Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Fransa Savaş Tarihi

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    Khutuck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Aralık 2005
    Şehir
    Yollarda...
    Motosikleti
    2.5 yıl akbil, sonra CuBuF150, şimdi Fazer, az KTM
    Yaptığım bir tercüme, okurken umarım eğlenirsiniz Konu ekşisözlük'te bu başlıkta ingilizce orijinaliyle bulunmakta. Girişi oradan alıntı yapıyorum.

    # fransa'nin yenilgilerle dolu savas tarihi. genelde kiclarini ingiliz ve amerikalilar kurtamistir..
    konu hakkinda altiniza ettiricek derece de komedi bir yazi. gece gece dagildim resmen..

    http://www.newsmax.com/archives/arti...3/162810.shtml


    "Savaşa Fransa olmadan girmek, geyik avına akordiyonunuz olmadan gitmeye benzer."
    Donald Rumsfeld
    ...
    Fransa Tarihindeki Savaşlar:

    Galya Savaşları: Fransa sadece kaybetmekle kalmadı, İtalyanlara karşı kaybetti.

    Yüzyıl Savaşları
    : Yüzyılın çoğunluğunda kaybetmekte olmalarına karşın, Kazayla Fransız savaş geleneklerinin ilkini (Fransız orduları ancak bir fransız tarafından yönetilmediğinde kazanabilir) yazan Jan Dark (kadın bir şizofren) tarafından kurtarıldılar.

    İtalyan Savaşları: Fransa, İtalyanlara karşı iki kez kaybetmeyi başaran ilk ve tek ülke oldu.

    Din savaşları: Fransa Huguenot'lara akrşı kaybetti.

    Otuz Yıl savaşları: Teknik olarak prensip sayılmasa bile, işgal edilmeyi yine başardılar. Ancak diğer tarafalrın onları gözardı etmeye başlaması sonucunda savaşın berabere bittiğini iddia ettiler.

    İntikal Savaşı: Berabere

    Hollanda Savaşı: Berabere

    Augsburg Birliği Savaşı: Kaybetti, berabere olduğunu iddia etti.

    Kral William Savaşı: Kaybetti, berabere olduğunu iddia etti.

    Fransa-Hindistan Savaşı:
    Kaybetti, berabere olduğunu iddia etti.

    Üstüste üç beraberliğin olduğu dönem, Fransa'nın ordu gücünün zirvesi kabul edilir.

    İspanyol vekaleti savaşı:
    Kaybetti. Amerikalılar tarafından kurtarıldı.

    Bu durum "de Gaulle sendromu" olarak da bilinir. Bu durum Fransız savaş gelenekelrinin ikincisidir. "Fransa ancak Amerikalılar savaşın çoğunu üstlenirse kazanabilir."

    Fransız devrimi:
    Kazanıldı, öncelikli nedeni karşı tarafta da Fransızların olmasıydı.

    Napoleon savaşları:
    Kaybetti.

    Franco-Prusya Savaşı:
    Kaybetti

    Birinci Dünya Savaşı:
    Berabere durumda, Fransa kaybetmeye yaklaşırken ABD tarafından kurtarıldı.

    İkinci Dünya Savaşı:
    Kaybetti. İşgal edilmiş Fransa ABD ve İngiltere tarafından kurtarıldı.

    Çinhindi (Vietnam) Savaşı:
    Kaybedildi. Fransız tankları bisikletli Vietnamlılar tarafından geri püskürtüldü. Yardıma gelen ABD de kaybetti.

    Cezayir İsyanı:
    Kaybetti. Fransa, Haçlı seferlerinden beri Türk olmayan bir müslüman ulusa karşı kaybeden ilk Batılı ülke oldu. Bu durum Müslüman savaş kurallarının başına yeni bir madde eklenmesini sağladı: "Fransa'yı her zaman yenebiliriz." Bu kural aynı zamanda İtalyan, Rus, Alman, İngiliz, Hollanda, İspanyol, Vietnamlı, Kızılderili ve Eskimo savaş kuralları arasında da bulunur.

    Terörizmle Savaş:
    Fransa'nın Usame bin Ladin'e nasıl teslim olunacağını öğretmesi için El Kaide saflarına geçmesi isteniyor.

    Geoff Metcalf
    Cuma, Şubat. 14, 2003
    -------------------------------------------------------------------------


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    watercolours - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2005
    Şehir
    Coruscant
    Motosikleti
    speederbike
    Bunlara gülüyoruz ama şöyle bir gerçek var: Hatice değil, netice.
    Adamların ekonomik gücü karşısında geçmişi şanlı zaferlerle dolu ulusumun fertleri rant uğruna gelişmeyi durdurduğu için el pençe duran bir cumhuriyet görüyorum ben.
    May the Force be with McLaren Mercedes

  3. #3
    Khutuck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Aralık 2005
    Şehir
    Yollarda...
    Motosikleti
    2.5 yıl akbil, sonra CuBuF150, şimdi Fazer, az KTM
    Bizim hukukumuz, devlet sistemimiz ve laiklik anlayışımız, dünyada 1789 Fransız Devrimi'nin fikirlerinin en iyi uygulandığı yer olduğumuzu gösteriyor. Atatürk, Fransız devrimini çok iyi özümseyip ülkeye uyguladı. Devrim prensiplerine Fransa'dan daha iyi sahip çıkmışız.

  4. #4
    watercolours - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2005
    Şehir
    Coruscant
    Motosikleti
    speederbike
    Geçmişte öyleydi. Bizi geçmişteki başarılarımız kurtarmayacak. Şu anki Türkiye Atatürk Türkiyesi'nden çok daha geride, ülkede pozitif ivme yok. Geçmişle övüneceğiz tabii ki, ama geçmişe ders almak için değil de sadece övünmek için bakarsak bir arpa boyu yol alamayız.
    May the Force be with McLaren Mercedes

  5. #5
    Khutuck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Aralık 2005
    Şehir
    Yollarda...
    Motosikleti
    2.5 yıl akbil, sonra CuBuF150, şimdi Fazer, az KTM
    1930'lardaki ivme, pozitivizm ve bireysel cesaret kaynaklıydı. Çokyüzbin kişilik bir memur ordumuz yoktu (zannedersem bugün askerden fazla memurumuz var), devlet de çalışanı cezalandırmıyordu. Tarikat lideleri başbakanlıkta ağırlanmıyordu, polis tarafından aranan batık holding patronları (nitelikli dolandırıcılar) da bakanlar kuruluyla beraber namaz kılıp emniyet müdürleriyle bayramlaşmıyorlardı.

    İster istemez arpa boyu yol alamıyoruz...

  6. #6
    watercolours - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Kasım 2005
    Şehir
    Coruscant
    Motosikleti
    speederbike
    Dolayısıyla geçmişin bugüne bir faydası yok yol göstermekten başka.
    May the Force be with McLaren Mercedes

  7. #7
    aydınlı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Eylül 2006
    Şehir
    Nazilli
    Motosikleti
    Super 51
    bi halt yapamıyo bunlar ya
    [FONT="Arial Black"]Acı çekmeyenler,başkalarının acı çekebileceğini akıllarına bile getiremezler[/FONT]

  8. #8
    Forumdan Uzaklaştırıldı Sonsovalye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Ocak 2006
    Şehir
    HAKKARİ
    Motosikleti
    Polaris Kar Motoru
    Nerden nereye.. 19 ncu yüzyılda Almanya'nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı. O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar. Mektupta söyle demektedir: "Fransızlar her sene bize zulmediyor,
    mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyetin de halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın" Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; bunun yerine cevabi bir mektupla beraber, içi askeri elbiseyle dolu üç çuval yollanır. Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu okurlar: "Fransızlar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir." Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar. Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur: "Osmanlılardan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini de terk ederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça
    toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir." Bu olay, Mülhaymlıların gönüllerinde taht kurmuştur.
    Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym'a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsil en kutlarlar. Bu olay Osmanlı'nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları
    Fransızların elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo olarak kalmaktadır.. Hey gidi günler hey..

  9. #9
    bbaday - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Şubat 2006
    Şehir
    Eskişehir - Bodrum
    Alıntı Sonsovalye adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Nerden nereye.. 19 ncu yüzyılda Almanya'nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı. O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar. Mektupta söyle demektedir: "Fransızlar her sene bize zulmediyor,
    mahsulümüzü elimizden alıyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyetin de halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkanı sağlayın" Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; bunun yerine cevabi bir mektupla beraber, içi askeri elbiseyle dolu üç çuval yollanır. Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu okurlar: "Fransızlar korkak adamlardır. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir. Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir." Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar. Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur: "Osmanlılardan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini de terk ederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça
    toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir." Bu olay, Mülhaymlıların gönüllerinde taht kurmuştur.
    Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym'a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsil en kutlarlar. Bu olay Osmanlı'nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları
    Fransızların elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo olarak kalmaktadır.. Hey gidi günler hey..

    bu bilgiyi paylaştığın için teşekkür ederim


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler