lann.. lan.. lannn.. puhahahaha!..
harbi iyiymiş be! anlatacam bunu
lann.. lan.. lannn.. puhahahaha!..
harbi iyiymiş be! anlatacam bunu
Bir tanede ben yazayım hatırlayabildiğim kadarı ile, Adamın biri arabasına çok düşkünmüş ve sürekli otobanda sürat yaparmış... Ama ne zaman limitlerin üzerine çıksa o otoyola bakan motorlu polis hemen adamın yanına yaklaşıp sağa çekmesini istermiş.. Sonrası malum ceza vs.. Adamsa buna çok kızdığından parası oldukça daha hızlı bir araç almaya çalışır bu yönde varını yoğunu harcıyormuş. 200 yapan bir arabadan sonra, 250 yapan derken 300 yapan bir araba almış ama nafile ne zaman otoyola çıksa ve 300 km ile yol alsa polis hemen yanasıp saga çek dedikden sonra rutin işlem... Adam bir gün gazetede bi ilan görmüş ve işte bu sefer tamam demiş. İlanda aracınıza tek düğmeyle 2 katı hıza çıkartçak sistem takıyoruz diyorlamış ve adam hemen elinde avucunda ne varsa satgıp sistemi aracına taktırmış ve kendini otoyola atmış...Kilometreyi 300 e dayadığında motorlu polis yanaşmış ve sağa çek demiş.. Adamsa yeni sistemi çalıştıtran düğmeye dokunmuş ve 600 km ile yoluna devam etmiş. Sonraki günlerde ise bu sistemi zevkle kullanmaya devam etmiş ama ortada ne motorlu polis var nede başka bişi bu seferde merak etmiş.. Emniyete gidip sormuş.. Falan otoyolun görevlisi nerede diye.. Demişler hastanede ve adam elinde çiçek ziyarete gitmiş. Geçmiş olsun ne oldu? Polis cevap vermiş.. Sorma,O yeni çıkan aletten haberim yoktu.. sen 300 den 600 km ye çıktığında motor durdu sandım indim demiş....
Uçurumları sevenlerin kanatları, rüzgarı sevenlerin ise motoru olmalıdır...
Türk Usulü
Mısır hükümeti, Kızıl Deniz'in altına bir tünel
yapılması için Alman, Japon ve Türk şirketlerinden teklif alır.
Alman: ''İki kıyıdan kazacağız, yanılma payı maksimum 50 cm.''
Japon: ''İki kıyıdan kazacağız, yanılma payı maksimum 10 cm.''
Türk: ''İki kıyıdan kazacağız, tutturamazsak iki tüneliniz olur.''
(Belarus'ta yayımlanmış ''Fıkralar'' kitabından alınmıştır.)
I'M BACK !!!
Bugünkü motor piyasasına ithafen, çinden bir fıkra :
Pekin de 2 çinli genç evlenmiş, bir süre sonrada çocukları olmuş.
Şöyle, çekik gözlü, sarı benizli falan...
İsim koymuşlar : Çan çin çon .
Aradan zaman geçmiş,bir süre sonra bir çocukları daha olmuş.
Şöyle, çekik gözlü, sarı benizli falan...
İsim koymuşlar : Din dan don.
Sonra üç olmuş, yine çekik gözlü, sarı benizli falan...
İsim koymuşlar : Fan fin fon.
Daha sonra bölgeye bir sürü Amerikalı gelmiş, beyazı d siyahı da...
Bu arada bizimkilerin bi çocuğu daha olmuş.
Ama bu sefer, normal gözlü, kıvırcık saçlı ve siyah !
Ona da isim koymuşlar : Sam fin ron
Gerekirse diye açıklama : İngilizce "some thing wrong", "som fin ronn" diye okunur. Bir şeyler yanlış demektir.
Önemli olan, sadece yazarken veya konuşurken değil, hergün hayatı yaşarken adam olabilmektir.
Eski bir İngilizce öğretmeni olarak burnumu sokmadan edemeyeceğim:ledo adlı üyeden alıntı
some thing wrong [som fin ronn] diye okunmaz ancak o eslere oldukça benzer şekilde okunur.
(Yukarıda ki iyi niyetli bir açıklamadır. Lütfen fıkrayı beğenmedim ya da komik değil şeklinde algılanmasın, çok güldüm ben de. Ancak "bıdı bıdı" yapmadan duramadım)
I'M BACK !!!
Bu hikaye kuru fasulyeye bayılan bir adamın hikayesidir.Fakat bu aşırı düşkünlük her zaman onu utandıracak etkisini gösteriyormus. Birgün bir kıza aşık olmuş. Evlenmeleri kesinleştiğinde "karım benim bu halime katlanamaz" deyip fasulye yemekten vazgeçmiş.
Evlendikten bir kaç ay sonra işten eve gelirken yolda arabası arızalanmış. Kasabada yaşadıkları için evi arayıp yürümek zorunda olduğunu ve geç gelebileceğini söyleyip telefonu kapatmış. Yolun üzerinde bulunan bir cafe'nin yanından geçerken fırında fasulye kokusu etrafını sarmış. Yolunun uzun olduğnu ve fasulye yese bile etkisinin eve varıncaya kadar geçeceğini düşünmüş. İçeri girmiş cıkana kadar üc büyük porsiyon yemiş. Tüm yol boyunca "pit-put" ata ata eve gelmiş. Karısı onu kapıda karşılamış ve heyecanla "sevgilim sana akşam yemeğine en güzel sürprizi hazırladım" demiş ve gözlerini bağlamış. Adamı masanın başına oturtup bandı açmaması için söz almış. Bu sırada adam içinden bir tane daha geldiğini farketmiş. Tam karısı gözündeki bandı çıkaracakmış ki telefon çalmış. Kadın gidip telefona bakmış. Karısı gittiği icin adam firsat bu firsat deyip ağırlığını bir bacağına verip salmış. Sadece gürültülü çıktığı ile kalmamış, bozuk yumurta gibi de kokmuş . Adam bir süre nefes alma zorluğu çekmiş ve etrafındaki havayı dağıtmak için peçeteyi kullanmış. Tam rahatladım derken yeni bir tane daha gelmiş. Ayağını kaldırıp "rriiiipppp" diye salmış. Bu seferki hakikaten kocaman bir şeymiş. Camlar zıngırdayıp, masadaki tabaklar yerinden oynamış ve bir dakika sonra masadaki çiçekler solmuş. Karısının hala telefonla konuşup konuşmadığına kulak kabartmış ve söz verdiği üzere gözündeki bandı çıkarmamış. Neyse ki karısı konuşmaya devam ediyormuş. Adam on dakika boyunca hep böyle salıp peçeteyle kokuyu uzaklaştırmış. Telefondaki "bye-bye" lardan konuşmanın bitmeye yakın olduğunu anlayınca (yalnızlığının ve özgürlüğünün sonunu işaret eden) peçeteyi düzgün bir şekilde dürüp kucağına bırakmış ve ellerini üzerine koymuş. Karısı geri döndüğünde tam bir masumiyet tablosu çizip memnun bir şekilde gülümsüyormuş. Karısı uzun konuşmadan ötürü özür dilemiş ve gözündeki bandı açıp açmadığını sormuş. Açmadığına dair söz alınca "sürpriz" diye haykırmış. Adam dehşetle doğum günü partisi için masanın etrafina oturmuş olan oniki kişiyi görmüş.
Ben, kimine göre deli, kimine göre keyifli, kimine göre lanet-li, kimine göre pek bi’ dertli, kimine göre efendi, kimine göre sadece biri, kimine göre hiç biriyim.
Ben, crato’yum.
OTEL MÜŞTERİSİ
Temel, seyahate çıkmış. Uzun zaman evinden ayrı kalmış. Bir akşam bir kente gelip küçük bir otele inmiş.
Odasına yerleştikten sonra, aşağıya telefon etmiş. Telefonu otelin sahibi açmış.
Temel, ne istediğini söylemiş:
"Bana bir fahşe bulup gönderin."
Bunu söyledikten sonra telefonu kapatmış. Otelin sahibi şaşırmış. Yanında duran karısına dönmüş:
"Demin gelen müşteri kadın istiyor..."
Otelin sahibinin karısı öfkeden deliye dönmüş:
"Terbiyesiz adam, ne zannediyor bizim otelimizi. Hemen git o müşteriye ağzının payını ver..."
Otel sahibi, müşteriye ağzının payını verme fikrini pek tutmamış:
"Adama ne söyleyeceğim karıcım, bir terbiyesizlik eder, başım derde girer..."
Kadın çok sinirliymiş:
"Sen gitmezsen, ben gider söylerim..."
Ve, hışımla merdivenleri çıkıp Temel'in ağzının payını vermeye gitmiş. Kocası da aşağıda bekliyormuş. Yukardan gürültüler gelmeye başlamış.
Onbeş yirmi dakika sonra Temel aşağıya inmiş. Üstü başı yırtılmış, yüzü tırmıklanmış...
Otelcinin yanına gidip bir güzel çıkışmış:
"Ne biçim kadın göndermişsin be. İstemem diye tutturdu. Becrene kadar anam ağladı."
bir gün gelecek, gelecekte gelecek...B RH+
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider.
Doktor adama bir kavanoz verir ve :-Bunu doldurup yarın bana getirin, der. Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar :
-Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadi, sol elimle denedim gene
olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi gene olmadı.
Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık o da iki elini ve ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış :
-Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız, diye sormuş.
İhtiyar da :-Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü.
Temel bir gün avrupaya gider.Temel'in kötü bir aliskanligida vardir, sürekli içki içer.
Birgun bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.Üç-bes defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar;
-"Niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
Temel cevap verir;
-"Ben, Dursun ve Hamdi bizler üçüzüz. Hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz. Hepimizde bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
Yine günlerden bir gün Temel bara gelir ve iki bira ister, barmen verir.Temel biralari içtikten sonra tam kalkarken barmen sorar;
-"Allah rahmet eylesin efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince Temel cevap verir;
-"Hayir ben içkiyi biraktim da.."
Tribünlerde, Hep Dillerde Bu Sevda Bitmez Gönüllerde
Dar Ağacında Olsak Bile Son Sözümüz FENERBAHÇE !!!
ağzının payını verememiş demek kigcc_ondr adlı üyeden alıntı
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin
Evli bir çift cadılar partisine davetliydi.
Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken kadının
migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.Kocasına,
partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak
istemediğini söyledi.Biraz tartıştıktan sonra
adam kostümünü giydi ve partiye gitti kadın da
birkaç aspirin alıp yattı. Biraz uyuduktan sonra
kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye
giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi.
Tam hazırlanırken "Acaba ben yanında değilken
kocam neler yapıyor" diye düşündü ve kocasının
kendisini tanımaması için değişik bir kostüm
giyerek partiye gitti.Oraya vardığında bir
kenarda onu izlemeye başladı. Kocası arka
arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok
yakınlaşarak dansediyordu, nereye kadar
gidebileceğini görmeye karar verdi.Kocasına
yaklaştı,Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye
başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini
fısıldadı. Arabalardan birine girerek birlikte
oldular ve gece yarısından önce maskeler
çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü
beklemeye başladı.Adam sabaha karşı 01.00
sularında ve döndü ve doğru yatağa gitti.
Kadın : "Parti nasıldı kocacığım" diye sordu,
Adam da: "Sensiz hiç eğlenemedim tatlım" diye
yanıtladı.
Kadın : "İnanmıyorum" diye cevapladı, "Bahse
girerim çok eğlenmişsindir"
Adam: "Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde
bazı arkadaşlarla sıkıldık, alt kata inip bütün
gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç
verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş,
bir eğlenmiş, anlata anlata bitiremedi..
"normal insanlar bir yerden bir yere gitmek için araba kullanırlar, motorcular ise motosiklet kullanmak için bir yerlere giderler"
köyün birinin sakinleri hayatlarında hiç ayna görmemişler.
bigün adamın biri misafir ettiği turistten hediye olarak ayna alır.aynaya bakınca 'bu benim rahmetli kardeşime nekadar benziyor' demiş ve koynuna aynayı koyarak uyumuş.
sonra karısı yatağa gelmiş ve kocasının koynundaki aynayı merak edip bakınca kocasının kendisi aldattığını düşünmüş.aynayı köyün şıh ına gösterip
'kocam beni bu kadınla aldatıyor' demiş.şıh aynayı alıp bakınca
'bu avrattan çok kavata benziyo'demiş
çocuğun biri derse yarım saat geç kalmış ve hocası kulağından çekip sormuş 'nerde kaldın sen bakıyım
'hocam bizim boğayı ineklerle çiftleştirmeye tepeye çıkardım'demiş
hocada'oğlum o işi babanda halledemezmiydi'
çocuk'babamda halleder ama boğa daha iyi hallediyo'
Trabzon'da imamlar maç yaparmış hep merkezin imamları kaybedermiş bir gün imamın biri:
- Ya bu iş böyle olmayacak en iyisi Trabzonspor'dan FATİH TEKKE'yi çağıralım demiş
Diğer imamda:
- Ya nasıl inandıracağız
- Yeni imam deriz bir şey olmaz deriz demiş
- Tamam
(MAÇ BİTTİKTEN SONRA)
- Yendik değil mi?
- Hayır 2-1 yenildik
- Fatih gol atmadı mı?
- Tek golümüzü Fatih Hoca attı zaten
- Onların gollerini kim attı
- Ronaldo Hoca ile Roberto Carlos Hoca attı...
--------------------------------------------------------------------
___KILIÇ___
[B] ยภยtยlคภlคг ยภยtคภlคгı ครlค ยภยt๓คzlคг ¤ۣۜ __ к ı ℓ ı ç __ [/B]
kayserili zengin bir et tüccarı oğlunu Amerikaya okusun adam olsun gelsin işin başına geçsin diye gödermiş. Aradan yıllar geçmiş adam artık yaşlandığını düşünerek oğlunu Türkiye'ye işlerin başına çağırmış. oğlan da Amerika'nın beleş hayatının tadını almış dönmeye hele hele işlerin başına geçip çalışmaya hiç gönlü yok. Adam zoraki gelen oğlunu almış yanına başlamış fabrikalarını gezdirmeye...
Sıra en son en modern sucuk fabrikasına gelmiş,adam başlamış anlatmaya:
-Oğlum var ya, bu fabrika Avrupanın en modern en büyük sucuk fabrikası. Öyle ki bir taraftan öküz koyuyorsun el değmeden diğer tarfan sucuk çıkıyor! İŞte bak sen i bu fabrikaya da genel müdür yapacam!
Oğlanın gönlü yok ya niyeti babayı kızdırmak ve geri dönmek, cevaplamış :
- baba oda birşeymi bu fabrikalar demode Amerikada zaten var bunlardan. Asıl sen söyle bir taraftan sucuk sokup diğer taraftan Öküz çıkan fabrika varmı?
Baba şaşırmış,düşünmüş cevap vermiş :
- Var oğlum var!hemde 40 yıldır var. ANNEN! , Bir taraftan sucuk soktuk diğer taraftan senin gibi bir ÖKÜZ çıktı !
HIZLI GİDEN MOTORUN İZİ SEYREK OLUR! [COLOR="Red"]54 EK 020[/COLOR]
4 Samimi Arkadaş
Dört samimi arkadas ayni arabada yolculuk ederken
trafik kazasinda ölürler.
Azrail "Türk cehennemine mi Avrupa cehennemine mi
gitmek istersiniz?" diye sorar.
"Fark nedir?" diye sorarlar.
Azrail "Avrupa cehenneminde hergün bir kepçe,
Türk cehenneminde hergün bir kova b*k yersiniz" der.
Üç tanesi "biz Türk dogduk, Türk ölürüz" der.
Birtanesi ise uyaniktir, Avrupa cehennemini seçer.
Ve aradan epey zaman geçer avrupa cehennemindeki
adam artik kepçe kepçe yemekten bikmistir, arkadaslarinin
durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider.
Oysa onlar sen sakrak gülerek karsilarlar onu.
Dayanamaz sorar: "Ben bir kepçesini hazmedemezken
siz hergün bir kova b*k yiyip nasil bu kadar neseli olursunuz?"
"Oglum" derler "burasi Türk cehennemi, birgün b*k olur
kova olmaz, birgün kova olur b*k olmaz, bir gün görevli
işe gelmez, bir türlü tahsisat çıkmaz.
3 aydir bir b*k yedigimiz yok!"
SİDİK YARIŞI ?
Yanındaki sormuş:
- Dostum senin sıkkın bir halin var
- Evet, demiş adam, karım canımı çok sıkıyor
Hangi yarışa girsek beni yeniyor. Jogging, bowling, tenis, bezik. Aklına ne
gelirse...
- Sana bir fikir vereyim, demiş öteki, karini çis yarısına davet et bu defa mutlaka sen kazanırsın.
Adam sevinçle evin yolunu tutmuş. Karısına
-"Var misin bu yarışa?" diye sormuş.
-"Varım" demiş kadın. içebildikleri kadar bira içmişler ve gecenin karanlığında yarışmak için bahçeye çıkmışlar. Önce hanımefendi çisini yapmış. Söyle bir metre kadar bir uzaklığa ulaşmış. Sıra adama gelmiş. Tam başlayacak:
- Yooo, demiş kadın...
- Niye ne oldu?
- Elleri kullanmak yok...
Gençlik Suyu
Temel bi gün eve giderken komşusu Cemal ile Emine ye rastlamış.
Tabi Temel dayanamayarak sormuş.
-"Nereye gidiyorsunuz?"
-"Tatile gidiyoruz, orda gençlik suyu varmış, ondan içip genç olucaz."
Temel hemen adresi istemiş.
O da ertesi gün yola çıkmış, gitmiş sudan 2 yudum içmiş, 18 yasındakini halini almış. Sonra evin yolunu tutmuş. Kapıyı tıklamış Fadime kapıyı açmış.
-"Buyur evladım ne istedin?" demiş
-"La ne demek ne istedin beni tanımadın mi?" demiş.
Fadime de şaşkınlıkla "Sen kimsin?" demiş.
-"Ben Temel" demiş.
-"La temel saha ne oldi?" demiş Fadime.
Temel "Ben falanca yerde gençlik suyu vardı gittim ondan içtim" demiş.
Tabi Temel o gece Fadimeyi allak bullak etmiş. bi alttan bi üstten Fadimenin iflahını kesmiş.
Fadime hemen ertesi gün kalktığı gibi gitmiş gençlik suyunun olduğu yere sudan 3 yudum içmiş, 8 yasındaki kız çocugunun halini almış.
gitmiş kapıyı çalmış temel kapıyı açmış bi bakmış bi tane
8 yasında kız çocugu.
-"Buyur çocugum demiş ne istedin?"
-"Temel beni tanımadın mi?" demiş.
-"Sen kimsin?" demiş Temel.
-"Ben" demiş Fadime.
-"Ne oldi ee kari saha" demiş.
-"Gençlik suyundan 3 yudum içtim bu hale geldim."
-"Be pok yiyenin karisi. 1 yudum daha içseydin de ananınkine geri gitseydin bari..!!"
BULAMADIGIMIZ ICIN YAPAMIYORUZ !!!!!!
Adamın biri bir gün şehrin, hatta belki de ülkenin en meşhur, her nasılsa, bayan olan, cinsel konularda uzman hekimine gitmiş muayene olmaya. Neyse bizimki doktorun karsısına çıkmış, utana sıkıla, ancak "benim cinsel ilişkilerde sorunum var" deyebilmiş. Tabii ki bizim meşhur ve ayni zamanda çok basarili bayan doktor demiş " merak etme, ben bu tur sorunları çok gördüm, hemen hepsi düzelir vs " daha sonra da bir ilaç vermiş 1 hafta kullanıp kontrole gelmesini söylemiş. Bizim adam, bir hafta sonra gelmiş, demiş" doktor hanim benim sorunda hiç bir değişiklik olmadı". Doktor sasırmış," başka ilaç ekleyelim bakalım, bir hafta sonra tekrar gel"demiş.Adam bir hafta sonra gelmiş, " hiç bir değişiklik yok". Bizim doktor iyice sasırmış, "sunu da kullan bakalım tekrar gel kontrole." Adam yine gelmiş haftasına," yok bir değişiklik". Bizim doktor iyice sasırmış, kafayı yiyecek, " ben hiç böyle vaka görmedim, gel beni yap, görmek istiyorum nasıl beceremiyorsun." Adam açmış takım
taklavat, başlamış bizim doktor hanimin arkasında gidip gelmeye: bizim doktor iyice şaşkın, dondurmuş kafasını, demiş " hani beceremiyordun, bal gibi yapıyorsun"; adam: "Doktor hanim ,bulamıyorduk ki yapalım"...
Subject: TABU
>NE KADAR BİLİRSEN BİL
>
>SÖYLEDİKLERİN KARŞINDAKİNİN ANLAYABİLDİĞİ KADARDIR.
>
>
>MEVLANA
>Date: Tue, 11 Apr 2006 02:52:06 -0700 (PDT)
Note: forwarded message attached.
Kelime bulmaca oyunlarından
Kelime: Araba
> - Murat'in en sevdigi sey ne?
> - Kari?
> - Hayir, baska...
> - Seks?
> - Hayir, hatta geçen gün degistirdi.
> - Haaa araba.
>
>
> Kelime: Cazibe
> - Abi benim hayvani neyim var?
> - Pipin var
> - Yok lan bu vahsi bisey...
> - Oha nasi ya?
>
>
> Kelimealet (Tabu kelimeler: Ayak-deniz-vs vs
> KULLANILAMAZ)
> - Gölün büyügüne girerken seyine ne takarsin?
> - Pestemal ( Topluluk iptal )
>
>
>
> Kelime: Operasyon
> Kız: Hani adam beni yapti ya ben simdi ne oldum?
> Cevap veren: rospu
>
>
> Kelime: Tarla
> A:Biz bugdayi nerden aliriz?
> B: Devlet mahsul ofisi....
> A: Oha hayvan, yuh be, moloz.
>
>
>
> Kelime: Araba
> A: Her gün bindigimiz sey?
> B: At
> A: ??
>
>
> Kelime: Kopça
> - Sen memelerini neyle tutturursun?
> - Sutyen?
> - Peki sevisirken sutyeni çikarmak için neyi
> açarsin?
> - Kopça?
> - Peki ilk neyi çikarirsin üstünden?
> - Eaaa..?? ( Diger figüranlar: Abi bildi iste)
> - Ayh ben dalmisim pardon
>
>
>
> Kelime: Çürük
> hikaye: anlatacak olan askere gidecek.
> -abi, ben ne olursam askere gidemem?
> -...
> sessizlikten sonra
> -ibneee...!!!
>
>
>
> Kelime: iskolik
> -sen nesin?
> -neyim?
> -hani geç saatlere kadar kaliyosunya bankada!
> -enayi!!!!
> -yo ya..
> -dangalak
> -ya öyle demek istemedim
> ya!
>
>
> Kelime: zil zurna sarhos ( içki içilen bir gecede)
> çocuk : biz bu
> gecenin sonunda ne olacaz??
> kiz:sevgili!!!
> cocuk: ????
>
>
> Kelime: yildiz
> çocuk: sen ne olmak istiyorsun?
> kiz: ünlü !
> çocuk: baska?
> kiz: star !
> çocuk: onun türkçesi ne?
> kiz: starin türkçesi yok ki!
> çocuk: var yaw!!!
> kiz: hee!! aktris
> coccuk: off ya...
>
>
> Kelime: muamele
> -hani erkekler gider
> -maç
> -hayir...hani siftah yapilir milli olunur ya..
> -genelev!!!!
> -evet iste orda bisey..
> -PEÇETE!!
> -allah belani...igrençsin...
>
>
> Kelime: dirdir
> anlatan: - "her evde olur .."
> oyuncu1: - "kur'an "
> oyuncu2: - "prezervatif..."
>
>
>
> kelime: jartiyer
> : bana cok yakisan bisey
> : hersey
> : canim benim.ama en cok yakisan hani diyodun ya.
> : makyaj, piercing, gozluk, kiyafet, hede hodo...
> : victorias secret
> : jartiyer
> :
> :heyoooo
> rakip takim: biz cikalim siz sevisin
>
>
> kelime: kaftan
> anlatankaf dagindan gitmek ister) hani masallardaki
> dag.
> cevaplayan:cudi dagi....?
> anlatan: lan oglum 3 harfli bir dag...
> cevaplayan:
> cud dagi..
> ev halki komple yikilir tabii
>
>
> kelime: Tamirat
> A: televizyonunun çalismama sebebi ne olabilir?
> B: bozulmustur.
> A: hah! bisey bozulunca ne yaptirirsin?
> B: tamir.
> A: çok güzel! türet bunu.
> B: neyini türetcem bunun be?
> A: himzz..essegin büyügüne ne denir?
> B: at
> A: çok güsel.birlestir simdi ( umutlanmistir
> anlatici)
> B: AT TAMIRI!!!
> A: karti firlatir, mekani terkeder
>
>
> kelime: Ters takla
> B:Hani sen hep yaparsin ya.. TERSTEN..
> M:hö? nasi yani.. tersten bisey yapmam ben
> saçmalama..
> (süre biter)
> B:ters taklaydi bee..
> M:yuh artik.. ben durmadan ters takla mi atiyom??
Bir bilgisayar programcısı Erzurum da bir şirkete mal stok programı yapmış, şirkete gitmiş programı kurmuş parasını almış ve işyerine dönmüş, aradan bir iki saat geçtikten sonra programı kullanan şahıs programcıyı aramış;
Adam -- Birader senin gurduğun bu program işe yaramıyir,
Programıcı-- !!???
Programcı-- Abi nası olur niye işe yaramıyormuş
Adam -- Programa gösterdiğin gibi mal bilgilerini giriyim, sonra bakıyim bilgiler yok, kayboluyir,
Programcı -- Abi olmaması lazım öyle bişi sen nasıl yapıyon bi anlat
Adam -- Mal adı yazan yere malın adını, mal cinsi yazan yere malın cinsini, mal adedi yazan yere malın adedini yazıyim
Programcı -- Eee abi tamam işte başka?
Adam -- Sonra kaydete basıyim,
Programcı -- Eeee
Adam --- basınca bi "E" çıkıyir bi "H" çıkıyir,
programcı --- tamam sonra
Adam --- "He" diyrim kapatiyrim
Orta yaşın üstünde bir italyan,genç ve güzel bir hanıma aşık olmuş.
Kadın da bu aşka aşkla karşılık vermiş.
Birbirlerini çok sevmişler ve evlenmişler. Kocası eşini
hep mutlu etmek endişesi taşıyormuş. ancak yatakta mutlu
edemediğini görüp karısına problemini açmış. "ne yapalım? papaza
soralım..." kararını almışlar. olayı papaza açmışlar.
papaz derhal bir tavsiyede bulunmuş: "genç bir kişi sizin
üzerinizden bir havlu ile, havluyu sağa sola sallayarak esinti
yapsın! "havluyu sallayacak genci bulmuşlar genç adam onlar
sevişirken havluyu sallamış, sallamış. ancak sevgililer
yine mutlu olamamışlar. Tekrar papaza gitmişler: "ne
yapalım" demişler. papaz bir süre düşünmüş kocaya:
"birde havluyu sen salla öyle deneyin" demiş.
iki sevgili evlerine dönmüşler ve papazın tavsiyesine
uymuşlar, havluyu koca sallamıs, kocanın yerine genç adam geçmiş...
tabii sonuç müthiş olmuş ,yer gök inlemiş ve koca,
karısını memnuniyetini ve mutluluðunu görerek,genç adama
dönmüş... birazda küçümseyici bir tavirla "gördün mü
koçum...havlu böyle sallanır..."
I'M BACK !!!
TRAFIK POLISI
Trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
Ehliyet-ruhsat lutfen.
-Tabi buyrun demis sofor ve vermis. Polis bakmis bi problem
yok.
-Pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun demis adam.
-Ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
-Tabii deyip bagaji acmis adam. Polis bakmis icinde eksik yok.
-Yangin sondurucu?
-Burada buyrun.
-Zincir?
-Derhal cikarayim, buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormus:
-Mezdeke kaseti var mi?
Sofor çok sasirmis.
-Evet var buyrun demis.
Polis : Tamam siz onu takin teybe ve sesini acin demis.
ve baslamis oynamaya. Soforun saskinligi daha da artmis ve
dayanamamis sormus:
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermis:
-Ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)