Hayata nasıl tutunursunuz..

**musti81** · 12 Haziran 2009, 16:13

http://testyourself.tr.msn.com/ilisk...unuz/Test.aspx

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın

Bana bu çıktı..

**ugurapay** · 12 Haziran 2009, 16:29

nasılda seni anlatmış

---------- Mesaj ekleme zamanı: 15:29 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 15:25 PM ----------

Hayata öfkeyle bağlanmışsınız. Doğrusu bir hayli yoruluyor olmalısınız. Her an köpürmeye hazır olmak pek rahat bir durum olmasa gerek. Çabuk kızıyor, öfkenizden kolay kolay da vaz geçmiyorsunuz. Sizi hayata kızgınlıklarınız bağlıyor, daha güzel, daha mükemmel bir dünyanın sizi rahatlatabileceğini düşünüyorsunuz ve bütün emeliniz de böyle bir dünya inşa etmek. Ama ne mümkün, hiçbir şey sürekli kontrolümüz altında olamıyor ki… Tamam sizi hayata bağladığı için öfkenin iyi bir işlevi de var, ama dengelenmesi gerektiğinin siz de farkındasınız. Dünyayı, onu değiştirmeye çalışmadan da sevmeyi öğrenmelisiniz… Bir şeyi severek değiştirmek, ona kızarak değiştirmekten çok daha kolay ve anlamlı…

Banada bu cıktı

**~~jose55~~** · 12 Haziran 2009, 16:41

Sabırla
Siz hayata istikrar ve sabırla bağlanmışsınız. Ne olursa olsun vaz geçmeyerek, kolay kolay adımları ve amaçları değiştirmeyerek, sabrederek başarıya ulaşılabileceğine kanaat getirmişsiniz. Bu nedenle tüm başarısızlıklar, yenilgiler geçici sizin için. Özellikle de haklılığınızdan hiç şüphe duymadığınızda, eninde sonunda sizin dediğinizin olacağını biliyor ve o anı beklerken de yaşamaya devam ediyorsunuz. Sabır ipiniz o kadar sağlam ve esnek ki, sonsuza kadar esneyebilir ve kopması için de ancak onu sizin kesmeniz gerekir. Kişiliğinizin bunca sağlam, kararlarınızın bunca net olması birazcık ürkütücü olabiliyor çevrenizdekiler için. Ama hayata tutunmak için bir sebebe ihtiyaç duyduklarında sizin yaptıklarınızı örnek almadan da edemiyorlar

**coldplay** · 12 Haziran 2009, 16:53

jose55 adlı üyeden alıntı

Sabırla
Siz hayata istikrar ve sabırla bağlanmışsınız. Ne olursa olsun vaz geçmeyerek, kolay kolay adımları ve amaçları değiştirmeyerek, sabrederek başarıya ulaşılabileceğine kanaat getirmişsiniz. Bu nedenle tüm başarısızlıklar, yenilgiler geçici sizin için. Özellikle de haklılığınızdan hiç şüphe duymadığınızda, eninde sonunda sizin dediğinizin olacağını biliyor ve o anı beklerken de yaşamaya devam ediyorsunuz. Sabır ipiniz o kadar sağlam ve esnek ki, sonsuza kadar esneyebilir ve kopması için de ancak onu sizin kesmeniz gerekir. Kişiliğinizin bunca sağlam, kararlarınızın bunca net olması birazcık ürkütücü olabiliyor çevrenizdekiler için. Ama hayata tutunmak için bir sebebe ihtiyaç duyduklarında sizin yaptıklarınızı örnek almadan da edemiyorlar

+1

daha fazla yazmamışlar kimse komplekse girmesin diye herhalde

**fireblade1** · 12 Haziran 2009, 17:23

bir musti81 klasiği daha...

**musti81** · 12 Haziran 2009, 17:25

ugurapay adlı üyeden alıntı

nasılda seni anlatmış

---------- Mesaj ekleme zamanı: 15:29 PM ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 15:25 PM ----------

Hayata öfkeyle bağlanmışsınız. Doğrusu bir hayli yoruluyor olmalısınız. Her an köpürmeye hazır olmak pek rahat bir durum olmasa gerek. Çabuk kızıyor, öfkenizden kolay kolay da vaz geçmiyorsunuz. Sizi hayata kızgınlıklarınız bağlıyor, daha güzel, daha mükemmel bir dünyanın sizi rahatlatabileceğini düşünüyorsunuz ve bütün emeliniz de böyle bir dünya inşa etmek. Ama ne mümkün, hiçbir şey sürekli kontrolümüz altında olamıyor ki… Tamam sizi hayata bağladığı için öfkenin iyi bir işlevi de var, ama dengelenmesi gerektiğinin siz de farkındasınız. Dünyayı, onu değiştirmeye çalışmadan da sevmeyi öğrenmelisiniz… Bir şeyi severek değiştirmek, ona kızarak değiştirmekten çok daha kolay ve anlamlı…

Banada bu cıktı

bi doktora görün uğur abey...

**moruk** · 12 Haziran 2009, 17:31

hayata tutunmaya çalısan varmı hala ?

**mezit** · 12 Haziran 2009, 18:03

hayatla ilgili aslında çok söylicem şey vardaa burda sölenmezz...

**emomen** · 12 Haziran 2009, 18:15

Öfkeyle
Hayata öfkeyle bağlanmışsınız. Doğrusu bir hayli yoruluyor olmalısınız. Her an köpürmeye hazır olmak pek rahat bir durum olmasa gerek. Çabuk kızıyor, öfkenizden kolay kolay da vaz geçmiyorsunuz. Sizi hayata kızgınlıklarınız bağlıyor, daha güzel, daha mükemmel bir dünyanın sizi rahatlatabileceğini düşünüyorsunuz ve bütün emeliniz de böyle bir dünya inşa etmek. Ama ne mümkün, hiçbir şey sürekli kontrolümüz altında olamıyor ki… Tamam sizi hayata bağladığı için öfkenin iyi bir işlevi de var, ama dengelenmesi gerektiğinin siz de farkındasınız. Dünyayı, onu değiştirmeye çalışmadan da sevmeyi öğrenmelisiniz… Bir şeyi severek değiştirmek, ona kızarak değiştirmekten çok daha kolay ve anlamlı…

bende doktoramı gitsem ne yapsam

**kuyucadısı** · 12 Haziran 2009, 18:38

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın…

**KyCd** · 12 Haziran 2009, 18:49

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın…

**musti81** · 12 Haziran 2009, 19:06

Amma aşkperest varmış he..

**Hay.alper.est** · 12 Haziran 2009, 20:06

musti81 adlı üyeden alıntı

Amma aşkperest varmış he..

Benimde aşkla çıktı acaba başka şeylermi ima ediyor

**Akileos** · 12 Haziran 2009, 20:17

KyCd adlı üyeden alıntı

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın…

len nekadar kopyacı bi amsın..ya cadı hayata tutunmuş sende onun paçalarına bırak len kızın paçalarını

**Motör** · 12 Haziran 2009, 20:56

Hay.alper.est adlı üyeden alıntı

Benimde aşkla çıktı acaba başka şeylermi ima ediyor

hikaye bunlar ya

**AYGÜL** · 12 Haziran 2009, 20:59

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın…

tamda beni tarif etmişler yaw

**fireblade1** · 12 Haziran 2009, 21:02

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın…

**musti81** · 12 Haziran 2009, 21:03

fireblade1 adlı üyeden alıntı

Aşkla
Siz hayata olabilecek en güzel, derinlikli ve anlamlı duyguyla tutunuyorsunuz. Tabii ki yalnızca karşı cinse olan aşktan söz etmiyoruz. Kendinizi severek başlamışsınız bir kez işe, önünüze gelen her şeyi seviyor, hayatı nefes aldığınız her an kutsuyorsunuz. Hayatta olmanın kendisi ve ona dair her şey sizi mutlu ediyor. Gerektiğinde kederleniyor, öfkeleniyor, umutsuzluğa da kapılıyorsunuz. Ama uzun sürmüyor. Hayata duyduğunuz aşk küçücük bir uyarıcıyla yine içinizde uyanıveriyor ve kimsenin akıl bile edemediği çıkış yollarıyla halet-i ruhiyenizi onarıveriyorsunuz… Bırakın sizi romantik olmakla suçlasınlar, siz aşktan vazgeçmeyin ki o da sizi boşlamasın…

Zuhahaha dehşet ya

**motoking16** · 13 Haziran 2009, 14:52

Hırsla
Siz bir yarışçısınız. Olimpiyatlar, kısa mesafeler, triatlonlar, paraşütle atlamalar… Bir grup insanı birbirleriyle yenişmeye çalışırken görmeyegörün, hemen yanlarında yer alıyor ve her konuda herkesten daha iyi olabileceğinizi göstermeye girişiyorsunuz. Hakikaten iyisiniz de… Hırsınız ve yarışma duygunuz sayesinde birbirleriyle ilgili ilgisiz pek çok alanda kendinizi geliştirmişsiniz. Ama mutluluğu yarışlarda birincilik kazandığınız zamanlarla sınırlamışsınız. Dolayısıyla genelde yarışıyor, yoruluyor, arada bir de seviniyorsunuz. Bu periyod yeterli değil. Hayatta kalmak için en iyi olmaya gerek yok… En iyi olmaya uğraşırken kaçırdıklarınızı bir görebilseniz, belki hırsınızı başka türlü yönetmeyi de göze alabilirdiniz…

bu ne ya forum aşktan geçilmiyor