Merak ettiğiniz ve genel kültür sorularınız yanıtlanır ...
-
Merhaba;
Bir başka büyük forumda (ismi mühim değil) sorulan soruları cevaplıyordum.
Merak ettiğiniz, size saçma gelen, çözümsüz olduğunu düşündüğünüz ve hatta manyakça tabir edilen sorularınız var ise sorun cevaplıyalım. Burada bazı arkadaşlarımızın önceden olduğu gibi anlamsız polemiklere girmeyeceğini düşünerek bu konuyu açtım.
Sen kimsin diyen olursa; soruları yanıtlayan üniversite mezunu bir A.Ş.'grubunun genel müdürlüğü, Türkiyenin en büyük iki barosunun bilişim ve birkaç şirketin danışmanlığını yapmış bir arkadaşınız. Ciddi ilgi alanlarından biri felsefedir (Düşünmeyi düşünmek) ve yayınlanmış birçok makaleleri bulunmaktadır.
Verilen cevaplar düzeyli tartışmaya açıktır. Sorular net ve kısa olarak cevaplanmıştır. İsteyenler soru maddeleri üzerinde ayrıntılı açıklama isteyebilirler ve kendi yorumlarını katabilirler.Aşağıdaki soruların cevap hakları bana ait olduğundan diğer forumdan alıntı yapılmıştır.
1) Eğer bir adam bir ormanın ortasında tek başına konuşuyorsa
söylediklerinin yanlış olduğundan söz edilebilir mi?
Cevap : Bir seyin yanlis veya dogrulugu insana göre belirlenir. Yani yanlışlık veya doğruluğun kriteri insan tarafından belirlendiği için, kişi eğer kendi söylediğinin yorumunu kafasında yaparsa yanlıştıktan söz edilebilir. Örneğin buradaki ağaçlar mavidir derse. Ve ondan sonra ne dediğini düşünürse, yanlış olduğuna kanaat getirir. Düşünmezse söylediğinin önemi yoktur. Zaten düşünmeyen şey de insan değildir
2) Eğer bir şizofren diğer kişiliğini ölümle tehdit ediyorsa, bir
rehinelik durumundan söz edilebilir mi?
Cevap : Hayır. Rehin veya rehinelik'te aslolan kütledir. Kütlenin olmadığı yerde eylem olmaz. Şizofren kişinin diğer kişiliği psikolojik ve kütlesiz olduğu için rehine durumu sözkonusu değildir. (Buna benzer bir olay CELL / Hücre isimli filmde işlenmişti. Mükemmel bir filmdir herkesin izlemesini tavsiye ederim. Bir şizofrenin bilinçaltının filmini çekmişler)
3) Tabelacılar greve giderlerse, ellerindeki pankartlara birşey yazabilirler mi?
Cevap : Grevin içeriğine de bağlı. Sorulan sorunun gerçekleşebilmesi için; öncelikle grevin "birşey yazmama üzerine olması" gerekir. Amaç iş bırakma dahi olsa, iş bırakma yazmamayı kapsamaz. Grev tanımı; işi harfien yapmamak manasına geliyorsa teorik olarak birşey yazmamaları gerekir. Ancak hiçbir grev %100 katılımla sağlanmaz ve amaç/sonuç için bu fedakarlık (yani kural ihlali) basit bir fedakarlıktır. Böyle bir durumda akıl daha baskın geleceği için her halükarda pankart yazılır.
4) Neden fare lezzetli kedi maması yoktur?
Cevap : Çünkü kedilerin fare yediği yanlış bilinen bir gerçektir. Kediler fareler dikkatini çektiği için kovalarlar. eğer çok aç değillerse yakaladıklarında da onu parçalarlar. Açlarsa birazını yerler. Ama çok nadiren fare yerler. Tıpkı tavşanların havuç yememesi gibi. Tavşanlar da marul yer havuç değil ama hep havuç tasviri yapılır.
5) Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu tükenmekte olan bir bitkiyle
besleniyorsa ne yapmalı?
Cevap : Cok güzel bir soru. Ama cevap basit. Soyu tükenmekte olan bitki acilen islah edilmeli ve cogaltilmalidir. Bu tür kisir döngüler aşılırken, en zayıf halka hangisi ise çözüme ondan başlanır.
6) Neden koyunlar yağmur yağdığında çekmezler?
Cevap : Çekme dedigimiz kavram yünün degil kumaşın/dokumanın özelliğidir. Kumaşın dokumasındaki dokuma aralıklarının yakınlaşmasıdır. Bu yüzden.
7) Neden kamikaze pilotları kask takarlar?
Cevap : Çünkü her mesleğin olduğu gibi bu mesleğinde değişmez kuralları vardır. Kask takmak da pilotlukta bir kuraldır. Ayrıca kamikazeler ölüm dalışını gerçekleştirdikleri yere uçarak giderler. Burada hava basıncı, düşmanla karşılaşma, uçağın ters dönme ihtimaline karşı zaten başlarında kask olma durumu vardır. İşlerini tamamlamadan önce ters dönen uçaklarında kafalarının cama çarpıp yarılmasını istememeleri doğaldır Yanısıra; onurlu insanlar ölüme giderken psikolojik olarak; uğruna hayatlarını verdikleri mesleklerinin gereğini tam olarak yerine getirme düşüncesindedirler.
8) Ötenazi uygulanacak bir insana yapılacak iğne neden sterilize edilir?
Cevap : Bu da yukarıdaki gibi bir kuraldır. Bu işi yapan kişiler genelde bu işi sürekli olarak yaptıklarından el alışkanlığı ile bunu yaparlar. Nasılki 20 sene aynı aracı kullanan kişi, yeni bir araç kullanmaya başladığında örneğin vites konusunda sürekli şaşırır, kapıyıy açmak için elini eski aracının açma mandalına götürür ise bu konu da böyledir. Ayrıca bir insanın öldürülmesi, pis bir iğne ile öldürülmesini gerektirmez.
9) Eğer bir kaplumbağanın kabuğu yoksa çıplak mıdır yoksa evsiz mi?
Cevap : İkisi de degildir. Kaplumbaga'nin ciplakligi zaten kabugu ile birlikte oluş halidir. Cünkü hayvanlar örtünmezler. Evsiz değildir çünkü hayvanların evi yoktur. Kaplumbağa'nın yaratılışı o şekildedir. üzerindeki kabuk sonradan gelmediği için alınmış bir mülk yoktur.
10) Vejetaryenler hayvan şeklinde krakerlerden yiyebilirler mi?
Cevap : Yiyebilirler. Vejeteryanlar et yemezler, kraker değil
11) Eğer bir işi başarmayı seçip de, başarılı olursanız, aslında
hangisini yapmış olursunuz?
Cevap : Ne sorulmak istediğini anlayamadım..
12) Sağır ve dilsiz bir insan küfür ederse, annesi ellerini yıkamasını
mı söylemeli?
Cevap : Anlamsız bir soru
13) Krematoryumlarda yanarak ölmüşler için indirim yapılmalı mı?
Cevap : Bu şuna benzer. Çayı şekersiz içenlere şeker indirimi yapılmalımı. Mantıki olarak yapılmalı. Etik olarak yapılmamalı. Buradaki kriter süre ise; zaten yanmış olan bir insan daha kısada kül olacağı için indirim yapılmalıdır. Eğer iş başına ücret alınıyorsa yapılmamalıdır. Örneğin firma, cesedin niteliği beni ilgilendirmez, buradan fırına her ne girerse girsin ücreti şu kadardır diyebilir. (Ki muhtemelen böyle demektedir) O zaman indirim yapılmaz tabiiki.
14) Eğer trafik kazalarının çoğu evden çıktıktan 5 km sonra oluyorsa,
insanlar neden 10 km öteye taşınmazlar?
Cevap : Eğer böyle bir gerçek varsa (Ki sanmam ) Çünkü gittikleri istikamete göre 5nci veya 15nci kilometrede tekrar kaza yapacaklarını bildikleri için olabilir. 0 şu anki nokta. 10'da yeni taşınılan. geriye gelirse 5 ileri giderse 15'nci km.
15) Eğer dünya bir sahneyse, seyirciler nerede oturuyor?
Cevap : İhtilmaller üzerine fikir yürütülebilir ama cevap verilmemelidir. emin olunmayan sorulara emin cevap verilmesi yanlış olabilir.
16) Eğer polis bir mim sanatçısını tutuklarsa, ona da susma hakkını
kullanabileceğini söylerler mi?
Cevap : mim sanatçısı ne demek bilmiyorum.
17) Eğer onları avlayamıyorsak bir turist mevsiminden nasıl söz edilebilir?
Cevap : mevsim ile avcılık arasında zorunlu bir ilişki yoktur, dolayısı ile söz edilebilir
18) Eğer bir uçağın karakutusuna bir kazada hiçbir şey olmuyorsa, tüm
uçak neden bu maddeden yapılmaz?
Cevap : Bunun iki sebebi var. Birincisi uçak karakutu gibi korumalı bir ortamda durmuyor, devasa bir gövdesi var ve büyük bir basınç altında çok yüksek bir süratte ilerliyor. Dolayısı ile; karakutunun materyalinden bile yapılmış olsa o süratte, o büyüklükte ve basınç altında çarptığında benzer bir sonuç yaşanacaktır. Karakutu uçağın içinde korumalı bir bölmede durmaktadır, uçmamaktadır . İkinci konu maliyettir. Karakutunun imal edildiği madde pahalı bir maddedir ve ağırdır. Uçak ise hafif alaşımlı ama dayanıklık malzemeden üretilir.
19) Eğer insanlar maymunlardan geldilerse, neden hala maymunlar var?
Cevap : İnsanlar maymundan gelmedikleri için maymunlar hala var. İnsanların maymundan geldikleri tezi çürütülmüş bir iddiadır.
20) Sivil savaş nasıl mümkün olabilir?
Cevap : Sivil savaş adı verilen kavram sivilleri katletmek demektir. sivillerin yaptığı savaş demek değildir. Sivillerin yaptığı savaşa milis veya gerilla mücadelesi denebilir. O yüzden sivil savaş tanımı biraz muğlak bir tanımdır.
Reklamlar
-
denize düşen damla deniz midir ? damla mıdır?
-
tavuk mu yumartadan yumurta mı tavuktan çıkar yok ya burda
ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın
-
tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan horoz un konuyla alakası demiycem ayıp olur şimdi
1) en küçük atom parçacığından gezegenlere kadar herşey neden yuvarlaktır?
2) yanlış numara çevirdiğimizde neden meşgul çalmaz?
3) yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyor?
4)Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir?
Geleceğimizi bilemez mi?
5)kediler neden hep 4 ayak üstüne düşer?
6)Eger bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır?
7)Işık 300.000 km/sn hızla yayıldığına göre karanlık hangi hızla çökmektedir?
8)Neden insanlar gökyüzünde 400 Milyon yıldız var denildiğinde inandıkları halde, yeni boyalı yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?
9)Eğer uçağın karakutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır?
10)Niçin limonlu gazozların içerisinde bir sürü suni tatlandırıci varken bulaşık deterjanında gerçek limon suyu kullanılmaktadır?
bu konular hep benim merak konum olmuştur bu konularda bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim....
"Dünyanın sorunu, Akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." B.Russell
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşcesine" Nazım Hikmet
-
Denize düşen damla deniz midir ? damla mıdır?
derwish adlı üyeden alıntı
denize düşen damla deniz midir ? damla mıdır?
Deniz; damlaların birleşmesi ile oluşmuş büyük su kitlesidir. Litaretürde; su damlası (adı üzerinde) ait olduğu yere göre adlandırılıyor. Herhangi bir su kütlesine dahil değilse, salt damla olarak adlandırılır. Herhangi bir başka kütleye dahil olduğunda kendi isminin dışına çıkarak ona dahil olur.
Aynı damla bir göle düştüğünde göl, denize düştüğünde deniz olacak ve kendi kimliğini kaybedecektir. Dolayısı ile havadaki bir damla, herhangi daha büyük bir başka kütleye dahil olmadığı müddetçe DAMLA'dır
xxxxx adlı üyeden alıntı
tavuk mu yumartadan yumurta mı tavuktan çıkar yok ya burda
Tabiiki ikisi de birbirinden çıkar. Ancak bu tür kısır döngülerin çözümünde zayıf halkadan başlanarak çözüme gitmek gerekiyor. Yani ilk'e. Öncelikle yumurtanın oluşabilmesi için (yani döngünün bir parçası) tavuğun muhakkak olması gerekiyor. Tavuk olmazsa yumurta olmayacağı için Yumurta tavuktan çıkar. Aynı zamanda bu; yaratılışın kanıtıdır. Daha doğrusu ilk olarak yumurta tavuktan çıkmış ve süreç başlamıştır
takendy adlı üyeden alıntı
tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan horoz un konuyla alakası demiycem ayıp olur şimdi
1) en küçük atom parçacığından gezegenlere kadar herşey neden yuvarlaktır?
Cevap: Çok güzel bir soru. Eğer bahsettiğimiz yuvarlak gerçek bir yuvarlak ise aslında hiçbirşey yuvarlak değildir. Cisimlerin etrafındaki ışınım ve insan beyni, çok uzaktaki ve çok küçük nesneleri otomatik olarak yuvarlağa tamamlar. Örneğin; dağlar çok uzaktan muntazam ve kavisli olarak görülmesine rağmen, yaklaştıkça sarp kayalardan oluştuğu görülmektedir. Zihnin; uzaklaşan nesneleri yuvarlatması ve keskinlikleri yok etmesi gibi bir özelliği vardır. Aynı zamnda gözün uzaktaki nesneleri flulaştırması kenarların yuvarlak algılanmasında rolü bulunur. Kalem ucu ile deftere bir nokta koyduğunuzda onu yuvarlak olarak algılarsınız. Halbuki mikroskop ile büyüttüğünüzde çokgen ve (en azından yuvarlak olmayan) bir şekil görürsünüz. Buna fading denir.
2) yanlış numara çevirdiğimizde neden meşgul çalmaz?
Cevap: Bu ülkeden ülkeye değişir. Telefon satnralinde gerekli tanımlama yapılmadığı için çalmaz. Ayrıca telefon numaraları tuşlaması bitirildiğinde telefon makinesi bunu algılayamaz. Örneğin şehir içi, ülkelerarası veya şehirdışı aramalar ile diğer aramalarınız farklı uzunlukta olabilir. Telefon cihazları telefon numarasının ne zaman bittiğini anlayamadığı için (3 hane örnek 118,111 vs. 7 haner ev iş, 11 hane cep şehirlerarası) telefonun yanlış tuşlandığını kestiremez. telefonun yanlış tuşlandığını anlayabilecek mekanizmanın santralde olması gerekir ki bu da çok maliyetlidir. çünkü her tuşa basıldığında ve belli bir süre beklendiğinde çevrilen numaranın dünyadaki tüm telefonlar içinde sorgulanması gerekir. Bu yüzden..
3) yüzmek zayıflatıyorsa balinalar nerede yanlış yapıyor?
Cevap: Balinanın sağlıklı ve ideal hali mevcut halidir. Balina şişman değil iri bir hayvandır.
4)Niçin falcıya gitmeden evvel randevu almak gereklidir? Geleceğimizi bilemez mi?
Cevap: Falcılığın doğru sonuçlar üreten bir meslek olduğunu kabul ettiğimizi düşünerek cevaplamak gerekirse : Falcılar; bana kim gelecek diye fala bakmazlar. Bakarlarsa randevu almamız gereksizdir. Ayrıca buradaki özgür irade falcı değil gidecek olan kimsedir. Gitme/gelme kararını veren kişi falcı değildir kararı veren falcıya gidecek olandır. Dolayısı ile kişilerin iradesi falcının randevu defterini düzenleyemez. Bu yüzden randevu alınır.
5)kediler neden hep 4 ayak üstüne düşer?
Cevap: Bunu ben de merak etmiş ve epey araştırmıştım. Kediler kısa mesafelerden düşerlerse 4 ayak üstüne düşemeyebilirler. Kedilerin kasları ve kemikleri çok esnektir. Düşüş esnasında vücutlarını çevirip dört ayakları üzerine yere inerler. Kedilerin kulağında dengeden sorumlu içi sıvı dolu bir bölme var.Kedi hareket ettiğinde bu sıvı vücudun durumu ile ilgili bilgiyi beyne gönderir. Kedi ona göre vücudunu çevirip ayaklarını uçan bir sincap gibi açarak yere iner. Vücut şekli (bir paraşüt gibi) hava sürtünmesi ile ağırlığını dengeler ve kedi belli bir limit hızla yere iner. Buradaki problem kedinin havadayken kendini çevirebilmesidir. Bizler havada düşerken ayaklarımızı ve kollarımızı toplayıp açabiliriz. Çünkü vücut yapımız buna uygundur. Ama kendi etrafımızda dönemeyiz. Kedilerin vücut yapısı ise buna elverişli yaratılmıştır. Örneğin kedilerde omuzu göğüs kemiklerine bağlayan kemikler yoktur. Sırt kemikleri de diğer hayvanlarınkine göre daha hızlı dönebiliyor.Kedi yeterince yüksekten düşmezse, kendini çevirecek vakit bulamaz ve yaralanır. Onun için bizlerin aksine, bir kedi alçaktan düşmektense yüksekten düşmeği yeğler!
6)Eger bugün hava sıcaklığı 0 derece ise ve yarın iki kat daha soğuk olacaksa, yarın hava kaç derece olacaktır?
Cevap: Bu sorudaki şaşırtmanın ve meselenin aslı; sıfır'ın değeri değil, "kat" kavramının karşılığı ve değeridir. Burada kat kavramı ile; mevcut sıcaklık oranı olarak kabul ediliyor. Matematik işlemde israr edilirse; bilinmeyenli denklem mantığı kullanılarak sonuca ulaşılabilir.
7)Işık 300.000 km/sn hızla yayıldığına göre karanlık hangi hızla çökmektedir?
Cevap: Işığın hızında. Karanlık ışığın var olmaması demektir. Işığın su olduğunu düşünün. Bardağa su koyduğunuzda boş kalan kısım karanlıktır. Yavaş yavaş boşalttığınızda karanlığı arttırmış olursunuz
8)Neden insanlar gökyüzünde 400 Milyon yıldız var denildiğinde inandıkları halde, yeni boyalı yazan yüzeyi elleriyle yoklarlar?
Cevap: Çünkü yıldızlara ulaşamazlar ve onlar için ütopiktir. Aslında inanmazlar. Çünkü onları genelde ilgilendirmez. 400 milyon olması ile 350 milyon olması onlar için birşey ifade etmez. Sadece çokluğu şaşırtır. Ama yeni boyalı yere kolayca ulaşabilirler. Birçok kazanın nedeni de bilindiği üzere meraktır.
9)Eğer uçağın karakutusu kaza anında parçalanmıyorsa neden bütün uçak bu kutunun üretildiği maddeden yapılmamaktadır?
Cevap: Yukarıdaki 18. Soruda cevabı vermiştim.
10)Niçin limonlu gazozların içerisinde bir sürü suni tatlandırıci varken bulaşık deterjanında gerçek limon suyu kullanılmaktadır?
Bu bilgi yanlıştır bulaşık deterjanında gerçek limon suyu kullanılmaz. Zaten;
Bulaşık deterjanlarında limon esansı kullanılmasının sebebi karşılaştırma yapılan konudaki gibi lezzetli veya organik olmasından değil limon asidinin parçalayıcı özelliği vede hoş koku vermesi içindir. Bugün hemen hemen bütün doğal maddelerin doğala özdeş aroması bulunmaktadır ve baştada söylediğim gibi deterjanda gerçek limon kullanılmaz.
bu konular hep benim merak konum olmuştur bu konularda bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim....
Cevaplar yoruma açıktır.
Saygılarımla.
-
güzel yazmışsın da
onu nitelendiren ismi veren insandır. benim merak ettiğim "deniz midir ? damla mıdır ?" varlık itibari ile, mesela bir ormanı oluşturan her ağaç aslında ağaç mıdır yoksa orman mıdır ?
-
derwish adlı üyeden alıntı
güzel yazmışsın da
onu nitelendiren ismi veren insandır. benim merak ettiğim "deniz midir ? damla mıdır ?" varlık itibari ile, mesela bir ormanı oluşturan her ağaç aslında ağaç mıdır yoksa orman mıdır ?
Deniz damlaların birleşmesinden oluşur. Tek başına damladır. Denize katıldığında damlalık özelliğini yitirir. Yani su damlası, katıldığı yerin anlamını alır. Aynı damla şişe suyuna bırakıldığında artık damla olmaz. Adı Şişe suyu olur. Ama bir damla nereden düşerse düşsün denizden de gelse, şişe suyundan da musluktan da; adı damladır.
Dünyadaki birçok şey, birleşerek yeni isim alırlar. Örneğin kol, bacak, göz gibi organlar ayrı isimleri olmasına rağmen; karşıdan size doğru gelen birine iki kol, iki bacak, iki göz bir burun geliyor demezsiniz. Biri geliyor dersiniz.
Nesneler, varlıklar; bileşik halini aldıktan sonra öz niteliklerini kaybedebildikleri gibi, kaybetmeyebilirler de. Örneğin siz şeker, irmik, su ve fıstığı kavurduktan sonra, artık şekeri ayrı olarak düşünmezsiniz. Karşınızda yeni bir nesne bulunur. Helva. Ama onların neden oluştuğunu bilebilirsiniz. Bu normaldir.
Bahsi geçen su damlası; 2 Hidrojen 1 Oksijen atomundan oluşur ama siz ona su damlası dersiniz. bunlar ayrıştırılabildiği gibi, bileşik haline geldikten sonra ayrıştırılamayan varlıklar da vardır. Örneğin insan, erkek ve kadının birleşiminden ve mayisinden oluşur. Daha sonra insanı anne ve baba olarak ikiye ayıramazsınız. Bu birleşimden yeni bir muhteviyat oluşmuştur.
Velhasılkelam;
Bileşikler yeni isimler altında tezahür edebilir. Yeni isimler altında vücud bulabilir. Bunların bazıları mevcut durumdan ayrıldıklarında eski hallerine dönebilir, kimisi ise absorbe olarak mevcut durumun ta kendisi olabilir.
Saygı ve sevgilerimle.
-
burada deniz ismini ve anlamını veren insandır. gelen kol bacak insandır, çünkü kol ve bacak ya da göz ayrı olarak dünyada yer almaz, bütün halindedirler.
benim anlatmak istediğim ; insanın verdiği anlamı bir kenara bırakırsak oradaki damla deniz midir ? damla kendinden başka bir varlığa mı dönüşür yoksa halen damla mıdır ?
-
adamın adı bill GATES ama işletim sistemi WİNDOWS. neden?
bu soruyuda bilirsen 125.000 ytl lik soruya geçmeye hak kazanıcaksın
ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın
-
derwish adlı üyeden alıntı
burada deniz ismini ve anlamını veren insandır. gelen kol bacak insandır, çünkü kol ve bacak ya da göz ayrı olarak dünyada yer almaz, bütün halindedirler.
benim anlatmak istediğim ; insanın verdiği anlamı bir kenara bırakırsak oradaki damla deniz midir ? damla kendinden başka bir varlığa mı dönüşür yoksa halen damla mıdır ?
Varlıklar; kendi içinde kendi isimlerini barındırmazlar. Bu konu bir nitelik ve nicelik konusudur. Söylemek istediğiniz bu ise; damla kendi içinde "ismen" (ki isim bir niceliktir) damla olmayabilirdir. Damlaya damla adını veren biziz. Ancak içindeki isim damla olmayabilir (Muhtemelen de değildir) Varlıkların kadim isimleri yaratılışta bellidir ve bu isimler söylediğim gibi Kadim'dir.
Ben damla denizmidir sorusunun cevabını vermiştim ama tekrar vereyim. Damla tek başına damladır. Ama diğer yoldaşları ile birlikte niceliği değişir. Deniz'de olur Okyanus'da olur, Dere'de olur. Dereye ve denize bakıp damlayı görmezsiniz.
Damla kendinden başka bir varlığa dönüşür.
Çünkü;
Bir damlanın damla olabilmesi için belli oranda kütlesi olması gerekir, o kütlenin üzerine çıktığı an veya indiği an ismi değişir. Kütle fazlalaşırsa göl olabilir, azalırsa zerre olur.
Aslında bizim damla ismini verdiğimiz şey, suyun oranıdır ve şeklidir. Suyun oranı fazlalaşırsa büyük damla olur, biraz daha fazlalaşırsa çok büyük bir damla olur, daha fazlalaşırsa su birikintisi olur, biraz daha fazla olursa küçük bir gölet olur vs.. vs..
xxxxx adlı üyeden alıntı
adamın adı bill GATES ama işletim sistemi WİNDOWS. neden?
bu soruyuda bilirsen 125.000 ytl lik soruya geçmeye hak kazanıcaksın
Öncelikle; soruları bilmeye değil, sorulara cevap bulmaya çalışıyoruz. Bunun adını koyalım. Soruya gelince.
Kişilerin isimleri ile şirket veya ürünlerinin isimleri arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Bu bir seçenektir ve çok az kullanılır. ALO deterjan ürününün sahibinin adı ALO olmadığı gibi, Tofaş isminde biri de yoktur
Windows işletim sisteminin adının bu olmasının sebebinin, özgür pencere sisteminden olduğunu biliyorum. Windows ve MultiTasking işletim sistemlerinden önce DOS, Unix, Zenix, QNX gibi işletim sistemlerinda multi tasking (çoklu uygulama) seçeneği bulunmuyordu. Yani aynı anda sadece 1 program çalıştırabiliyordunuz ve başka bir programa geçmek istediğinizde çalışılan programı kapatıyordunuz.
Windows işletim sisteminin çığır açtığı konu, her programın bir pencere içinde bağımsız olarak çalıştırılarak multi-tasking uygulaması olmasıydı. Windows kelimesinin ingilizce karşılığı pencerelerdir.
Sebep budur.
Bilgi : Dos altında sınırlı multi tasking İlk resident (Bu tür programlara TSR ismi verildi sonrasında.) program Borland SideKick isimli programdı. Bu program bir hotkey yardımı ile çalıştırılır ve çok kullanılan bazı organizer işlemlerini yapardı.
Saygılarımla.
-
sanırım bu forum için ağır geldi konular
ne bileyim yani balina neden şişman ?
-
Noolcek bu memleketin hali?????
Tüm yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum....
-
patriote adlı üyeden alıntı
Noolcek bu memleketin hali?????
Tüm yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum....
bu sorunun cevabını bilmek için genel kültür sahibi olmaya gerek yokki türkiyede yaşa yeter
-
memleket hali
patriote adlı üyeden alıntı
Noolcek bu memleketin hali?????
Tüm yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum....
kusura bakma birader ama bu konunun tartışma yeri burası mıdır? nerede içki masası, nerede mezeler, memleket bu şekilde mi tartışılır, teessüf ederim.
lütfen konuyu çarpıtmayalım....
-
Nolcek memleketin hali meselesiyle ilgili bir fıkra vardı.
İki Alman bir barda oturmuş içiyorlarmış.
Barmen Türkmüş.
Bunlara rakı ısmarlamış.
Rakı Almanların çok hoşuna gitmiş.
Birinci kadehi bitirdikten sonra, ikinciyi istemişler.
Süper eğleniyorlarmış.
Üçüncü kadehten sonra kalkıp oynamaya başlamışlar.
Dördüncü kadehi dikince ikiside durgunlaşıp hüzünlü bir şekilde başlarını öne eğip düşünmeye başlamışlar.
Barmen şaşırmış.
Yahu demiş,
biraz önce gülüp eğleniyordunuz.
Noolduki böyle...
Almanlardan biri yavaşça başını kaldırmış.
Barmene bakmış, ve sormuş...
Noolcak bu Almanyanın hali?????
Derwiş haklısın.
Rakısız mezesiz olmaz bu işler...
-
1) Eğer bir adam bir ormanın ortasında tek başına konuşuyorsa
söylediklerinin yanlış olduğundan söz edilebilir mi?
Cevap : Bir seyin yanlis veya dogrulugu insana göre belirlenir. Yani yanlışlık veya doğruluğun kriteri insan tarafından belirlendiği için, kişi eğer kendi söylediğinin yorumunu kafasında yaparsa yanlıştıktan söz edilebilir. Örneğin buradaki ağaçlar mavidir derse. Ve ondan sonra ne dediğini düşünürse, yanlış olduğuna kanaat getirir. Düşünmezse söylediğinin önemi yoktur. Zaten düşünmeyen şey de insan değildir
Bitkisel hayata veya komaya girince insanlıktan çıkılmaz.
2) Eğer bir şizofren diğer kişiliğini ölümle tehdit ediyorsa, bir
rehinelik durumundan söz edilebilir mi?
Cevap : Hayır. Rehin veya rehinelik'te aslolan kütledir. Kütlenin olmadığı yerde eylem olmaz. Şizofren kişinin diğer kişiliği psikolojik ve kütlesiz olduğu için rehine durumu sözkonusu değildir. (Buna benzer bir olay CELL / Hücre isimli filmde işlenmişti. Mükemmel bir filmdir herkesin izlemesini tavsiye ederim. Bir şizofrenin bilinçaltının filmini çekmişler)
Söz edilebilir. Eğer rehinelik için kütle şart olsaydı bankalar parayı rehin tutamazlardı.
3) Tabelacılar greve giderlerse, ellerindeki pankartlara birşey yazabilirler mi?
Cevap : Grevin içeriğine de bağlı. Sorulan sorunun gerçekleşebilmesi için; öncelikle grevin "birşey yazmama üzerine olması" gerekir. Amaç iş bırakma dahi olsa, iş bırakma yazmamayı kapsamaz. Grev tanımı; işi harfien yapmamak manasına geliyorsa teorik olarak birşey yazmamaları gerekir. Ancak hiçbir grev %100 katılımla sağlanmaz ve amaç/sonuç için bu fedakarlık (yani kural ihlali) basit bir fedakarlıktır. Böyle bir durumda akıl daha baskın geleceği için her halükarda pankart yazılır.
Yazabilirler. Taksi şöfürleri greve giderken taksilerini kullanabilirlerse tabelacılar da yazarlar.
4) Neden fare lezzetli kedi maması yoktur?
Cevap : Çünkü kedilerin fare yediği yanlış bilinen bir gerçektir. Kediler fareler dikkatini çektiği için kovalarlar. eğer çok aç değillerse yakaladıklarında da onu parçalarlar. Açlarsa birazını yerler. Ama çok nadiren fare yerler. Tıpkı tavşanların havuç yememesi gibi. Tavşanlar da marul yer havuç değil ama hep havuç tasviri yapılır.
Kediler fare yerler, özellikle doğada kaldıkları zaman. Ama kedinin ilgisini daha çok çeken başka lezzetler de vardır.
5) Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu tükenmekte olan bir bitkiyle
besleniyorsa ne yapmalı?
Cevap : Cok güzel bir soru. Ama cevap basit. Soyu tükenmekte olan bitki acilen islah edilmeli ve cogaltilmalidir. Bu tür kisir döngüler aşılırken, en zayıf halka hangisi ise çözüme ondan başlanır.
Doğru.
6) Neden koyunlar yağmur yağdığında çekmezler?
Cevap : Çekme dedigimiz kavram yünün degil kumaşın/dokumanın özelliğidir. Kumaşın dokumasındaki dokuma aralıklarının yakınlaşmasıdır. Bu yüzden.
Doğru.
7) Neden kamikaze pilotları kask takarlar?
Cevap : Çünkü her mesleğin olduğu gibi bu mesleğinde değişmez kuralları vardır. Kask takmak da pilotlukta bir kuraldır. Ayrıca kamikazeler ölüm dalışını gerçekleştirdikleri yere uçarak giderler. Burada hava basıncı, düşmanla karşılaşma, uçağın ters dönme ihtimaline karşı zaten başlarında kask olma durumu vardır. İşlerini tamamlamadan önce ters dönen uçaklarında kafalarının cama çarpıp yarılmasını istememeleri doğaldır Yanısıra; onurlu insanlar ölüme giderken psikolojik olarak; uğruna hayatlarını verdikleri mesleklerinin gereğini tam olarak yerine getirme düşüncesindedirler.
Doğru.
8) Ötenazi uygulanacak bir insana yapılacak iğne neden sterilize edilir?
Cevap : Bu da yukarıdaki gibi bir kuraldır. Bu işi yapan kişiler genelde bu işi sürekli olarak yaptıklarından el alışkanlığı ile bunu yaparlar. Nasılki 20 sene aynı aracı kullanan kişi, yeni bir araç kullanmaya başladığında örneğin vites konusunda sürekli şaşırır, kapıyıy açmak için elini eski aracının açma mandalına götürür ise bu konu da böyledir. Ayrıca bir insanın öldürülmesi, pis bir iğne ile öldürülmesini gerektirmez.
Doğru sayılır.
9) Eğer bir kaplumbağanın kabuğu yoksa çıplak mıdır yoksa evsiz mi?
Cevap : İkisi de degildir. Kaplumbaga'nin ciplakligi zaten kabugu ile birlikte oluş halidir. Cünkü hayvanlar örtünmezler. Evsiz değildir çünkü hayvanların evi yoktur. Kaplumbağa'nın yaratılışı o şekildedir. üzerindeki kabuk sonradan gelmediği için alınmış bir mülk yoktur.
Kaplumbağanın kabuğu yoksa ölü kaplumbağadır. Kaplumbağaların omurgası bağalarına (kabuk) birleşiktir.
10) Vejetaryenler hayvan şeklinde krakerlerden yiyebilirler mi?
Cevap : Yiyebilirler. Vejeteryanlar et yemezler, kraker değil
Vejetaryenine göre değişir.
11) Eğer bir işi başarmayı seçip de, başarılı olursanız, aslında
hangisini yapmış olursunuz?
Cevap : Ne sorulmak istediğini anlayamadım..
Anlamayacak bir şey yok, başarmış olursunuz.
12) Sağır ve dilsiz bir insan küfür ederse, annesi ellerini yıkamasını
mı söylemeli?
Cevap : Anlamsız bir soru
Yazarak küfretmeli veya nah çekmeli. Ayrıca annem bana küfredince ağzını yıka demedi hiç
13) Krematoryumlarda yanarak ölmüşler için indirim yapılmalı mı?
Cevap : Bu şuna benzer. Çayı şekersiz içenlere şeker indirimi yapılmalımı. Mantıki olarak yapılmalı. Etik olarak yapılmamalı. Buradaki kriter süre ise; zaten yanmış olan bir insan daha kısada kül olacağı için indirim yapılmalıdır. Eğer iş başına ücret alınıyorsa yapılmamalıdır. Örneğin firma, cesedin niteliği beni ilgilendirmez, buradan fırına her ne girerse girsin ücreti şu kadardır diyebilir. (Ki muhtemelen böyle demektedir) O zaman indirim yapılmaz tabiiki.
Yapılabilir. Hatta az yakma, çok yakma, içi sulu kalacak şekilde pişirme, tam küle çevirme vs. için de farklı tarifeler uygulanabilir. Krematoryum sahibine bağlı.
14) Eğer trafik kazalarının çoğu evden çıktıktan 5 km sonra oluyorsa,
insanlar neden 10 km öteye taşınmazlar?
Cevap : Eğer böyle bir gerçek varsa (Ki sanmam ) Çünkü gittikleri istikamete göre 5nci veya 15nci kilometrede tekrar kaza yapacaklarını bildikleri için olabilir. 0 şu anki nokta. 10'da yeni taşınılan. geriye gelirse 5 ileri giderse 15'nci km.
Evden çıktıktan sonra 5 km, her ev için geçerlidir.
15) Eğer dünya bir sahneyse, seyirciler nerede oturuyor?
Cevap : İhtilmaller üzerine fikir yürütülebilir ama cevap verilmemelidir. emin olunmayan sorulara emin cevap verilmesi yanlış olabilir.
Hepimiz seyirciyiz.
16) Eğer polis bir mim sanatçısını tutuklarsa, ona da susma hakkını
kullanabileceğini söylerler mi?
Cevap : mim sanatçısı ne demek bilmiyorum.
Sözsüz, sadece hareketlerle yapılan tiyatro. Söylerler, çünkü mim sanatçıları dilsiz değildir. Kafasına sopayla vurun, ah derler. Denedim, oldu.
17) Eğer onları avlayamıyorsak bir turist mevsiminden nasıl söz edilebilir?
Cevap : mevsim ile avcılık arasında zorunlu bir ilişki yoktur, dolayısı ile söz edilebilir
Ben ara sıra Rus turist kızları avlıyorum. Turist mevsiminde söz edilebilir.
18) Eğer bir uçağın karakutusuna bir kazada hiçbir şey olmuyorsa, tüm
uçak neden bu maddeden yapılmaz?
Cevap : Bunun iki sebebi var. Birincisi uçak karakutu gibi korumalı bir ortamda durmuyor, devasa bir gövdesi var ve büyük bir basınç altında çok yüksek bir süratte ilerliyor. Dolayısı ile; karakutunun materyalinden bile yapılmış olsa o süratte, o büyüklükte ve basınç altında çarptığında benzer bir sonuç yaşanacaktır. Karakutu uçağın içinde korumalı bir bölmede durmaktadır, uçmamaktadır . İkinci konu maliyettir. Karakutunun imal edildiği madde pahalı bir maddedir ve ağırdır. Uçak ise hafif alaşımlı ama dayanıklık malzemeden üretilir.
Kask koruyucuysa neden ayağına takmıyorsun?
19) Eğer insanlar maymunlardan geldilerse, neden hala maymunlar var?
Cevap : İnsanlar maymundan gelmedikleri için maymunlar hala var. İnsanların maymundan geldikleri tezi çürütülmüş bir iddiadır.
Tamamen hatalı değil, ama özde yanlış.
İnsanlar maymunlardan gelmemiştir, sadece ataları ortaktır. Kedinin aslandan türememesi veya benim kuzenimden evrimleşmemem gibi bir durumdur. İkisi de aynı ortak atadan evrimleşmiştir.
20) Sivil savaş nasıl mümkün olabilir?
Cevap : Sivil savaş adı verilen kavram sivilleri katletmek demektir. sivillerin yaptığı savaş demek değildir. Sivillerin yaptığı savaşa milis veya gerilla mücadelesi denebilir. O yüzden sivil savaş tanımı biraz muğlak bir tanımdır.
Veremle Savaş'ta olduğu gibi olur. Düşman verem mikrobunu yok etmek için hepsi sivil olan doktorlar ve hemşireler savaş açarlar, silah olarak ilaç kullanırlar.
Xnode, çok iyi bir ortalama tutturduğunu söyleyemem.
-
Khutuck adlı üyeden alıntı
Xnode, çok iyi bir ortalama tutturduğunu söyleyemem.
Kime göre.. Neye göre. Sana göre mi ?
Mümkündür
Katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Khutuck adlı üyeden alıntı
Bitkisel hayata veya komaya girince insanlıktan çıkılmaz.
İlgisiz.
Khutuck adlı üyeden alıntı
Söz edilebilir. Eğer rehinelik için kütle şart olsaydı bankalar parayı rehin tutamazlardı.
Paranın kütlesi olduğundan rehin tutulabilir. Yanlış cevap.
Khutuck adlı üyeden alıntı
Yazabilirler. Taksi şöfürleri greve giderken taksilerini kullanabilirlerse tabelacılar da yazarlar.
Meslek ile günlük kullanım farklı şeylerdir. Bir kimsenin mesleğini yapması günlük hayattaki kullanımını engellemez. Dolayısı ile yanlış cevap
Khutuck adlı üyeden alıntı
Yazarak küfretmeli veya nah çekmeli. Ayrıca annem bana küfredince ağzını yıka demedi hiç
?
Khutuck adlı üyeden alıntı
Ben ara sıra Rus turist kızları avlıyorum. Turist mevsiminde söz edilebilir.
?
Khutuck adlı üyeden alıntı
Kask koruyucuysa neden ayağına takmıyorsun?
?
Khutuck adlı üyeden alıntı
tamamen hatalı değil, ama özde yanlış.
İnsanlar maymunlardan gelmemiştir, sadece ataları ortaktır. Kedinin aslandan türememesi veya benim kuzenimden evrimleşmemem gibi bir durumdur. İkisi de aynı ortak atadan evrimleşmiştir.
Yanlış cevap. Zira insanın evrimi bir gerçek değil teoridir ve ispatlı değildir. Eğer doğru olsaydı kanun olurdu bu yüzden teori. Mutasyon
Khutuck adlı üyeden alıntı
Veremle Savaş'ta olduğu gibi olur. Düşman verem mikrobunu yok etmek için hepsi sivil olan doktorlar ve hemşireler savaş açarlar, silah olarak ilaç kullanırlar.
İlgisiz cevap
-
@Xnode;
evrim bilimsel bir gerçektir.
Milyonlarca defa ispatlanmış ve bilim adamları tarafından kabul edilmiştir.
Fakat genel yanılgı seninde yaptığın gibi, Darwin'in Evrim teorisi ile evrim kelimesinin genel anlamının bir tutulmasıdır.
Darwin ortaya bir teori koymuştur.
Bu teorinin dayanağı olan bulgular bilim adamlarınca tartışılmış ve günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir.
Fakat Evrim genel bir kavramdır.
Evrim deyince sadece insanın evrimi olarak anlaşılmamalıdır.
Maddenin, beynin, dünyanın ve hatta teknolojinin evrimi söz konusudur.
Yeryüzündeki hemen hemen tüm dinlere göre ise insan yaratılmıştır.(Genesis)
Sadece kuran yaratılış esasından bahsederken, kademe kademe yaratılıştan bahseder. Bir de topraktan yaratılma konusu vardır ki benim boyumu aşar...
Zaten amacım bu değil.
Fakat insanın evrimi konusunda, dini telkinlerin etkisiyle, objektif bir bakış açısı yakalamak pek mümkün görünmüyor.
Bu nedenle tartışmak boşuna olur.
Senin de dediğin gibi tam olarak ispatlanmış bir konu da değildir.
Fakat her ne kadar ispatlanmamış olsa da, tanıdığım zaman maymundan gelmiş olmalarına ihtimal verdiğim insanlar da yok değil.
Hatta değişik hayvan türlerinin de etkisini taşıyan çok insan var maalesef....
-
kem küm,
çok yüksek hızlı bir kamera ile ince akan bir musluk görüntülenirse damlacıklar halinde aktığını görürüz. İnsan gözünün algılama hızı yetmediği için onu flu ve tek şerit halinde görür. Şimdi asıl enteresan gelen bana, eğer akan bir dereyi çok çok çok çok çok çok çok hızlı bir makina ile görüntülersek yine o damlcıkları görürüz. Henüz böyle bir kamera olmamasına rağmen bu gerçek. Haliyle bildiğimiz, anlamlar yüklediğimiz hemen herşey aslında sadece bizim dünyamızda var olagelen şeyler.
mesela, bir nesnenin hızını ölçek için başka bir nesneye ihtiyaç vardır. Şöyle ki;
hız tek başına ola bir şey değildir. O harekettir. Hız bir nesnenin başka bir nesneye göre olan hareketinin ölçümüdür.
Genelde arabanın hızını ölçerken sabit duran bir nesne olduğunuzu varsayarak ölçersiniz ama aslında o bulduğunuz hız sizin hızınıza konumunuza göre o aracın hızıdır.
Hal böyle olunca Astronom Prof. olan babamla dünya'nın hızının nasıl belirlendiği üzerine çok ateşli bir tartışma geçirdik.
onun cevanı ' çok çok uzaktaki yıldızlardan bazıları okadar uzaktadırlar ve okadar yavaştırlar ki sabit olarak alınırlar ve bilimum formullerle dünya'nın hızı bulunur. '
e peki o yıldız aslında zaten durmuyorken, siz kendi hızınızı ona göre alırsanız, kendi hınızın da göreli bir hız olur.
zira bütün bildiğiniz matematik aslında bir şeylerin 'var sayarak' ya da 'yok sayarak' yapılan işlemlerdir.
duşmuşsunuzdur ; aslında A nesnesinden B nesnesine eğer kalan mesafenin yarısını alarak ilerlerseniz asla varamazsınız. çüknü her zaman geriye bir sayı kalacaktır bu yarısına bölme işleminde.
ve madem 1 ile 2 nin arasında sonsuz 'sayıda' 'rakam' vardır ozaman saat nasıl olur da 1'den 2'ye geçer, şöyle geçer; geçtiğini var sayarsan geçer.
Aslında güneş hiçbir zaman aynı saatte, aynı yerden aynı anda doğmaz ya da batmaz. Hep değişir. Yani aslında bildiğiniz tüm kavramlar gerçek değildir.
Ve nasıl insan ya da başka bir canlı uzaya çıkınca nefes alamaz basınç sapıtması olur ölür patlar bişiler olur, aynı o şekilde denizdeki balığı dışarı çıkartın, ağız haraketlerine bakın, şekline bakın aynı şeyi görürsünüz, ve o yüzden zaten denize girerken de uzaya çıkarken giyilene benzeyen kıyafetler giyilir.
Mutlak inanç diye bir şey de vardır.
Şunun gibi, arabanın nasıl yapıldığını bilmediğimiz, hatta nasıl olur da gider hiç anlamadığımız halde, frene basacağımızda duracağına olan mutlak inancımız yüzünden gaza basarız. Bu mutlak inanç doktordan alığınız ve ne olduğunu aslında hiç bilmediğiniz bir cismi iyileşeceğiniz mutlak inancı ile yutarsınız.
Aslında onu içenlerin kaçı ölmüş kaçı kalmış hiçbir zaman bilemezsiniz, sadece size söylenir, ve siz inanırsınız, çünkü onlar doktordur.
tabular burdan gelir. Bir prof. doktor demişti ki, alsında benim verdiğim ilacı içen hasta ve afrikada büyücü dediğimiz insanları verdikleri maymun bacaklarını yiyen insan arasında hiçbir fark yok. Ve şaşırtıcıdır ki, iyileştirme oranları çok ciddi durumlar hariç oldukça yakındır.
daha neler gelio aklıma neler.
aslında böyle bir sohbeti karşılıklı yapabilmek isterdim zira hiçbir arkadaşım çekici bulmuyor böyle şeyleri. amaaaan ne düşünüyon sende diolar, sonra da insan düşünen canlı diğer hayvanlardan üstün diyolar..
garip
-
1) Eğer bir adam bir ormanın ortasında tek başına konuşuyorsa
söylediklerinin yanlış olduğundan söz edilebilir mi?
Cevap : Bir seyin yanlis veya dogrulugu insana göre belirlenir. Yani yanlışlık veya doğruluğun kriteri insan tarafından belirlendiği için, kişi eğer kendi söylediğinin yorumunu kafasında yaparsa yanlıştıktan söz edilebilir. Örneğin buradaki ağaçlar mavidir derse. Ve ondan sonra ne dediğini düşünürse, yanlış olduğuna kanaat getirir. Düşünmezse söylediğinin önemi yoktur. Zaten düşünmeyen şey de insan değildir
Söz edilemez. Doğruluk/yanlışlık yere-kişiye bağımlı değildir.
Not:Bitkisel hayata veya komaya girince insanlıktan çıkılmaz.
Paranın kütlesi teorik olarak sıfırlanabilir. Dolaşımdaki para (banknotlar/M1 para) toplam para miktarının %10'unu teşkil eder. Geri kalan %90 ise elektronik ortamdadır. Eğer elektronun kütlesini hesaba katacaksan da, 1-0 kodlamadaki akımın (elektronun) yokluğu ile gösterilen 0'ları öne sürerim
Evrim bilim dünyasında çok genel kabul gören bir teoridir. Şu anda canlıların oluşumunu açıklayan en iyi teoridir.
Sivil savaş (civil war), ingilizceden geçmiş bir kelimedir. Aslında Türkçe'deki tam akrşılığı iç savaştır. İç savaşlarda ordu olan/olmayan silahlı gruplar birbirleriyle çatışır. Cenevre sözleşmesi orduların yapısını açıkça belirtir. Örneğin şu andaki Irak'taki iç karışıklık (ABD Ordusunu saymazsak) bir sivil (iç) savaştır. Çarpışan gruplar sivildir, ordu mensubu değillerdir, ancak gerilla savaşı da yapmamakta, şehirler ele geçrimektedir.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler