Seninle bir geziye katılmayı hep arzu ettim
-
maceralarını anlatasın diye demiş sereye dostumuz bir mesajında..
yollarda maceralarım çoktur.ama fıkra gibi bir olay varki hiç unutamıyorum.önceleri yurt dışına daha sık giderdim.
bir bulgaristan seyahati sırasında başımdan geçti bu olay.o zamanlar bizim firmada volvo fh16 tırımız vardı.yüklü mal çekiyorduk dışarıya.neyse uzatmayalım..
kapıkuleden çıktık kemeri falan geçtik bayağı ilerledik otoban yolda.aracı da ben kullanmıyorum o sıra .yan koltukta oturmuş dolaptan çıkardığım buz gibi biraları içiyorum.yaz gunu ağustos ayı... derken bizi iki motorlu polis geçti ve önümüzde yavaşlamaya başladılar aynı zamandada elleriyle durmamız için işaret ediyorlar.ikiside deri elbiseler içinde iriyarı kişiler.ben daha öncelerinden tecrübeli olduğumdan önemsemedim ve beş on dolar hazırladım.neyse bunlar motorları sehpaya alıp durdular.bizde durduk biraz geride.neyse polislerden biri diğerinden daha önce aracın sol kapısına yaklaştı.bende elimdeki dolarları aracı kullanan arkadaşa verdim ver bunu diye.neyse geldi vatandaş elinde on kuruş etmez bir hesap makınası ..ufacık bir şey değersiz adi bir şey.sanki elindeki bir cihazmış gibi bize gösterip turko problem dedi.makınaya yazmış 100 rakamını bize gösteriyor.ben uzandım yandan ne diyon baba one elindeki dedim .tabii anlamadı beni.biz de onu anlamıyoruz.iş uzadıda uzadı.evraklarımızı ister gibi haraketler yapıyor bir yandan.biz aracın belgelerini falan verdik.araçta bir yandan çalışıyor,arkadaşa dedim in aşağı ver emanetini de gidelim.neyse arkadaş indi aşağı ben bir yandan biramı içiyorum.baktım polis önde bizimki arkada aracın önünden geçip sağ tarafta ormanlık alana girdiler.ben zannetim açıkta alamadı emaneti.çekindi herhalde ormanlık alanda gizli alacak diye bunları düşünürken, bizim arkadaş çıktı koşarak önce benim tarafa geldi,korkmuş bir halde yaw dedi bu homoseksüelmiş dedi bana dedi çirkin şeyler teklif etti dedi.bende şaşırdım zaten kafam iyi olmuş ee dedim ben napıyım derken polis çıktı aşağıdan, ama diğer polisde bana doğru ilerlemeye başladı.bende zannettimki oda bana teklif edecek.elimde bira kutusu ile indim aşağı bana bir şeyler söylüyor.anlamıyorum tabiiki ,hala bana teklifler yapıyor zannediyorum.hemen orda otobanda allahuekber deyip namaza durdum.neden namaza durdum onuda hala anlamış değilim ya..tam allahuekber deyim ellerimi başıma göturdum baktım karşı yönde bir tır durmuş bizi seyrediyor.bıraktım namazı falan karşıya doğru koşmaya başladım.çünkü dorsede türkçe yazılar vardı.neyse geldim aracın yanına ..
ihtiyar bir adam direksiyonda
noluyo ya orda dedi durumu çabucak anlattım.öyle bir güldüki adam.. dedim gülüp durma iyice kızacak şimdi bunlar.neyse adam indi araçtan aşağıya geldi bizim tarafa polislere bir şeyler söyledi..
bizim evraklarda ormana inen polisin elinde bana bir fırlattı evrakları .birde suratıma tükürdü ve domuz dedi bana.ve o hışımla motorlarına binip basıp gittiler.
dedim baba ne dedin sen bunlara bu kadar kızdılar.ama sonuçta kurtulmuştuk.ihtiyar polislere şöyle demiş...
ben bunları turkıyeden tanırım bunların ikiside homoseksüel size bir şey yapamaz bunlar.isterseniz ben yardımcı olurum size demiş...
sonra o seyahat boyunca taa türkiyeye kadar güldük durduk...
Reklamlar
-
Forumdan Uzaklaştırıldı
-
Güzelmiş, gerçekten fıkra gibi ...
Eşini Seviyorsan, Onun (2 teker) Hayallerini de Seveceksin.
-
-
YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR...
VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE...
-
Dostum sende ne hikayeler varmis yaa....
Regal Raptor
DADYW
DD250E-9
34 SIU 67
-
madem ısrar ediyorsunuz yine komedi bir olay..
yine seyahatteyim arkadaşlar ..busefer balıkesirdeyim, başımdan geçen bu macera geçen sene oluyor.cuma günü akşamı balıkesire geldim ama sanırım kış başlangıcı idi.o akşam hiç bir müşterime uğramadan doğru otele gittim.tüm işlerimi ertesi güne bıraktım.ertesi günün akşamıda izmirde olmaktı,planım buydu.
cumartesi gününün sonunda son bir müşterim vardı uğrayacağım.uzatmayalım o firmayada geldim,zaten bu müşterimlede çok samimiyiz onun için en sona bırakmıştım.içeri girdim hoş beş den sonra baktım içerde telaşlı bir faaliyet var,hazırlık yapıyorlar ,çantalar kutular bir takım teşkilat. sanırsınız cepheye savaşa gidiyorlar.içerde üç kişi daha da vardı bunlarda malzemeleri dışarı taşıyorlar.lan dedim nolii nere gidiyorsunuz ne bu telaş.?dedi ava gidiyoruz acelemiz var senlen pazartesi günü görüşelim.olmaz dedim ben kalmıyacam izmire inmem lazım falan dedim.şu an dedi hiç bir şeye bakacak halim yok.yada senin ne işin var hafta sonu izmirde takıl bize boşver izmiri falan sonra gidersin dedi acaip ördek var dedi.kaçmaz bu fırsat mutlaka geliyorsun dedi.ben dedim ne anlarım avdan mavdan.kılığım uygun değil gibi bir sürü mazeret ürettim ama nafile.taktı kafaya benide götürecek.diğer cocuklarda ısrar ettiler, baktım birinin elinde jack daniels viski çantaya yerleştiriyo hemen bende avcı oldum.ordan hemen eski bir kot pantolon vs vs..iki dakikada onlardan hiç farkım kalmadı.aracımıda dükkanın orada müsait bir yere bıraktık.ve düştük yola onlardan birinin çift kabin bir aracıyla
sındırgı da bir baraj gölü varmış oraya gidiyoruz. arabanın arkasında çntaların tüfeklerin ön tarafında yedi sekiz tane ördek vardı.ben onları canlı zannetmiştim.meğer bunlar sahte uzaktan kumandalı şeylermiş.dedim bunlarla ne olacak neye yariiki bunlar.gidilecek gölün oralarda bir yerlerde köy varmış.o köyde de bir ağa varmış.ismini yazmıyacam burdan.işte o ağanın çok meşhur (canlı mühre diyorlar)ördekleri varmış avcılar aleminde bilmeyen yokmuş.herkez randevulu olarak bu adamın ördeklerini kiralarmış para karşılığı.işte sırada bizimkilerdeymiş.
peki dedim bende madem kiralıyorsunuz bu sahteler ne işe yarıyo?
dediler abi bu ağanın işine akıl sır ermez biraz para canlısıdır.geç kaldınız ayaklarına başkalarına vermiş olabilir.biz işimizi sağlama alalım nolur nolmaz..uzatmayalım uzunca bir yol yaptık dağları aştık bir köye vardık.ağanın evine geldik.ağa ördekleri kimseye vermemiş bekliyo bunları.ördekleride attık araca kafes içinde.çamur çökek içinde bata çıka bir yerlere geldik.dediler yol bitti.biraz yayan gidip sandala binecez.ulan bir sürü çanta eşya taşınırmı bunlar karanlıkta çamur içinde.yapacak bir şey yok başa gelen çekilecek.aracı orda bıraktık karanlıkta sandala ulaştık ve eksiksiz bindik.bir süre kıyıdan gittiik.ve av sahasına geldik dediler.bu adamın birde gümeleri varmış arkadaşlar.gümede saptan samandan yapılmış kubbe şeklinde sazlık bir şey.dediler bunun içine girip sotada bekliycez.dedim hepiniz manyaksınız siz.ama çare yok gireceğiz o şeylerin içine.neyse ağa dedi ben gidiyorum sabah saat altı yedi gibi gelir sizi alırım.bu güme dedikleri suyun içinde arkadaşlar.yarı bele kadar suyun yüksekliği.ama çok yıkıldım bunları beklemiyordum.tam bir hüsran benim için..
neyse biz çantaları taşıyıp boşaltırken diğerleride ördeklerin ayağına ip bağlamakla meşguldü.ördeğin ayağına ip ..ipin ucuna uzunca bir sırık.bunlar suya girip uygun bir mesafede sırığı suya çamur zemine saplıyorlardı.her şey bitti banada verdiler kasık çizmesi bele kadar girdik hepimiz suya teker teker. ben en arkadayım tabii aklımca kendimi sağlama alıyorum ama bin tane düşünce kafamda ben kimim burda bu delilerle ne arıyorum gibi..sonunda gidik içeri mumları yaktık fenerlerde vardı.içerde uzun bacaklı masa benzeri bir şey su içinde.önce tüfekleri yerleştirdiler mazgal deliklerine.masanı etrafına tünedik arkadaşlar.çantalardan yiyecekleri içecekleri boşalttık.masayı donattık hemen..haklarını yemiyeyim her şeyide düşünmüşler . o suyun içindeki masada yok yok.viski miz biralarımız kuru yemişler. rakı bile koymuşlar .gecenin saat oldu ikisi hepimiz olduk zilzurna, helva gibi olduk anlıyacağınız.derken içlerinden biri (sonradan kimse kabul etmemişti) ulayynn dedi binlerce ördek inmiş dedi mazgal dan bakarak.bende uzanıp bakayım dedim ama hiç bir şey göremedim zifiri karanlık.derken bunlar ateşe başladılar dan dun ulan dedim ikitane de ben salliim.herne kadar bir şey görmesemde .o kadar yol geldik.zannediyorumki bunlar ördekleri görüyor ,,ben bir şey göremedimde diyemedim.uzun bir çatışmadan sonra nihayet dışarı çıktık.fenerleri yaktık ördekleri toplıyacaz.ama o da ne .. vurulan ördeklerin hepsinin ayağı bağlı.kıyma gibi olmuşlar.canlı hallerini görmesem ördek olduğuna kimse inandıramaz beni.feneri arkadaşların yüzüne tuttum adamları tanıyamadım.sanki başka bir yaratıkdılar..suratları cok uzun geldi bana o sıra.derken biri kim gördü ördekleri hani binlerceydi bunlar dedi.sabaha az kalmıştı bu durumdan sıyrılmalıydık.yoksa bu ağa kurşuna dizerdi bizi.kurtulacaktık ama nasıl.?adamın ördekleri nam salmış.. nerdeyse adamın tek geçim kaynağı. yok yok bu adam kesin yok ederdi bizi..nerdeyse ağlıyacaklar,, sarhoşluktan eser kalmadı ayıldılar, korkudan bayılmaya bile başladılar..ben dedimki bunlara........
devamı isteğe bağlı..
-
-
Kaldera;
Beni unutmadığına sevindim.
2. nin devamı sıra dışı galiba ama meraktayız.
Sezai Rahmi YILDIRIM / Düzce / 1959 / T.Öğretmen
-
o kadar okuduk yaw.. devamı ne abicim bunun ?
Kralını tanımam. Edirne Motorcycle Club!!!
-
İkinci nin sonuda sorana ... falan olmasın.
Tavşan Havuç Yuvaya Girdi . Hikayesi gibi.
Ya da
Adama polisin verdiği jopu gösterdik adam malı teslim etti. Bizde alıp polise uğramadan direk evlerimize döndük. Hikayesi gibi
Bekleyelim bakalım sabırla
-
kaldera, abim hoş geldin hasret kaldık sana olayın devamınıda isteriz
Dağlar ve yollar haydi ne duruyorsunuz bizi bekliyor endurocular
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler