Ben çoğu dersane iyi değil demedim ki
Finalin rehberlik servisinden bir iki arkadaş şikayet etti onun haricinde dersanelerinden memnundular finale giden arkadaşlarım.
Kızılay dersanesinden ben memnun kalmadım çünkü yazın sıcak zamanlarında klimanın yakacağı elektriği düşünüp arada şalteri kapatıp bozuldu yalanı söylerlerdi.Bazende açık açık havanın klima açılacak kadar sıcak olmadığını söylerlerdi ve bir keresinde dayanamayıp tüm sınıfın önünde müdüreyi biraz(hatta sanırım baya
) mor ettim,o günden sonra gelmedi zaten klima ile ilgili
Çok bişeyde yapmadım gerçi kendisi tek kişi kaldığı odayla yirmidört kişi olan sınıfın sıcaklığını bir tutunca(bende klima açmıyorum odamda dedi) ee bende biraz fiziksel koşullardan ve fizik kanunlarından bahsettim kendisine,sonra o da hak verdi
Hiç kimsenin bulamadığı hayali bir kütüphanesi vardı kızılay dersanesinin...Bütün reklam broşürlerinde yazan ama gerçekte 2 senedir "yakında açılacak" konumunda beklenilen bir kütüphane.Ben 1.sınıftaydım(yapılan sınavlardaki derecelerine göre sınıflandırılıyordu bizde)yani en çalışkan öğrencilerin olduğu sınıfta.Ama buna rağmen sınıf mevcudu yirmidörttü.Bütün kitapları senenin başında vermelerine rağmen edebiyat kitabını(yeni sistem için sırf edebiyat olanını)nisan da edebiyat derslerine başladıktan 2-3 hafta sonra dağattılar.
Saçma bir fiyat politikaları vardı,orada çalışan öğretmenin kardeşini bile bir öğrencinin ödediği ücretin iki katına kayıt edecek kadar saçma bir mantalite.Hoş bunu bana da yaptılar ama en azından ben orada çalışan bir öğretmenin kardeşi değildim,verdikleri fiyatın çok özel ve kimseye vermedikleri kadar düşük olduğunu söyleselerde dersane başlarında farkettim ki benim yarı fiyatıma yazılanlar var
Kimden ne koparırsam mantığı...Eğitimci değil onlardan ancak tüccar olur.Birde ben hafta içi grubu olduğum için dersane günlerim salı,çarşamba,perşembe,cuma ydı.Taksit ödeme tarihim pazar gününe denk geldiği için ödeme doğal olarak yapamamıştım,salı günü ödeme yapmayı planlıyordum doğal olarak,ama saolsunlar arayıp ücreti istediler...Yani pazar günü sırf para vermek için Alsancak'a gidicem,salıyı bekliyemezlerdi...Ama aynı pişkin zihniyet,nisanın ortasında kitapları yeni dağıtır,öğrencilerin başka dersanelerden gidip parasıyla kitap almasından utanmazdı...Zaten müdürün vasfı benim gözümde sıfırdı,yoldan geçen bir gevrekçiyi koysak(gevrekçiyi aşağılamak maksatında değilim)belkide daha iyi müdürlük yapardı.Daha neler neler var söylenecek...Hiç mi iyi yanı yoktu?Vardı tabi,öğretmenleri çok kaliteliydi,zaten üniyi kazananların o dersaneden aldıkları tek şey maalesef buydu(Gerçi biz 1.sınıftaydık,belkide diğer sınıflara giren öğretmenler de o kadar kaliteli değildi bilemiyorum).Rehberlik servisi bence iyiydi...Birebirleri hiç fena değildi,birebir konusunda iyiydiler bence.Dersane binası İzmir in en kaliteli ve en yeni binalarından biriydi.Bunlar da artı yönleri.
He ben bundan mı kazanamadım,sanırım hayır...Biraz olay kendinde bitiyor.Çok çalışmak lazım yeni sistemde bir üniversiteyi kazanmak için.Deyim yerindeyse ineklemek lazım.Ben aynı zamanda bilgisayarcı olduğum ve çalıştığım için derslere fazla çalışma fırsatı bulamadım...Bu yüzden tam olarak suçlu dersanedir diyemem.
Bir kız arkadaşım vardı,sürekli çalışır dersane sınavlarında derece yapardı...O da kazanamadı(310 1. bölüm 309 2. bölüm aldı).Benim şu günden sonra öss maceram noktalandı diye düşünüyorum kolay kolay tekrar başlamam.Zaten açık öğretim yazdım,4 senelik işletme okuycam...Mesleğimde olduğu için kasmıyorum kendimi artık.Ama büyük bir üniversitenin önemli bir bölümünden mezun olmak istiyorsan şu anki sistemde günde en azından 2-3 saat çalışmak,soru çözmek gerekiyor.
Ama yinede çalışıp kazanamadığı zaman insan çok daha kötü hissediyor kendini.Keşke bu şekilde ilkel bir eğitim sistemimiz olmasaydı.Okumak herkesin hakkı,ama bu ülkede değil...
Yinede günde 10 dakika ya da onuda geçtim haftada 10 dakika nete girmek üniversiteyi kaybettirmez
Üniyi kazanıcam diye amishler gibi yaşamamak lazım...Dozajı koruduktan sonra sorun olmayacağını düşünüyorum.