Alonso’nun karizmasını takım arkadaşı çizdi
Alonso’nun karizmasını takım arkadaşı çizdi Bu sezon Renault’dan McLaren Mercedes’a transfer olan Formula 1’in son şampiyonu Fernando Alonso, Schumacher’in emekli olmasının ardından rahat nefes alacağım derken, ummadığı bir rakiple karşılaştı.
Alonso, Formula 1’de rakiplerinden bile beklemediği darbeyi kendi kalesinin içinden, McLaren Mercedes’ten yedi. Takımın çaylak pilotu Lewis Hamilton sezonun geride kalan dört yarışının ardından takım arkadaşının karizmazını çizdi. Formula 1’in ilk siyahi pilotu olan Hamilton yalnızca takım arkadaşının değil aynı zamanda F1’deki rakiplerinin de kendilerini ön incelemeye almasına neden oldu.
Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda 2006 sezonu geride kaldığında belki de derin bir nefes alan pilotların en başında Fernando Alonso yer alıyordu. Takımı Renault ile iki kez arka arkaya şampiyonluğa uzanan Alonso hem şampiyonluğu elde etmesi hem de en büyük rakibi olan Michael Schumacher’in Formula 1 kariyerini sonlandırması ile birlikte 2006 sezonunun son yarışını derin bir rahatlama nefesini içine çekerek tamamladı. Yeni sezonda güçlenen McLaren Mercedes ile yarışacak olması da onun rahatlamasının en önemli nedenlerinden birini oluşturuyordu.
NERDEN BİLSİN HAMILTON’U
Yeni takımı ve Schumacher’in olmadığı bir sezonda Alonso belki de üçüncü şampiyonluğuna çok rahat bir şekilde ulaşacağını düşünüyordu. Elbette onun elinde tuttuğu rakipler listesi de son derece kalabalıktı. Ama geride bıraktığı iki sezonda da var olan rakiplerini rahatlıkla geride bırakmış ve kendisini en çok zorlayan pilot ise emekliye ayrılıp, karısının ve çocuklarının yanına dönmüştü.
Ancak McLaren Mercedes Takımı’na transfer olan Fernando Alonso’nun atladığı en önemli konu herhalde yanı başına bakmak oldu. O herhalde takımın çaylak pilotu Lewis Hamilton’un böyle bir çıkış yapacağını Formula 1 otoritelerinin büyük bir bölümü gibi hiç mi hiç hesaba katmamıştı. Ferrari ve Renault pilotları başta olmak üzere kendisini zaman zaman diğer takım pilotlarının da zorlayabileceğini düşünmüştü. Ama söylediğimiz gibi Alonso rakiplerinden beklediği darbeyi hiç ummadığı bir yer olan kendi kalesinin içinden yani McLaren Mercedes’ten yedi.
Sezonun geride kalan ilk dört yarışını kısaca bir hatırlayacak olursak: Alonso açılış yarışı olan Avustralya’da Kimi Raikkonen’in arkasında kalarak ikinci olurken, takım arkadaşı Hamilton onun hemen arkasında üçüncü sırada finiş gördü. Alonso sezonun ikinci yarışı olan Malezya’yı da kazanarak iddiasını artırdı. Ancak arkasına baktığında ikincilik sırasında yine takım arkadaşını görünce herhalde biraz olsun tereddüt etmeye başladı. Üçüncü yarışta ise Alonso’nun hiç beklemediği başına geldi ve Hamilton ikinci sırada finiş görürken o ise ancak beşincilik sırasında yer bulabildi. Bu sonuç bile onu takım arkadaşıyla birlikte olsa bile liderlik koltuğunda tutmaya yetti. Fakat dördüncü yarış olan İspanya Grand Prix’sinde, üstelik Alonso’nun kendi seyircisi önünde çaylak Hamilton son iki yılın şampiyonunu bir kez daha geride bıraktı. Durum böyle olunca ilk dört yarışın ardından Hamilton 30 puanla Pilotlar Şampiyonası’nın tek başına lideri oldu. Alonso ise takım arkadaşının iki puan arkasında ikinci sırada kaldı. Üstelik Hamilton liderlik kürsüsüne daha hiç birincilik elde etmeden oturdu.
Alonso neler yaptı
Formula 1’in son iki sezonunu elbette İspanyol pilot Alonso damgasını vurdu. 29 Temmuz 1981 İspanya doğumlu olan Fernando Alonso, 2001 yılında Avustralya’da Formula 1 kariyerinin ilk startını aldı. Bugüne kadar 92 yarışta start alan Alonso, 16 birincilik elde etti. 409 puan toplayan Alonso, 40 kez podyuma çıkarken 15 sıralama turu birinciliğinin de sahibi. 2005 sezonunda şampiyon olarak Formula 1 tarihinin en genç şampiyon olan pilotu unvanına sahip olan Alonso aynı başarıyı 2006 sezonunda da tamamladıktan sonra bu başarıları elde ettiği Renault Takımı’na veda ederek McLaren Mercedes’e transfer oldu. Fakat Alonso aynı otomobilleri kullanıyor olmalarına rağmen kariyerinde henüz kendisinin 20’de 1’e kadar bile start almamış olan Hamilton’un gerisinde kaldı.
Peki kim bu Hamilton
Aslında Formula 1’in ilk siyahi pilotu olan Lewis Hamilton’u bizler geçtiğimiz yıl GP2 Şampiyonası’nda duyduk. Sezona adeta ambargo koyan ve son derece efendi bir kişiliğe sahip olan Hamilton geçtiğimiz sezonu GP2’de açık ara lider olarak tamamladı. McLaren Mercedes Takımı tarafından 10 yıl önce keşfedilen ve altyapı da geliştirmeye alınan Hamilton, 7 Ocak 1985’te İngiltere’de dünyaya geldi.1.74 m uzunluğunda ve 64 kg ağırlığında olan Hamilton bekar olduğu için genç kızlarında yeni gözdelerinden olmuş durumda. 1995 yılında karting yarışları ile motorsporları kariyerine start veren Hamilton, bu yarışlarda elde ettiği başarılı sonuçların ardından 2003 yılında Formula Renault İngiltere’nin şampiyonu oldu. 2005 yılında F3 Euroseries şampiyonluğunu elde eden Hamilton, 2006 yılında ise Formula 1’in alt kategorisi olan GP2’nin şampiyonu oldu. Her zaman McLaren Mercedes himayesi altında olan Hamilton, 2006 sezonu sona erdiğinde ise takım yöneticileri tarafından ikinci koltuk emanet edilerek ödüllendirildi. Formula 1 kariyerinde henüz dört yarışı geride bırakan 22 yaşındaki F1’in ilk siyahi pilotu Hamilton, Pilotlar Şampiyonası’nın lideri. Fakat onun en önemli özelliklerinden birisi ise F1’in efsane ismi Ayrton Senna ile özdeşleştirilmesi. Onun sürüş stiline ve karakterine son derece benzer olan Hamilton şimdiden F1’in yeni Senna’sı olarak adlandırılıyor. Şampiyon bir takım arkadaşına sahip olmak gibi ciddi bir baskı altında sezona başlayan Hamilton bu gidişle Alonso’nun tüm rekorlarını elinden alacak gibi görünüyor.
Renault birincilikten yedinciliğe geriledi
İspanyol Alonso’nun da hakkını kesinlikle vermek gerekiyor. Formula 1 tarihine adını altın harflerle yazdıran pilotlardan biri olan Alonso, 2002 ile 2006 yılları arasında görev aldığı Renault’nun başarısında önemli bir pay sahibi. Hatta nasıl bir pay sahibi olduğunu bu yıl Renault Takımı’nın elde ettiği sonuçlara bakarak açıkça görüyoruz. Renault’nun ilk dört yarışı gerçekten de son iki yılın her iki dalda da şampiyon olan takımı için gerçek anlamda bir kabusa dönüşmüş durumda. Markalar Şampiyonası’nda dördüncü sırada bulunan Renault, Pilotlar Şampiyonası’nda ise Giancarlo Fisichella ile yedinci sırada yer alıyor. Fakat Renault’nun sıralamadaki bu yerleri yanıltıcı olmasın. Şimdiden Markalar Şampiyonası’nda Renault lider McLaren Mercedes’in 47 puan gerisinde kalırken, Fisichella’da lider Hamilton’un 22 puan gerisinde kalıyor. Takıma büyük umutlarla dahil edilen ve öncesinde elde ettiği başarılarla büyük umutlar bağlanan Heikki Kovalainen’in ise takıma bir katkısı olamadı. Kovalainen topladığı 3 puanla hayal kırıklığı yaşatırken 11’inci sırada yer alıyor.
Bakalım, şimdi gözlerimizi bu hafta sonu düzenlenecek olan Monako Grand Prix’sine çevirdik. Bu şehir yarışında gözler en çok McLaren Mercedes ekibinin kendi içinde yaşanan rekabette ve Renault Takımı’nın neler yapacağında olacak.