90 ' lı Yılların Mahalle Maçı Kuralları :)

**mete_han** · 28 Mayıs 2010, 23:41

denizcimuzaffer adlı üyeden alıntı

heheheh, yaavv Pandam nesli tükenenim

Şahane olmuş ben daha önce okuduydum

Bence en önemlisi, mahalleye özellikle yeni taşınan ailelerin çocuklarından çıkardı bazıları, maça Kranpon ayakkabı ile gelirdi

Kesinlikle kabul edilemeyen bir şeydi kranpon. Hem pçikolocik olarak o arkadaşın çok iyi top oynadığını düşündürür ve negatif bir çöküntü yaratırdı ve hem de topluluktan ayrı olmansının getirdiği kabul edememezlik olurdu. Kranponlu arkadaş oynayabilmek için bir diğeri ile sıradan ayakkabısını değiştirirdi. (mecburdu). Kramponu giyecek ve kendi sıradan ayakkabısını verecek biri hemen bulunur hatta atlardı

Kramponu giyene, sahibi olan çocuk, aman burnunu yere vurma bütün şeyi gider derdi

Giyen, işi zamana yayar ve 10 dakika sonra o kranponlara yapmadığını bırakmazdı sanki babasının malı gibi

Abi benimde hep anımsadığım mahallenin zengin babası olan çocuğuna bir hürmet olması...nedendir bilinmez...illede saygı ve sevgi içersinde davranılırdı o velede...

**m.şanveren** · 28 Mayıs 2010, 23:47

59.Eğerki okulda tenefüs arasında maç yapılıyorsa,topda yoksa,içilen bir kutu gazozun üzerine çıkılır ve diğer arkadaşının kutuya ayakkabısının burnuyla vurması söylenirdi,tost olan kutu kolayla top oynanırdı...'ulen diz kapağına veya kaval kemiğine gelidiyse off offf of neacırdı öyle yavvv

**metanecho** · 29 Mayıs 2010, 02:20

60. 3 katlı 5 katlı gibi tabir edilen; standart plastik ve söbü toplardan kurtaran ama sert bir vuruşta bir tarafa geldiğinde de nar gibi kızartan toplar vardı.

61. belli bir yaş grubu yoktu, 6 yaşından 30 yaşına kadar herkes birlikte maç yapar, büyükler küçükleri peşlerinde koşturarak maymun eder ve delirtirdi.

62. düşülen ve kanayan diz yaraları vardı şimdiki gibi pudralar içinde büyüyen eller ayaklar yoktu.

63. gündüz karşılaşmalarının yanında, gece maçları vardı. akşam yemeği yendikten sonra çıkılır ve sokak lambalarınn ışığında maç yapılırdı.

64. bonservis ücreti falan olmadan "adam almaca" vardı.

**kashmar54** · 29 Mayıs 2010, 04:02

mete_han adlı üyeden alıntı

6. Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.
15. Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`

nerden hatırlattın bunları yaa

**remzi_39** · 29 Mayıs 2010, 06:09

Ellerine saglik Mete..
Beni 70 li yillara götürdün..
Cocuklugum aklima geldi..
Simdi yok öyle cocuklar galiba..
Yoksa benmi göremiyorum?

Celik comak, Gazoz kapaklarina yada cevizine yada sakizlardan cikan resimlere kumar...
Yada yagmur yagdiktan sonra caki ile toprak alanda oynana oyun..
3 kisi oynarsa yere bir Y cizilir 4 kisi ise bir X cizilip oyniridi..
Eskiler bilir...

En pis oyunda döt kazmaca denirdi bizde...

Herkesin bir dairesi olur ve ebe olan topu daireye atmaya calisirdi..
Top uzaklara vurulup ebenin alip gelesiye kadar dairesi oyulurdu..

Adam ebelikten kurtulunca daireseni girdimi dizlerie kadar gömülürdü...

**KUVVETMİRA** · 29 Mayıs 2010, 11:16

sen yaşlarda bi elemanın bi hikayesi vardı hiç unutmam metehan;

kahramanımız iş güç sahibi ama içinde bi parça çocuk var cebinde misketlerle gezinen.
sokakta top oynayan çocukların arasından geçiyo bu, top bu tarafa kaçsada bi tane vursam diye düşünerek.
sonra topu ayağında tutan çocuk oyunu durduruyo kısa bi süreliğine o sarsıcı narayla;
-ADAM GEÇİYOOO!

**Felon** · 29 Mayıs 2010, 13:25

birde gazozuna oynanan maçlarda kim daha iyi oynamışsa o daha çok içerdi genelde maçın yıldızı (en çok gol atan) diğerleri birer plastik bardak içdikden sonra maçın yıldızı şişeyi dikleme hakkına sahip olur

bizim maçlar çok küfürlü geçerdi ama çevreden sanırım maç içinde bi hata yapanın annesini bütün takım sızlatırdı maç sonrasındaysa hiç bişe olmamış gibi birlikte gazoz içilirdi :D

**Şeyh Şamil** · 29 Mayıs 2010, 13:42

http://

66-) Maça başlamadan önce toprak sahadaki misketten büyük taşları toplardık..

67-) Ayakkabılar sağlam olmadığından burnu hemen açılırdı.Her maç sonrasında mahalledeki ayakkabı tamircisine muhakkak uğranırdı..

**Hay.alper.est** · 29 Mayıs 2010, 18:10

68-) Maç sonunda eriğe, dereye veya denize gitmek meşurdu yorgunluk böyle atılır isal olana kadar erik yenirdi :D

69-)Aynı mahalle çocukları kendileriyle oynamaktan sıkılıp eline top alıp mahalle dolaşılırdı bir grup bulunup hemen maça başlanırdı.

70-)Güzel bir gol atıldığında veya artistik bir hareket yapıldığında günlerce anlatılır tüm çocuklar aynısını yapmaya çalışırlardı.

71-)Günün anlam ve önemine uykun maçlar yapılırdı uefa finali,lig maçı,dünya veya avrupa kupası.

72-)Maç için yeterli sayı olmayınca ey yükseye topu dikme(dikmece),sektirme gibi basit oyunlar oyanırdı.

73-)Biri forma aldığı zaman sasyasyon olur o formayı herkes gören kadar giyerdi.

74-)Yılda bir kere halı saha veya gerçek saha gidilmek için niyetlenir gün belirleni ama o gün geldiği zaman herkes cayardı.

**htmetin** · 29 Mayıs 2010, 18:37

75-- Herhangi bir derbinin olacağı gün o derbinin bir provası niteliğinde maçlar yapılırdı.. ahada şimdiki veletlerin yaptığı Playstation oyunları gibi (PES-WİN-FİFa)

---------- Mesaj ekleme zamanı: 17:37 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 17:35 ----------

Bizim mahallede Tacettin diye bir çocuk vardı Allahı var çok güzel top oynardı ama bir okadarda gıcıktı nerede ise tek başına oynardı kimse sevmezdi onu bir gün bir turunuva yaptık onun takımı yenildi ve marş hazırdı

)

Tacettin tacettinn ...ı , ..tü kaybettin.. kupa senin neyine tacettin.

**denizcimuzaffer** · 29 Mayıs 2010, 19:28

Biz şehir çocukları olarak, toprak sahamızda ya da sokakta oynarken maçları, kalelerimiz bulabildiğimiz taşlardan yapılırdı. ancak köye gittiğimde yazın, dümmdüüüzz ve uçsuz bucaksız çayırı, buarada top oynayanları, hele de koskoca kalaslardan yere saplayarak yaptıkları o kale Dirklerini Gördüğümde dibim düşmüş, hayran kalakalmıştım

Biz ufak sokak sahalarına alışık olduğumuzdan,bu çayırda koşturmaya başladığımızda nefesimiz yetmez, şişer kalırdı

**tuyra** · 29 Mayıs 2010, 20:12

mete_han adlı üyeden alıntı

6. Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.

Hueahaheheha

**jason55** · 29 Mayıs 2010, 20:29

[QUOTE=metanecho;2071063]60. 3 katlı 5 katlı gibi tabir edilen; standart plastik ve söbü toplardan kurtaran ama sert bir vuruşta bir tarafa geldiğinde de nar gibi kızartan toplar vardı.

o topların ismi "kames" di ve genelde 3 kat veya 5 kat olurdu koydummu ağlatırdı.sonra daha da abartıp "pettop" çıkmıştı 7 kat...tam bir efsaneydi...

o zamanlar halı sahalarda mikasa ft-5 topları kullanılırdı onlarda resmen işkence gibiydi vurmak cesaret isterdi...şimdi göremiyorum o topları halısahalarda

**AydoganX** · 29 Mayıs 2010, 20:38

tuyra adlı üyeden alıntı

Hueahaheheha

Süper...

76 - Bu plastik toplar patladığı zaman evden koşa koşa gidilir ve sabun alınıp patlak yere sürülürdü. Güya patlak onarılırdı, ama hiç tuttuğuna şahit olmadım.

**raven71** · 30 Mayıs 2010, 00:43

77. kaleye çekilen şut kalecinin ellerini kaldırmasına rağmen ellerinin hemen üzerinden geçerse "boyu geçerse aut" denirdi.

78. Bayrak maçları genelde aşağı mahalle veya yukarı mahalle ile yapılırdı. (kavga çıkması ihtimali yüksekti)

**alkadras** · 30 Mayıs 2010, 00:51

En önemlisini unutmuşsunuz.
Mahallenin kızları da maçı seyrediyorsa pas vermek diye bir şey yoktu ve her mesafeden şut çekmek serbestti. Ve tabii ki gol atılırsa eller 2 yana açılır ve gururla koşulurdu...

**KUVVETMİRA** · 30 Mayıs 2010, 01:05

kalede zubizaretta, oyunda platini olurdum

"kaleci oyuncu" diye bir mevkide vardı.
amma vakit geçmiş be

**alp_tunay** · 30 Mayıs 2010, 02:17

Penaltılarda Atan kişi topa dokunmadan hereket etmek yasaktı.. Kaleci mum gibi duracaktı...
Abanmak yasaktı... Teknik vurulurdu..
En çok yaptığımız karşı oyuncuları kızartabilmeye çalışmak...