85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir ba...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:
Doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
Adam- "Evet,eşim.”
Doktor- "Ama bayan 25 yaşlarında..."
Adam- "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
Doktor- "Yoo, aklıma benim dedem geldi de."
Adam- "Nesi varmış dedenizin?"
Doktor- "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
Adam- "Olur mu, başkası vurmuştur onu."
Doktor- "Ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur
kişisel neyimiz varki iletimiz olsun...
bir yerden hatırlıyorum ama çıkaramadım
facebookta da vardı ilk okuduğumda da çok gülmüştüm
[B]Sabırla beklenen bu günler beklendiğine değer mi bir gün gülmeyen şu baht bir gün tebessüm eder mi konuştuğumuz onca şey ve beklentiler hep hayal mi?[/B]
Paranın Gücü )
18 yaşındaki kız, annesine iki aydır hastalanmadigini söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye ...bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kizin hamile oldugunu gösterir. Anne çildirmistir, bagirir çagirir ve bunu yapan hangi domuz, bilmek istiyorum' der. Kiz telefon açar ve yarim saat içinde bir Ferrari evin önü...nde durur, içinden hafif kirlasmis saçlari ve çok pahali bir elbisenin içinde manyak yakisikli biri iner ve kapidan içeri girer. Anne baba ve kizla beraber otururlar. Adam,Kiziniz durumu anlatti' der 'kisisel durumumdan dolayi kizinizla evlenemem.' der, ' ancak tüm sorumlulugu aliyorum' der. Eğer bir kiz çocugu dogarsa ; Annesine bir ev, bir yazlik villa ve 1 milyon dolarlik bir banka hesabi, Eger bir erkek çocuk olursa ; Birkaç fabrika ve bir milyon dolarlik bir hesap, Eger ikiz dogarsa ; Her ikisine de 500 bin dolarlik hesap ve birer fabrika verecegim,' der. 'Ancak düsük olursa....' O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamin omuzuna koyar ve
'O zaman tekrar denersiniz evladım' der
o zaman benden de gelsin :D
Bir gün İzmir' de belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaşlarla. Bizim arkadaş boş
yer buldu ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi.
Arkadaş da kıllığına adama yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer vermesini bekliyor. Fakat arkadaş yerini vermedi.Neyse adamcağıza da yazık, bastonu otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya :
- 'Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz' dedi.
Adam şöyle baktı, sonra;
- 'O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın, ben de orada oturuyor olurdum' deyince bütün otobüs koptu.
Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
[B]Sabırla beklenen bu günler beklendiğine değer mi bir gün gülmeyen şu baht bir gün tebessüm eder mi konuştuğumuz onca şey ve beklentiler hep hayal mi?[/B]
Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş.. "Geçen yılın kararlarını aynen uy...guladım.Eve gider gitmez kocama: 'Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İşte makine orda..' dedim. İlk gün bir şey görmedim.İkinci gün bir şey görmedim.Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşı...rlarını değil, benimkileri de yıkıyor." Alman Delegesi söz almış, arkasından.. "Ben de kararımız gereğince kocama: 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim.. Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor." Üçüncü konuşmacı bizden feminist kardeşimiz.. "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki: 'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek.İşte mutfak orada..'dedim. Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim.Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım
kişisel neyimiz varki iletimiz olsun...
Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara ber...e içinde, hoca sorar,
-"Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der,
-"Babam dövmiştir". Hoca sorar,
-"Niye oğlum",
-"Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini
duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e veliden de
ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi
diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy." Bunun
üzerine hoca,
-Bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der.
Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanına ;
-"Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki
-"Bubam yapmıştır."
-"Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır.
-"Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom,
Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy
Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de
uyumadım ama hiç ses etmedim. Bunun üzerine anam ile bubam bir
gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la
ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula
nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... hoca derki;
-Oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme.
Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık.
-" Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam,
-Dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın
arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya
başlayınca;
-Ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem !!!! "
Biliyorsan konuş,ibret alsınlar...
Bilmiyorsan sus ki,seni ADAM sansınlar...
Temel_ Ula Fadime bunca sene karıylık yapaysun bana bi baklava etmedun.
Fadime_ Ula Temel ha sen ne zaman kıyma aldunda ben sana baklama etmedum?
Yollar size, sizler Allah'a emanet.....
adamın biri basur olmuş..denemediği kocakarı ilacı perhiz kalmamış..doktora gitmeyede utanıyor..ölecek garibim.en son bir arkadaşı kahve telvesi sür iyi gelir demiş..hadi len dese de umut dünyası akşam içtiği kahvenin bütün telvesini sürmüs yatmış.ama sabaha değişen bişey yok ölecem ulan deyip artık doktora gitmiş...
doktor muayene ederken..
Allah Allah,,..cık cık cık,...hayda..!! hayret bişey diye mırıldanıyormuş..
dayanamamış sormuş..
ne oldu hocam çok mu kötü durum??
doktor..SANA BİR YOL GÖRÜNÜYOR AMA 3 GÜNE KADARMI DESEEEM!!??
Biliyorsan konuş,ibret alsınlar...
Bilmiyorsan sus ki,seni ADAM sansınlar...
Sultan en güvendiği adamını Arabistan''a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan''da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:
- Adın?
- Aptülmecit
- Baba adın?
- Aptülleziz
- Evli misin?
- 5 tane karım var!
- Kaç çocuğun var?
- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.
Kadı kararını vermiş ve söylemiş:
- Aptülleziz oğlu,Abdülmecit'in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
ERKEĞİN HİKAYESİ
Tanrı eşeği yarattı ve ona dedi ki:
- Sen bir eşeksin. Sabahtan akşama kadar yorulmadan çalışacaksın ve ağır yükleri sırtında taşıyacaksın. Ot yiyeceksin, az akıllı olacaksın ve 50 yıl yaşayacaksın.
Eşek dedi ki:
- 50 sene böyle bir hayat için çok çok fazla, lütfen bana 30 yıldan fazla verme. Ve böyle oldu.
Sonra Tanrı köpeği yarattı ve ona dedi ki:
- Sen bir köpeksin. İnsanların mallarını koruyacaksın, onların en yakın dostu olacaksın. İnsanlardan geriye kalan artıkları yiyeceksin ve 25 yıl yaşayacaksın.
Köpek dedi ki:
- Tanrım, 25 yıl böyle yaşamak çok fazla. Bana 10 yıl ver yeter. Ve böyle oldu.
Daha sonra Tanrı maymunu yarattı ve dedi ki:
- Sen bir maymunsun. Ağaçtan ağaca salınacak ve bir aptal gibi davranacaksın. İnsanları eğlendireceksin ve 20 yıl yaşayacaksın.
Maymun dedi ki:
- 20 sene dünyanın palyaçosu olarak yaşamak çok fazla. Bana 10 seneden fazla verme. Ve böyle oldu.
En sonunda Tanrı erkeği yarattı ve ona dedi ki:
- Sen erkeksin, dünyada yaşayacak, tek rasyonel düşünen canlı olacaksın. Diğer yaratılmışlara zekanı kullanarak hükmedeceksin. Dünyayı yöneteceksin ve 20 yıl yaşayacaksın.
Erkek dedi ki:
- Tanrım, erkek olmak için 20 yıl yetmez. Lütfen bana eşekten artan 20 yılı, köpekten artan 15 yılı ve maymundan artan 10 yılı da ver.
Tanrı bunu kabul etti ve erkek 20 yıl erkek olarak yaşadı.
Sonra evlendi ve 20 sene eşek olarak sabahtan akşama kadar çalıştı ve ağır yükleri taşıdı.
Sonra çocukları oldu ve 15 yıl köpek gibi yaşadı, evi korudu, aileden artanları yedi.
Sonra ilerleyen yaşında 10 yıl maymun olarak yaşadı, aptal gibi davrandı ve torunlarını eğlendirdi.
Bugüne kadar böyle geldi.
Levent'im bunu fıkra olarak değilde erkek evriminin muzip bi gerçeği olarak kabul edelim.
Şimdi bir çok hemcins'im bana belki sitem edicek ama ben kendi adıma :
Ailem ve çocuklarım için 20 sene eşşek gibi çalışmaktan
Köpek gibi 15 yıl evi korumaktan
Maymun gibi 10 yıl torunlarımı eğlendirmekten zevk alırım
Hatta dünyaya bir daha gelme şansım olsaydı bunları bir daha isterdim
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
Haklısın, mizahi bir anlatım sadece Ama güzel ve anlamlı
Hadi o zaman buna fıkra diyebilirsin.
Afrika'da, çok geri kalmış olan bir köye gelen bir papaz, yerlileri eğitmeye çalışıyormuş. Her sabah insanların iyilik yapmalarını, birbirlerine karşı iyi davranmalarını vaaz ederken, öğleden sonraları da kabilenin reisine, İngilizce öğretmeye çalışırmış. Bir gün papaz yanına kabile reisini alıp dolaşmaya başlamış. Bu arada gördükleri şeylerin İngilizcelerini de söyleyerek reisin bilgisini arttırmaya çalışıyormuş. Bir kayanın önünde papaz "Kaya" demiş, reis de "Kaya" diye tekrar etmiş. Bir göle gelmişler, papaz "Göl" demiş, reis de "Göl" deyince papaz sevinip "Aferin" demiş.
Biraz sonra çalılıkların arasında uygunsuz vaziyette bir kadın ile erkeğe rastlamışlar. Papaz biraz kızarmış ve yutkunarak "Bisiklete binmek" demiş. Reis çifte şöyle bir bakmış ve tüfeği ile ateş ederek her ikisini de öldürmüş. Papaz şaşkınlık içinde bağırmış:
- Ne yapıyorsun?! Bunca zamandır sizi medenileştirmek için uğraşıyorum, insanlara karşı iyi davranmanız gerektiğini, bunu tanrının istediğini anlatıyorum. Şu yaptığın işe bak!
Reis parmağı ile ölü kadını göstermiş ve:
- Benim bisikletim, demiş.
Dünyanın en kısa fıkrası:
İki kadın sessizce oturuyorlarmış :D :D
Bir gün tarkan mağarada kız arkadaşı ile sevişiyormuş kurtda her zamanki gibi kapı önünde nöbette imiş sevişme esnasında tarkan düşmanlarının ayak seslerini duyunca kurt'a seslenmiş atıl kurt diye kurtda :tabi anasını satayım hep atıl hep atıl bir günde katıl diyen yok bize
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)