Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Usülüne Göre Cevap Vermek Meziyettir..

    REKLAM ALANI
  1. #1
    musti81 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Eylül 2005
    Şehir
    ÇAYIROVA/KOCAELİ
    Motosikleti
    Seyhan 125


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    20 Mart 2007
    Şehir
    ESKİŞEHİR
    Motosikleti
    HONDA CBR 125
    Ataturk un dedigi hosuma gitti tabi birde ajdarin ki :

  3. #3

    Üyelik
    01 Nisan 2007
    Şehir
    amerika
    Ben rahmetli Barış Manço'nun dediğine bayıldım.Bizlere barbar diyen insanlar süngülerle çocukları öldürmüş insanlar.Ayrıca çocuk iken izlemeye doyamadığım Barış Manço'yu rahmetle anıyorum.

  4. #4
    fireblade1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Haziran 2008
    Şehir
    İzmir/Buca
    hehe güzelmiş..
    Here I'm,on the road again.... ultrAslan

  5. #5

    Üyelik
    13 Ekim 2008
    Şehir
    İstanbul
    bende az biraz ek yapayım

    İngiliz kralı Edward İstanbul'da Savarona da Atatürkle çay içiyorlarmış. o sırada çaylarını tazelemek için gelen garson sendelemiş ve çaydanlığı yere düşürmüş. bunun üzerine Edward Atatürk'e
    -Bir çay sunmasını öğretememişsiniz demiş
    Atatürk'te bunun üzerine Edward'a,
    -Ekselansları, milletime herşeyi öğrettimde uşaklık etmeyi öğretemedim demiş.


    Mehmet Akif Ersoy, meclis konuşma yapmaktadir. Saç sakal dagilmis, perişan bir haldedir. ordan bir vekil çıkar:

    -şuna bak ayiya dönmüşsün.!!
    -pardon, başka tarafa döneyim...


    mark twain : hanımefendi ne kadar güzelsiniz.
    hanımefendi: maalesef aynı komplimanla size karşılık veremeyeceğim.
    mark twain : o halde siz de benim yaptığımı yapın, yalan söyleyin.


    Osman Yüksel serdengeçti'nin milletvekili olduğu yıllardır. birgün meclis kürsüsünde kendisine laf atan vekillere dayanamaz ve:

    -"bu meclistekilerin yarısı eşektir!" der ve iner kürsüden.

    bunun üzerine meclis karışır ve herkes kendisinden sözünü geri almasını ister. arkadaşlarının da ricası ile tekrar kürsüye çıkar ve zekasını gösteren ve vekilleri rahatlatan şu sözleri söyler:

    -"bu meclistekilerin yarısı eşek değildir!"




    ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
    izafet.Com - ünlülerden hazır cevaplar.... (seriye devam) Amerika'lı iş adamı, bir Çinli'yle alay ederek sormuş:
    - Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?
    Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş:
    - Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.


    HAYAT NE ZAMAN BAŞLAR?
    - Hayat kırkından sonra başlar, diyen bir kişiye Said Turhan şu karşılığı vermiş:
    - Eğer otuz beşinde ölmezsen!..


    ÖLÜM NEDİR?
    Talebelerinden biri, Konfüçyüs'e:
    - "Ölüm nedir?" diye sorduğunda, Konfüçyüz'ün cevabı şu olmuş:
    - Hayat hakkında ne biliyorsun ki, sana ölümden bahsedeyim.


    HER KOYUN
    Harun Reşit, kendisini sık sık ikaz eden Behlül Dânâ Hazretlerine:
    - Sen kendi işine bak, dermiş. Her koyun kendi bacağından asılır.
    Bir gün sarayı pis bir koku kaplamış. Sebebini araştırdıklarında, üst kattaki bir odada bacağından asılı bir koyun bulmuşlar. Bu işi yapanı da keşfetmişler tabi ki: Behlül.
    Halife, kendisini sıkıştırdığında:
    - Gördüğünüz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim, demiş. Fakat etrafı kokuttuğu için, herkesi rahatsız eder.


    ORUÇ NASIL ŞİŞMANLATIR?
    Hekimoğlu İsmail'e, "Ramazan olmasına rağmen biraz kilo almışsınız?" dediklerinde:
    - Maalesef öyle oldu, demiş. Çünkü iki kişilik yemek yiyor, bir kişilik oruç tutuyorum.


    RİYAKÂRA CEVAP
    Adamın biri, Hz. Ali'yi gıyabında yani ardından kötülediği halde yüzüne karşı övmeye başlayınca, ondan şu karşılığı almıştır:
    - Söylediklerinden daha aşağı, fakat içinden geçirdiklerinden daha üstünüm.


    MEZARTAŞI YAZISI
    Behlül Dânâ'ya biri sorar:
    - Oğlum öldü. Mezar taşına ne yazdırayım?
    Behlül Dânâ şu cevabı verir:
    - Şunu yazdır: "Dün altında olan çimenler bugün üstünde yeşerdi. Ey yolcu anla ki, şu toprak günahtan gayri her şeyi örter."

    ALANLAR GELSEYDİ
    Bir sergide ünlü romancı, ressam arkadaşına: "Kutlarım sergi açılışına bakanlar gelmiş" Bunun üzerine Ressam: "Ne önemi var ki, bakanlar geleceğine, keşke biraz da alanlar gelseydi. " der.
    [COLOR="Red"][B]Başının değeri ne ise kaskının ki de odur.!![/B][/COLOR]

  6. #6

    Üyelik
    25 Ocak 2009
    Şehir
    Bursa
    Motosikleti
    BuKart
    Akının Alıcı'nın derlediği Tarihe Geçen Hazırcevaplar adlı kitapta buna benzer güldürürken düşündüren(cem yılmaz esprisi yapma musti)bir kitap var bunlarda kitaptan bir kaç örnek

    Albert Einstein'ı bilmeyenimiz yoktur. Ünlü fizik profosörü birgün arabasıyla
    bir konferansa gider. Şoförüyle konuşmaktadır ve şoförü:
    -Siz hep konferanslarda aynı şeyleri söylüyorsunuz dikkat ettim de; ben bile
    hepsini ezberledim, sizin yerinize dahi konuşabilirim.
    -O halde bu konuşmayı benim yerime sen yap. Nasıl olsa gittiğimiz konferansta
    beni sima olarak tanımıyorlar.
    Bu konuşmadan sonra şoförü onun yerine kürsüde konuşma yapmış ve Einstein da
    onun şoförü olarak orada yer almış. Şoförü, dediği gibi konuşmasını aynen
    Einstein gibi yapmış, virgülünü dahi atlamadan. Sonra dinleyiciler kürsüdeki
    sahte Einstein'a sorular sormaya başlamışlar. Hepsini bir şekilde cevaplamış,
    ancak son gelen soruda afallayıp kalmış. Sonunda kıvrak zekasını kullanarak:
    -Yani, öyle kolay bir soru sordunuz ki bu soruyu benim cevaplamama bile gerek
    yok; şoförün dahi bu sualin yanıtı bilebilir.
    Eliyle Einsten'i işaret etmiş ve o tabii ki bu cevabı vermiş.

    ***

    Benjamin Franklin'e sormuşlar: Acaba ruh ölümsüz müdür? Cevabı ise: "Bugüne
    kadar bu meseleyle meşgul olamadım, bundan sonra da olmayı lüzumsuz
    buluyorum. Çünkü ihtiyarım, nasıl olsa pek yakında hiçbir zahmete gerek
    kalmadan gerçeği öğreneceğim."

    ***

    Abraham Lincoln ABD eski başkanıdır. Sima olarak da yakışıklı değildir.
    Birgün politik bir tartışma koptuğunda muhalefetten biri: "Bu adam
    ikiyüzlünün teki, inanmayın." demiş. Lincoln ise: "Ya ben ikiyüzlü olsam,
    neden bu yüzü kullanayım ki?"

    ***

    ABD başkanı George Wahsington'un sekreteri birgün işe geç kalır ve mazereti
    şudur: "Efendim, saat geri kaldı, o nedenle geciktim." Washington'un cevabı
    ise: "O halde ya sen kendine yeni bir saat almalısın, ya da ben yeni bir
    sekreter!"

    ***

    İngiltere eski başbakanı Winston Churchill doğum gününde genç bir fotoğrafçı:
    "Umarım 100. doğum gününüzün de fotoğrafını çekebilirim." Churchill genci
    şöyle bir süzmüş ve: "Niye mümkün olmasın delikanlı, bana oldukça zinde ve
    sıhhatli görünüyorsun!"

    ***

    Varlıklı bir adam çok içmiş ve tüm denizi içebileceğini iddia etmiştir; ve
    kaybettiği takdirde de evini, arazisini kazananlara verecektir. Ertesi gün
    uyandığında yaptığının ne kadar saçma olduğunu anlar, ama bir iddiaya
    girmiştir bir kere. Yunanlı bir filozof ona bu konuda yardım eder. O gün
    iddiaya girdiği kişilerle karşılaşır ve: "İddia hala geçerlidir, denizin
    içeceğimi söylemiştim ancak bir sorun var. Ben sadece bu denizin suyunu
    içerim diye bahse girdim, denize dökülen ırmakları ve çayları içmem söz
    konusu değil. Irmak ve çayların yönünü değiştirirseniz denizi içerim."

    ***

    Birgün Sokrates'e sormuşlar neden filozof olduğunu. Yanıtı ise: "Evlenin,
    karınız iyiyse mutlu, değilse filozof olursunuz!"

    ***

    Büyük İskender'den birgün bir dilenci para istemektedir. Aralarında şu
    diyalog geçiyor:

    -Az bir şey olsa ihsan etmez misiniz?
    -Az şey vermek bana layık değildir.
    -O halde çok ihsan ediniz.
    -O da sana layık değildir.

    ***

    Julius Cesar büyük bir imparatordu. Afrika'ya ayak bastıklarında dengesini
    kaybederek yere kapaklanır; büyük bir imparatorun böyle bir zafiyet
    göstermesi o zamanlar düşünülemezdi ve o an kendini şöyle kurtardı kumlara
    sarılarak: "Ey Afrika! Sonunda sana sahip oldum ve asla bırakmaya niyetim
    yok!

    ***

    Napoleon Bonaparte bir İspanyol kralını devirmişti; ve kral o eziklik içinde:
    "Siz para için savaşıyorsunuz. Biz en azından onurumuz ve şerefimiz için
    savaşıyoruz." Napoleon'un cevabı ise: "Doğruyu söylüyorsunuz, kimin neye
    gereksinimi varsa onun için savaşır."

    ***

    Bernard Shaw'la evlenmek isteyen bir bayan: "Dünyadaki en iyi beyin sizde, en
    güzel beden de bende. Evlenmemiz sonucu olacak çocuğu bir düşünsenize,
    kusursuz olacak!" Shaw şu şekilde cevap verir: "Ya aklı senin gibi, bedeni
    benim gibi olursa ne yapacağız?"

    ***

    Eğer bir adamın sağ ayağı kızgın bir soba üzerinde, sol ayağı ise buz içinde
    blunsa, istatikçi o adamın ortalama olarak rahat olduğunu söyler.

    ***

    Bir filozofa sorarlar: Şansa inanır mısınız? o da cevaplar: "Evet, yoksa
    haketmeyen insanların başarısını nasıl açıklardım!
    [B]DERDİM KADAR OLSA KUVVETİM BENİMLE BAŞ EDEMEZDİ KASVETİM.EL YUMRUĞUNU YEMEYEN YUMRUĞUNU BALYOZ SANAR ARLANMAZ...
    [/B]

  7. #7

    Üyelik
    13 Ekim 2008
    Şehir
    İstanbul
    Bernard Shaw'la evlenmek isteyen bir bayan: "Dünyadaki en iyi beyin sizde, en
    güzel beden de bende. Evlenmemiz sonucu olacak çocuğu bir düşünsenize,
    kusursuz olacak!" Shaw şu şekilde cevap verir: "Ya aklı senin gibi, bedeni
    benim gibi olursa ne yapacağız?"

    [COLOR="Red"][B]Başının değeri ne ise kaskının ki de odur.!![/B][/COLOR]


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler