Güzel Dul
Arkadaslari kahvede çapkin erkek havalari yapan Temel e sormuslar :
- Hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu o is?
Temel cevaplamis :
- Kocasinun ölmesinu pekleyrum...
Güzel Dul
Arkadaslari kahvede çapkin erkek havalari yapan Temel e sormuslar :
- Hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu o is?
Temel cevaplamis :
- Kocasinun ölmesinu pekleyrum...
Sonsuza kadar süren tek A$K motosiklet aşkıdır !
'TUĞBA OKAN EKİN' << 03.04.2007 >>
Bizim göçmen İsmail Dayı var.
Eski bir mobileti vardı çata pata çalışır işinini görürdü.
Kendisi Bulgaristan göçmeni.
Birgün telaşla geldi şikayete başladı.
- Te bea bu maşınanın benzin barsaa koptu.....
- Te ööleee kaktım bea ....
MEALİ: Bu motorun benzin hortumu koptu (arızalandı)
Motoru olduğu yerde bıraktım
Doğruluk Dürüstlük En temel Hazinendir. Basit kişilikler insanlar üzerinde uğraşır; Gerçek kişilikler olaylar ve düşüncelerle uğraşır.
Günün birinde alman,fıransız,ingiliz ve daha bir çok ülkenin zengini aralarına bizim TEMEL`i de alarak gönüllerince eylenmek için ucakla seyahate cıkmışlar.Eğlence adına herşeyi yapıp bol bol da içki tükettikleri bian alman birden ucağın kapısını acıp bırakın beni,ölmek istiyorum,Temel sormuş ulu uşağum habi süle bakiüm neden da alman benim annem kötü kadındı yani or...demiş ve atlamış.aradan daha on dakika gecmemişken bakmışlar busefer fıransız aynı nidayla kapıyı acıp atlamış.temel bi düşünmüş,bi düşünmüş tam atlayacak biri tutmuş,yarım yamalak bi türkceylelaz oğlu sen neden yoksa, Temel yooo demiş öyle diil da uşaum .adam sormuş peki neden?Temel :ula uşağım benim bu kadar or..... cocuğu içinde ne işim var da demiş
.................................................. ..................................................
Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar:
- "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?"
Delinin biri cevap verir:
- "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş.
Başhekim "bir de ben söyleyeyim o zaman", demiş. "5", demiş çıt yok, "7" demiş çıt yok.. Bakmış çıt yok; sormuş "ben söyleyince neden gülmüyorsunuz?"
Delinin biri cevap vermiş: - "Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var..."
.................................................. ................................................
Hasta fenerli gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser.
Her zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.
Son defa görelim derler.
" Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari onu yerine getirelim
" O zaman beni galatasaraya üye yapin!
Herkes birbirine bakar:
"Yaav sen doguştan fenerli degil misin? Ne yapiyorsun sen?
Hasta fenerlinin birden yüzü güler: ulen bu sene burada cok cektilerya ahirette direk cennete gideceklermiş "ya ondan benimde cok günahım var...
.................................................. ..................................................
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet`in cezalandırdığı er, yüzbaşının karşısında :
-Komutanım benim bir şikayatim var.
-Söyle.
-Mehmet onbaşı beni döğdi.
-Git, ben onun cezasını veririm.
-Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi.
-Anladım, git cezasını veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasını veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.
-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladım.
-Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti , babama da laf etti.Anam da yohtur, babam da yohtur.Anam da sensin, babam da sensin.
Yüzbaşı :
-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.
.................................................. .................................................. ..
2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya "
2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.
Oldururseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz ya da gaz odasinda olduruluruz.
Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.
Sabun yaparlarsa sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet kagidi.
Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o zaman boku yedik".
.................................................. ..................................................
www.mizahevi.com dan alınmıştır....
___KILIÇ___
[B] ยภยtยlคภlคг ยภยtคภlคгı ครlค ยภยt๓คzlคг ¤ۣۜ __ к ı ℓ ı ç __ [/B]
Biliyorsanız sizde yazın yaw
___KILIÇ___
[B] ยภยtยlคภlคг ยภยtคภlคгı ครlค ยภยt๓คzlคг ¤ۣۜ __ к ı ℓ ı ç __ [/B]
İskenderunluKILIC adlı üyeden alıntı
aşağıdaki linkte bi sürü var. ordan okuyabilirsin
http://www.motosiklet.net/forum/show...5994&highlight
Ooooo ben onu unuttum yawmostwanted_57 adlı üyeden alıntı
___KILIÇ___
[B] ยภยtยlคภlคг ยภยtคภlคгı ครlค ยภยt๓คzlคг ¤ۣۜ __ к ı ℓ ı ç __ [/B]
Anneler bilir
Hasan annesini akşam yemeğine davet etmiş.
Yemek sırasında anne hep Hasan'ın ev arkadaşının ne kadar çekici olduğunu düşünmeden edememiş.
Yemek boyunca oğluyla kız arasında neler olduğu konusunda meraktan çıldırıyormuş.
Bunu farkeden Hasan ? Anneciğim Ayşe ile aramızda inan hiçbir şey yok. Biz sadece ev arkadaşıyız ? demiş.
Bir hafta kadar sonra Ayşe Hasan'a sormuş:
- Annenin yemeğe geldiği geceden beri çorba kepçesini bir türlü bulamıyorum. Nerde olduğu konusunda bir fikrin var mı?
Sence annen almış olabilir mi??
Hasan cevap vermiş:
-"Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail gönderip ona sorayım" ve annesine şöyle yazmış:
-"Anneciğim, sana aldın demiyorum, almadın da demiyorum ama gerçek şu ki bize yemeğe geldiğinden beri çorba kepçesi kayıp"
Bir kaç saat sonra annesinden şöyle bir e-mail gelmiş:
-"Sevgili oğlum, sana Ayşe ile yatıyorsun yada yatmıyorsun demiyorum. Ama gerçek şu ki eğer o kendi yatağında uyuyor
olsaydı şimdiye kadar çorba kepçesini çoktan bulmuş olmalıydı.."
Delikanli ucakta guzel bir sarisinin yanina dusmus.
Hemen sarkmis sarisina; "Yanyana otururken muhabbet edilirse seyahat cok
kisa surer,hadi konusalim" demis.
Sarisin okudugu kitabi yavasca kapatarak "Ne uzerine konusmak istersin?"
demis.
Delikanli "Valla bilmemki....mesela nukleer enerjiye ne dersin?"
Sarisin; "Enteresan bir konu, olabilir ,ama once sana bir soru
sorayim...At
inek ve geyik ayni seyi yerler..yani ot...ama cikartirlarken geyik kucuk
parcalar halinde, inek lappadanak parcalar halinde, at da
pismaniye toplari gibi cikartir. Neden oldugunu biliyor musun?"
Delikanli ; "valla en ufak bir fikrim yok" demis,
Bunun uzerine sarisin;
"Bi boktan anlamazken nukleer enerjiyi nasil tartisabilecegini
zannediyorsun ? ''
[FONT="Palatino Linotype"][/FONT][COLOR="Red"]ρσωєя [/COLOR][COLOR="Black"]0ƒ[/COLOR] ∂яєαм.. [SIZE="2"][COLOR="Red"][н][σ][η][D][α][/COLOR][/SIZE]
[COLOR="PaleGreen"] เ๓zค ๒เl๓є๓ קคг๓คк ๒ครรค๓ ๏lยг๓ย[/COLOR] =)
hasan pulur'dan alıntıdır.
http://www.milliyet.com/2006/04/16/yazar/pulur.html
-------------------------------------------------------
ADAMIN ruhsal sorunları varmış, ruh doktoruna gider. Doktor hastayı uzun uzun dinler, notlar alır; kendisine bazı testler uygulayacağını söyler...
Kâğıda dikdörtgen çizer ve sorar:
"Bu şekil size neyi hatırlatıyor?"
"Yatakta yatan çıplak bir kadını!"
Doktor kâğıda kare çizer:
"Bu size neyi çağrıştırıyor?"
"Odada çıplak bir kadını!"
Doktor daha büyük kâğıda daha büyük kare çizer, hasta hemen benzetir:
"Daha büyük odada, daha güzel ve çıplak kadın!"
Doktorun tepesi atar:
"Sen sapığın birisin, çıplak kadından başka düşündüğün bir şey yok!"
Hasta da karşılık verir:
"Asıl sapık sensin, durmadan ahlaksız resimler çiziyorsun!"
* * *
ADAMIN biri, arkadaşına ortak bir dostlarını anlatıyormuş:
"... Derken bir doktora gitti!"
"Eee sonra?"
"Gidiş o gidiş!"
* * *
GENÇ kız, şiddetli bir karın ağrısıyla hastaneye kaldırılır. Doktor muayene eder, teşhisi koyar:
"Akut apandisit krizi geçiriyorsunuz, hemen ameliyata alınmanız gerek!"
Genç kız ameliyata razıdır da:
"Peki doktor bey, yalnız bir şeyi çok merak ediyorum!"
"Neyi?"
"Acaba ameliyat yerimi, herkes görecek mi?"
Doktor güler:
"Aman küçük hanım, bu tamamen size bağlı!"
* * *
PROFESÖR, tıp öğrencisi kıza sorar:
"İnsan vücudunda hangi organ kendi büyüklüğünden 6 kat daha büyüyebilir?"
Kız kızarır, utanır; ama sınav bu, cevabı vermek lazım:
"Erkeklerin cinsel organı!"
Hoca güler:
"Doğru cevap, pupilla, gözbebeği olacaktı. Fakat sizi yine de kutlarım, hayal gücünüz olağanüstü... Yalnız bu sizi ileride hayal kırıklığına uğratabilir!"
* * *
İKİ anı da Dr. Ümit Evran'dan...
Muayenehaneye karı koca birlikte geldiler, doktor muayene etti:
"Ameliyat olmanız gerek!"
"Ben kesinlikle ameliyat olamam!"
"Peki o zaman ilaç tedavisi yapılsın!"
"Nefret ederim, hem ilaç kullanamam!"
Doktor Ümit Evran takıldı:
"Hanımefendi o zaman siz muska yazdırın!"
Kadının gözleri parladı:
"Gerçekten muska yazar mısınız?"
Kadın, doktorun muska yazabileceğini düşünebiliyordu.
* * *
DR. Ümit Evran futbola çok meraklıdır, gidemediği maçları muhakkak televizyonda seyreder.
Almanya'da çalışırken de aynı alışkanlığını devam ettirdi.
Ya nöbet akşamları?
Eğer hasta maçın ilk devresinde geldiyse, ne yapıp ne edip ilk müdahaleyi devre arasına, ikinci devre gelmişse maçın sonuna kaydırırdı. Diyelim burun kanaması; hemen burnuna tampon koyar, biraz bekle der, televizyona koşardı.Yine böyle bir maç günü hasta geldi. Burnu kanıyordu. Hemen tampon koydu, kanama durdu. Ama yapılacak başka işler vardı, maç oynanıyordu, onları devre arası yapacaktı. Hastaya, "Sizi 15-20 dakika burada bekleteceğim, sonra evinize gönderirim!" dedi.
Hasta başını salladı:
"Doktor, hemen gitmemiz lazım!"
"Niye?"
"Maçı seyretmem lazım!"
May the Force be with McLaren Mercedes
Sihirli bir kurbağa ormanda yalniz yaşıyormuş. Bir gün etrafı gezmeye çıkmış ve önüne ayıyla tavşana kıyak yapmak istemiş. "3 şey dileyin benden ne dilerseniz" demiş.
Ayı; "Bu ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi bana hasta olsun" demiş. Kurbaga hemen yerine getirmiş isteği.
Tavsan "bana bir kask ver" demiş o da hemen olmuş ama ayı içinden "manyak mı bu tavşan çuvalla para istesin istediği kadar kask alsın. Deli bu yaaa" demiş.
İkinci istek olarak ayı yine "yan ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi beni arzulasın" demiş... trilink!!!! o da tamam.
tavşan "Bana bir motosiklet ver" demiş ve o dilek de yerine gelmiş ama ayı iyicene şaşırmış. Bu tavsan deli olmalı diye düşünmüş.
Sıra gelmiş son isteklere...
Ayı "Bu gezegendeki bütün ayılar dişi olsun ve hepsi benim yanımda olsun" demiş. Kurbağa bu isteği de hemen yerine getirmiş.
Tavşan önce kaskı takmış, motora binmiş. Marşa basmış ve isteğini, son isteğini söyleyip gaza basmış: "bu ayi top olsun!"
Aslında fıkranın pek de gülünecek bir yanı yok. İnternetten bir arkadaşım sadece içinde motosiklet geçiyor diye bana yollamış bunu. Dikkatimi asıl çeken şey, tavşanın motosikletle ayıdan kaçma planları kurarken ilk istediği şeyin kask olması ve kaskı marşa bastıktan sonra değil motosiklete binmeden önce takması. Bazen bir tavşan kadar bile umursamıyoruz bunu.
(ne alaka!)
Kim derlediyse çok iyi yapmış.Paylaştığın için eline sağlık.
Peki ya benzin ?
[COLOR="Blue"]Ne Kadar Yükseğe Çıkarsan, O kadar Yüksekten Düşersin. [/COLOR]
Cevap 1: Haberin yok mu? Tavşanların kullanabileceği teknolojideki motosikletler güneş enerjisiyle çalışıyor.Ertuğrul_Öz adlı üyeden alıntı
Cevap 2: Onu sen bul artık.
Ne benzini abi? Strese sokmayın adamı...
Çok aptalmış be demon Ama kaskın yararlarını değil,kask takma kampanyaları düzenleyen insanların nasıl herkese giydirme(kaskı değil laf sokma anlamında) işlerine karıştıklarıyla alay eden bir fıkra bu bence.
Bir çoğu +18 ve +20 +25
Valla bu fıkralardan sonra modlar beni siteden atabilir Şimdiden hakkınızı helal edin.Ama mükemmel fıkralar var içinde.Hepside araklamasyon
*************************************************
Hanımefendi!
kocanızın da doğumda bulunmasını istermisiniz.
Kadın:
-"Bir kocam yok malesef.."
-"Peki erkek arkadaşınız..?"
-"Erkek arkadaşımda yok.."
-"Eee peki bu işe ortak olan şahıs.?"
-"Üzgünüm kimseye bağlı değilim ve yanlız olacağım.."
Doğum gerçekleşir ve ebe kadının yanına gelir.
-"Tebrik ederim çok sağlıklı bir kızınız oldu.."
-"Oh ne kadar mutluyum onu görebilirmiyim..?"
-"Elbette ama görmeden önce bilmeniz gereken bir şey var.."
-"Nedir lütfen söyleyin..?"
-"Eeee bebeğinizin teni biraz koyu açıkcası bebeğiniz bir zenci..?"
-"Ahh evet eşim ve işim yoktu. Üstelik gidecek yerim de yoktu, çok kötü durumdaydım o yüzden bir porno filmde oynamayi kabul etmek zorunda kaldım. Başroldeki erkek zenciydi.."
-"Ah anlıyorum tabii beni ilgilendirmez.
Lütfen kusura bakmayın. Bir nokta daha var."
-"Evet lütfen söyleyin başka birşey mi..?"
-"Şeyy. Bebeğin çok güzel lepiska gibi sarışın sacları da var.."
-"Bakın gerçekten çok zor günlerdi. Filmde tek erkek yoktu. Bir tane de İsveçli erkek vardı.."
-"Pardon pardon. Gerçekten özür dilerim ben bilmek istersiniz diye düşünmüştüm. Bu soruları sormak istemezdim. Neyse ama."
-"Başka ne var lütfen açık konuşun çekinmeyin"
-"Pekala. Siz istediniz. Bebeğin gözleride çekik."
-"Hayat bana hiç acımadı. Film deki diğer erkek de Çinliydi." "Ne yapabilirdim ki.?"
-"Umarım beni bağışlarsınız üstüme vazife olmayan şeylere karışıyorum. İsterseniz artık bebeği görebilirsiniz.."
Beraber bebeğin yanına giderler. Kadın mışıl mışıl uyumakta olan bebeğin poposuna bir şaplak indirir. Bebek ağlamaya başlar..
-"Neden vurdunuz..?"
-"Ohhhh! neyseki normal ağlıyor. Havlayacak diye ödüm koptu..!!"
*************************************************
Bayan, gögüslerinin küçüklügünden şikayetçidir ve silikon taktirmak istemektedir özel bir hastaneye gidip derdini anlatir;
Doktor: hanimefendi,yalniz bizim silikonlar en lüksü ve en pahali olanidir
500 milyon tutar.
Kadin: Aaa, oldukça pahaliymis bana önerebileceginiz baska bir hastane varmi?
doktor:evet en ucuz bu işlemi ssk hastanesi yapmaktadir gidip bir de onlarla görüsün.
Kadin, dogru SSK hastanesinin yolunu tutar ve ssk'da ki doktorla görüsür ve bakar silikon ayni fiyat 50 milyon kadin çok sevinir hemen taktirmak ister yalniz
Doktor: Uyarmak zorundayim bizim silikonlarimizin küçük bir problemi vardir
silikonlarimiz bir müddet sonra kendiliginden iner ve gögüsleriniz küçülerek eski haline gelir fakat kollarinizi kus gibi çirparak tekrar sisirebilirsiniz der.
Kadin: tamam problem degil bunu yapabilirim der ve silikonlari taktirir
birkaç gün sonra hastaneden çiktiktan sonra yeni imajini test etmek için bir
bara gider ve hemen yanina yakisikli bir adam yaklasir;
Adam:Afedersiniz, bir içki ismarlayabilirmiyim?
Kadin:Tabii ki neden olmasin der ve içinden de silikonlar ise yaradi etkisini
hemen gösterdi diyerek sevinir
ancak bir müddet sonra silikonlar küçülür .
kadin hemen kollarini kuş gibi çirparak silikonlarini tekrar şişirir, bu arada
adam sorar:
___ Afedersiniz ssk malı mı ?
Kadin şaşırarak :evet ama nereden bildiniz?
Adam: Aman,hanimefendi nasil bilmem ?
(bacaklarını çırparak) ben de ssk müşterisiyimde
*************************************************
BURADA Kimse YOK...
Adamin biri gunah cikarmaya kiliseye gitmis. Rahiple birlikte günah
cikarma odasina girince anlatmaya baslamis:
"Peder, buyuk gunah isledim."
"Evet oglum... Ne yaptigini anlat bana... Tanri seni affedecektir..."
"Kiz arkadasimla uc yildir cok guzel giden bir iliskimiz var. Ve
aramizda ciddi bir yakinlasma olmadi. Dun onu gormeye evine gittim,
kizkardesinden baÅŸka evde kimse yoktu. Ortalikta kimsenin olmadigini
gorunce kardesiyle beraber olduk..>
." "Oh, bu çok kötü evlat... Fakat yaptiginin kotu bir sey oldugunun
farkindasin. Tanri affetsin...
" "Peder, gecen hafta kiz arkadasimi gormeye isyerine gitmistim.
Is arkadaslarindan biri disinda is yerinde kimse yoktu.
Ortalikta kimsenin olmadigini gorunce is arkadasiyla birlikte olduk.
" 'Oh, bu hic de iyi olmamis doğrusu.
' "Peder, gecen ay, kiz arkadasimi aramak icin amcasinin evine
gitmistim.
Yengesinden baska evde kimse yoktu. Ortalikta kimsenin olmadigini
gorunce, yengesiyle birlikte olduk..
" Adam cevap gelmedigini gorunce seslenmis:
"Peder? Peder, neredesiniz?
' Hiç cevap yok... Kilisenin icinde rahibi aramaya baslamis ve onu
piyanonun arkasindaki masanin altinda saklanir bulmus.
"Peder, niçin orada saklaniyorsunuz?"
"Birden ortalikta senle benden baska kimsenin olmadigini farkettim de!"
*************************************************
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar
fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir
de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra
mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki,
--"Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler
mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri
dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş
--"Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış
--"Tanısana hadi ülen, tanısana kim olduğumu
*************************************************
Bu fıkralar Kesinlikle +18 Lütfen Küçükler OKumasın
Adamın biri vapura biner ve bulmaca çözen bir bayanın karşısına oturur. Kadın bir yerde takılmıştır ve adama sorar: "Eee pardon beyefendi. Bulmacama yardım edebilir misiniz?" Adam: "Tabi buyurun sorun" Kadın: "Kadınların çok hoşlandığı ve kullandığı bir şey, 5 harfli son 4 harfi ARAK" Adamın aklına kötü şeyler gelir tabi ama kurnazlık yaparak: "TARAK" der. Kadın ise: "Aaa evet doğru, silginiz var mıydı?"
*************************************************
PAMUK PRENSES VE YEDİ CÜCELER (+18)
Pamuk Prenses, cücelerin evine geldikten sonra 7 cüce, prensesin tüm gün ne yaptığını merak etmişler. Sabahleyin evden çıkıp arka tarafa geçmişler ve arka arkaya dizilerek bir delikten içeriye bakmaya başlamışlar. En öndeki prensesin ne yaptığını söylüyor, arkadakiler ise sırayla birbirlerine fısıldanıyorlarmış.
-"Prenses banyoya doğru ilerliyor" -"Prenses banyoya doğru ilerliyor" -"Prenses banyoya doğru ilerliyor"...
-"Banyoya girdi" -"Banyoya girdi" -"Banyoya girdi"...
-"Duşu açtı" -"Duşu açtı" -"Duşu açtı"...
-"Sabunu aldı" -"Sabunu aldı" -"Sabunu aldı"...
-"Sabunu düşürdü" -"Sabunu düşürdü" -"Sabunu düşürdü"...
-"Eğildi" -"Eğildi" -"Eğildi"
-"Kalktı" -"Benimki de" -"Benimki de" "Benimki de"...
*************************************************
MİLLİ OLDUM BABA (+18)
18 yaşına yeni giren çocuk babasına gelerek: "Hey baba biliyo musun, ben bugün milli oldum" der. Babası ise çok sevinerek: "Aferin oğlum, hadi ben kahveye gidiyorum sen de benden sonra gel de havamızı atalım" der. Babası kahveye gider ve bir masaya oturur. Sonra oğlu gelir ve "Milli oldum herkes duysun" der. Babası ise yine büyük bir sevinçle: "Aferin oğluma, herkese benden çay. Gel otur oğlum" der. Çocuk ise "Oturamıyorum baba, acıyo" der.
*************************************************
PAPAĞAN (Kesinlikle +18)
Adamın biri Pet Shop'a giderek bir Papağan almış. Satan adam ise papağanın çok küfrettiğini söylemiş. Bizimki yine de almış ve evine koymuş. Papağan kendisine ve gelen misafirlere sürekli "G.tünü s.kim" diyormuş. Bu durum 2-3 gün sürekli tekrar etmiş ve papağanın "G.tünü s.kim" sözleri bir türlü bitmiyormuş. Sahibi aldığı yere ne yapacağını sormuş. Satıcı ise kafesinin üstünü 3 gün boyunca bir bezle örtmesi halinde papağanın düzeleceğini söylemiş. Adam papağanın kafesinin üstünü örtmüş. 1. gün 2. gün kuştan hiç ses çıkmamış. 3. günün sonlarına doğru adam durumdan şüphelenmiş ve bezi biraz kaldırmış. Papağan da: "Noldu g.tün mü kaşınıyo?" demiş.
*************************************************
APANDİSİT AMELİYATI
Daha yeni çıkmaya başlayan çift bir parkta otururlar. Kız: "Sana apandisit ameliyatı olduğum yeri göstereyim mi?" der. Erkek ise hemen atlar tabi: "Hadi göster, göster" Kız ise: "Bak şu, pembe bina var ya onun 5. katı" der.
*************************************************
MANTIK
Temel ABD'ye gitmiş ve bir adamla tanışmış. Adamın mesleği ise mantıkçılıkmış. Temel sormuş.
"Ya abi nedir bu mantık?" Adam da anlatmak için sorularına başlamış.
A: Senin akvaryumun var mı?
T: Vaar.
A: O zaman sen hayvanlardan hoşlanıyorsun.
T: Eveet
A: Sen hayvanlardan hoşlandığına göre insanlardan da hoşlanırsın
T: Doğru.
A: İnsanlardan hoşlandığına göre kadınlardan da hoşlanırsın
T: Haklısın.
A: Demek ki sen i.ne değilsin. Bak işte buna mantık derler.
Temel mantığı öğrendi ya köye gidince soruyorlar:
"Yav ne öğrendin ABD'de?"
T: Mantık.
Köylü: Hadi yaa. O ne ki?
T: Dur anlatayım. Akvaryumunuz var mı?
Köylü: Yook.
T: O zaman hepiniz i.nesiniz.
*************************************************
YENİ ÖĞRENDİM (+18)
Adamın tekinin arabasının lastiği patlıyor. Değiştirmeye çalışıyor ama bijonlar çok sıkı olduğu için bir türlü beceremiyor. İlerde sürekli sallanan bir araba görüyor ve "Nasılsa orada bir erkek vardır" diyerek arabaya yaklaşıyor. Bu sırada arabadaki kadın erkeğine "Daha... daha... bu ne ki?" gibi laflar söylüyor. Bizimki arabanın kapısına tıklatıyor ve adamla konuşuyor: "Yav ben şu lastiği bir türlü değiştiremedim. Bi yardımcı olur musunuz" Arabadaki erkek ise:
"Yav abi iyi yetiştin, sen şunla ilgilen, ben senin arabanın lastiğini değiştiririm" der. Bizimki arabaya geçiyor ve kadını tatmin etmeye başlıyor. Birden kırmızı-mavi ışıklar görüyor. Kapıyı açan polis fenerini uzatıyor ve:
"Ne yapıyorsunuz siz burada?" diye soruyor.
Bizimki: "Karımla sevişiyorum"
Polis: "Karınla sevişiyosan, git evinde yap. Niye burada yapıyosun?"
Bizimki: "Valla polis bey, karım olduğunu siz fenerinizi tutunca öğrendim"
*************************************************
KAMYON ALTI +18
Delikanlı ile kız arkadaşı aganigi naganigi yapacak yer ararlar, bulamayınca da bir kamyonun altına girerler. Bir süre sonra delikanlının omzuna bir el dokunur delikanlı bakar ki bir polis. Hemen toparlanır ve polis sorar;
"Ne yapıyorsunuz bakayım siz burada" Delikanlı soğukkanlı olmaya çalışarak:
"Hiiç kamyon tamir ediyordum" Polis:
"Bak oğlum der bu cümle ile 3 hata birden yaptın. Birincisi; kamyon tamir edilirken yüz üstü değil sırt üstü yatılır, ikincisi, alt taraf değil üst taraf çıkartılır, üçüncüsü, kamyon gideli yarım saat oluyor"
*************************************************
Oldukça masumhane bir hikaye ama.. (Kesinlikle +20 +25)
Abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. Köy erkeklerine ib-
ni Sinan`ın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit-
nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. Köy kadınlarına da si-
cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di-
kşle ilgili muazzam bilgiler verirdi. Köydeki bütün çocukları el-
ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye-
ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte s-
nemaya götürürdü. Evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e-
kerdi. Bu onun en büyük zevkiydi. Topladığı patlıcan ve biberleri g-
mer, toprağın altında pişirirdi. Sonra da onları tek tek zevkle keçi sü-
tüne sokar, tadına doyamazdı. Bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. Am-
ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. Kuru fasulye pilav ve ca-
cğı görünce ağzının suyu akardı. Üstüne başına çok önem verir ve ta-
radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. Kravatlarını ütüler ku-
şklarını beline dolardı. Abuziddin efendi olgun yaşta öldü. Ama ya-
şam boyunca millete hizmet etti. Elinden düşüremediği fil dişi ta-
ağı mezarının üstünde bir abide gibi durur.
*************************************************
uZaY YoLu düz GideR
Apollo 31 napıyorsunuz orada bu duman da ne?
*Mangal yakıyoz güzel kardeşim... Hapla olmaz ki bu beslenmeişi..bilememişsiniz siz...
-Karbonmonoksitten zehirlenme ihtimaliniz var, derhal söndürün...
*Delikanlı adama bişey olmaaaz...
-Huston bi problemimiz var?
*O zaman hep beraber tekrar edin: "Eşhedüen laa ilahe.."
-Turkship IA22BC23 motorları kapattınız bi sorun mu var?
*Yok be Hustoncuğum... Jüpiter çekiyo zaten boşa aldım,fazla yakmasın alet...
-Alo Huston benzin bitti napcam?
*Naptın lan o kadar benzini, içtin mi?
-Yook be.. Yörüngeye inerken bi ufoyla yaristim. Ama var yaa sana ne diyim, ne hızdı beee...
*Deme!
-Houston Challenger Houston... Ruslarla kenetlenmemize olanak yok
*Neden Challenger?
-Hanım kızıyor:"Burada kenetlendiğin yetmiyor mu Ruslarla bi de orda kenetlencen" diyo...
-Huztin!!! Huztin diyom Aloooo!!!
*Ne var, ne oldu?
-Haydar abiyi dövüyorlar, yetişin...
-Hustin... Mars'ta hayat yok abi... 9 dedin mi yatıyo herifler...Canımız sıkıldı...Dönüyoruz biz yaa...
-Hustin... Alien filminin sonunda ne oluyordu? Benim aldığım VCD'nin ikincisi bozuk çıkmıştı da izleyemedim...
*Nerden aklına geldi şimdi?
-Kazım abinin kafasına bişiy yapıştı da çıkaramıyoz bi türlü.
*Hasss....
-Huston ilkyardım çantası nerdeydi ya?
*Yine ne b.k yediniz lan?
-Ya geçenlerde Uşak'ta taşa tuttuğumuz uzaylılarla karşılaştık da Tanıdı bizi ib..ler. Kırdılar Cemal abinin fanusunu.
-Hustin...
*Efendim
-Vali Bey'e söyleyin yarın okulları tatil etsin. Kar geliyo, ben gördüm...
-Alooo Hüstin..
*Dinlemedeyiz, devam et...
-Abi salak Ahmet, mekiğin anahtarını içerde unutup çıkmış ay yürüyüşüne...
*Eeee?
-Kaldık abi burada. Camı kırdım ben, telsize uzanabilmek için.Yani artık,içeri girsek de değişmiyor olay. Sonradan aklıma geldi cam kırılınca...Şey ölücee...
(Hüstin görevlisi ofisteki basın sözcüsüne)
-"Gecen ay uzaya gönderilen iki astonotumuz elim bi kaza sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir" Aynen bu metni yayınlıyosun... Hadi gözüm...
-Houston?
*Noldu Apollo... Apollo noldu?
-Aya inemiyoruz?
*Neden, modül mü bozuldu?
-Yok, Kültür bakanlığı sit alanı ilan etmiş, bilet almamız lazımmış...
*-Hass...tir o zaman...
*************************************************
puhahaah supersın seytanım
cıdden bugun mubarek gun herkesın kandılı mubarek olsun
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)