Üsküdar yalnız… Ben yalnız… Sanki İstanbul, o İstanbul değil… ışıkları soluk, süliyeti cansız…
Kahkahalarıma karışıyor sesim, ama kan sızdırıyor yüreğim..
Bir hayaldi yaşadık bitti; bir ümitti tükettik bitti. Şimdi avucumda bir ölü kuş.. Yuvasına koyamıyorum, gömmeye hiç kıyamıyorum.
Her şey yarım bugünlerde; yazıları bile bitiremiyorum. Yarım yarım bir sürü yazı masamın üstünde… Sen ve Ben bittik ya, başka hiçbir şeye kıyamıyorum.
Zaten sevmek bitiriyor insanı.. Her aşkın sonu, yarım kalmakmış.. Yarım bir bitmişlik… İşte insanı acılara, sancılara, yollara vuran da bu değil mi? YARIM BİR BİTMİŞLİK.
Hayat devam ediyor. Sen gittin ama hayat devam ediyor. Bileklerimde bayat bir intihar. Oysa ölünecek bir şey yokmuş sen gidince, yaşanacak bir şey olmadığı kadar…
Bana zamandan bahsedecek şimdi dostlarım… “Ha gayret” diyecekler. Bende öyle yapacağım zaten.
Tekrar güleceğim, yüreğim yeni umutlara yelken açacak. Tekrar rüzgara gideceğim hatta belki asfalt üstünde alçaktan uçarken çelme takacağım AZRAİLE..
Ve senin rüzgarınla fırtınalar kopan denizim yeniden durulacak… O dingin denizin kıyısındayım; arada gel, bir çayımı içersin sonra gene gidersin…
Tanrıdan diledim bu kadar dilek,
O yarin yüzünü bir daha görek.
Gel yanıma, kıyma bu yazık canıma,
Bir kara kaşın , bir kara gözün değer dünya malına….
Bana kısmet değil, dizinde yatmak.
Dizinde yatıp ta yüzüne bakmak.
Gel yanıma, kıyma bu yazık canıma,
Bir kara kaşın , bir kara gözün değer dünya malına….
GÜLCE'M