Abiler rakamları boş verin birim satın alma gücüne göre kaçıncıyız? Ayrıca ben öleceğime sanayici ölsün, üretimi beceremiyorsa katma değer yaratamıyorsa, hep sömürecekse güle güle.
%10-19
%20-25
%26-30
%31-40
%40 üstü
İşte düşünce bu şekilde sermaye düşmanlığı olduğu sürece bir gram ilerlemez bu ülke. Herkes maaşlı düşünceye sahip. En kötüsü de “atanam da, devlete kapak atam” zihniyeti.sallami adlı üyeden alıntı
Bir ülke üretebildiği kadar güçlüdür. Eğer üretemiyorsan, üretenlerden aldığın maaşa saygı göstereceksin. Ha mutsuz musun bu durumdan? O zaman sen üretip, o eleştirdiğin kan emici patronlardan olup milyarder olmayı deneyebilirsin mesela.
sen kendini avrupada ilk 20'den sonrasında görmeyi "dünya ortalaması" olarak görüyorsan o senin problemin.
zaten bizim problemimiz kendimizi hep düşüklerin arasındaki ortalama ile avutmak.
https://tr.euronews.com/2024/02/01/a...4te-ne-durumda
hükümetin zamanında bize söylediği çin usulü üretim.
Az maaş, çok üretim.
Gelişmeye değil üretmeye yönelik.
Ya geç bu sermaye düşmanlığı ayaklarını, sermaye arge'ye yatırım yapacağına sadece kendisine yatırım yapıyor. Üret dosdoğru bir marka, teknoloji herkes mutlu olsun, işçide patronda. Bir adam aynı işyerinde 5 yıl asgari ücretle çalışmaz. Varmı bu paraya aileyi boş ver tek başına yaşayabilecek. Aman sermaye ürkmesin ama işçinin ağzına edilebilir. Ben sermaye düşmanı değilim, ama işçinin dostuyum. İnsanca yaşanacak alım gücü lazım. Benim yaşım 54 daha asgari ücret almadım hayatımda, ama yani oduncu keseri gibi de tek taraflı olmaz bu işler. İşçinin artık üstüne basılacak yanı kalmadı. İstanbul dışında bırak asgari ücreti yatırdığı a.ü. yü açıktan geri alanlar var.
Tamam, bu dediklerini sen yap bilader? Sen üret? Alım gücü yok diyorsun ya. Üretemediğimiz için yok. Sen üret? Asgari ücrete net ücret üzerinden bakıp, başka ülkelerle kıyaslamayı biliyosunuz. Brütten baktığında üretenin neler çektiğini de bilirsin. Dünyanın hiçbir yerşnde olmayan sağlık hizmetini işçi için bedava hale getirip üreticiye yüklüyor devlet mesela. Bu doğru mu sence? Bana ne işçinin çoluğundan çocuğundan, ailesinden. Köpek alırken bile 30 kere düşünüyoruz. Asgari ücret alırken de çocuk yapmayı iyi düşünsünler o zaman. Vasıfsız bir adama aylık 550$. Vasıfsız diyorum bakın.
Sen kimin ne yapıp yapmadığını bileden ne ahkam kesiyorsun ki, köpekle işçiyi bir tutan zihniyet. Bir ülkenin en önemli sermayesi insandır. İnsana yatırım mı yapılıyor ki. Kaç tane meslek okulundan çıkan eleman var, elini sallasan mühendis ama duvarcı ustası yok, kaynakçı yok, tornacı yok. Ben bu yaşıma kadar al satçı hiçbir işte çalışmadım, hep üretimin içindeyim. Bu kadar üniversite açılacağına MYO açılsaydı bambaşka olurdu şu an. Vasıfsız dediğin adamı hiç mi yetiştirmiyorsunda vasıflı yapamıyorsun. Yüzde kaçı a.ü. ile geçiniyor bu işçinin. Hepsimi vasıfsız mübarek.
İki taraftan biri ölmek zorundaymış gibi bir perspektiften bakıyorsak tabii ki işçi öleceğine sermayedar ölsün. Öleceği de yok da, öyle bakmak zorundaysak da bu şekilde yorumlarım. Bu da sermaye düşmanlığı falan değildir.
Çalıştırdığın insanlara $550 gibi aslıda bir cacık da olmayan bir ücret ödediğinde batıyorsan, zaten bat bana ne. Yapma o zaman o işi? Bu sermayeder arkadaşımız başka bir ülkede bunu sağlayabileceğini sanıyorsa gitsin yapsın o zaman, elinden tutan yok. İş gücünün dolaşımı serbest değil ama sermaye dolaşımı serbest. Gitsin nerede düşük ücret sayesinde kar marjını tutturuyorsa orada yapsın bu işi.
Dünya'nın hiç bir gelişmiş ülkesinde ücretler düşük değildir. Herhangi bir başarının ya da kurtuluşun yolunu ücretleri baskılamaktan geçirmek, tam da Türk işi kolaya kaçmaktır.
****
Asgari ücret Türkiye'de vasıfsız işçilere ödenen, onların geçimi için belirlenen bir tutar değil. Bu yanlış temel üstüne bir şey inşa edemeyiz.
Peki dünyanın hangi ülkesinde neredeyse bedava eğitim ve sağlık hizmeti var? Türkiye’de tıp eğitimi belirli bazı harçlar hariç bedava ve oldukça kaliteli mesela. Muadil eğitim Amerika’da 400 bin dolardan başlıyor. Keza İngiltere ve Almanya’da böyle.
Dünyanın grlişmiş ülkelerinde evet, maaşlar düşük değildir. Ama o ülkeleri geliştirenler de üreten insanlarıdır. Siz hala üretimi ırgat gibi çalışmak zannedebilirsiniz. Ama yazıyla da üretilebilir, patentle de, yazılımla da. Geçiniz.
ülkenin kaymağını yiyenlerin zihniyeti bu.
Asgari ücret 17000 tl. istisnaları saymazsanız cogu yerde tecrübeli grafikerler 22-23, tecrübesiz mühendisler 25-30 , kıdemli cagrı merkezi uzmanları 20-21 ; tecrübeli mağaza calısanları asgari ücret alıyor bu ülkede.
yani ülkenin ciddi bir kesimi asgari ücret + %25'i gecmiyor bile.
Konunun vasıf ile alakası yok, patron yakaladı mı öpüyor direk çalışanı. Görende duyanda ülkede sadece işçi kesimi asgari ücret alıyor sanacak.
Zaten kusura bakmayın da insanına 17000 veremeyen adam kapatsın dükkanı gitsin (kücük esnafa sözüm yok)
Yahu tabi ki de bir ton parasını riske eden, geceleri uyuyamayan, onlarca işçiye maaş verme sorumluluğu olan insanlar kaymak yiyecek. Saat 5 olsa da eve gitsem diyen, aldığı maaştan daha fazla bir riske girmeyen insan değil.
Sabahtan beri diyorum. Madem o kadar basit siz yapın arkadaş? 4 tane dana alsan seneye 8 tane olur.
Güzel kardeşim; bak sana maaş bordromu yazıyorum an olarak nereye ne ödemişim:
SGK PAYI %14
İŞSİZLİK SİGORTASI %1
GELİR VERGİSİ %27
DAMGA VERGİSİ %0.79
Her 100 liramın 43 TL'sini su an benden vergi olarak alıyorlar.
Kalan 57'den de %1-20 arası kdv, nereye kadar uzandıgını bilmediğim kadar ötv kesiyorlar. ortalama 100 liramın totalde %65-70'ini devlet zaten benden alıyor.
bunun yanında %15.5 işveren'in ödediği sgk bedeli + %2 de işsizlik payı var.
Şimdi saglık ve eğitim bedava mı oluyor?
Kaç ülkede kazandıgın ücretin %70'ini bir şekilde elinden alıyor devlet?
Bedava olmuyor evet cünkü vergisini fazla fazla alıyor benden.
Daha düşük vergi oranı veren avrupa ülkelerinde refah seviyesi daha yüksekken dogal olarak bizde beklıyoruz böyle şeyler.
ben maaşımın %70'ini keseceği kadar biz hizmet görmüyorum. Yapılan şeyler / geçiş garantili sistemler vs. derken siz görüyor musunuz bu kadar vergi karşılıgı bir refah?
Sadece sgk 'nın işçi ve işveren payı totali bile emekli oldugunda alacağın maaşın altında kalıyor, yani onlarda bile verdiğimiz tutardan azını bize ödüyor.
"sen daha iyisini yap" lafını biz ortaokulda bıraktık. Herkes girişimci olamaz doğrudur, riske giren vs. onlar. Zaten buna kimse laf etmiyor.
Ancak personel çalıştırma da bu sistemin bir uzantısı, muhasebesini yaparken 17000 tl'lik işçi maaşını hesaplayamıyorsa zaten bu işi yapmasın.
özellikle üretim prosesine sahip fabrikalarda giderlerin %10 civarı personel maaşı oluyor, süreci yönetememekten kaynaklı cıkan ya da gereksiz masraflar şirket giderinin daha büyük kısmını kapsıyor.
Ancak ona rağmen akla ilk gelen "personel maaşları".
Bu arada ülkedeki memur mantıgına tamamen katılıyorum, bu kadar çok memur gereksiz. kamu kuruluşlarında var olanların %50den fazlası hiçbir işe yaramıyor. Kamu sektörü de aktif bir özel sektör gibi yogun ve tempolu olmalı Cogu memur gel / kaytar / maaş al mantıgında hareket ediyor. Özellikle "kadro" olayı tamamen bir yük bu ülkeye, cünkü çalışma oranını azaltıyor bu insanlarda.
Güzel kardeşim sen ne diyorsun anlamadım, bu konularda konuşulacak o kadar çok mevzu varki. Mesela ben birden çok emeklilik sistemine karşıyım, birden çok sosyal haklara karşıyım (Mesela Ölüm izni gibi memura 7 gün özel sektöre 3 gün oda kısıtlı vs vs). Anayasal olarak eşit bireylerin eşit hakları olması gerekir. Eyt'ye karşıyım. Ama gereksiz üniversitelerede karşıyım. Sermaye kaçabiliyor diye işçinin ezilmesinede karşıyım. Mesela geçen sene sermayeyi desteklemek için işsizlik fonu kullanıldı sermaye gene işçinin parasına çöktü. İşsizlik fonuna yatan paralar kullanılıp, kullanılmamaya göre hak sahibine eneklilikte geri ödenmeli. Ben sigorta ödemeye başladığım zaman ki sözleşme şartlarına bana sorulmadan değişiklik yapıldı, ben 6 sene geç emekli oldum. Hak kaybım telafi edilmedi. Valla ben bildiğin anarşist olmuşum ama ben anarşiyede karşıyım.
Şimdi bir dakika, konunun benim üretmeyi ırgatlık olarak görüyor olabilmemle ilgisi ne? Ben evden bilgisayar başında çalışan bir insanım yani bunu böyle görecek son kişilerden biriyim de, öyle olsa ne olur? Bunun konumuzla ilgisi nedir anlayamadım. Evet geliştiren de üreten insanlardır. Yalnız üreten insan sermayedar diye bir şey yok.
İkincisi Dünya'nın pek çok ülkesinde bedava eğitim ve sağlık hizmeti var. Sosyal devlet adına neredeyse hiç bir icraati olmayan ABD neden örnek? Oxford'un yıllığı da 9bin pound UK vatandaşlarına, üstelik NHS komple bedava? Almanya'da da tıp eğitimi bedava, 400 üniversitenin 240'ı kamu üniversitesi, buradan mezun olan doktorların çalıştıkları hastaneler de bedava - ayrıca özel sağlık hizmeti de var. Fransa'da da bedava, hem doktor olmak hem de doktora gitmek. Finlandiya'da da bedava. İtalya'da da ailenin maddi durumuna göre üniversite bedava olabiliyor..???
Yani yanlış anlamadıysam "eğitimi sağlığı bedavaya alıyorlar, dışarıda bunlar para, o zaman niye işçiye para verilsin" diyorsun ya, öyle değil. Yok öyle demiyorum diyorsan konu neden buraya geldi onu ben anlamamışımdır.
**
Bir değer üretiliyorsa bu değerden kaynaklanan karın daha büyük kısmı sermaye koyan kişiye mi gider? Evet.
Bunu sadece bu cümle ile bitirirsek işte olacağı da budur, bugünün Türkiye'sidir..
Hayır bu gelir paylaşımının bir ucu bucağı, bir modeli olur. İş gücünün insani seviyede yaşayabilmesi sermaye koyanın kendince istediği parayı kazanabilmesinden önemsiz de değildir, önünde engel de değil. İnsani geçim falan çok pembe geldiyse siktir et, kaliteli bir hayatı ucundan da olsa yaşamayan işçiden kendini geliştirmesini, işin sahibi gibi sorumluluk almasını da bekleyemezsin. Yani bekleyebilirsin elbette, ama boşa beklemiş olursun. Kirayı ödedikten sonra ben ne bok yiyeceğim diye düşünen insan yıllık hedefler tutsun da patron daha yeni Porsche'ye binsin diye iş sahiplenmez.
Çalışanlarına insani seviyede para verdiğin zaman kar edemiyor musun? Kapat o zaman o işletmeyi. Kapattığın zaman onlar ne iş yepacaklar, o da senin konun değil, onların konusu.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:12 ----------
Ha bir ülkenin gelişebilmesi için sermayedarın da korunması gerekir mi? Kesinlikle. Sorgusuz sualsiz.
Lakin sermayedarı korumanın yöntemi işçi ücretlerini kırbaçlamak değildir, hele ki Türkiye gibi asgari diye belirlenen ücretin çalışan nüfusun yarısına verildiği ülkelerde.
Uzun uzun yazmaya gerek yok.
Avrupa ülkeleriyle kendimizi kıyaslamak fıkra gibi.
Bura da emekli yaşamıyor.
Yaşamaya çalışıyor.
Gençler ne araba ne ev alıp ne de gezebiliyorlar.
Evlenmek bile öyle zor.
Adliyeler dolu boşanma oranlarının bile ülkenin refah seviyesi ile alakalı olduğu belli.
Elin 75 yaşında ki İngiliz'i gelip cennet gibi ülkemizde 2 ay emekli maaşıyla tatil yaparken bizim dedelerimiz ninelerimiz bırak tatili köylerinden başka il bile görememiş oluyor.
Sağlık bedava değil.
Allah kimseyi düşürmesin devlete ağır hastanı götürüyorsun yoğun bakım yatağı olmuyor özele sevk.
Sonra binlerce lira yattı masrafı.
Şu bulunduğumuz duruma iyi diyene ağzım açık bakarım
O kadar güzel algı yapılıyorki gerçekten şahane ezilen biziz birbirizle kavga eden de biz ne tesadüf değil mi
satılan kurumlar çekilen peşkeşler çarçur edilen milyarlarca usd havaya saçılan usd bazlı ihaleler ama suçlu gene işveren işçi esnaf memur emekli öyle ya gidin işinize kardeşim
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
