Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

BU KADAR SEVEBİLİR MİSİNİZ?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    temponejat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Ağustos 2005
    Şehir
    BURSA
    Motosikleti
    DEĞİŞKEN
    BU KADAR SEVEBILIRMISINIZ?

    Bir otobüs duraginda karsilasmislardi ilk kez.... Biri tipta okuyordu, öbürü mimarlikta. O ilk karsilasmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karsilasabilmek için, hep ayni saatte, ayni duraktan, ayni otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konusacak cesareti bulmalari biraz zaman aldi ama sonunda basardilar. Ikisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardi aslinda. Delikanli arkadasinda kaldigi için o duraktan binmisti otobüse, kiz ise ablasinda.... Sirf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çikip, sehrin öbür ucundaki o duraga, onlarin duragina geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...

    Okullarini bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen issiz, bazen parasiz kaldilar ama öylesine siki kenetlenmisti ki yürekleri ve elleri hiçbir seyi umursamadilar. Ayin sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarinda da hep mutluydular. Zaman asimina ugrayan, aliskanliklara yenik düsen, banka hesabinda para kalmadigi için ya da tam tersine o hesabi daha da kabarik hale getirmek uguruna bitip-tükeniveren sevgilerden degildi onlarinki... Günler günleri, yillar yillari kovaladikça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarinin olmamasiydi. Zorlu bir tedavi sürecine ragman çocuk sahibi olmayinca, “bütün mutluluklarin bizim olmasini beklemek, bencillik olur” diyerek devam ettiler hayatlarina. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... “Senin için ölürüm” derdi kadin, simsiki sarilip adama ve adam “Hayir, ben senin için ölürüm” diye yanit verirdi hep...

    Bazen eve geldiginde, aynanin üzerinde bir not görürdü kadin, “Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafina bak....” Kütüphanenin ikinci rafinda baska bir not olurdu, “Mutfaktaki masanin üzerine bak ve seni çok sevdigimi sakin unutma” Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notlari okuya okuya kosturan kadin, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdigi çikolatalar, kimi zaman da pahali armaganlarla karsilasirdi... Aldigi hediyenin ne oldugu önemli degildi zaten....

    Hayat ne kadar hizli akarsa aksin, isleri ne kadar yogun olursa olsun hep birbirlerine ayiracak zaman buluyorlardi bulmasina ama kirkli yaslarin ortalarina geldiklerinde, daha az çalismaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrildi ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye basladi. Kadin da mimarlik bürosunu kapadi ve sadece özel projelerde görev aldi. Artik daha fazla beraber olabiliyorlardi. Bir gün sahilde dolasirken, harap durumda bir ev gördü kadin, üzerinde “satilik” levhasi asili olan. “Ne dersin, bu evi alalim mi?” dedi adama. “Bu viraneyi yiktirir, harika bir ev yapariz. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terasi olan, martilari kahvaltiya davet edecegimiz bir deniz evi yapalim burayi...” “Sen istersin de ben hiç hayir diyebilirmiyim?” diye yanit verdi adam. “Amerika’daki tip kongresinden döner dönmez ararim emlakçiyi... Kaç para olursa olsun, burasi bizimdir artik....”

    Sadece bir hafta ayri kalacaklarini bildikleri halde, ayrilmalari zor oldu adam Amerika’ya giderken. Her gün, her saat konustular telefonla. Gözyaslari içinde kucaklastilar havaalaninda. Fakat birkaç gün sonra, kocasinda bir tuhaflik oldugunu fark etti kadin. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konusmaktan kaçiniyordu. Onu neselendirmek için, sahildeki evi hatirlatti ve çizdigi projeyi verdi kadin ama hiç beklemedigi bir cevap aldi: “Canim, o ev bizim bütçemizi asiyor. Sen en iyisi o evi unut...”

    Mutsuzluk, mutlulugun tadina alismis insanlara daha da aci, daha da çekilmez gelir. Kadin, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardi adama, “Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat” diye dil döktü bos yere... Yillardir sevdigi adam, duyarsiz ve sevgisiz biriyle yer degistirmisti sanki. Ona ulasmaya çalistikça, beton duvarlara çarpiyordu kadin, her çarpmada daha fazla kaniyordu yüregi...

    Bir gün, çocuklugunun, gençliginin ve bütün hayatinin birlikte geçtigi arkadasina dert yanarken, “Artik dayanamiyorum, sana söylemek zorundayim” diye sözünü kesti arkadasi. “O, seni aldatiyor. Is yerimin tam karsisindaki restoranda genç bir kadinla yemek yiyiyor her öglen. Sonra sarmas dolas biniyorlar arabaya....”
    “Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanlari” diye bagirdi kadin. Onca yillik arkadasina, kendisini kiskanmakla suçladi.... Ertesi gün, ögle vakti o restoranin hemen karsisinda bir köseye sindi sessizce ve peri masallarinin sadece masal oldugunu anladi... Kocasinin eskiden ayni hastanede çalistigi genç çocuk doktorunu tanidi hemen. Bazen evlerinde agirladiklari kadina nasil sarildigini gördü adamin...

    Aksam kocasi eve gelir gelmez, bazen bagirip, bazen aglayarak, bazen ona simsiki sarilip bazen de yumruklayarak haykirdi suratina her seyi. Inkar etmedi adam. Zamanla duygularin degisebildigi, insanlarin orta yasa geldiklerinde farklilik aradigi gibi bir seyler geveledi agzinda ve bavulunu alip gitti evden. Kapidan çikarken, “son bir kez kucaklamak isterim seni” diyecek oldu ama kadin, “defol” dedi nefretle...

    Ilk celsede bosandilar... Modern bir ask hikayesinin böyle son bulmasina kimse inanamadi. Arkadaslarinin destegiyle ayakta kalmaya çalisti kadin. Adamin, sevgilisiyle birlikte Amerika’ya yerlestigini ögrendi. Bazen yalniz kaldiginda, onu hala sevdigini hissedince, aglama nöbetleri geçiriyor, askin yerini, en az onun kadar yogun bir duygu olan nefretin almasi için dua ediyordu.

    Aradan bir yil geçti... Her seyin ilaci oldugu söylenen zaman bile, kadinin derdine çare olamamisti. Bir sabah, israrla çalan zilin sesiyle uyandi. Kapiyi açtiginda, karsisinda o kadini gördü. “Sen, buraya ne yüzle geliyorsun” diye bagirmak istedi ama sesi çikmadi. “Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konusmamiz gerekiyor.” dedi genç kadin. Kanepeye ilisti ve zor duyulan bir sesle konusmaya basladi: “Hiçbir sey göründügü gibi degil aslinda. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yil Amerika’daki kongre sirasinda ögrendi hastaligini ve yaklasik bir senelik ömrü kaldigni. Buna dayanamayacagini, hep söyledigin gibi onunla birlikte ölmek isteyecegini biliyordu. Seni kendinden uzaklastirmak için, benden sevgilisi rolünü oynamami istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika’ya yerlestigimiz yalanini yaydi. Oysa ilk karsilastiginiz otobüs duraginin karsisinda bir ev tutmustu. Tedavi görüyor ve kurtulacagina inaniyordu ama olmadi. Gece fenalasmis, bakicisi beni aradi, son anda yetistim. Sana bu kutuyu vermemi istedi...” Gözlerinden akan yaslari durduramayacagini biliyordu kadin. Hemen oracikta ölmek istiyordu. Eline tutusturulan kutuyu açmayi neden sonra akil edebildi. Itinayla katlanmiþ bir sürü kagit duruyordu kutuda. Ilk kagitta, “Lütfen bütün notlari sirayla oku bir tanem” diyordu... Sirayla okudu; “Seni çok sevdim”, “Seni sevmekten hiç vazgeçmedim”, “Senin için ölürüm derdin hep, dogru söyledigini bilirdim.” “Fakat benim için ölmeni istemedim” “Simdi bana söz vermeni istiyorum.” “Benim için yasayacaksin, anlastik mi?” son kagidi eline alirken, kutuda bir anahtar oldugunu gördü kadin... Ve son kagitta sunlar yaziliydi:
    “Sahildeki evimizi senin çizdigin projeye göre yaptirdim. Kocaman terasta martilarla kahvalti ederken, ben hep seni izliyor olacagim....”
    Şanslı sürüşler.Yolunuz açık olsun...


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    23 Ağustos 2005
    Şehir
    istanbul
    çok çok güzeldi seveceksin arkadaş bunlar gibi seveceksin gerektiğinde de ölmeyide bileceksin sevdiğin için ...çok duygulandım bende bu kadar severek evlendim ve bir tane 3 yaşında oğlum var sevmeyi iyi bilirim onun için ölmeyi nasıl biliyorsam....

    motorcu motorcunun arkadaşı,dostu ve kardeşidir

  3. #3

    Üyelik
    26 Temmuz 2005
    Şehir
    kadıköy
    Motosikleti
    maxi scooter 150 t 1 in aynısı..
    Sanal , fakat duygu dolu bir hikaye.....

  4. #4

    Üyelik
    15 Ekim 2004
    Şehir
    Beylerbeyi
    Motosikleti
    1000RR06
    bu hikayeyi duymuştum ama okuyunca gene duygulandım
    Acımadıki, acımadıki

  5. #5
    MeTaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Mayıs 2005
    Şehir
    Antalya / Merkez
    Motosikleti
    Artık Yok ama Olacak ...
    Ulan yine ağladık ya ...
    Eşini Seviyorsan, Onun (2 teker) Hayallerini de Seveceksin.

  6. #6
    just_life - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Fazer
    \'\'Sadece ileri gitme riskini alanlar, ne kadar ileri gidebileceğini öğrenir\'\'

  7. #7
    stenza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2005
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    değişik segmentlerde var
    güzel hikaye de bir şey söyleyeceğim . yahu paylaşmak sevmektir . buna psikopatlık derler derin bir psikopatlık var hissedilmiyor ama ...
    Bastığın yerleri \'toprak!\' diyerek geçme, tanı:
    Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Aziz Üstad Mehmed Akif Ersoy

  8. #8

    Üyelik
    10 Temmuz 2005
    hehehehe

  9. #9
    crato - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Temmuz 2005
    Şehir
    Londra
    Motosikleti
    Triumph Tiger 800XC idi, calindi.



  10. #10
    zpoint - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Ağustos 2005
    TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU BÖYLE SEVİLEBİLMEK GÜZEL OLURDU.
    cbr 600 kullanmadan ölürsem gözlerim açık gidecek....kullanırsam kapalı....

  11. #11
    tatarx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Temmuz 2005
    Şehir
    ankara
    böyle bir sevgi yaşayamadıgım için kendime acıyorum.gerçekten sevecek gibi olduklarım benden yüz çevirdi veya bir şekilde kaybettim sevmediklerim beni sevdi.
    yani kısacası sevgi yönünden hep mutsuz oldum.

  12. #12
    bikerboi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Şubat 2005
    Şehir
    Beykoz/İstanbul
    Motosikleti
    23' Piaggio Beverly S 400
    aalattn bzi

  13. #13
    powerbyaydin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Ağustos 2004
    Şehir
    ANTALYA
    Motosikleti
    suzuki gsr600 2009
    ulan gene mi yapmayın ya zaten duygu yüklüyüm
    ERASER WİLL COME BACK

  14. #14
    Moderatör (forrap) Tuncer Sezen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2005
    Şehir
    İzmir
    Ne denebilirki şu durumda sözler ne anlatabilir...Umarım allah herkeze bu denli güzel aşklar nasip eder temiz,saf duyguların olduğu...

  15. #15
    BURNER_18 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Haziran 2005
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    CBR ?00 RR yada F olaCak İşallAh
    arkadaslar belkı ınanmayan olabılır ama bende hayatımın analamı motorsiklet ve ailemden once gelen hala daha oyle olan bırı ıcın ıntıhar deneyımınde bulundum.... ilac içtim gece yatarken sabah kalktım hala yasıyorum o andan sonra hayatımın hatasını yaptıgımı ve cok pısman oldugumu anladım Allah'ın verdıgı canı Allah alır...... ama daha dunyadakı rızıkım bıtmemıs diye avutuyorum kendımı...
    tek bır konuda pısman degılım o kısı canımı ıstese seveseve verırım belkı bu sozden sonra donek dıyenler olacaktır ama ben onu tam 8 seneden berı karsılıksız sevıyorum...

  16. #16
    powerbyaydin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Ağustos 2004
    Şehir
    ANTALYA
    Motosikleti
    suzuki gsr600 2009
    Burner karşılıksız sevgi deme ya aynı olay bende 4 sene sürdü en sonunda konuştum baktım olmuyacak kalbime gömdüm hağla gördüğümde içimde bir şeyler kıpırdar
    ya abi o değilde ne duygu yüklüymüşüz ya konu dışından hariç yakında başlık açılır gibi
    ERASER WİLL COME BACK

  17. #17
    crazy_devil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Haziran 2005
    Şehir
    DENIZLI
    Motosikleti
    MONDIAL MCT 250
    çok müthişti kardeşim.abi hepimiz ne kadar duygusal insanmışız yaw.

  18. #18
    LesPaul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Mart 2005
    Şehir
    İstanbul/Çamlıca
    Motosikleti
    -Ducati Monster 696
    ben de okumuştum daha önce, yine duygulandım ya.....

  19. #19

    Üyelik
    11 Haziran 2005
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Yamaha FZ6 FAZER
    Aşk, bile bile acı çekmektir.

    Gözyaşlarım sel oldu akıyor. Galiba bu duyguları çok özledik. Aaaaaaaaaaaaaaaaah Ah.
    Life is for my own to live my own way - Metallica
    (Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler