Trançanın kafasından da yaparlar. Ben çorbalarda mercimek hastasıyımdır birde işkembe ve tuzlama. Tuzlamayı kendim yaparım.
Kütükcan hayırlı işler, iyi (ç)alıntılar.
Trançanın kafasından da yaparlar. Ben çorbalarda mercimek hastasıyımdır birde işkembe ve tuzlama. Tuzlamayı kendim yaparım.
Kütükcan hayırlı işler, iyi (ç)alıntılar.
Meşhur, Tarihi Haliç İşkembecisinde yediysen tabi unutamamışsındır. Birde daha ileride sokak arasında, salaş Balat işkembecisi vardır onun lezzetleri de çok fenadır. Canım çekti iyice yarın alayım bizim sakatatçıdan da yapayım.
Aslında bu konuyu balık, balık yemeklerine çevirebiliriz. İlgi olursa balık yemekleri ile ilgili bir arşiv olur. Mesela başlangıç için değişik bir yemek; 'Fırında Çipura' (çoğunlukla ızgarası yenir) bakalım nasıl yapılıyormuş?
Fırında Çipura
2 kişilik
Malzemeler
* 2 adet deniz çipurası
* 2 adet orta boy patates
* 1 adet büyük boy soğan
* 5-6 kiraz domates*
* zeytinyağı
* tuz
* karabiber
* 1 adet fırın poşeti
*kiraz domates yoksa normal domates ile de yapabilirsiniz.
Hazırlanması:
1. Balıklarınızı temizletip üzerlerine derin bir çizik attırın. Temizlenen balıkları yıkayıp kuruladıktan sonra iç kısmına ve dışına zeytinyağı sürüp tuz ve karabiber serpin.
2. Soğanı soyup halka halka doğrayın. Patatesleri soyup uzunlamasına ikiye kesip doğrayın. Kiraz domatesleri ikiye bölün. Hepsini karıştırın, üzerlerine bir miktar yağ gezdirip tuz ve karabiber serpin.
3. Fırın poşetine sebzelerin yarısını yayın. Üzerlerine 2 balığı yerleştirin. Balıkların üzerine kalan sebzeleri dizin. Poşetin ağzını kapatıp birkaç yerine bıçağın ucunu batırın. Fırın tepsisine alıp önceden ısınmış 200C fırında pişirin.
Kaynak
ohaaaaa yaaa dalgamı geçiyosunuz benimleeeeeeeeeeeeeeeee:(
ya bi haftadır ufak tefek zarganalardan başka bir şey yakalayamadım assosta...kayıkla çıktım çapariye ondada bi iki uskumru geldi anca...bide kayıkla rapala yaptım levrek için hele hele ona hiç bir şey gelmediiiiiiii:(
offffffffffff banada öğretiiiiiiiiiiiinnnnnnnnnnnn bende balık tutmak istiyorum eve elim boş dönmekten bıktım yaaa
şimdi yeşilköydede tutmaya karar verdim ..kefal ve zarganalara göz diktim ama hadi bakalım....
Bir dünya yazı yazdım sana morrigan ama elektrikler gitti ve silindi.
Kısaca şunu söyleyeyim levrek akıllı balıktır bende rapalayla bir kaç sefer alabildim, pancar motorun sesi hayvanı ürkütüyor, ayrıca rapala oltasında kaliteli ve pahalı misinalar kullanmalıyız mesela siglon, bayer, rapala vs. ekstra sağlam misinaları var. 0.25-0.30 4-5 kg çekenleri ince olduğundan çok avcı da oluyor. Bizim burada levreği en güzel bırakma oltası birde gece canlı yem ile sırtı çekerek alırlar. Açık suda her balık için yemli dip oltasında ise boru kurdu, sülina, madya olmazsa olmazdır yanına yardımcı yem sardalya da alabilirsin. Aslında bu başlı başına bir konudur. Tecrübe çok önemli ama teorik olarak en azından olta biçimleri, yem hazırlanışları için http://www.google.com.tr/search?hl=t...btnG=Ara&meta=
ya bıyıklı vall aherşeye baktım heryeri araştırdım...aslında rapala değil kullandığım küçük silikon balık sarkıtma yapıon kayıktan işte..bu yaz sabah çıkmıştım abbamla 2 tane yakalamıştım öyle e yakalayınca malum çok gaz oldum her sefer denedim ama ondan sonra tık yok:( çok sini roldum ya...işte geçtiğimiz haftada çıktım aynı şekilde birşey yok..lüfer var dediler balığı keser o bi iki hafta sonr abaşlar balık lüfer olmayınca dediler ama bilemicem okadarını.. bence bende uğursuzluk var
şu boru kurdu falan güzelde küçük balıklar saniyede haşat ediyo onlarıda çok yumuşak hemen yiyip bitiyolar ya..
Silikon balık mı?
Biliyorum hani şu balığa benzetilmeye çalışılmış ilginç plastik parçaları.
Bende sen http://www.rapala.com/products/lures...eshorsalt=Saltbirşeyden bahsediyorsun sandım.
O tuttuklarının karnı bayağı açmış, boru kurdu varsa onunla avlanacaksın, sülina varsa daha iyi hiç bulamıyorsan denizden salyangoz toplayıp kabuğunu kırıp, iğneye göre keserek avlan. Duruma göre ufaklıklar vurmaya başladığında bir sinek iğneli takım daha bulundur, ufak yem parçalarıyla onları da avla, zaten büyük balık geldiğinde ufaklıklar kaçışır. Birde balık her zaman aynı yerde aynı sıklıkta vurmaz bizim de o kadar yoldan üç beş parça balıkla döndüğümüz, verimsiz günler gördüğümüz olmuştur. Kerterizin (av yerin) yoksa daha dibi kayalık yerleri ara, kurşunu zıplattığında anlarsın. Sonra da yerini üç yönden işaretle veya 'gps' al rahat ol.
çok para yaa nerden bulupta vercem okadr parayı gps'e
ya "şunun gibi" dediğin yer açılmıyo ne o rapalamı??valla rapalamda var hemde fıstık gibi valla mavili yeşilli alt tarafı fosforlu ve bilyalı denizde görsem ben atlarım yemek için süzülüo resmen denizde kuu gibi ama yok işte yook:(
bu yemli oltnaın tekniğide aynımı levrek için?su yüzeyindemi olması gerekio yemin oksa ortaya hafif bi aırlık takıpmı bırakmak laızm?
Yok bu üstteki bırakma değil 'yemli dip oltası' mercan avında kullanılır, her balığa gider. Morrigan al bir sinek çapari en yanar dönerinden olsun, git hisara,beykoza, çubukluya, köprüye avlan yav, yorma beni.
tamam işte bırakıyosun bende onu atlatmakistedimde bilgim müsait olmadığı için anlatamadım
BIYIKLI, Vatikan ve Dresden'deki kitaplardaki hikayeleri ekledim, linlemeye başlıcam yakında.
bana balık demeyin babalar pazar günü viper_1 vs.vs. gitdik balığa b..klu bi dereye saat 11 den 6 ya kadar 4 olta "0" (SIFIR) balık tutduk pantalon balığı hariç aç kalmayalım diye melemen yapdık yidik rezillik diz boyu ya
iyi o zaman gel yeşilköye öğret bana azıcıkın bir şeyler:D... balikavi.net te konuşuyorum bir kaç kişiylede cumartesi yeşilköyde lüfer avına çıkçaklarmış belki kısmet olursa bende gitçem, kapayım abilerimden bir şeyler:D
Bu aralar oltamı Ayvalık civarında atıyorum, Yeşilköy'de lüfer avını denemek lazım tabi, Yenikapı da iyi yapar çok güzel uzun oltayla sarıkanat, lüfer almıştık oradan. Rastgele.
BIYIKLI aşkolsun bizi özendirmek için mi açtın bu başlığı
İstanbul'da oturuyoruz ama sanırım hayat koşulları artık İstanbul'u yaşamamızı engelliyor ya da biz İstanbul'un keyfini çıkartamıyoruz. Yazılanları okuyunca balık tutmaya gitmeyeli en az 3 - 4 yıl olduğunu fark ettim
Üsküdar meydanında çinekop için olta atmayalı, Vaniköy'de kıraça için beklemeyeli ne kadar da uzun zaman geçmiş...
İşten dönerken balıkçıya uğrayıp o an ne varsa alıyoruz , bir telaş içinde eve gelip balıkları pişiriyoruz. Ama eskiden bunu yapmak bile bir zevkti , ayrı bir heyecandı. Özellikle kış aylarında yanlış hatırlamıyorsam ocak şubat döneminde özel siparişler verirdik balıkçımıza. "Aman çaça çıkarsa bize mutlaka ayır " derdi annem ya da " lakerda yapacağım bana balık getirmeyi unutma" diye tembihlerdi mahalle balıkçımızı. Artık ne mahalle balıkçısı kaldı ne de marmarada çaça...
Ama hala boğazda balık tutabiliriz. Oltalarımı bulmam lazım. Hatırlattığın için teşekkürler
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
morrigan adlı üyeden alıntı
