ürkütülmüş ceylanlar gibi kaçıştığımız, eve makarna ve bakliyat yığıp market poşetlerini çitileyerek yıkadığımız kâbus günleri...
işte o karanlık günlerde; adeta isa gibi, elinde luppo'suyla göklerden gülümseyerek market sırasına inen, bize tekrar hayatı sevmeyi öğreten, "herşey bitmedi" diyen, çağının giordano bruno'su, socrates'i, pir sultan'ı bir yiğit vardı...
biz ise olanca ürkütülmüşlüğümüzle, modern ezberlerimizle, galeyancılığımızla; bu yiğit insanı hakir gördük, küfür ettik, cahillikle suçlayıp adeta çarmıha gerdik...
affet bizi luppo reyis 😔