havalı tüfekle kuş vurmak
Reklamlar
-
edremitli10 adlı üyeden alıntı
ama nasıl motosiklet tutkumuz varsa, bu işlerinde tutkunu olan kişiler var, hem allah bunları bize faydalanalım diye yaratmış
sonuçta etini yiyoruz
haklısınız ama Allah onları, zevk tatmini konusunda yararlanalım diye yaratmamış, bu noktayı kaçırıyorsunuz. ihtiyaç dahilinde yapılan avlar caizdir zaten. yani aç kalma durumu varsa avlanıp yiyebilirsiniz, buna izin veriliyor ama "canınız sıkıldı ya da hobiniz bu, çıkıp avlanın" gibi bir izin yok, işe manevi dünyadan bakarsanız...
alıkçılığı bunun dışında tutmak lazım. çünkü, kara avcılığı zevk için yapılıyor ve ardından avlanılan hayvanın eti değerlendirilmiyor, ziyan ediliyor (küçük cins kuş, domuz, tilki vs...). oysa balıkçılıkta tutulup sonra çöpe atılan balık yok. eti yenmek üzere değerlendiriliyor. dolayısıyla balıkçılık farklı değerlendirilebilir.
sonuç olarak, bunlar genel öğretilerden öğrendiğimiz bilgiler. fetva olarak algılanmasın. bunu da ekleyeyim de sorumluluk almış olmayayım...
Reklamlar
-
Ciftlik hayvaninin tuketilmesine karsi degilim, cunku dogal disi ortamda uretilip tuketiliyor ama dogal ortamdan cikan hayvanlarin tuketilmesi ekolojik dengeyi yok ediyor. Bir geyik elinde pompali tufek ile yasadiginiz mahalleye gelip komsularinizi vurup goturse ne dusunurdunuz?
[COLOR="Red"]Motorculuk saygi ve cilginligin arasindaki ince cizgide gitme beceresidir[/COLOR] Suzuki GS500 Gitti / Ducati Monster 900 Gitti / BMW F650 GS Gitti
-
-
onlar kamikaze kuşlarıdır.
sen onları vurmadan kendilerini öldürmüşlerdir.
-
Ekolojik dengeden bahsetmiş birkaç kişi. Öncelikle bahsediym benim avcılıkla falan alakam yok,tamamen fikirlerini öğrenmek için merakımdan soruyorum bu soruyu. Amerikada daha önce geyik avlayan bir kişiden okuğum bir cümleydi ve size de sormak istiyorum. Ülkemizde doğal avcısı olmayan ve hızla üremeye açık hayvanlar var(yaban domuzları,kargalar vs. bunun dışında yüzlerce de böcek türü var fakat onlar başka bir konu.). Bu hayvanlar belli bir süre sonra ekosistemde rahatlıkla baskın tür olabiliyor ve diğer türlerin besinlerini kısıtlamaya başlayabiliyor. Aynı zamanda insan tarımına da büyük zararlar verdiği ortada. Bu durumda, sorum şu? Ekosistemi nasıl dengede tutacağız?
-
El cevap, Domuzların doğal avcısı kurtlara ve çakallara dokunmayacak, neslini yokettiğimiz anadolu leoparını yeniden (artık dna çalışması mı olur, benzer iran parsını getirmek mi olur bilemem) doğal yaşama bırakacağız...
İkinci el Dragstar alacaksanız bknz: http://www.motosiklet.net/forum/motosiklet-modelleri/44545-yamaha-dragstar-xvs-650-kullanicilari-bilgi-paylasim-basligi-12.html#post2100035
-
skyblade adlı üyeden alıntı
Ekolojik dengeden bahsetmiş birkaç kişi. Öncelikle bahsediym benim avcılıkla falan alakam yok,tamamen fikirlerini öğrenmek için merakımdan soruyorum bu soruyu. Amerikada daha önce geyik avlayan bir kişiden okuğum bir cümleydi ve size de sormak istiyorum. Ülkemizde doğal avcısı olmayan ve hızla üremeye açık hayvanlar var(yaban domuzları,kargalar vs. bunun dışında yüzlerce de böcek türü var fakat onlar başka bir konu.). Bu hayvanlar belli bir süre sonra ekosistemde rahatlıkla baskın tür olabiliyor ve diğer türlerin besinlerini kısıtlamaya başlayabiliyor. Aynı zamanda insan tarımına da büyük zararlar verdiği ortada. Bu durumda, sorum şu? Ekosistemi nasıl dengede tutacağız?
bu dengeyi koruyan koruyor zaten, biz insan nesli olarak doğal dengeyi bozmayalım yeter...
örnek isterseniz ; dünyadaki kadın ve erkek nüfus oranı sürekli olarak %49 ile %51 arasında dengededir. bazen erkekler %49, kadınlar %51, bazen de erkekler %51, kadınlar %49 olur ya da 50-50 dengeye gelir. ama hiç bir zaman %52-55-60-70 olmuyor. sizce bu kendiliğinden tesadüfen mi oluyor? demek ki, denge kurulu zaten, dışarıdan müdahale olmasın yeter...
-
aya adlı üyeden alıntı
bu dengeyi koruyan koruyor zaten, biz insan nesli olarak doğal dengeyi bozmayalım yeter...
örnek isterseniz ; dünyadaki kadın ve erkek nüfus oranı sürekli olarak %49 ile %51 arasında dengededir. bazen erkekler %49, kadınlar %51, bazen de erkekler %51, kadınlar %49 olur ya da 50-50 dengeye gelir. ama hiç bir zaman %52-55-60-70 olmuyor. sizce bu kendiliğinden tesadüfen mi oluyor? demek ki, denge kurulu zaten, dışarıdan müdahale olmasın yeter...
İnsanlık arasındaki denge gibi değil fakat bahsettiğim denge. İnsanlık zaten dünyadaki baskın tür. Tüm dünya üzerinde milyarları bulan bir türüz biz. Koca bir kıtada toplu ölümler gerçekleşmediği sürece elbette doğum/ölüm oranı korunuyor. Fakat burada daha küçük bölgelerdeki ekosistemden bahsediyorum. Hayvanlar da insanlık gibi kendi yiyeceğini üretip tarım hayvancılık yapmadığı için,var olan sistemden beslenmeye devam edecekler. Sürekli üreyen bir tür, o bölgede doğal avcısı bulunmuyor ve serbest olarak üremeye devam ediyor. Belirli bir süre sonra ekosistemdeki diğer canlıları tehdit etmeye başlar bu tür. Yani dışardan müdahale olmadığı zaman belirli sistemler dengede kalır evet. Fakat dünyanın her bölgesinde bu geçerli olamaz, çünkü her bölgenin spesifik canlıları var. Bizim ülkemizde de bu tür genelde yabandomuzu oluyor. Yaban domuzu da bedenen çok güçlü, hem etobur hem otobur bir hayvan olduğu için üreme boyutunun kurtlar ve ülkemizde yaşan diğer etobur canlılarla efektif bir şekilde korunacağına maalesef inanmıyorum. Sistemli bir şekilde kontrol altında tutulması gerektiğini düşünüyorum.
-
şimdi bakın, tüm bu denge, sayılar vs. gibi bilimsel şeyleri biz bugün konuşuyoruz. yani son dönemlerde öğrenilen bir şey bu. belki 1900'lü yılların başında bu tür bilimsel çalışmalar yapılıp, bize bilgi olarak aktarılmış ve biz bunları konuşur hale gelmişiz. iyi de, tüm bu sizin bahsettiğiniz durumlar yani ekosistem 1900'lü yıllarda oluşmuş değil ki. bu denge nerdeyse dünyanın yaşı kadar eski... peki bugüne kadar, biz bunları öğrenip konuşmadan öncesinde bu yaban domuzları yok muydu? üremiyorlar mıydı? şimdiye kadar bozulmamış denge, şimdiden sonra da kolay kolay bozulmaz endişe etmeyin. nesiller değişir, bazı hayvanların nesli tükenir ama yerlerine mutlaka dengeyi sağlayacak yeni bir şeyler gelir. bilim dinozorlardan bahsediyor, onların da ekosistem içinde bir görevleri vardı elbette. bugün yoklar diye kıyamet kopmadı sonuçta...
tabii elbette bu dengeyi koruyan biri var diye, bizim de hiç bir şeyi har vurup harman savurmayahakkımız yok. zaten yaratıcı, insan için gönderdiği kutsal dinlerin hepsinde, başımıza felaket gelmeden huzurlu yaşamamız için çerçeveleri çizmiş. o çerçeveler içinde denge yürümeye devam edecek. biz insan olarak azıtmadığımız sürece. azıtıp, dengeyi bozacak kadar bu dengeyle oynama durumunda ne olduğunu ise dinler tarihindeki bir çok hikayede bulabiliyoruz...
yani özetle insanlık işi abartarak yıkama kadar götürürse elbette felaket kaçınılmaz olur ama başlığa konu olan şekildeki bireysel değişkenlerle bu denge kolay bozulmaz. demek istediğim budur... biraz karmaşık anlattım galiba ama umarım anlaşılmışımdır...
-
aya adlı üyeden alıntı
şimdi bakın, tüm bu denge, sayılar vs. gibi bilimsel şeyleri biz bugün konuşuyoruz. yani son dönemlerde öğrenilen bir şey bu. belki 1900'lü yılların başında bu tür bilimsel çalışmalar yapılıp, bize bilgi olarak aktarılmış ve biz bunları konuşur hale gelmişiz. iyi de, tüm bu sizin bahsettiğiniz durumlar yani ekosistem 1900'lü yıllarda oluşmuş değil ki. bu denge nerdeyse dünyanın yaşı kadar eski... peki bugüne kadar, biz bunları öğrenip konuşmadan öncesinde bu yaban domuzları yok muydu? üremiyorlar mıydı? şimdiye kadar bozulmamış denge, şimdiden sonra da kolay kolay bozulmaz endişe etmeyin. nesiller değişir, bazı hayvanların nesli tükenir ama yerlerine mutlaka dengeyi sağlayacak yeni bir şeyler gelir. bilim dinozorlardan bahsediyor, onların da ekosistem içinde bir görevleri vardı elbette. bugün yoklar diye kıyamet kopmadı sonuçta...
tabii elbette bu dengeyi koruyan biri var diye, bizim de hiç bir şeyi har vurup harman savurmayahakkımız yok. zaten yaratıcı, insan için gönderdiği kutsal dinlerin hepsinde, başımıza felaket gelmeden huzurlu yaşamamız için çerçeveleri çizmiş. o çerçeveler içinde denge yürümeye devam edecek. biz insan olarak azıtmadığımız sürece. azıtıp, dengeyi bozacak kadar bu dengeyle oynama durumunda ne olduğunu ise dinler tarihindeki bir çok hikayede bulabiliyoruz...
yani özetle insanlık işi abartarak yıkama kadar götürürse elbette felaket kaçınılmaz olur ama başlığa konu olan şekildeki bireysel değişkenlerle bu denge kolay bozulmaz. demek istediğim budur... biraz karmaşık anlattım galiba ama umarım anlaşılmışımdır...
Ben de aynı şeyden bahsediyordum aşağı yukarı. Konudaki sistemi de savunmuyorum sırf vurmuş olmak için bilmeden öğrenmeden bir canlıyı vurmayı. Fakat yukardaki nedenlerden dolayı avlanmak kötüdür yazık hayvanlara da yazıktır diyemediğimi belirtme istedim...
-
Ya arkadaslar ne dengesinden ne ekolojisinden ne ekosisteminden bahsediyorsunuz Ya bi canliyi öldürmek günahtir. Bu konuyu tartismak bile yanlistir. Kümes hayvani degil ki bu kesip yiyesin. Kümes hayvanini bile kesmenin bi adabi usulu vardir. Besmelesiz eline bicak bile almak günahtir. Kaldi ki güzel yurdumun kivrak zekali gencligi Allah bize bunlari faydalanalim diye yarattigini ifade etmis. O düsünceyi savunan insanlar ''İslamda Hayvan Haklari'' ni okusunlar, zor bisey degil girin google'den bakin, okuyun ögrenin, ondan sonra gelin burada neyin ne icin yaratildigini tartisalim.
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
-
Motosiklet Eğitmeni
Bu denge isi enteresan bir konu.
Köpekler bir batinda 5-6 tane yavru dogurur.
Koyun sene de bir defa bilemedin iki defa tek yavru dogurur.
Ustelik biz onlari yeriz.
Kopeklere ise dokunmayiz.
Ama yine de koyunun en az 6 misli olmasi gereken kopek sayisi artmaz.
Doga bazi seyleri kendi bunyesinde hallediyor gibi gorunuyor.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
coq adlı üyeden alıntı
Bu denge isi enteresan bir konu.
Köpekler bir batinda 5-6 tane yavru dogurur.
Koyun sene de bir defa bilemedin iki defa tek yavru dogurur.
Ustelik biz onlari yeriz.
Kopeklere ise dokunmayiz.
Ama yine de koyunun en az 6 misli olmasi gereken kopek sayisi artmaz.
Doga bazi seyleri kendi bunyesinde hallediyor gibi gorunuyor.
Kesinlikle öyle. Doğadaki piramit sistemi en çok besin bulan canlı her zaman en yaygın olandır. Ot her zaman etten boldur
-
100-150 sene oncekı tuketım alıskanlıkları , yeryuzundekı ınsan nufusu ıle gunumuzu kıyaslamak cok yanlıs olur,kaldıkı 100 sene oncesındede neslı tukenmıs canlılar yokmu?bır haylı fazla.avcıların herzaman bır bahanesı vardır,doganın dengesını koruyoruz derler bu ınsan oglunun kendını kardımasından baska bırsey degıldır,eger yeryuzunde bır canlı azalmaya basladıysa tek kaynagı ınsandır
-
greyhorse adlı üyeden alıntı
100-200 sene oncekı tuketım alıskanlıkları , yeryuzundekı ınsan sayısı ıle gunumuzu kıyaslamak cok yanlıs olur,kaldıkı 100 sene oncesındede neslı tukenmıs canlılar yokmu?bır haylı fazla.avcıların herzaman bır bahanesı vardır,doganın dengesını koruyoruz derler
bu ınsan oglunun kendını kardımasından baska bırsey degıldır,eger yeryuzunde bır canlı azalmaya basladıysa tek kaynagı ınsandır
sılah merakı oldukca farklıdır benımde herkezde oldugu gıbı merakım hatta kucuk bır koleksıyon dahı var,fakat hayvan vurma gıbı bır dusunce ıcerısıne gırmedım,yasadıgım yer musaıt oldugundan en kotu ıhtımal koyuyorum sıselerı bellı bır mesafeden atıyorum,
hay cok yasa.. insan nufusu cogaldikca hayvanlarin zaten yasama alanlari daraliyor.
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
-
şimdi amcam babam ben ördek avından geldik, babam 3 tane ördek vurdu, amcam 2 tane ben hiç vuramadım
-
coq adlı üyeden alıntı
Bu denge isi enteresan bir konu.
Köpekler bir batinda 5-6 tane yavru dogurur.
Koyun sene de bir defa bilemedin iki defa tek yavru dogurur.
Ustelik biz onlari yeriz.
Kopeklere ise dokunmayiz.
Ama yine de koyunun en az 6 misli olmasi gereken kopek sayisi artmaz.
Doga bazi seyleri kendi bunyesinde hallediyor gibi gorunuyor.
Yav zaten köpeklerin %30 u açlıktan ölüyo %20 sini trafikte eziyoruz %10 u birbirini parçalıyo ,arada Belediye zehirleme yapıyo %20 gitti kalan %20 Çin e Tatile gidiyo
-
Kargaların 150 veya 300 yıl yaşadığı bir şehir efsanesidir. Ortalama karga ömrü 14 senedir. Kaynak bilimteknik web sitesi.
Avcılık olayına gelince . Eğer vurduğunu yiyorsan sorun yok. Ama zevk olsun diye hayvan vuranlar ( domuz dahil ) öteki dünyada bunun hesabını vereceklerdir kanımca.
-
edremitli10 adlı üyeden alıntı
şimdi amcam babam ben ördek avından geldik, babam 3 tane ördek vurdu, amcam 2 tane ben hiç vuramadım
kucuklu buyuklu 300'e yakın hayvan beslıyorum onları hayatta tutabılmek ıcın buyuk ozverıde bulunuyorum dogumlarından olumlerıne kadar herseylerıne tanık oluyorum,acemı avcıların vurupta olduremedıgı kaz,ordek ,şahinleri alıp hayatta tutmaya calısıyorum(hayvanda olsa can).bunu anlayabılmen zor gozukuyorda,umarım bırgun anlarsın
---------- Mesaj ekleme zamanı: 20:07 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 20:06 ----------
berk_r1 adlı üyeden alıntı
Yav zaten köpeklerin %30 u açlıktan ölüyo %20 sini trafikte eziyoruz %10 u birbirini parçalıyo ,arada Belediye zehirleme yapıyo %20 gitti kalan %20 Çin e Tatile gidiyo
senin hesaba göre köpeklerin tamamı ölüyor
-
kurubuz adlı üyeden alıntı
Kargaların 150 veya 300 yıl yaşadığı bir şehir efsanesidir. Ortalama karga ömrü 14 senedir.
türüne göre değişiyor ömürleri. dediğin kadar yaşayanlarıda var 200ü devirenleride
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler