Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
30. sayfa BirinciBirinci ... 202829303132 ... SonuncuSonuncu

En sağlam fıkra bilen buraya

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #581

    Üyelik
    07 Eylül 2008
    Şehir
    İçmeler-Marmaris
    Motosikleti
    Honda Shadow
    İki tüccar Yahudi arkadaş, piyasayı araştırdılar ve o sene haki
    renkte kumaşın moda olacağını öğrendiler. Bütün varlıklarını paraya
    çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar.
    Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu.
    Ancak; kimsenin haki renkteki kumaşlara talip olmadığını gördüler.
    İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi.

    Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardı.
    Bıçağın kemige dayandığı bir gün kapi çalındı ve içeriye bir albay girdi.
    'Sizde haki renkli kumaş var mı ?' diye sordu.
    Kulaklarina inanamadilar.
    'Evet albayim var, gösterelim' dediler.
    Albay dikkatle kumaslari inceledi 'çok begendim' dedi.
    'Bu sene askerlere 200 bin, subaylara 50 bin adet haki renkte elbise yaptıracağız.
    Ancak tabi ki benim tek başıma beğenmem yetmez.
    Generalimin de olur demesi lazım.'
    Bana bir parça numune verin yarin saat 12.ye kadar telgraf
    çekersem iptal ettim demektir.
    Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz..'
    Ve albay numuneyi alarak gitti.


    O gece bitmek bilmedi.
    Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman 'ya iptal olursa' diye göğüs geçirdiler.
    Ertesi gün saat:
    11.00................
    11.15...................
    11.30........................
    11.45..................
    gözleri yollarda korku ile postacıyı beklediler.
    Bir taraftan postacı gelmesin diye dua ediyorlardı.
    Tam 12 ye 5 kala postacı yolun başında
    gözüktü. 'Belki bize gelmiyordur' diye ümitlendiler.
    Ancak postacı gelip kapılarını çaldı.
    Moiz büyük bir kederle koltuğa çöktü.
    Aron`da çaresiz kapiyi açtı ve postacının elinden telgrafı aldı.
    Titreyen elleri ile kağıdı açtı ve sevinçle bağirmaya başladı.

    Müjde Moiz, müjde............
    Baban Ölmüş ))
    [COLOR="DarkRed"][B][B][I][B]Sadece gülümse gerisi boş...[/B][/I][/B][/B][/COLOR]


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #582

    Üyelik
    20 Eylül 2008
    Şehir
    TRABZON
    Motosikleti
    YAMAHA CYGNUS RS
    dursun askerdeyken birliğine babasının öldüğü haberi gelir. ama kimse dursuna bu kötü haberi söylemek istemez. en sonunda komutan bu işi temele verir. temel kara kara düşünür nasıl dicem dursuna diye. en sonunda temel dursunun yanına gider der ki :

    -dursun annen var mı?
    -var
    -dayın var mı?
    -var
    -teyzen var mı?
    -var
    baban var mı?
    -var
    -nah var !!!

  3. #583

    Üyelik
    07 Eylül 2008
    Şehir
    İçmeler-Marmaris
    Motosikleti
    Honda Shadow
    İkimizde Öldük

    Doktorun bekleme odasında, son derece hasta oldukları her hallerinden belli üç adam oturuyormuş. . Hastalardan birisi 24 saatin 24'ünde de içen bir alkolikmiş.. İkincisi, sigaraları birbirine ekleyen bir tiryaki.. Üçüncü sevişmeden duramayan azgın bir eşcinsel.. Üçünü de uzun uzun muayene eden doktor, sonuçları açıklamak için adamları odasına çağırmış.
    - 'Haberler kötü' demiş... 'Üçünüz de uçurumun kenarındasınız. . Bu alışkanlığınızı derhal bırakmanız gerek..
    Sen bir yudum daha içersen, sen bir nefes daha çekersen, sen bir daha bir erkekle ilişkiye girersen bittiniz. Orada kalırsınız. Bakın tane tane tekrar ediyorum.. Aranızdan herhangi biri bu alışkanlığı bir defa, sadece bir defa dahi tekrarlarsa ölecektir.. Hepsi bu kadar..'
    Üç kafadar muayenehaneden birlikte çıkmışlar, Yürürlerken bir barın parlak
    ışıkları yüksek müzik alkoliği kandırmıs..
    - 'Bütün doktorlar palavracıdır. Bayılırlar yasaklamaya' demiş ve dalmış içeriye... Ötekiler de peşinden..
    Alkolik bir duble viskiyi kafasına dikmesiyle oraya yığılmış kalmış.. Diğer ikisi dehşet içinde bardan fırlamışlar. .
    Karmakarışık duygularla yürürlerken kaldırımda yeni yakılmış, dumanı tüten kocaman bir puro görmüşler..
    Tiryaki aniden durmuş.. Derin derin bakmaya başlamış yerdeki puroya.. Eşcinsel tiryakiyi dürtmüş..
    - 'Eğer onu almak için eğilirsen... Bil ki, ikimiz de öldük!'
    [COLOR="DarkRed"][B][B][I][B]Sadece gülümse gerisi boş...[/B][/I][/B][/B][/COLOR]

  4. #584

    Üyelik
    08 Haziran 2008
    Şehir
    ŞehRüL Emİn _ İSTANBUL
    Motosikleti
    150 ZC
    Ali Mısır'da okuyan bir öğrenci. Sınavlar bitmiş ve yaz tatiline girecekler.. Babası Ali'ye telefon eder ve sınavların nasıl geçtiğini sorar. Ali de bilmediği halde "çok iyi geçti" der ve bunu üzerine babası onu İstanbul'a işlerinde yardım etmesi için çağırır. Ali gidecektir İstanbul'a ve arkadaşına son olarak şöyle der; "Ahmet sen notlarımı öğrenirsin ve beni ararsın. Eğer telefona babam çıkarsa Muhammed'in Ali'ye selamı var dersin; ben anlarım bir tane zayıfım olduğunu." Ahmet notları öğrenir ve arar. Telefona babası çıkar ve Ahmet şöyle der: - Amcacım Ali'ye söyle ona bütün Ümmed-i Muhammed'in selamı var...

  5. #585

    Üyelik
    07 Eylül 2008
    Şehir
    İçmeler-Marmaris
    Motosikleti
    Honda Shadow
    Karı koca bir barda oturuyorlar.
    Önlerindeki ickileri yudumlarken bardan
    içeri hoş bir hatun girer.
    Bizimkilerin yanına gelir, adama sarılarak öper. Karısına
    aldırmadan:
    -
    Nasılsın hayatım? Epey oldu görüşemedik.
    Diyerek başka bir masaya gidip
    oturur.
    Adamın karısı dayanamayarak sorar:
    - Kim bu kadın?
    Adam
    sakin bir sesle yanıtlar:
    - Senden saklayacak değilim. Metresim!
    Kadın
    çıldırır:
    - Ne bu ne cüret! Bu ne ahlâksızlk!.. Ben buna katlanamam.
    Derhal boşanıyoruz! Sen ne şerefsiz adammışsın meğer.
    Bir de utanmadan
    metresim diyorsun. Her şey bitti anlıyor musun, boşanıyoruz!
    Hem de derhal!..
    Adam gayet sakin bir tavırla karısına bakar:
    - Dur bakalım hele bir sakin
    ol. Ne yani sevgilim Etiler'deki dubleksi, Akmerkez'deki
    daireyi, Bodrum'daki
    tripleksi, 24
    metre yatı,altındaki son model jeepi, kımızı spor arabayı,
    Maldiv adalarındaki devre mülkü, mücevher ve takı
    kolleksiyonlarını falan
    bırakıp boşanmak mı i stiyorsun?
    Alt tarafı bir metres için bütün bunlardan
    vazgeçmeye değer mi bir tanem.Kadın bunları duyunca sakinleşir.
    Çevresine
    bakınmaya başlar.Biraz ilerideki masada oturan bir çift
    dikkatini çeker.
    Kocasına sorar:
    - Şurada oturan bizim Suat degil mi?
    Kocası yanıtlar:
    - Evet
    - Peki yanındaki kim?
    Kocası gayet sogukkanlılıkla yanıtlar:
    - Kim olacak canım, metresi.
    Kadın önce duraksar. Sonra burnunu
    kıvırarak kocasına sokulur:
    - Aaaa ! Bizimkisi daha güzel valla!.
    [COLOR="DarkRed"][B][B][I][B]Sadece gülümse gerisi boş...[/B][/I][/B][/B][/COLOR]

  6. #586
    ARBETUS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Mart 2006
    Şehir
    Gebze\Kocaeli
    Motosikleti
    '93 Kawasaki EN 500 Vulcan
    Alıntı dentist48 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Karı koca bir barda oturuyorlar.
    Önlerindeki ickileri yudumlarken bardan
    içeri hoş bir hatun girer.
    Bizimkilerin yanına gelir, adama sarılarak öper. Karısına
    aldırmadan:
    -
    Nasılsın hayatım? Epey oldu görüşemedik.
    Diyerek başka bir masaya gidip
    oturur.
    Adamın karısı dayanamayarak sorar:
    - Kim bu kadın?
    Adam
    sakin bir sesle yanıtlar:
    - Senden saklayacak değilim. Metresim!
    Kadın
    çıldırır:
    - Ne bu ne cüret! Bu ne ahlâksızlk!.. Ben buna katlanamam.
    Derhal boşanıyoruz! Sen ne şerefsiz adammışsın meğer.
    Bir de utanmadan
    metresim diyorsun. Her şey bitti anlıyor musun, boşanıyoruz!
    Hem de derhal!..
    Adam gayet sakin bir tavırla karısına bakar:
    - Dur bakalım hele bir sakin
    ol. Ne yani sevgilim Etiler'deki dubleksi, Akmerkez'deki
    daireyi, Bodrum'daki
    tripleksi, 24
    metre yatı,altındaki son model jeepi, kımızı spor arabayı,
    Maldiv adalarındaki devre mülkü, mücevher ve takı
    kolleksiyonlarını falan
    bırakıp boşanmak mı i stiyorsun?
    Alt tarafı bir metres için bütün bunlardan
    vazgeçmeye değer mi bir tanem.Kadın bunları duyunca sakinleşir.
    Çevresine
    bakınmaya başlar.Biraz ilerideki masada oturan bir çift
    dikkatini çeker.
    Kocasına sorar:
    - Şurada oturan bizim Suat degil mi?
    Kocası yanıtlar:
    - Evet
    - Peki yanındaki kim?
    Kocası gayet sogukkanlılıkla yanıtlar:
    - Kim olacak canım, metresi.
    Kadın önce duraksar. Sonra burnunu
    kıvırarak kocasına sokulur:
    - Aaaa ! Bizimkisi daha güzel valla!.
    Süperr yaa
    '04 Yamaha Nuovo - '56 BMW R25 - '06 Mondial 250 MCT - '94 BMW F650 - '99 Kawasaki ER 5 - '06 Bisan Roadstar 250 - '97 Kawasaki VN800 - '08 Suzuki VL 800 Intruder - '04 Suzuki VL 800 Voluisa - '01 Honda XL 650 V Transalp -'00 BMW F 650 GS

  7. #587
    tatlisert45 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Kasım 2008
    Şehir
    Manisa
    Motosikleti
    Dominar 400UG
    Temel elma yemeğe bayılırmış bir gün elma yemiş bayılmış....

    Temelin lokantasına bir gün bi iş adamı gelir
    -uşağım bana bi işkembe"cek der
    -temel buyur abi corban
    adam corbayı kaşıklar kaşıklar üçüncü kaşıkta içinden çorap çıkar
    adam temeli yanına çağırır yüksek ses le
    -uşak bu ne allah aşkına çorbanın içinden çorap çıktı
    temel de adam ın tipine şöyle bi bakar ve
    -ne bekliyordun ya 1 ytl lik çorbadan takım elbisemi cıkıcaktı...
    Hissettiğin gibi yaşa...

  8. #588

    Üyelik
    07 Eylül 2008
    Şehir
    İçmeler-Marmaris
    Motosikleti
    Honda Shadow
    Türk Havayolları Istanbul-Wien seferini yapan uçakta inise dogru Pilot anons eder:
    'Sayın yolcularımız 25 dakika sonra Viyana havalimanına inis
    yapacagız, hava parcali-bulutlu 15 dereceee ........AMAN ALLAHIM.............' !....!!!
    Ve anons o anda kesilir. Butun yolcular panik halindedir. Ortalik calkalanir.
    Bir kac dakika sonra, ki bu yolcular icin sanki yillar kadar uzun sürmüstür;
    Pilot: 'Sayin yolcularimiz, kusura bakmayin sizleri korkuttum ama
    hostes yanlışlıkla üstüme bir fincan sicak kahve döktü, canim cok
    yandi, pantalonun ön kismini bir görseniz!'
    Arka sıralarda oturan bir yolcu bagirarak: 'O da bir sey mi, sen
    bizim pantalonlarin arka kismini bir görsen'....!!!!
    [COLOR="DarkRed"][B][B][I][B]Sadece gülümse gerisi boş...[/B][/I][/B][/B][/COLOR]

  9. #589
    ahmet93 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Haziran 2008
    Şehir
    Tekirdağ/Çerkezköy
    Motosikleti
    Honda Cbr 125 R
    En güzeli buydu sanırsam

  10. #590
    Cruiseratom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Ekim 2008
    Şehir
    .::iZMiR::. İsim: Atakan
    Motosikleti
    Coming Soon:::.. Meslek: Barmen
    hahahahaaha....
    Her akşam yatmadan önce Tanri' ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanri'nin çalişma tarzinin bu olmadiğini anladim. Ertesi gün gittim ve kendime yeni bir bisiklet çaldim ve her akşam yatmadan önce Tanri'ya günahlarimi affetmesi için dua ettim...

  11. #591
    yt_servan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Ağustos 2008
    Şehir
    istanbul/merter
    Motosikleti
    Triumph TİGER
    haaaaaahaaaaa
    koptum
    Bekliyorum; öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın

    Kazasız Sürüşler Dilekle Olmaz Eğitimle Olur

  12. #592

    Üyelik
    07 Eylül 2008
    Şehir
    İçmeler-Marmaris
    Motosikleti
    Honda Shadow
    Bir gün taksiye binen bir müşteri şoföre bir şey
    sormak için hafifçe omzuna dokunur. Şoför bir çiğlik atıp, direksiyonun kontrolünü
    kaybeder, bir otobüse çarpmak üzere iken
    direksiyonu kırar, kaldırıma
    çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur
    arkaya donup müşteriye:
    'hayatta bir daha bunu yapmayın!' diye bağırır.
    Müşteri ise şaşkınlıkla bir ufacık dokunmanın onu
    bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemediğini söyler. Bu arada kendini toparlamış olan şoför,
    müşteriye dönüp: 'haklisiniz, aslında sizin kabahatiniz yok' der.
    Bugün benim ilk taksi şoförlüğüm, 25 senedir
    cenaze arabası şoförüydüm........
    [COLOR="DarkRed"][B][B][I][B]Sadece gülümse gerisi boş...[/B][/I][/B][/B][/COLOR]

  13. #593

    Üyelik
    07 Eylül 2008
    Şehir
    İçmeler-Marmaris
    Motosikleti
    Honda Shadow
    > İki emekli parkta güvercinlere yem atiyorlardi.
    >
    > Biri diğerine:
    >
    > -'Su güvercinlere ne zaman yem atsam, siyasetçileri
    > hatırlıyorum ' dedi.
    >
    > Digeri;
    >
    > - 'Neden...?' diye sorunca ekledi ;
    >
    > ' Yerde dolaşirlarken elimizden yiyorlar, havalanınca
    > kafamıza ..çıyorlar... şerefsizler.....! '


    > Fadime kumar oynuyormus. Temel de arada sirada yanina
    > gidip soruyormus:
    > Nasil gidiyor kanaryam?
    > -Kaybediyorum.
    > Bir muddet sonra yine:
    > -Nasil gidiyor guvercinim?
    > -Kaybediyorum
    > Bu konusma bulbulum sercem diye devam edince Cemal
    > sormus:
    > -Neden karina hep kus isimleriyle hitap ediyorsun
    > -Bu kadar kisinin icinde de kus beyinli diyemem ya



    > Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakirli
    > ayni trafik kazasinda olmus. Cenazeleri dualarla, goz yaslariyla
    > kaldirilmis. Iki uc gun gecmis, bir de bakmislar ki
    > Karadenizli, cikmis mezardan, ustunu silkeleyerek geliyor. Once
    > buyuk
    > bir panik yasanmis haliyle, sonra bakmis zombi mombi degil, bayagi
    > kanli canli, cesaret
    > edip yanina yanasmis ve merakla sormuslar:
    > - Yahu sen oteki dunyadan nasil geri dondun? Anlatmis:
    > - Ote tarafta da isler buradaki gibi yuruyormus meger, rusvet,
    > haksizlik,
    > yolsuzluk... Geri gondermek icin 5 bin dolar istediler, bastim
    > parayi geri geldim.
    > - Eee, diger iki arkadas niye gelmedi?
    > - Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ 3.500 dolara olmaz mi, yap bir
    > indirim de ayagimiz alissin!' diye pazarlik ediyordu.
    > - Ya Diyarbakirli?
    > - O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu...

    Karadenizde köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
    Birincisi demiş ki:
    - 'Çugurun yanune bir ambulans peklesun ve tuşenleru hemen hastaneye yediştirsun.'
    İkincisi:
    - 'Çukurun yanıne hastane kuralum, tuşenleru yediştirmesu vakit almaz oylece daa' demiş.
    Sıra Temel'e gelmiş.
    - 'Ula uşaklar, kafaniz hiç piratig çalışmayi. Ha buni kapatalum de cidelum hastanenun yanine pir çugur açalum daaa'
    [COLOR="DarkRed"][B][B][I][B]Sadece gülümse gerisi boş...[/B][/I][/B][/B][/COLOR]

  14. #594
    yt_servan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Ağustos 2008
    Şehir
    istanbul/merter
    Motosikleti
    Triumph TİGER
    Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
    -Aranızda müslüman olan var mı ?
    Korkudan kimse bişey diyemez.
    Biraz sonra yaşlı bir adam cesaretini toplar ve ayağa kalkar:
    -Ben müslümanım. der.
    Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar.
    Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
    -Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin ? der.
    Yaşlı adam epeyce bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.
    Adam bu sefer kanlı bıçakla tekrar camiye girer ve sorar:
    -Aranızda başka müslüman var mı ?
    Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar,
    imam:
    -Ulan iki rekat namaz kıldırdık diye müslüman mı olduk şimdi...!

    -------------------------------------------

    Aksi kadın
    Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen saga
    çekmiş ve polis gelmiş: 'buyrun memur bey?'
    'beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz"yok
    efendim sadece bip yaptı, ben de sarji mi bitiyor diye baktım'
    karısı lafa atlamış:
    'aaa yapma hayatım.. yarım saattir ortagınla iş görüşmesi yapıyordun
    telefonda'
    Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
    'beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz???'
    'memur bey takmıştım ama sizin geldiginizi görünce durduktan sonra
    çözdüm'
    Karısı yine atlamış: 'aman şekerim sen de o kemeri hayatında bir kere
    taktın mı acaba….'
    Adam kadına bi tane patlatmamak için kendini zor tutarken;polis bu
    sefer de arabayı incelemeye başlamış vee… -'beyefendi bakar mısınız
    sag sinyaliniz de kırık'
    'aaaa.. kırık mı?? sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık
    diildi…yolda oldu galiba, hiç de farketmedik' karısı çenesini
    tutamamis yine:
    'amma da attın kocacıım, sana 3 haftadır söylüyorum artık şu kırık
    sinyalin icabına baktır diye…..'
    Adam en sonunda dayanamamış bagırmış:
    'bana bak sen susucak mısın çakıcam şimdi suratının or! tasına!!'
    Polis kadına sormuş: 'hanımefendi eşiniz size hep böyle m i davranır?'
    Kadın cevap vermiş:
    'yok canım….sadece alkollu oldugu zaman…..

    --------------------------
    YÖNETİM FELSEFESİ

    Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verildi.
    Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu.
    Türk Takımında ise 2 kişi kürek çekiyor, 3 kişi şeflik 3 kişi müdürlük yapıyor 1 kişi de dümeni kullanıyordu.
    Her iki takımda, performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçti.

    Büyük gün geldi ve iki takımda, kendini hazır hissediyordu. Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar...
    Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılmıştı.Türk Şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi.
    Yapılan araştırmalar, analizler ve uzun çalışmalar sonucu düzenlenen raporlara göre hata bulundu ve çözüm önerisi getirildi.
    Çözüm olarak yönetimdeki düzeni güçlendirmek için 1 genel müdür atandı, ve sandaldaki ağırlığı dengelemek için kürekçi sayısı da 1 e indirildi.
    Japonlara yeni bir yarış teklif etme kararı alındı.
    9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandı.
    Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu.
    Türk Takımında ise yeni yapılanma şekli şöyleydi,
    1 Genel müdür
    3 Bölgesel müdür
    3 Dümen şefi
    1 Dümenci

    1 Kürekçi

    İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar.

    Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu hemen harekete geçti. Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovuldu,

    müdürlere ve diğer personele sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verildi.

    --------------------------------------
    Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrinin huzuruna çikarlar...
    Tanri buyurur:

    'Erkekler iki sira olsun, bir sirada karilari tarafindan yönetilen
    erkekler, diger sirada karilarini yöneten erkekler. Bütün kadinlari
    cennete aldim onlar meleklerle birlikte ayrilsinlar simdi!'

    Kadinlar gittikten sonra Tanri erkeklerin karsisina geçer. Karilari
    tarafindan yönetilen erkeklerin sirasi kilometrelerce uzarken, karilarini
    yöneten erkeklerin sirasinda sadece bir adam durmaktadir.

    Tanri uzun siradakilere hisimla bagirir:

    'Kendinizden utanin! Sizi bu dünyada güç ve iradenin temsilcisi olarak
    yarattim! Suraya bak, hepiniz güçsüz, karaktersiz yuzlerce kilometrelik
    sira
    olmussunuz.. Su tarafta tek basina gururla dikilen kuluma bakin ve ondan
    ders alin!'

    Ve ona dönerek

    'Anlat bunlara kulum; sen ne yaptin da ''Karilarini yöneten erkekler''
    sirasinda tek oldun?

    Adam cevap verir :

    -Bilmem... Karim bana burda durmami söyledi...

    ------------------------------
    Adam 1 kaloriliktir..Canı kuru fasulye çekmiştir.Fakat karısından bunu nasıl isterim diye bir süre düşünür.Eve gelince karısına;
    - Akşam sinemaya gidelim mi? Bu arada canım çok kuru fasulye çekti..demeyi de ihmal etmez.
    Karısı istediği her zaman sinemaya gidebileceğini bilmesine karşın, kocasından böyle bir öneri gelmesine çok memnun olur.
    Akşam yemeği evin beyinin dediği şekilde hazırlanır ve yerler. Sinemaya giderler ve yerlerine otururlar. Daha film yeni başlamıştır, kuru adamı sıkıştırır ve adam karısına eğilir:
    —Hanım bir kuş uçurabilir miyim? der. Karısı:
    —Hadi uçur bakalım, der.
    Bir süre sonra yine kuru sıkıştırır ve adam biraz sallandıktan sonra karısına eğilir ve:
    —Hanım bir kuş daha uçurabilir miyim? der.
    Karısı:
    —Hadi uçur bakalım, der.
    .Filmin yarısına gelindiğinde kuru yine sıkıştırır. Adam biraz sabreder fakat nafile. Karısına eğilir ve:
    —Hanım son bir kuş daha uçurabilir miyim? der.
    Karısı:
    —Neyse!!, hadi uçur bakalım, der.
    Bu esnada arkadaki adam elini adamın omzuna koyar ve:
    —Eğer bir kuş daha uçur, anam avradım olsun yuvasını dağıtmazsam.!
    Bekliyorum; öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın

    Kazasız Sürüşler Dilekle Olmaz Eğitimle Olur

  15. #595
    solmyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Ağustos 2007
    temel fransaya gidiyor. girişteki fransa tabelasını görüp;
    'way be sabancılar burayıda almış'
    motogünlüğüm: youtube.com/c/Bereñârı

  16. #596
    sudabatmayanadam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Eylül 2007
    Şehir
    kadıköy-ist
    Motosikleti
    HERO HUNK

    kesin herkes beğenecek

    maliyeciler ve vergi

    --------------------------------------------------------------------------------

    HAYATIMIZ VERGİ VERMEKLE GEÇİYOR
    Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş.Karşısına çıkan kaplumbağa- Tilki
    kardeş ne bu telaş ?-


    'Ormana maliyeciler gelmiş' demiş tilki ' Şimdi bir
    bakarlar bende kürk , hanımda kürk , çocuklarda kürk , dünyanın vergisini
    yazarlar... !

    Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış . Onu
    telaşlı gören leylek - Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş ? diye
    sormuş-

    'Maliyeciler ormanda' demiş kaplumbağa 'Bende ev hanımda ev
    çocuklarda ev ' yakalanırsak dünyanın vergisini alırlar !-

    Leylekte hemen
    uçuşa geçmiş .Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş -Leylek kardeş ne iş ?
    Bu ne acele -

    Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş , bende yazlık ,
    hanımda yazlık , çocuklarda yazlık ,vergi borcundan batarız ... -

    Maymun
    bunu duyar duymaz bağırarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış. Biraz
    ilerledikten sonra durmuş.Kendi kendine ; -İyide ben niye kaçıyorum ki ?
    demiş .Benim kıçım açık , hanımın kıçı açık ,çocukların kıçı açık...
    __________________bu güzel hikayeyi, sizlerle paylaşmak istedim,
    MOTOSİKLETSİZ İNSAN ÖZGÜR DEĞİLDİR

  17. #597

    Üyelik
    14 Mayıs 2008
    Vergi sistemini hayvanlar yönetse daha iyi diyorum.

  18. #598

    Üyelik
    10 Nisan 2008
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    KAWASAKİ VN 800
    çok güzeldi,zaten bizim kıçımız doğuştan açık ama maliyeciler bunu farkında değil

  19. #599
    sudabatmayanadam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Eylül 2007
    Şehir
    kadıköy-ist
    Motosikleti
    HERO HUNK
    bu fıkrayı nereye yazacağamı bilemedim, kıssadan hisse, nede olsa
    fıkra olduğu için en uygun yer burası sanırım

    Başbakan medya aracılığıyla açıklama yapmış;
    "Krizden kurtulmak için yerli malı kullanın!"

    * * *
    Ben de dedim ki amenna, başbakanımız doğru söylemiş...
    Başbakanı cepten arayıp tebrik edeyim dedim...
    Meğerse Turkcell'in bir kısmına el koyup, Finliler'e
    Ruslar'a satmışlar...

    Telsim'den arayayım dedim...
    El koyup İngilizler'e satmışlar...

    AVEA'dan arayayım dedim...
    Lübnanlı'ya satmışlar...

    Ev telefonundan arayayım dedim...
    Araplar'a satmışlar...

    E bari internetten e-posta yollayayım, maksat yerli malı
    kullanmak olsun...
    O da Araplar'a gitmiş...

    Ne diyelim....
    Arab...
    Sen bizi kurtar Ya Rab...

    * * *
    Bari dedim bineyim otomobile, başbakanın yanına gidip öyle tebrik edeyim...
    Uzun yola çıkma dan önce araç muayenesi yaptırayım dedim...
    Araç muayene işlerini Alman'a vermişler...

    Sigortasını yaptırayım dedim... Başak Sigorta'yı Fransa'ya vermişler...

    Benzin alayım desem... Zaten direk Irak'a dolaylı olarak ABD'ye gidecek param...

    Ondan da vazgeçtim...

    * * *
    Madem dedim, başbakanı yerli malı kullanma sevdasından dolayı tebrik edemedik..
    E bari gidip bir bankadan kredi çekeyim de yüzde yüz Türk sermayeli bir iş kurayım...
    Maksat, başbakanın gözüne girmek...

    TEB'e gittim, Fransızlar kapmış... Deniz Bank'a gittim Danimarkalılar almış...
    Oyak Bank'a gittim, Hollandalı oturuyor patron koltuğunda...
    Finans Bank'ı da vermişiz Yunan'a...

    Hani, Türk Bankası olduğu için Ziraat Bankası'nın
    Atina'da şube açmasına izin vermeyen Yunanistan...

    Ama Allah'ı var sayın başbakanımızın, Garanti
    Bankası'nın hepsini değil sadece yarısını vermişiz
    Amerikalılar'a... Valla tebrikler...

    * * *

    Dedim ki kendi kendime, bu da olmadı, en iyisi mi açayım
    bir radyoyu da kafamı dinleyeyim...

    Açtım... Süper FM... Kanadalı'ya satmışlar...

    * * *

    Valla nasıl olur bu iş dedim kendi kendime...
    Ne var ne yok elin ecnebisi kapmış....
    Cep delik tava delik... Nokta nokta nokta üstelik...

    * * *
    Hemen bir 70'lik rakı açtım büyüğünden... Hani Türk
    içkisi ya. O bakımdan. Efkar dağıtmak için...
    Onu da Amerikalılar'a satmışlar meğerse...

    * * *

    Bir tek kömür madenlerini satmamışlar...
    Seçim zamanlarında işe yarıyor çünkü...

    Demokraside devrim yaptık ya hani...

    Kömür demokrasi düzenine geçirdik ülkemizi...

    O bakımdan...

    * * *

    Hadi bakalım...

    Durmak yok yola devam...
    __________________
    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
    MOTOSİKLETSİZ İNSAN ÖZGÜR DEĞİLDİR

  20. #600
    korkut 250 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mayıs 2008
    Şehir
    Gültepe İSTANBUL
    Motosikleti
    Yamaha Fz6 Fazer..Ve birde Yavrusu
    Koptum ben bu duruma


    Hikaye bu ya, bir zaman gelmiş ve kaplumbağalar ülkesinde su tükenmiş.
    napıcaz ne edicez diye düşünmeye başlamışlar. aralarından
    en yaşlı ve bilge olanı "şu dağı görüyor musunuz?? onun arka
    tarafında büyük bir göl var. "demiş. ee koca dağı hepsi birden
    aşamazlar..arada yaşlı olanlar var. bunun üzerine oraya gidip su
    getirmeleri için en genç 2 kaplumbağa seçilmiş. genç kaplumbağalar 25 yıl
    sora göle ulaşmışlar. (yuh... demeyin..ancak çıkmışlar dağı.
    hem nasıl olsa uzun yıllar yaşıyorlar.) ve o anda farketmişler.
    suyu alıp götürmek için yanlarına kap almayı unutmuşlar.
    kaplumbağalardan
    biri;
    -ee napıcaz şimdii?? birimizin gidip kap alması lazım.
    diğerimizde
    burda
    bekleyelim ki kimse gelip içmesin sudan!! en iyisi sen git!
    -olmazzz... ben gidicem sen ya suyu içersen. o zaman köy susuz
    kalır ve hepimiz ölürüz susuzluktan!
    -yok valla bak yemin ederim ağzımı sürmiycem. sen git al gel kabı
    bekliycem. söz veriyorum!
    bunun üzerine diğer kaplumbağa yola çıkmış. orda kalanda beklemeye
    başlamış. aradan 30 yıl geçmiş. 50 yıl. 60 yıl... sonunda bekleyen
    kaplumbağa bu böyle olmıycak demiş... galiba gelmiycek bu.
    köydekiler
    de
    öldü heralde susuzluktan... en iyisi ben biraz su içeyim de bari ben
    hayatta kalayım... kaplumbağaların soyu devam etsin. tam eğmiş kafasını
    göle doğru bir yudum alacakken çalıların
    arkasından bir ses duyulmuş...
    Ben Biliyordum senin Böyle yapacağını
    -bak böyle yaparsan gitmem amaaa!!!!!!!!!!
    Bir damla özür nice yangınları söndürür.Gurur yapmayın yoksa o yangın tüm sevdiklerinizide götürür.


    REKLAM ALANI
30. sayfa BirinciBirinci ... 202829303132 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)

Bu Konudaki Etiketler