Benim sevdiklerim Alman kurdu ve chow-chow(Çin aslanı)
http://www.veterinerara.com/kopek/vi...in-aslani.html
Benim sevdiklerim Alman kurdu ve chow-chow(Çin aslanı)
http://www.veterinerara.com/kopek/vi...in-aslani.html
Kendim Sivas Kangallıyım,köyümün köpeğini tek geçerimBu kanı sadece bende varolan birşey değil zaten dünyada tek geçiyor
Fakat şöyle birşey söz konusu bahçe içi,şehir içi,ufak arazi,kulübe köpeği,zincirle bağlı vs.vs. ortamlara köyümün köpeğini bu sebeplerden dolayı harcamak işime gelmez...Ona ucsuz bucaksız arazi lazım,toprakla bütün olması lazım.Fakat günümüzde aşırı sevgimi,egomu denir bilemicem ''apartmanın 5. katında ufacık balkonda dev bir kangal besliyolardı''...Tabiki şikayet ettim...
Onun için daha öncesindede 4 sene beslediğim ve kendisini yavruyken ''evlat''edindiğim
Alman Rottweiler cinsi diyorum
Yani,ya Kangal yada Rottweiler
enginer6 adlı üyeden alıntı
Hakkatten yaa çok fena çevik hayvan bu Jack Russell,resmen ön ayaklarında yürüyo,hele koşarken ayakları sanki yere deymiyomuş gibi,mesela yüksek bir yere zıplarken inanılmaz kontrollü sıçrıyo,sanki hiç enerji harcamıyormuş gibi,okadar rahatki ''zıpladığı yer rahat 1 metre''
çok sevimli...
Abi kusura bakma,ben bu düşünceya karşıyım,mesela sibirya kurdu dedikleri hayvanlarında bizim ülkemizde''sadece ve sadece%95 yemin ederek söylüyorum gösteriş için besliyolar...
Bu hayvanlar sibirya gibi soğuk ülkelerde (-40/-50 derecelerde) karın altında uyuyolar...
Şimdi kalkıpta bu bana aşık diyede hayvanın doğasına aykırı yerde beslemek bence yanlış diyorum...
"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz" A. Şerif İZGÖREN
Golden retriever.
Irkçi degilimdir.
Ben motosikletle gezerken pesime takilip, isirmaya çalismayan kopek turlerini asiri severim.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Böyle azman gibi bişey olsa bile mi üstad.Irkçi degilimdir.
Ben motosikletle gezerken pesime takilip, isirmaya çalismayan kopek turlerini asiri severim.
Ne kadar masum bakıyor değil mi?
---------- Mesaj ekleme zamanı: 03:58 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 03:49 ----------
Katılıyorum!
Bizim yakın bir aile dostumuz evlerinde sibirya kurdu besliyor.
Hayvan yaz günleri inanılmaz derecede agresif oluyor sahibi bile bazen çekinerek seviyor.
Sırf onun için bir odaya klima koydular ama nafile hayvan bir türlü sakinleşmiyor.
Montaj değil. Steroid vererek şirirmişler hayvanı. Tam bir "insan" eğlencesi işte.bu kuçi kuçi foto montaj sanırım
Köpek cinsi sorusuna gelince Alman çoban köpeği (alman kurdu) derim. Bir tanesine sahip olana kadar köpeklerin bu kadar zeki olabileceğini bilmezdim. Şimdi 8 yaşında ve beni hala şaşırttığı oluyor.
Onun dışından Border Collie'leri çok seviyorum ama geniş bahçen yoksa beslenmemesi gereken bir tür.
Bahçeli evimizdeyken bir Kangal(erkek), bir de Alman pointer(dişi) besliyorduk. Sonrasında taşınmak zorunda kaldığımızdan köpeklerimizi vermek zorunda kaldık; tabiki güvenebileceğimiz dostlarımıza.
Yıllar sonra bu sefer de bize hediye olarak gelen bir Danua(erkek) sahibi olduk, ardından da sokakta ölmek üzere olan dişi bir yavruyu(dişi) evlat edindik.
Yani hep çift köpeğimiz oldu desek yalan olmaz.
Karakter olarak değerlendirmek gerekirse,
Kangal özgürlüğüne çok düşkün, yumuşak huylu ve çocukları çok seven bir hayvan. Asla bağlanmaya gelemez, İstanbul iklimine de pek yatkın değildir.
Alman pointer daha agresif, bekçilik içgüdüleri daha ön planda ve tam bir av köpeğidir. Ferma vermiş hali mükemmeldir.
Danua, heybetli görüntüsüyle örtüşmeyen uysallıkta, yumuşak huylu ve narin bir hayvandır. Kolay hasta olur, soğuk havalarda üşür ve uzun kuyruğu kesilmezse sağa sola vurarak kendini yaralayabilir.
Sokak köpeğimizse tam bir bekçi köpeğiydi, oldukça da sert bir hayvandı.
Zaten genel olarak baktığınızda dişi köpek her zaman biraz daha serttir.
Sonuç olarak köpek beslemek bence dünyanın en keyifli olaylarından biri. O sıcaklığı, sadakati, evladınız gibi gördüşünüz o hayvanın koşulsuz sevgisini hissetmek.
Ama doğru orantıda da çok büyük bir sorumluluk. O hayvan, 10-15 yıllık ömründe bir bebek gibi sürekli size muhtaç. Bırakıp bir yere gidemezsiniz, gece eve geç gelmenize rağmen sabahın köründe uyanıp onu tuvalete çıkarmanız gerekir, aşılarını ihmal edemezsiniz, sokakta pislediği yerden pisliğini alıp çöpe atarsınız vb..
Bu nedenle böyle bir işe girişmeden önce enine boyuna düşünmek ve iyi karar vermek gerek. Oyun değil, bir canlının hayatı söz konusu.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
