Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
25. sayfa BirinciBirinci ... 152324252627 ... SonuncuSonuncu

UFO Gerçeği ? Sizce UFO Var mı ?

    REKLAM ALANI
  1. #481
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    Resim Mesim gözükmüyor be kardeşim
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #482
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    15 Ekim 2008
    bence uzayda hayat olması çok doğal çünki evren çok büyük kim bilir uzaklarda neler var lakin ufo yapacak teknolojide yani insanlardan daha ilerde ve akıl sahibi canlıların olduğunu hiç sanamam daha ilkel yaşam formları düşünülebilir

  3. #483

    Üyelik
    29 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Honda Beat
    Ya madem bu ufolar var kaç senedir neden dünyaya inipte bizle tanışmıolar onu anlamıom ne kdr çekingen yaratıktır bunlar ya

  4. #484

    Üyelik
    06 Ekim 2008
    Şehir
    Samsun
    Motosikleti
    H.D. Night Rod
    bence UFO işi abartıo evrende sekotrigatilyonlardan bile fazla(bildiim en büyük sayı) gezegen ve güneş sistemi var bi güneş sisteminin yerleşebileceği binlerce kombinasyon canlı yaşamına uygundur ki bu gezegenlerden en az milyonlarcası dünyanın nerdeyse aynıdır yane bence uzayda yaşam var ama UFO gibi bi araçla bize görünmezler

  5. #485
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    Alıntı BeatBull adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ya madem bu ufolar var kaç senedir neden dünyaya inipte bizle tanışmıolar onu anlamıom ne kdr çekingen yaratıktır bunlar ya
    Bizler neden Baska Dünyalara gidemiyoruz ??? Buna cevap verirsen cevabı öğrenebilirsin...
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL

  6. #486
    cousinecruis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Ekim 2008
    Motosikleti
    Bmw R 1150 GS
    Bence evrende bizden milyonlarca yıl gelişmiş canlılar ve bizden daha aşağı medeniyetler mevcut. Gelişenler ziyarete geliyorlar fakat dünya insanının savaşçı kişiliğinden çekinip gözükmüyorlar.

    Zamanında Bill Clintonun dediği gibi " Artık dünyaya sakladığımız belgeleri açıklamanın zamanı gelmiştir"..

    Gelişemeyenler ( mağara adamı misali) gelemiyorlar, gelişenlerde geliyorlar işte ama gözükmüyorlar biliyorlar çünkü düşman oluruz
    Evindeki muhabbet kuşunu, bebe şampuanı ile yıkayan insanlardan zarar gelmez

  7. #487
    alper_satriani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Ağustos 2007
    Şehir
    Heaven
    Motosikleti
    Nokia 6300 Gri
    olmazsa biz gelişek biz gidek başka gezegenlere bize UFO desinler huahuaha
    BAŞKALARINI SIK SIK AFFEDİN, AMA KENDİNİZİ ASLA

  8. #488
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    15 Ekim 2008
    motosiklet var ufo yok okadar 2 tekerden ötesi yalan

  9. #489
    perishte - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ağustos 2008
    Şehir
    İzmir Tire
    Motosikleti
    maalesef...
    ya cakalaz konun hala ilk sayfadaki yerini koruyor. acayip ilgi odağı bi başlık açmışsın ki 25 sayfa olmuş . ben hala aynı fikirdeyim ufo mufo yok kardeşim. hafsalam almıyor.
    Zalim olsa ne rütbe bi perva yine bünyad-ı zulmü biz yıkarız
    Merkez-i hâke atsalar da bizi küre-i arzı patlatır çıkarız

  10. #490
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    Gerçekten Konu tam bir ilgi odağı ; Merak eden etmeyen herkes burda bulusup bişeyler öğrenmeye calısıyor.. Her zaman Söylüyorum ; Uzaylılar vardır
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL

  11. #491
    Deli Çerkes - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mayıs 2007
    Şehir
    Dünya
    Kainatın sınırları belli değil hatta bir sınırının olup olmadığıda belli değil.sonsuz sayıda gezegen olması sonsuz sayıda canlı türü bulunması ihtimalini doğuruyor.

    dünya dışından başka canlılara , teknolojimiz yetmediğinden dolayı ulaşamıyor olmamız , onların hiç var olmadığını anlamına gelmiyor.dediğim gibi sonsuz ihtimal var.


    Gelelim Ufo veya Uso ( Tanımlanamayan yüzen cisim ) fenomenine .

    Adı üzerinde tanımlanamayan cisim. bir tanımlasak olay bitecek ama tanımlayamıyoruz işte. Peki neden tanımlayamıyoruz ? neden taksim meydanına bir ufo inmez ? çok net yakın plandan çekilmiş şekilde resim veya çok net yakın çekim bir video görüntüsü şeklinde kamuoyuna açıklama yapılmaz. ?

    böyle bir şey olursa ufo fenomen olmaktan çıkar , kimsede bunlar için bir bedel ( para ) ödemez. görüntüler televizyon kanallarına yüksek bedellerle satıldığı sürece insanlar kitap video gibi medyaya para verdiği sürece daha çokkkk tencere kapağıyla çekilmiş ufo görüntüsü ve resmi ortaya çıkar.

    yani bence ufo denilen olay aynı lock ness canavarı , kocayak gibi gerçekte olmayan meraklarını giderebilmek için para ödemeye razı insanlara silik resimler bulanık görüntülerin şehir efsaneleriyle harmanlayarak oluşan kocaman bir ticari üründür.



    Buyrun size pırıl pırıl cillop gibi Ufo olmaya aday bir görüntü. gece yarısı böyle bir şey görseniz ve yanınızda fotograf makinası video vs vs varsa ne yaparsınız ?


    http://www.youtube.com/watch?v=H7jjg...eature=related



    Özetle , bence kainatta yanlız değiliz ama Ufoları biz uydurduk.











    ----------------------------------------------

    Uzaylı forumlarındaki Olası Konu başlıkları

    - Uçandairem ilk çalıştırmada tekliyor . ne yapmam gerekir ?

    - Uçandiremi custom yaptım bir bakın

    - Uçandaireme Dünyada yakıp söndürmek için lamba taktım. nasıl olmuş ?

    - bu ne rezalet ? uçandaire teknik servis rezilliği !!!. Okuyun

    - Gezdik geldik.Dünyaya gidip ışıkları yakıp söndürdük.( resimli)

    - Işık hızı kesmedi .dahada hızlanmak için uçandaireme performans reaktör taktım..

    - Sahibinden temiz uçandaire ( ilan no #1063546 )

  12. #492
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    15 Ekim 2008
    uzaylılarda çin malı ufo kullanıyomuş ahahahaha

  13. #493
    alper_satriani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Ağustos 2007
    Şehir
    Heaven
    Motosikleti
    Nokia 6300 Gri
    ohoooooooooooo konuma bak benim nerelere düşmüş

    HORRRRRRT diye hortlatırım affetmem
    BAŞKALARINI SIK SIK AFFEDİN, AMA KENDİNİZİ ASLA

  14. #494

    Üyelik
    22 Kasım 2008
    Şehir
    istanbul_Avrupa Yakası
    Motosikleti
    piaggio x9 evolution
    ufo nun açıklamasını yapıyorum arkadaşlar evet yanlış duymadınız

    U F O

    aslında ,

    U zaylı
    F elan
    O labilir . . kısaltmasıdır
    [COLOR="Red"][B]"Ne Günlere Kaldık Eyy Gazi Hünkar. Eşşek Vezir Olmuş Katır Hükümdar... "[/B][/COLOR]

  15. #495
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    Ayyy Burayı görmeyeli cok olmus ; gözlerim doluverdi
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL

  16. #496
    Hay.alper.est - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Ekim 2007
    vardır vardır.Neden olmasın ki?Evrenin sonunu daha kestiremiyoruz.Dünyaya benzeyen bizim göremdiğimiz nice gezegenler, dünyalar vardır.
    ''Yaşamak özgürlükse, özgürüz hepimizde...''

  17. #497
    alper_satriani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Ağustos 2007
    Şehir
    Heaven
    Motosikleti
    Nokia 6300 Gri
    Alıntı E-M-R-E adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    ufo nun açıklamasını yapıyorum arkadaşlar evet yanlış duymadınız

    U F O

    aslında ,

    U zaylı
    F elan
    O labilir . . kısaltmasıdır

    BASIN'ı çağırmayı unuttuk

    boşa gitti
    BAŞKALARINI SIK SIK AFFEDİN, AMA KENDİNİZİ ASLA

  18. #498
    Kelleci - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Şubat 2008
    Şehir
    Ihlamurkuyu\Ümraniye İSTANBUL
    Motosikleti
    YZF-R1
    1- Kur’ân’ın 16’ncı sûresi olan nahl sûresinin 49’uncu âyeti :

    “ve allâh’a secde eder ne (var) göklerde ve ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve melekler ve onlar büyüklenmezler ”.

    2- Kur’ân’ın 42’nci sûresi olan şûrâ sûresinin 29’uncu âyeti.

    “ve o’nun (allâh’ın) âyetlerinden (belirtilerinden) , yaratılış
    (tarz)ı gökler ve yer(yüzünü)n ve ne yaydı o ikisinde dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve o (onların) toplanmalarına dilediğinde kadîr (çok iyi ölçüler koyan) ”.

    3- hadis.

    “bilim süreyyâ’da (ülker takım yıldızları’nda) olsa, onunla birbirine kavuşur fars oğullarından (îranlılardan) adamlar”.

    (hadîsin kaynağı: (1)ahmed bin hanbelin müsnedi, (2 (297-420-422-469)).
    ( hadisdeki “bilim” kelimesi yerine “îmân” kelimesi kullanılan aynı hadîs’in diğer bir naklinin kaynağı :tirmizî , tefsîr bölümünde 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 ).
    (hadisdeki “birbirine kavuşur” kelimesi yerine “elbet ona kavuşur” kelimesi kullanılan diğer bir naklinin kaynağı : buhârî, tefsîr bölümü 62 (1) . Müslim , sahâbenin fazîletleri bölümü 231. Tirmizî, tefsîr bölümü 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 .ahmed bin hanbel 2 (417) ).


    Bu konunun anlaşılması için öncelikle bilinmesi gereken , âlemler kelimesinin anlamıdır.
    Âlemîn nedir:

    Kuranda alemin kelimesini tarif eden ayetler var.

    26 şuara 23’üncü ayette firavun musaya soruyor ; “dedi firavun ve ne düzenleyeni (rabbi) aleminin”
    cevap 1 =
    (26 şuara 24) = “dedi düzenleyeni (rabbi) gökler ve yer(yüzün)ün ve ne (varsa) arasında o ikisinin oldunuz ise yakînen bilenler”
    cevap 2 =
    (26 şuara 26) = “dedi düzenleyeniniz (rabbiniz) ve düzenleyeni (rabbi) babalarınızın ilklerinin”

    cevap 3 =
    (26 şuara 28) = “dedi düzenleyeni (rabbi) doğu ve batının ve ne (varsa) arasında o ikisinin oldunuz ise aklediyorsunuz”


    öyleyse âlemîn =

    1 - gökler ve yer ve ikisi arasında ne var ise hepsi (mekansal ; yükseklik ve alçaklık)

    2 – şimdikiler ve ilk var olanlar (zamansal ; şimdi ve geçmiş)

    3- doğu ve batı ve arasında ne varsa hepsi ( yüzeysel ; enlilik)

    yani kuranda bahsedilen alemin kelimesi çok boyutlu olarak evren ile ilgili bir kelimedir.

    Alemin en az bunlardır ve bunlar içinde dünya okyanusa nisbetle bir damla su kadar yer tutmaz. Alemin dünyadır iddiası olanlar bir toz zerresinin dünya olduğunu iddia etmekten bile daha beter bir küçültme yapmaktadırlar.

    Kuranda alemin hakkındakiler bunlardan ibaret değil. Konuyu çok uzatabilecek bir tartışmaya sebep verebilir , açıklanması zor bir konu olduğu için devamından bahsetmiyorum.

    Kur’ân’da uzayda akıllı canlıların varlığını bildiren âyetler.

    (25 furkân 1) “mübârek oldu (o) ki inici etti (gerçeği , yanlışı) farkettireni (furkân’ı) kuluna , olur diye evrenlere bir uyarıcı”.

    (6 en’âm 90) “(işte) onlar (onlar) ki (gerçeğe) iletti allâh böylece (gerçeğe) iletenine onların aynı şekilde uy , de , değil istiyorum (istemiyorum) sizden üzerine onun bir ücret, o (kur’ân) ancak hatırlatmadır evrenler için”.
    (12 yûsuf 104) “ve ne istiyorsun (istemiyorsun) onlardan üzerine onun her hangi bir ücretten (bir şey) , o ancak bir hatırlatma evrenler için”.

    Furkân kur’ân’ın niteliklerinden bir niteliktir. Bu kelime kur’ân’da 7 adeddir. 7 aded olması ile evrenlerin kurandaki tariflerinden bir tarifte “gökler ve yer ve ne varsa arasında o ikisinin” cümlesiyle tarifinden anlaşıldığı gibi uzay ve ondakiler evrenlerdir. Kuranın bildirmesi ile bildiğimiz gökler 7 kattır. Bu ilişkide kuranın matematik mucize yapısına işaret etmekle birlikte furkan kelimesinin gök katları adedince olması , bu ayetle ilgilendirilince furkanın gök katlarının 7 adeddinin hepsine gönderildiğine işaret olur.
    Furkan , iyiyi , kötüyü , doğruyu, gerçeği , yanlışı ayırd ettiren , farkettiren anlamındadır.
    Furkân kur’ânda
    1- salat ve selam ona yüce allâh’ın elçisi muhammede indirildiği bildirilir ve kur’ân hakkında nitelik , vasıf olarak kullanılır. ( 2- bakara 185) (3 âli imrân 4) (25 furkân 1).
    Ayrıca yevmel furkân (gerçek ve yanlışı ayırd ettiriren gün)
    Olarak kullanılır. (8 enfâl 41).
    Ayrıca mü’minlere furkan (gerçeği , yanlışı ayırd ettiren , fark ettiren) va’dedilir. (8 enfâl 29)
    Böylece salat ve selam ona yüce allâh’ın elçisi muhammed ve ümmeti hakkında 5 âyette geçer, bunlardan biri selam onlara yüce allâh’ın elçileri mûsa ve hârun ve îsâ hakkında ortak kullanılır.
    2- salat ve selam onlara mûsâ ve hâruna indirildiği bildirilir
    (2 bakara 53) (3 âli imrân 4) (21 enbiyâ 48).
    Böylece 3 âyette selam onlara yüce allâh’ın elçileri mûsâ ve hârûn hakkında kullanılır , bunlardan biri salat ve selam ona yüce allâh’ın elçisi muhammed hakkında ortak kullanılır.

    Sonuç : furkan kelimesi kur’ân’da 3 peygamber hakkında kullanılır.

    1- salat ve selam ona yüce allâh’ın elçisi muhammed.
    2- selam onlara yüce allâh’ın elçileri mûsa ve hârun.
    3- ayrıca 3 âli imrân 4 numaralı âyette incilin de anılması sebebiyle selam ona yüce allâh’ın elçisi îsâ bu peygamberlere dâhil olabilir.

    Furkân evrenlere ,yâni 7 kat gökler ve yer ve o ikisi arasında ne varsa onlara uyarıcı olsun diye allâh’ın kuluna , yâni muhammede indirildi.
    Öyleyse 7 kat gökler ve yer ve o ikisi arasında ne varsa onlarda , yâni evrenlerde uyarılması gereken akıllı canlılar var. Eğer evrenlerde uyarılması gereken canlılar olmasa idi furkân’ın onlara uyarılmaları için indirilmesi anlamsız, saçma olurdu.

    Uzayda hayatın varlığını isbat eden yazıma da delil olan hadis bu konuya da delildir. Uzayda akıllı canlıların varlığına bu hadis delildir. İşte o hadis:

    “bilim süreyyâ’da (ülker takım yıldızları’nda) olsa, onunla birbirine kavuşur fars oğullarından (îranlılardan) adamlar”


    Ülker’de ilim yada îmân varsa , hiç şüphesiz orada akıllı canlılar vardır.

    Kur’ân’da furkan kelimesinin bahsettiğim 3 peygamber hakkında kullanılmış olmasının da özel bir anlamı var anlaşılan. Anlaşılan bu peygamberler dünya dışındaki bu canlılara da peygamber olmuşlar. Buna dair hadisler de var . Aşağıda yazılı.
    Öyleyse furkan evrensel iletişim gücü ile ilgili bir özellik olabilir.
    Bu hadisin hadislerin kitaplarından kaynağını bulamadım. Kaynağı nakledilmeyen bu hadisi (berakat yayınevinin , “altıparmak peygamberler tarihi” adlı kitaptan , “miraçtan sonra zuhur eden vakıalar” başlıklı bölümden alarak , açıklamalar ekleyerek aşağıda yazdım.

    Ayrıca aynı kitapta birinci ğöğe çıkmadan önceki gökte dünyâ göğünde (aşağı gökte) mi’râc’ın başlangıcında gördüklerini anlatarak salat ve selâm ona yüce allâh’ın elçisi şöyle diyor:
    1 -“bir deryâya (denize) eriştim denizde ve karada ne kadar hayvan var ise o deryâda (denizde) mevcût idi (vardı). (o deniz) muallakta (asılı olarak havada) duruyor ve bir damla damlamıyordu”.
    (ayrıca birinci kat göğe kadar olan bölümün yıdızların tümünün içinde bulunduğu dünya göğü (alt gök) olduğu birinci göğün dolayısıyla 7 göğün bu göğün üzerinde olduğu bu hadisin devamından anlaşılıyor.).

    Açıklama :
    Anlaşılan bu hadiste bildirilen canlılar insan ve cin türü ileri akıl seviyesinde olmayan hayvan türü canlılardır. Âyetler ve hadislerle bildirildiği gibi hayvanlarında aklı vardır. Ancak asıl konu edindiğimiz , insanların akıl seviyesine benzer akıllı canlılardır. Aşağıdaki konular bu tür ileri akıl seviyesindeki canlılara dâirdir.


    2 - ye’cûc ve me’cûc.
    Alıntı :
    Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki,
    “cebrâîl aleyhisselam beni ye’cûc ve me’cûc tâifesine iletti. Onları îmâna ve allâh’u teâlâya ibâdete da’vet ettim.
    Açıklama;
    Hakkında pek çok hadis olan ye’cûc ve me’cûc’un mi’râc konusunda olması göklere yapılan yolculuk sebebiyle , uzayda olması muhtemel canlılar olarak düşünülmesi mümkün. Ancak buna dair şüphesiz bir delilim yok. Ye’cûc ve me’cûc’un dünyâda olmasıda mümkün olabilir. Zülkarneynin onları hapğsettiği ile ilgili âyet ve hadisler var. Zülkarneynin onları dünyada bir yerde hapsetmiş olması mümkün olsada buna dâirde kesin bir bilgim yok. Uzayda olması muhtemel akıllı canlılara bunlar örnektir. Öyleyse ye’cûc ve me’cûc ile ilgili tüm âyetler ve hadisler uzayda hayat konusuyla ilgili olarak incelenmelidir. Bu kavmin akıllı canlılar oldukları fakat insan olmadıkları bildilmiştir.

    3 -
    Alıntı:
    “sonra beni şehre ilettiler ki , biri meşrıkta ( doğuda) , diğeri meğribde ( batıda) idi. Bu şehirlerin her birinin iki bin kapısı var idi. İki kapısının uzaklığı bir fersah idi” (bir fersah yaklaşık 5 kilometre).

    Açıklama;
    2000 kapı var ve her kapı arasındaki uzaklık 5 kilo metre . Öyleyse bu şehirlerin çevresi 2000 x 5 = 10 000 kilo metre. Eğer bu şehirler dairesel şekilde iseler. 10 000 bölü 3,14 = 3 184 , 713 . Yani eğer bu şehirler dâiresel şekilde iseler genişlikleri 3 bin 184 kilo metre olur. Bu kadar büyük bir şehir dünyada yok, bilinen tarihtede yok. Öyleyse bu şehirler dünya dışında , uzayda olan şehirler olabilir.

    Ev durumu hesabı;
    3 184 000 metrelik çapı olan bu şehrin yarı çapı
    1 592 000 metre , alanı 1592 000 x 1 592 000 x 3. 14 = 7 958 216 000 000 metre kare ortalama 2000 metre kare alana bir ev olsa 7 958 216 000 000 bölü 2000 = 3 979 108 ev yapılabilir. Aşağıdaki hesaba göre 44 milyar 160 milyon olan nüfusa göre; 44 160 000 000 bölü 3 979 108 = 11 097 kişi bir evde yaşamak zorunda olacaktır. Öyleyse bu canlıların evleri çok katlı olmak zorundadır . Bir ailede 6 kişi olsa bir evde (11 097 bölü 6 =) 1849 daire olmak zorundadır. Bu türde bir ev ileri teknoloji gerektiren gökdelen türü ev olmak zorundadır. Bu tür bir yerleşimin mümkün olması , dünyanın genişliği ile hesaplanırsa , dünya nüfûsu arttıkça dünyanın insanlar için yeterli olmayacağı endişesine gerek olmadığı , gelişen teknoloji ile uygun çözümlerin bulunabileceği anlaşılır.

    A) âd kavminin mü’minleri.

    Alıntı :
    Meşrıkta (doğuda) olan şehrin halkı âd kavminin mü’minlerinden idi . Sâlih aleyhisselâma îmân getirmişler idi. İbrânî dili konuşurlardı.

    Açıklama ;
    Öyleyse kur’ân ve hadislerde bahsedilen âd kavmi ile ilgili tüm bilgiler uzayda hayat konusuyla ilgili olarak incelenmelidir. Bu kavmin akıllı canlılar oldukları , islamı kendilerine tebliğ eden peygamberleri olduğu , cennete çağırıldıkları ve cehennemle uyarıldıkları âyet ve hadislerle bildirilmiştir.
    Selam ona sâlih peygambere îmân etmiş olmalarına gelince. Âd kavmine pek çok peygamber gönderilmiş , sonunda selam ona hûd peygamber gönderilmiş ve kur’ân’da hûdun kavmi olarak târif edilmişler. Hûd’a îmân etmedikleri için helak edildiler. Ardından semûd kavmine sâlih peygamber gönderildi. Âd kavminden olan mü’minler ise helak edilmediler. Bu hadiste bildirilen âd kavminden kurtulan mü’minlerin semûd kavminin peygamberi sâlihe de îmân ettikleridir.

    B)

    Alıntı :
    Mağribde (batıda) olan şehir ise süryânî lisâniyle konuşurlardı.

    2- devam
    Alıntı :
    Her kapıda on bin kişi silâhıyla beklerdi. Her ay bu on bin kişi gider başka on bin kişi gelirdi. Kıyâmete kadar böyle olup , bir gelene bir daha nöbet gelmez.

    Açıklama :
    Tahmînî bir hesap ;
    2000 kapı , her kapıda 10 000 asker. 2000 x 10 000 = 20 000 000 (20 milyon asker). Peygamberimizin yaşadığı çağda insanların toplamı bile ancak bu kadar olabilir. Öyleyse 20 milyon askeri olan iki şehrin dünyâda olması imkansız. Aradan geçen 1400 küsür yılda insanların nüfûsu en az 1000 kat artmış olmalı. Buna rağmen , yeryüzünde 20 milyonlu askeri olan hiç bir ülke yok. Onların sayısı da artıyordur.
    20 milyon asker çıkaracak bir toplumun nüfûsu asker sayısının en az 4 katı olmak zorundadır. Öyleyse bu iki şehrin her birinin nüfûsu : (20 000 000 x 4 = 80 000 000 ) 80 milyon her ay , her kapı için 10 000 asker çıkaran topluluğun nüfûsu . Ümmeti muhammed gibi ortalama 65 yıl yaşıyorsalar , 20 yaşında asker oluyorsalar , 65 yaşına kadar kendilerine nöbet sırası gelmemesi için ; 65 - 19 = 46 yıl başkaları nöbet tutmalıdır. Öyleyse 46 yılın her ayı için(46 x 12 =) 552 ay için , her kapı için 10 000 asker çıkaracak toplum adedinin 552 katı bir toplum var olmalıdır . Öyleyse her kapı için 10 000 asker çıkaran toplum adedi (80 000 000) 80 milyonun 552 katı bir toplum olmalıdır. 80 000 000 (80 milyon ) x 552 = 44 160 000 000 (44 milyar 160 milyon) . Yani bu toplumun nüfûsu 44 milyar civarında olmak zorundadır. Dünyanın şimdiki nüfûsu tahmini olarak 7 milyar civârındadır. Bu iki toplum 1400 yıl önce dünyanın toplam nüfûsunun 6 katı nüfûsa sahip imiş. Aradan geçen 1400 yılda 1000 (bin) kat artmış olsalar her birinin şimdiki nüfusları
    (44 160 000 000 x 1000 = 44 160 000 000 000 ) 44 tirilyon 160 milyar olmalıdır.
    Bu durumda bu iki şehrin her biri dünya nüfûsunun ( 44 160 milyar bölü 7 milyar = ) 6 308(6 bin 3 yüz 8) katı nüfûsa sahiptirler.

    Alıntı :
    Onları dine da’vet ettim ve ibâdet ta’lim ettim. Kabul ettiler. Cümlesi islâma geldiler. Onlar bizim kardeşlerimizdir. Onların iyileri , bizim iyilerimizle , onların kötüleri , bizim kötülerimizle olurlar.

    4 -

    Alıntı :
    Sonra beni üç tâifeye daha ilettiler ki , onlar hâlâ allâh’u teâlâdan gayri düşman bilmezler (allâh’ın düşmanlardırlar). Adları (mensek) , te’vil) ve (mâiris) dir. Onları dîne da’vet ettim, kabul etmediler. Cümlesi cehennemde olurlar.

    5 -

    Alıntı :
    Hazreti habîbi ekrem “sallallâhu aleyhi ve sellem” buyurdu ki , hak teâlâ (allâh) mi’râc’dan dönüşte beni mûsâ aleyhisselâmın kavmine iletti. Onlara selâm verdim. Selâmımı aldılar. Cebrâîl aleyhisselâm beni onlara tanıttı. Benim âhir zamanda geleceğimi , nübüvvetimi (peygamberliğimi) ve vasfımı kitablarında görmüşler ve peygamberlerinden işitmişlerdi. Cümlesi koşup yanıma geldiler ve bir birlerine müjdeler verip etrâfıma toplandılar. Onlara islâmı arz ettim (sundum). Cümlesi (hepsi) islâmı kabul ettiler ve dediler ki , hak teâlâ (allâh) , mûsâ aleyhisselâma senin peygamberliğini haber vermiş idi. Mûsâ aleyhisselâm bize vasiyet etmiş idi. Biz senin gelmeni bekliyorduk ve senin cemâlini (güzelliğini) görmeye âşık idik. Elhamdu lillâh bu devlete (ni’mete) vâsıl olduk (ulaştık).
    Resûlullâh “sallallâhu aleyhi ve sellem” buyurdu ki, onların arasında bir çok şeyler müşâhede ettim. Benizleri sarı , elbiseleri yünden idi. Evleri hep aynı yükseklikte ve tek kat idi. Kabristanları evlerine yakın, mescidleri evlerine uzak ve kapıları açık idi. İçlerinde zengin ve fakir yok, hepsinin mâlî vaziyeti aynı. Dükkânları açık. Kendileri mescidlerde i’tikâf ederler. Çocukları doğsa ağlarlar. Bir kimse ölse sevinirler. Onlara süâl ettim (sordum) : (siz ne din üzeresiniz?) Dedim. Dediler ki: (allâhü tâlâya ve meleklerine ve kitaplarına ve peygamberlerine îmân ettik. Kazâsına (bize ne uygularsa) râzıyız. Ni’metlerine şükrederiz , belâlarına sabr ederiz bir birimize düşmanlık etmeyiz. Cümlesinin (hepsinin) malları aynıdır. Tâ ki kimse diğerine hased etmesin. Hak teâlânın (allâh’ın) rızâsını, nefislerimizin hevâsına (isteklerine) tercih ederiz. Bilmediğimizi öğrenmeye çalışırız ve bildiğimiz ile amel ederiz. Aslâ gıybet etmeyiz. Mâlayânî (boş söz) söylemeyiz. Gündüzleri oruç tutar , geceleri ibâdet ederiz. İbâdetten maksadımız (amacımız) derecâtı âhirettir ( âhiret dereceleridir) ve rızâyı rabbul izzettir (azîz allâh’ın rızasıdır). Emri bil ma’rûf (iyiliği emreder) ve nehyi anil münker ederiz (kötüğü bilinenden men ederiz). Her ne gelirse sabrederiz. Dünyâ fakirliğini, âhiret zenginliği için isteriz. Ni’meti fânîyi (geçici ni’meti) , ni’meti bâkî (kalıcı ni’met) için kabul etmedik. Mûsâ aleyhisselâm bize ne vasiyetler etti ise ona göre amel ettik. Ömrümüzün sonuna kadar bu hâl üzere olmağa kasd etmişiz).
    Resûl aleyhisselâm buyurdu ki, onlardan süâl ettim (sordum) :
    ---------benizleri neden sararmıştır?
    ---------allâhu teâlânın korkusundan, dediler.
    ---------kaftanlarınız niçin hep yündendir?
    ---------peygamberlerin elbiseleri böyle olduğu için.
    ---------evleriniz neden hep aynı boydadır?
    ---------bâzımız bâzımız üstünde olmak istemeyiz ve rüzgârı ve güneşi bir birimizden men eylemeyiz.
    ---------kapılarınız niçin hep açıktır?
    ---------aramızda hâin ve hırsız yoktur.
    ---------dükkânlarınız niçin açıktır?
    ---------bir kimseye bir şey lâzım olur ise, alıp, parasını koysun diye açık tutarız.
    ---------mescidleriniz niçin uzaktır?
    ---------adımlarımız çok olsun ve sevâbımız ziyâde (çok) olsun diye.
    ---------kabristanlarınızı (mezarlıklarınızı) niçin evlerinize yakın yaptınız?
    ---------ölümü unutmayalım diye.
    ---------çocuklarınız olsa ağlarsınız, ölse gülerseniz, neden?
    ---------doğan zindana ve habis hâneye gelir. Ölen rabbisine gider, zindandan kurtulur da ondan.
    ---------içinizde hiç hasta görmedim, niçin?
    ---------hastalık günahlara keffârettir. Biz günah etmeyiz. Faraza (var sayalım) bir kimse günah işlese, gökten ateş gelip onu yakar, helâk eder.

    Açıklama :
    Dünyâda günah işlenildiğinde gökten gelen ateşle yakılmak adeti olan , hiç günah işlemeyenler toplumu olduğuna dâir bir bilgi yok. Öyleyse bu toplum dünya dışında bir yerdedir.

    Alıntı :
    Bu süâl (soru) ve cevaplardan sonra dediler ki: (yâ resûlullâh, bize şerîatı ta’lîm eyle ve bize vasiyyet eyle). Onlara şerîat ta’lîm ettim ve hâllerine uygun şekilde vasiyyet ettim. (ey kavim! Belâlara sabr edin. Hak teâlâdan (allâh’dan) korkun. Sabretmeğe ondan yardım isteyin. Hiç bir şey ile övünmeyin. Amelleriniz ile riyâ etmeyin. Hak (allâh) celle ve alânın rahmetine i’tikad edin. Dâimâ havf (korku) ve recâ (ümit) üzere olun. Eğer benimle ve mûsâ aleyhisselâm ile haşr olmak isterseniz bu vasiyyetlerimi tutun) dedim. Selâm verip ayrılmak istedim. Dediler ki (yâ resûlullâh, hazretinden iki ricâmız vardır:

    Biri :
    Düâ buyurun, hak (allâh) teâlâ yeryüzünü bizim için kısaltsın. Her sene ka’beyi muazzamayı haccedelim. Zîrâ yerimiz çinden ötededir. Tayyi mekân (yerin kısaltılması) olmayınca haccetmek müyesser (kolay) olmaz.

    Açıklama :
    Buradaki “çinden ötededir” sözü dünyâda olması ihtimalini, özellikle o zamanlarda henüz keşfedilmemiş olan , okyanus ada ülkeleri veyâ amerika kıtasında olması ihtimâlini düşündürüyorsa da, aşağıda anılan mi’râca iniş ve çıkışın aynı yerden , kudüsten olması sebebiyle , bu anlatılanlar sırasında henüz dünyâya dönmemiş olması beklenir. Bu durumda şüphesiz olmamakla birlikte , çinden ötede sözünden uzayda anlamının olması düşünülebilir.


    İkincisi :
    Hak (allâh) teâlâ bizi halkın gözünden örtsün. Halka bizi göstermesin.

    Düâ ettim. Hak (allâh) teâlâ kabul etti. Her sene gelip haccederler. Hiç kimse onlar görmez.

    Açıklama :
    Hacca gelmeleri dünyada olmaları ihtimalini düşündürüyor haklı olarak. Ancak mekanın kısaltılması duası ve duanın kabul edildiğinin bildirilmesi dünya dışından gelmek imkanı bulmaları anlamına da gelebilir. Hakkında fazla bilgimiz olmayan bu kişlerin gelişmiş uzay yolculuğuna uygun araçlarının olup olmadığını da bilmiyoruz. Bu durumda görünmez olmaları isteklerinin yalnızca hacca gelişleri ile ilgili olmasına bakarak , görünmez olmak dileklerinin insanlardan gizlenmek olması sebebiyle , bulundukları mekanın insanların görme ihtimalinden uzak bir yer olması da uzayda olmaları ihtimaline destek olur. Dünyada yaşayan ve islama uymuş olup yalnızca hac yolculuklarında görünmeyen bir müslüman topluluk olduğuna dair bir bilgi de yok. Bilmediğimiz halde bu durumda olan birileri olması ise çok zor. İslama tam olarak uyan ve sadece hacca gidişleri hakkında bilgi olmayan bir müslüman topluluk var ise , özellikle büyük okyanus veya amerikada onlardan bu kişiler oldukları konusunda şüphelenebiliriz. Böyle bir tesbit olmadıkça , uzaylı olmaları ihtimali dahilinde olacaktırlar. Tek katlı evi olan müslümanlardan oluşan bir medeniyet olsaydı yeryüzünde bu durum çok meşhur olur ve herkes bilirdi.

    Alıntı :
    Buyurdular ki, ondan sonra cinnîlerden çok tâifeye (cemate) uğradım. Bana gelip selâm verdiler. Selâmlarını aldım. Kelimeyi şehâdeti söylediklerini işittim. Bana dediler ki, (bize dînini (sun) arz eyle).
    Cinnîlerden ayrılıp beyti mukaddese (kudüse) geldim. Burakı bağladığım halkada gördüm……

    Açıklama :
    Görüldüğü gibi rasûlullah dönüşte göğe çıktığı yere geri döndü. Dönüşünden önce anlatılan şeylerin ise dünya dışında gökte , yani uzayda olduğu bellidir. Başka yere inmiş olup tekrar kudüse döndüğüne dair hiç bir bilgim yok. Bu durumda kudüse gelmesinden önce anlattıklarının dünyada olduğunu iddia etmek yanlış olur. Ayrıca göğe çıkış ve iniş için kullanılan aracın , göğe çıktığı yer olan “mi’râc” adlı asansör olduğu , mi’râc’ın başlangıcını anlatan , başlangıç hadislerinin içinde var. Ve bu hadiste göğe çıkış ve inişin bu mi’râc’dan (çıkış aracından) yapıldığı bildiriliyor. Bu durumda kesinlik oluşturur ki kudüse gelmeden önceki konular gökte , uzayda geçen konulardır. Öyleyse bahsedilen tebliğ yapılan toplumlar uzayda yaşayan akıllı canlı türleridir.
    Bu canlı türlerinin biçimsel özellikleri hakkında bilgim yok, ancak ye’cûc ve me’cûc adlı canlıları târif eden pek çok âyet ve hadis var. Bunlar insan olmayan akıllı canlılardır. Kıyâmetin alâmetlerindendir ye’cûc ve me’cûc topluluklarının dünyâyı işgal etmesi. Bu hadislere göre yüksek ihtimalle gökte , uzayda olan , bu canlıların, yâni uzaylıların dünyâyı işgali kıyâmet alâmetlerindendir.

    Ye’cûc ve me’cûc hadislerinden:

    1
    “ye'cuc ve me'cuc'dan her fert neslinden bin çocuk bırakmadıkça ölmez”.

    2
    «onlar üç sınıftır; birinci sınıf erz (büyük ağaç) gibidir,
    İkinci sınıf, dört arşın uzunluk ve dört arşın da genişliktedir, üçüncü sınıfta (uzun) kulaklarından birini yatak yapar ikincisini yorgan yapar».

    Açıklama :

    Birinci sınıf;
    Erz ağacı gibi canlılar. Erz ağacı 120 arşın (81 metre 60 santim) boyundadır. Öyleyse muhtemelen bu canlılar 81 metre boyundadırlar.

    İkinci sınıf ;
    4 arşın boyu 4 arşın genişliği olan canlılar , yâni en az 2 metre 72 santim boyu , 2 metre 72 santim gövde genişliği olan canlılar, tonlarca ağırlıkta canlılar.

    3
    Sahîh-i müslimdeki bir hadisde peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğu bildirilmektedir:
    “cenâb-ı hak, yecüc ve mecücü gönderir. Bunlar yüksek yerlerden akın edeceklerdir. Bu sûretle öncüleri taberiye gölüne uğrayacak ve içindeki suyu içecekler. Sonra gelenler de oradan geçecekler ve; vaktiyle burada çok su varmış, diyeceklerdir. (bu sırada yeryüzüne tekrar gelen) nebiyyullah (allahü teâlânın peygamberi) îsâ ve eshâbı (berâberindekiler), tûr dağında mahsur kalacaklar. Öyle ki muhâsaranın şiddetinden bir öküz başı, onlardan her biri için, bugünkü paranızla yüz dinârdan daha makbul olacak. Bunun üzerine nebiyyullah îsâ ve eshâbı, onların belâsından kurtulmak için allahü teâlâya yalvarırlar. Allahü teâlâ onların duâsını kabul edip, yecüc ve mecüc kabîlesinin enselerine, nugaf denilen küçük kurtçukları musallat eder. Sabahleyin hepsi de allahü teâlânın kudretiyle tek bir kişi gibi, bir anda helâk olurlar. Sonra îsâ ve eshâbı, tûr dağından yere inerler. Yeryüzünde onların kokmuş leşlerinin olmadığı bir karış yer bulamazlar. Îsâ ve eshâbı, yine allahü teâlâya yalvarırlar; cenâb-ı hak, horasan develerinin boyunları gibi kuşlar gönderir. Onlar leşleri alıp allahü teâlânın dilediği yere atarlar. Sonra cenâb-ı hak, pekçok yağmur indirir ki, hiçbir ev ve çadır, yağmuru geçirmeye engel olamaz. O yağmur, bütün yeryüzünü tertemiz, yemyeşil bir hâle getirir. Sonra yeryüzüne: meyvelerini bitir. Evvelki gibi feyz ve bereket ver, diye emrolunur. İşte o gün bir cemâat, tek nardan yiyip doydukları gibi, onun kabuğu ile de gölgelenirler. Otlağa gönderilen deve, sığır, koyun ve keçilerin de sütleri bereketli olur. Öyle ki sağmal devenin sütü, kalabalık bir cemâati, sığırınki bir kabîleyi, koyunun sütü de yakın akrabâdan bir cemâati doyurur. İşte bunlar, böylece bolluk içinde huzurlu bir hayat geçirirken, allahü teâlâ hoş bir rüzgâr gönderir. Bu latîf rüzgâr onları koltuklarından tuttuğu hâlde, her mümin ve müslümanın rûhları kabz olunur. Ortada en şerli insanlar kalır. O zaman da birbirleriyle boğuşurlar. Eşekler gibi halkın huzûrunda alenen zinâ ederler. İşte bu fenâ kimseler üzerine de kıyâmet kopar.”

    «onlar şöyle diyecekler: yerdekilerini öldürdük; gelin göktekileride öldürelim. Bunun üzerine oklarını göğe atacaklar. Allahda onları kana bulamış bir halde geri çevirecek. İsa (a.s.) Arkadaşlarıyla birlikte onların şerrinden kurtulmaları için allah'a dua edecekler. Allah onlara gökten boyunlarındaki kanı emmek için kurtlar gönderecek, hepsi ölecekler..

    Ses ve sedaları çıkmaz olacak. İçlerinden biri sağ kalacak ve şöyle haykıracak: «ey müslümanlar! Allah sizi düşmanınızdan korudu belasını verdi.» bunun üzerine şehirlerden kalelerden dışarı çıkacaklar, bağlı hayvanları da salıverecekler. Hayvanlar onların etlerinden başka bir şey bulamıyacaklar. Yeyip semizleşecekler. Allah'ın peygamberi isa (a.s.) Ve arkadaşları yere indiklerinde yerin onların yağ ve iaşelerinin kpkularıyla dolup taşdığını bulacaklar leş kokusundan geçilmez olacak. Çaresiz allah'a dua edecekler. Allah bir rüzgar gönderecek. O rüzgar hem onları iyileştirecek hem de karşılaştıkları iaşeleri denize savurup atacak.
    Bunun ardından cenab-ı hak bolca yağmur yağdıracak her tarafı ayna gibi tertemiz yapacak. O kadar temiz olacak ki yeryüzü kişi bakınca bir ayna misali yüzünü orada görecek.
    Sonra yere:
    «hadi meyveni ver ve bereketlen!» denecek. Anında yeryüzü bereketle dolacak nar ağaçları bollaşacak. Müslümanlar hem narı yiyecek. Hem de ağaçların gölgesinde dinlenecek. Müslümanlar ye'cuc-me'cuc'ün silah, alet ve edevatını da tam yedi sene odun yerine yakacaklar.»
    Ye’cûc ve me’cûc konusunda sunulan hadisler , bunların akıllı canlılar olduğunu isbat ediyor, bu konuda âyetler de var. Ancak sunulan hadisler bunların uzaylı canlılar olduğuna işâret eden delillerdir. Daha zayıf delil oluşturmakla birlikte dünyâlı olduklarına dâir zan oluşturacak hadisler de vardır. Her şeye rağmen uzayda akıllı canlılar olduğu âyetlerle isbat edildi bu yazıda.
    Sonraki yazı “kur’ân’da uzayda hayat -3- uzaylı insanlar” olacak inşallâh.
    Sonuç :
    1- Uzayda hayat var. (delili âyet ve hadis).
    2- Uzayda insan ve cin türünün akıl seviyesinde , akıllı canlılar var. (delili âyet ve hadis).

    ( kur’ân, sûre 20, âyet 47) “…ve sağolsun kim uydu (gerçeğe) iletene”.
    (kur’ân, sûre 1,âyet 1) “övgü allâh’a düzenleyeni evrenlerin”.
    ...(alıntı dır)
    Drift Religion

  19. #499

    Üyelik
    22 Kasım 2008
    Şehir
    istanbul_Avrupa Yakası
    Motosikleti
    piaggio x9 evolution
    var arkadaşım var isteyen inanmaya bilir bizim evde
    bi tane ufo var çok da güzel ısıtıyo herkez alsın bence
    [COLOR="Red"][B]"Ne Günlere Kaldık Eyy Gazi Hünkar. Eşşek Vezir Olmuş Katır Hükümdar... "[/B][/COLOR]

  20. #500
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    @ Kelleci :

    Üstteki yazıyı sıkılmadan okuyan arkadaşlar; Anlamıstır olduğunu
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL


25. sayfa BirinciBirinci ... 152324252627 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler