Eylül 2006.. Aşırı yoğun günlerden biri, saat 11 gibi işten çıktım, 12 ye doğru evdeydim. Odaya girdim, üstümü çıkardım, Kız arkadaşım aradı, bir sigara yaktım vs. konuşmaya başladık.. Bir iki dakika henüz geçmiştiki gencay ya bunu bana nasıl yaparsın, sen beeğnim doğğğ mü naaa uuuu diye bir ses.. Ben telefonda mı bir sorun var bu kız mı ağlıyor diye düşünerek sordum ne oldu neyin var diye. sormaz olaydım. doğum günüymüş ve ben o günü bırak o ay boyunca işten başka bir şey düşündüğüm yoktu. hoş hala da öyle ya..
O saate kadar çalışmışsın, konuşacak bile halin yok. karşında ağlayan bir kız arkadaş..
o oldu.. no women no cry..
O yüzden olurda öyle bir halt yersem, hemen pijamalarımı geri çıkarır, eşime acil bir işim çıktığını söylerim. giyinir bir otele gider, güzelce uyuduktan sonra sabah dinlenmiş ve sağlam bir kafayla insan gibi kalkar, çiçeği ıvırı zıvırı alıp eve dönerim. onu unutmadığımı gösteririm. ha ondan sonra ben mor gözle ne görürüm bilmiyorum gerçi..