takip etmeme rağmen bir türlü M.S. ye ısınamayan biriyim.İlk zamanlarda pilotajı biraz zevkli geliyordu ama daha sonra kabak tadı vermeye başladı.Ben pilotlardan agresif bir sürüş tarzı beklerim ama Schumi başalrda böyle olmasına rağmen sonra takımında istediği şekilde daha farklı bir sürüş tarzına yöneldi.(Bakmayın,b.. atıyorum işte,gıcığım ben bu adama
Bunun dışında bir McLaren taraftarıyım ama (yarışta heyecan olduktan sonra takımın pek bir önemi yok aslında benim için) Raikkonen ve Alonsonun kesinlikle ikinci sınıf oldukları fikrine katılıyorum,pek gelecekleri olduğunuda sanıyorum.Alında bu şekilde tahmin yürütmenin de pek anlamı yok.Zamanında Fisichellaya herkes geleceğin şampiyonu olarak bakıyordu,Montoyanın da Villeneuve gibi bir çıkış yapması bekleniyordu ve hatta Schumiye aldığı ilk iki şampiyonluktan sonra ''bu kadarı bile fazla,bu adamdan cacık olmaz'' diyen bir çok kişi vardı.
Neyse; biraz zevk için izleyin şu yarışları yahu
Hepiniz ölceksinizzz....
ulan şu dikkatinizi ilim irfana adasanız Gazi Yaşargil olurdunuz be...
Kızışmış bir tartışma yok ortada. Ledo ile sohbet ediyorduk.
Bir noktaya katılıyorum ama. Takımı pilotu vazgeçin, en önemli nokta yarışların heyecanlı geçmesi (Yukarıda dedim, 1988 ve 2002 karşılaştırması).
İstanbul 2006 Kimi'nin yarış dışı kalmasına rağmen zevkliydi. Keza 2004 Fransa çok zevkli bir yarıştı (Schumi 4 pit stop taktiğine dönmüştü). Suzuka 2005 çok güzeldi. 2002'de ise hiç bir yarışta heyecanlanmadım. Aksine izleyenler 1988'in çok heyecanlı geçtiğini söyler.
Mete, okuyoruz işte. Ben F1'in Yaşargil'i olacağım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
